Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/828 E. 2020/17 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/828 Esas – 2020/17
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/828 Esas
KARAR NO : 2020/17

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 16/01/2020
K. YAZIM TARİHİ : 11/02/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatifin kanunen yapılması gerekli genel kurul toplantılarını yaparak ortaklarına duyurduğunu, davalının bu genel kurul kararları gereği 14.165,00 TL aidat ve ara ödeme borcu bulunduğunu, herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının haksız olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, dosyaya yapılmış olan itirazın iptali ile takibin devamını ve haksız itiraz nedeniyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın kötü niyetle açıldığını, kendisinin tüm aidatları ödediğini, ödemelerine ait banka dekontlarının elinde bulunduğunu, kooperatif tarafından aşırı fahiş faiz talep edildiğini, toplantı çağrı ve kararlarının usulüne uygun şekilde duyurulmadığını, bu sebeple hakkaniyet gereği itirazın iptali talebinin reddine karar verilmesini ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyası, kooperatife ait defter ve kayıtlar, genel kurul tutanakları, 25.11.2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosya sureti dosya arasına celp edilmiştir.
Davacı (alacaklı) kooperatif vekili tarafından davalı (borçlu) aleyhine 15/10/2018 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla toplam 14.209,38 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 19/10/2018 tarihinde tebliği sonrası davalı-borçlunun 22/10/2018 tarihli dilekçe ile yapmış olduğu itiraz üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın 23/11/2018 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğu noktasında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafından talep edilen aidatın miktarı ve davalı üyeden talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Taraf delilleri toplandıktan, Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğündeki davacı kooperatife ait kayıtların birer sureti de dosyaya kazandırıldıktan sonra, takip tarihi tarihi itibarıyla varsa davacı alacağının hesaplanması bakımından dosya kapsamı ve ekleri ile davacı kooperatife ait defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya kendisine tevdi edilen mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 25/11/2019 tarihli raporda özetle; kooperatif kayıtlarına göre davalının halen davacı kooperatifin ortağı olduğu, davalıdan talep edilen aidat borcunun 01/01/2016-15/10/2018 dönemine ait tasfiyeye ve kooperatifin iş ve işlemlerinin gerektirdiği harcamalar için olduğu, anılan dönemde davalının 8.305,35 TL aidat, 499,98 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 8.805,33 TL tutarında davacı kooperatife ödenmemiş borcunun bulunduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
1163 sayılı KK.’nun 1. maddesinde hükme bağlandığı üzere, kooperatifler karşılıklı yardımlaşma, dayanışma kuruluşudur. Kooperatif, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini korumak zorundadır. Yine, aynı Yasanın 23. maddesinde ortakların hak ve vecibelerinde eşit olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince tüm kooperatif ortaklarının kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider paylarını ödemek zorundadırlar.
1163 sayılı KK.’nun 42. maddesinin 5. bendinde; “Kanun ve anasözleşme ile genel kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek” denilmek suretiyle genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin sadece bu bentlerde sayılanlarla sınırlı olmadığı, kooperatif anasözleşmesiyle genel kurula tanınmış olan konular hakkındaki karar verme yetkisinin de bir başka organa devir ve terk edilemeyeceği belirlenmiştir. Buna göre, yapı kooperatifi ömek anasözleşmesinin 23/6. maddesi ile ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasların tespit edilmesi, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerdendir. Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin bizzat genel kurul eliyle kullanılması esastır.
Yargıtay kararlarına göre, aidat borçlarına faiz yürütülebilmesi için anasözleşmede bu konuda bir hüküm bulunması ya da genel kurul kararı alınmış olması gerekmektedir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 13/05/1999, E.:3468, K.:3936, Ahmet Kurtulan, Kooperatifler Kanunu ve Açıklaması, 5. baskı 2007, Seçkin Yayıncılık, s.: 223).
Genel kurul, kooperatifin bütün ortaklarını temsil eden en yetkili organdır. Genel kurulda alınan kararlar iptal edilmedikçe tüm ortakları bağlar. Genel kurulun bu yöndeki kararlarının uygulanabilmesi için ortaklara tebliğine gerek bulunmadığı gibi bu tip kararlar genel kurula gelmeyen ortaklar için de bağlayıcıdır.
Diğer yandan; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 88. maddesinde getirilen düzenlemeyle; faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranının, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, maddenin 2. fıkrasında ise sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamayacağı hüküm altına alınmış, Kanunun “Temerrüt Faizi” başlıklı 120. maddesinin 2. fıkrasında da; sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı hükme bağlanmıştır. TBK’nundaki sözkonusu değişiklik ve bu konudaki Yargıtay uygulamaları karşısında; davalı kooperatifin genel kurullarınca belirlenen gecikme faizi oranları değil, TBK’nunda yapılan düzenlemeyle belirlenen temerrüt faizi oranlarının esas alınması gerekmektedir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 25/11/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının, davacı kooperatifin aidat ödemeli normal ortağı olduğu, kooperatif genel kurullarında alınan kararlar gereği yapmış olduğu ödemelerin mahsubu sonrasında takip tarihi itibariyle davacı kooperatife 8.305,35 TL aidat ve 6098 sayılı TBK hükümlerine uygun olarak belirlenen 499,98 TL gecikme faizi borcunun bulunduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinin 8.305,35 TL’lik asıl alacak kesimi ile 499,98 TL’lik işlemiş faiz kesimine yönelik davalı itirazının iptaline, takibin anılan miktarlar ile 8.305,35 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın (aidat alacağı) likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; Davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibinin 8.305,35 TL’lik asıl alacak kesimi ile 499,98 TL’lik işlemiş faiz kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin anılan miktarlar ile 8.305,35 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, takibe konu 8.305,35 TL asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 601,49 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 565,59 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 77,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücreti, 113,20 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 713,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap ve takdir edilen 441,95 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalının yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/01/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza