Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/825 E. 2019/81 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/825 Esas – 2019/81
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/825 Esas
KARAR NO : 2019/81

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Tapu İptali ve Tescil
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
K. YAZIM TARİHİ: 21/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan tapu iptali ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili tarafından, dava dışı S.S. …Konut Yapı Kooperatifi aleyhine Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/371 E sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil ile menfi tespit istemli dava açıldığını, belirtilen dava dosyasında yapılan yargılama sırasında dosyaya celp edilen tapu kayıtlarından davaya konu Ankara İli … İlçesi … Mah … Ada … Parsel B Blok 6 No.lu bağımsız bölümün kat irtifakının dava açıldıktan sonra yapılmış olduğunun ve 14.09.2018 tarihinde kurulan kat irtifakı sonucunda taşınmazın … (… oğlu) adına tescil edildiğinin anlaşıldığını, söz konusu davanın 20.11.2018 tarihli celsesininde, dava ile birleştirilmek üzere dava konusu taşınmazın adına kayıtlı olduğu …aleyhine dava açmak üzere taraflarına süre verildiğini, …’un SS. …Konut Yapı Kooperatifi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdeden arsa sahiplerinden olduğunu, taşınmaz üzerinde kurulan kat irtifakı sonucunda, davaya konu bağımsız bölüm, arsa sahibi adına tescil edildiğinden, davanın …aleyhine de dava açılması gereği hasıl olduğunu, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden, taşınmazın 3. kişilere devrini engellemek amacıyla bağımsız bölüm üzerine HMK.389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir konulmasını, davanın Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/371 E sayılı dosyası ile birleştirilmesini ve davaya konu taşınmazın, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile aralarında hiçbir hukuku ilişki olmadığını, husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, hissedarları arasında olduğu arsa üzerine …Konut Yapı Kooperatifi tarafından kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme şartları gereğince saklı hakları olduğunu, davaya konu dairenin de bunlardan bir tanesi olduğunu, inşaatın fiilen tamamlandığını ancak henüz yapı kullanma izin belgesi alınmadığını, bu sebeple de daire teslim koşullarının henüz oluşmadığını, bu sebeple taşınmazın devrine ilişkin bir yükümlülüğü olmadığını, şartların yerine gelmesi hafinde ise taşınmazı ancak tarafı olduğu sözleşme gereğince …Konut Yapı Kooperatifi’ne devredebileceğini, davacının tarafından bu yönde talepte bulunmasının mümkün olmadığını bu nedenle davanın reddi gerekmektiğini, davacı taraf eşi ile Ankara …. İcra Müdürlüğü … Esas ve… Esas sayılı dosyalarında müşterek ve müteselsil borçlu konumda olduklarını, icra dosyasının dayanağı olan, Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 29/06/2016 tarih ve… Esas, … Karar sayılı kararı ile 3. Etap Mimari projesinin …adına tescil edildiğini, ek dava ile Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı kararı ile tazminata hükmedildiğini, bu davaya konu işlemlerden dolayı Ankara …. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama ile …’ın ceza aldığını, yani gerçekleşen işlemlerde kusurlu kişinin kendileri olduğunu, davacının da …’ın eşi olduğunu, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … Esas ve… Esas sayılı dosyasında da hiçbir kusuru olmadığı halde sorumlu tutulduğunu, davacı ile …Konut Yapı Kooperatifi arasında ki uyuşmazlık nedeniyle kendisinin mağdur edildiğini, tüm bu sebeplerle kendisine yöneltilen davanın haksız ve yersiz olduğunu, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının mülkiyet hakkını engellediğini, dava konusu taşınmazın maliki olmakla birlikte, davacı ile aralarında hukuki bir bağ olmadığını, bu sebeple tarafına dava açılamayacağını, davacı yanında talebinde haksız olduğunu ve muaccel hale gelmediğini, buna rağmen ihtiyati tedbir kararı verilmesinin HMK 389 ve 390/3 maddelerinde belirtilen şartlara aykırı olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07/02/2019 tarihli ön inceleme duruşması sırasındaki beyanında birleştirme talebini yinelemiştir.
6100 sayılı HMK’nun 166. maddesinin 1. fıkrasında “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmüne yer verilmiş, 4. fıkrasında ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının var sayılacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizin 2018/371 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının dosyamız davacısı …, davalısının S.S … KYK olduğu, menfi tespit ile tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, tapu iptali ve tescil talebine konu taşınmazın iş bu dava dosyasına konu taşınmaz olduğu, 29/01/2019 tarihinde yapılan duruşmada 2018/825 sayılı dosyanın birleştirilmesinin beklenilmesine karar verildiği, delillerin usül ekonomisi açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, her iki dosya arasında HMK’nun 166. maddesi kapsamında bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır.
Aralarında bağlantı bulunan her iki davanın da mahkememizde açılmış olması ve davacı vekilinin birleştirme talebinde bulunması karşısında dava dosyasının 6100 Sayılı HMK’nun 166/1 maddesi gereğince Mahkememizin 2018/371 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varan mahkememiz aşağıdaki şekilde karar verme yoluna gitmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aradaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle dava dosyasının mahkememizin 2018/371 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, mütakip işlemlerin üzerinde birleştirme kararı verilen mahkememizin 2018/371 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, dosyamızın esasının da bu suretle kapatılmasına,
2-Harç, masraf ve vekalet ücreti hususlarının 2018/371 Esas sayılı dosyasında takdir edilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza