Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/821 E. 2018/777 K. 30.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/821 Esas – 2018/777
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/821 Esas
KARAR NO : 2018/777

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALILAR : 1-
2-

DAVA : Tasarrufun İptali
DAVA TARİHİ : 22/11/2018
KARAR TARİHİ: 30/11/2018
K. YAZIM TARİHİ: 05/12/2018

Yukarıda tarafları yazılı davaya ilişkin dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …ile davacı müvekkili arasında 05.06.2012 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre davalının 140.000 TL maktu avukatlık ücreti ve 65.000 Euro nisbi avukatlık ücreti ödemeyi kabul ettiğini, davalının borcunu ödememesi nedeniyle kendisine ihtarname çekildiğini, Türkiye Barolar Birliği Tahkim Kuruluna gidildiğini, tahkim kurulunca 20.03.2017 tarihinde davalının müvekkiline 140.000 TL borçlu olduğu, ihtarnamenin borçluya tebliğ edildiği 03.08.2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte borcu (davalı …) dan alınarak alacaklı (davacı)ya ödenmesine karar verildiğini, Türkiye Barolar Birliği Tahkim Kurulunun …Esas nolu 20.03.2017 tarihli kararının Ankara Batı İcra Dairesinin …Esas nolu dosyası ile takibe konulduğunu ve takibin kesinleştiğini, Ankara Batı İcra Dairesi …Esas nolu takibine konu olan borcun (vekalet ücreti alacağının), vekalet ücret sözleşmesinin düzenlendiği 05.06.2012 tarihinde doğduğunu ve alacağın talep edildiği ihtarnamenin borçluya tebliğ edildiği 03.08.2015 tarihinde de muaccel hale geldiğini, borçlu …ikameti ve işyerinde 28/08/2018 tarihinde yapılan haciz sonucu borçlunun haczi kabil mallarının borcu karşılamaya yetmediğinin belirlendiğini, ayrıca hali hazırda …adına olan Dalaman Merkez mağazayanı … ada ve parsel numaralı 807 m2 arsa ve Muğla Dalaman Merkez mahallesi… ada/parsel nolu 6.075 m2 taşınmazlara taraflarınca haciz konulmuş ise de bu taşınmazlar üzerine daha önce başka hacizler konulması nedeniyle taşınmazların satışı yapılsa dahi alacaklarını tahsil etmelerinin mümkün olmadığını, yaptıkları araştırma sonucunda borçlu… başkaca menkul ve gayrimenkullerinin de bulunduğunu ve bu malların borçlu tarafından alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı şekilde başkalarına devredildiğini öğrendiklerini, bu muvazaalı işlemlerden birinin de davalı… …Şti.nde bulunan hissesini 68 yaşında ev hanımı olan annesi …a 4.199.000 TL bedelle devretmesi işlemi olduğunu, davalı …un, davalı… annesi olması sebebiyle oğlunun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklıdan mal kaçırma kastının olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığını ayrıca yaşı ve mesleği itibariyle de böyle bir hisseyi bedelini ödeyerek devralmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, borçlunun haczedilen malları takip konusu alacağı ve takip giderlerini tamamen karşılamıyorsa İİK nun 105/II maddesi gereğince haciz tutanağının geçici aciz belgesi hükmünde olduğunu, taraflarına İİK nun 277 madde hükmünce dava açma yetkisi verdiğini, ayrıca davalılar hakkında “Alacaklısını Zarara Sokmak Kasdıyla Mevcudunu Eksiltme” (İİK md 331/1) suçundan dolayı Muğla Ortaca CBS na suç duyurusunda bulunduklarını ve … numaralı soruşturma açıldığını beyan ederek, İ.İ.K. 278- 283 Maddeleri gereğince davalıların zarar verme kastının sabit olduğunun kabulü ile … un … Şti. hisselerini …a devretme işleminin iptaline; bu mümkün değil ise cebri icra kanalları aktif edilerek taraflarına … adına olan … hisselerinin Ankara Batı İcra Dairesinin …Esas nolu dosyası üzerinden haciz ve satışını isteme yetkisi verilmesine; … adına olan …Şti hisseleri üzerine Ankara Batı İcra Dairesinin …Esas nolu dosyasında tüm ferileri ile birlikte kesinleşen alacakları kadar ihtiyati haciz konulmasına, …’un … Şirketindeki hisselerini üçüncü şahıslara devretmesini önlemek için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava, İİK’nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali talebine ilişkindir. Bu davalardaki amaç; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz sayılması ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasıdır. Böylece ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsili amaçlanır. Bu tür davalar, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik olduğundan ve mutlak ticari dava niteliğinde olmadığından, bu niteliği itibarıyla asliye ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan değildir. Uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 maddesi gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/11/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza