Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/800 E. 2019/576 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/800 Esas – 2019/576
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/800 Esas
KARAR NO : 2019/576

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 08/10/2019
K. YAZIM TARİHİ: 01/11/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı yan arasında mevcut çalışma sisteminin davacı yanca sipariş verilmesi, ödemenin yapılması veya ödemeye havi senedin davalı yana teslimi ve bunun karşılığında davalı yanın ürününü tarafların aralarında belirledikleri termine göre davacı yana teslim etmesi üzerine kurulu olduğunu, bu sistemin uzun süre aynı şekilde devam ettiğini ve herhangi bir problem yaşanmadığını, ancak son dönemde teslimatların davalı yan tarafından termine uygun olarak ifa edilmediğini ve sürekli ek süre verilerek veya siparişlerin aksine parça parça davacıya gönderildiğini, en nihayetinde halihazırda siparişi verilmiş ve teslimat için taraflarca belirlenen termine uyulmadığı gibi kararlaştırılan ek sürelerde de davalı yanca müvekkiline ürün tesliminin yapılmadığını, davalı yan ile müvekkili arasında defalarca görüşme yapıldığını, davalı yanca yaşanan olumsuzluğun geçici olduğunun bildirildiğini ve ürünlerin gönderileceği yönünde müvekkiline güvence verildiğini, hatta bu güvenceyi alması üzerine müvekkilinin davalı yan ile hesap mutabakatı yaptığını ve ürünlerin teslimini beklediğini, ancak davalı yanın ek teslim süresi içinde de müvekkiline ürün teslim etmediğini, davalı şirket tarafından müvekkilinden çek alınmış olmasına rağmen kendisine hiçbir mal teslimi yapılmadığından ötürü ihtarname gönderildiğini, davalı tarafın müvekkiline ürün teslim etmediği gibi anlaşmaya dayanarak verilen çekleri de üçüncü şahıslara ciro ettiğini, müvekkilinin üstüne düşen sorumlulukları yerine getirmesine rağmen hiçbir ürün teslim etmeyen davalı yanın bu davranışının kötüniyetinin göstergesi olduğunu beyan ederek, davalı aleyhine açtıklan menfi tespit davasının kabulüne, siparişlerin davalı şirket tarafından kasten ve hiçbir surette yerine getirilmemiş olması sebebiyle, davacı müvekkilinin davalı şirket lehine keşide ettiği çek (davacı tarafından davalı adına keşide edilen … Bankasının 21/09/2018 keşide tarihli, … numaralı 100.000,00 TL bedelli çek) karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu çekin iptaline, dava konusu çekin tahsili halinde, müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konsu çek ile ilgili icra takiplerinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 2017 yılı için … Sözleşmesinin imzalandığını, imzalanan sözleşme gereğince müvekkili şirket tarafından davacı şirkete mal teslimlerinin yapıldığını, fakat davacı şirketin vermiş olduğu çeklerin büyük çoğunluğunun karşılıksız çıktığını ve müvekkili şirketin ciro etmiş olduğu bu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle icra takiplerine maruz kaldığını, çeklerle ilgili olarak davacı şirket tarafından Sincan … Noterliği’nin 27/09/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, … Sözleşmesi’ne istinaden vermiş oldukları çekler kapsamında mal teslimi yapılmasını, mal teslimi yapılmaması durumunda ise mal teslimi için verilen çeklerin firmalarına iade edilmesini talep ettiklerini, işbu ihtarnameye cevaben müvekkili şirket tarafından Ankara ….. Noterliği’nin 10/10/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek bahse konu ihtarnamede belirtilen hususların kabulünün mümkün olmadığının açıkça belirtildiğini, zira davacı şirket tarafından da bilindiği ve ticari defter kayıtlarında da görüleceği üzere son 9 ay içerisinde davacı şirkete 139 sefer sevkiyat yapıldığını, bu kapsamda, davacı şirketin gerek 27/09/2018 tarihli ihtarnamesinde gerekse dava dilekçesinde iddia ettiği “hiçbir mal teslimatı yapılmamıştır” ifadesinin maddi gerçekle bağdaşmadığını, nitekim satış ve tahsilatların taraflar arasında akdedilmiş olan … Sözleşmesinin ilgili maddelerinde belirtilen şekilde yapıldığını, davacı şirket taralından verilen çeklerin de illiyetten yoksun olduğu için iddia edilen çekin hangi mallarla ilgili verildiği de belirli olmadığından işbu çeklerin iptalinin mümkün olmadığını, kaldı ki, davacı tarafından müvekkili şirkete verilen çeklerin son bir yıl içerisinde davacı şirketin talebi üzerine iyi niyet çerçevesinde 12 sefer temdit edildiğini ve davacı şirketin hali hazırda 925.000,00 TL tutarında ödenmemiş çekinin bulunduğunu, bu çeklerin davacı şirket tarafından ödenmediğinden ve ödenmesi engellenmek istendiğinden huzurdaki davanın kötü niyetle açıldığını, nitekim davacı şirketin yukarıda belirtmiş oldukları 27/09/2018 tarihli ihtarnamesinde mal teslimi yapılmadığı iddiasıyla iadesini talep etmiş olduğu 185.500,00 TL tutarındaki çeki ihtarnamenin tebliğ alınmasından sonra ödediğini, görüldüğü üzere bu durumun dahi davacı şirketin mal teslimi yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını açıkça ortaya koyduğunu, yine mal teslimi yapılmadığı iddiasıyla düzenlenmiş olan 27/09/2018 tarihli ihtarnameden sonra 28/09/2018 tarihinde davacı şirket tarafından müvekkili şirkete ekli taahhüdün verilmiş olduğunu ve bu taahhütlerin de yerine getirilmemiş olduğu gözetildiğinde davacı şirketin işbu davayı açmakta kötüniyetli olduğunun tartışmasız olduğunu, bununla birlikte, davacı şirketin yine taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine aykırı davranışlarda bulunduğunu, davacı şirketin unvan değişikliği, adres değişikliği, hisse devri yaptığını, fakat bunlarla ilgili sözleşmeye aykırı olarak müvekkiline hiçbir bildirim yapılmadığını, piyasadaki faaliyetlerinde ödemelerini yapmayan işbu şirketin farklı bir şirket üzerinden faaliyetlerine devam ettiğinin tespit edildiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Taraflar arasında imzalanan “Termikel Satış Noktası Sözleşmesi” ve “hesap mutabakatı”, çek sureti, noter ihtarnameleri, tarafların ticari defter ve kayıtları, 25/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, çeke dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından davalı adına keşide edilen ve iptali talep edilen 21/09/2018 tarih ve … numaralı, 100.000,00 TL bedelli çek yönünden davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve netice itibariyle söz konusu çekin iptali koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosya kapsamı ve ekleri ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 25/06/2019 tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır. Söz konusu raporda özetle; hem davacı hem de davalı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.’nun 64. ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartlan tam olarak taşıdığı, sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, davacının teslim aldığı mallar için çeşitli tarihlerde avans mahiyetinde çekler keşide ederek davalıya verdiği, iptali istenen çekin her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dava tarihi itibarıyla her iki taraf ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan alacaklı bulunduğu görülmekle davaya konu çek de dahil olmak üzere avans mahiyetin bir kısım çeklerin karşılığında davalı tarafça davacıya mal tesliminin yapılmadığının anlaşıldığı, bu çerçevede davacı tarafından davalı adına keşide edilen … Bankası’nın 21/09/2018 tarih ve 100.000,00 TL bedelli … numaralı çek yönünden davacının davalıya borçlu bulunmadığı, dolayısıyla davaya konu çekin iptali koşullarının oluştuğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 25/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
Dosyaya sunulmuş olan bilgi ve belgelerden, davacı … Müh. Dayanıklı Tüketim Malları İnşaat Ticaret Limited Şirketi ile davalı … A.Ş. arasında malzeme/ürün alım satımına ilişkin ticari bir ilişkinin bulunduğu, bu ticari ilişki çerçevesinde davacının davalıya verdiği siparişler kapsamında çeşitli tarihlerde çekler verdiği, davalının da davacıya muhtelif tarihlerde fatura karşılığında malzeme satışı yaptığı, davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen dava konusu … Bankası’nın 21/09/2018 tarih ve 100.000,00 TL bedelli … numaralı çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davaya konu çekin iptali talebine ilişkin olarak eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davacının davalı ile olan ticari ilişkilerini… nolu Satıcılar ve…nolu Verilen Sipariş Avansları Hesabında izlediği, dava konusu 21/09/2018 tarih ve … numaralı, 100.000 TL bedelli çekin, …fiş ve … yevmiye numarası ile 30/01/2018 tarihinde davacı ticari defterlerine kaydedildiği, dava tarihi itibariyle 320.001.028 nolu hesabın 292,50 TL alacak bakiyesi verdiği, yani söz konusu hesaba göre davacının davalıya dava tarihi itibariyle 292,50 TL borcunun bulunduğu, davacının davalı ile ticari işlemlerini izlediği bir diğer hesap olan 159.001.01 nolu hesabın dava tarihi itibariyle 1.380.887,69 TL borç bakiyesi verdiği, yani 159 nolu hesaba göre dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 1.380.887,69 TL alacaklı bulunduğu, 320 nolu Satıcılar ve 159 nolu Verilen Sipariş Avansları hesapları birlikte değerlendirildiğinde dava tarihi itibariyle davacının davalıdan (1.380.887,69 – 292,50) = 1.380.595,19 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir.
Davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde ise; davalının davacı ile olan ticari ilişkilerini 120.04,06.S003 nolu Alıcılar Hesabında izlediği, dava konusu 21/09/2018 tarih ve … numaralı, 100.000 TL bedelli çekin, 3001002 nolu mahsup fişi ile 30/01/2018 tarihinde davalı ticari defterlerine kaydedildiği, dava tarihi itibariyle söz konusu hesaba göre davalının davacıya 1.743.295,19 TL borcunun bulunduğu tespit edilmiştir.
Taraf ticari defterlerinin detaylı olarak incelenmesi neticesinde, iptali istenen çekin her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olması, dava tarihi itibariyle, davacının ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan 1.380.595,19 TL alacaklı, davalının ticari defter kayıtlarına göre ise davalının davacıya 1.743.295,19 TL borçlu olduğunun belirlenmesi karşısında, davaya konu çek de dahil olmak üzere avans mahiyetinde bir kısım çeklerin karşılığında davalı tarafça davacıya mal tesliminin yapılmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, davacı tarafından davalı adına keşide edilen … Bankasına ait 21/09/2018 tarih ve … numaralı 100.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borcunun bulunmadığı ve davaya konu çekin iptali koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davacı tarafından davalı adına keşide edilen … Bankasının 21/09/2018 keşide tarihli, … numaralı 100.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve söz konusu çekin iptaline,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 6.831,00 TL harçtan peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 1.707,75 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.748,85 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 750,00 TL bilirkişi ücreti, 161,05 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 911,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 10.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/10/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza