Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/796 E. 2021/477 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/796 Esas – 2021/477
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/796 Esas
KARAR NO : 2021/477

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 16/11/2018
KARAR TARİHİ: 22/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu kaynaklı ızgara makinasına ait parçaların müvekkili … ile dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından ortak olarak 2013 ve 2014 yıllarında satın alındığını, müvekkili … şirketinin sözü edilen makinenin … firmasındaki hissesini dava konusu parçaları da kapsar şekilde tüm haklarıyla 2016 yılında devir aldığını, devir tarihinden sonra, davalı yanın müvekkili firmaya fatura kestiğini ve müvekkil firma ile iletişim halinde olmaya devam ettiğini, hal böyleyken teslim alınan makine parçalarının ayıplı olmasından kaynaklı dava hakkının müvekkili firmaya geçmiş olduğunu, dava konusu ürünleri dava dışı firma ile ortak olarak satın alan ve makine mühendisi olan …’ın 2013 Yılında TÜBİTAK kapsamında ARGE projesi ile Türkiye’nin ilk yerli baskılı kaynaklı ızgara makinesini meydana getirmek için çalışmalarına başladığı ve yatırımcı firma (ilk ortak) ile hareket ederek makinenin parçalarını satın almaya başladığını (Davalı yanca yapılan tüm yazışmaların … ile yapıldığı görülecektir) Projenin kabul edilmesi ile birlikte 2011 yılında davalı yan temsilcileri ile görüşmeye başlandığı ve temsilcilere nasıl bir makine tasarlandığı ve üretileceğinin tüm detayları ile anlatıldığını, satın alınmak istenen trafo, inverter gibi makinenin önemli parçaları için davalı yandan numuneler yapılması istendiği ve davalı yanın numuneleri alıcıya teslim ettiğini, tasarlanacak makinenin teknik ihtiyacının ne olduğu hususunun alıcı tarafından sürekli satıcıya sorulduğunu ve davalı satıcının makinenin ihtiyacı olan parçaları temin edebileceklerini belirttiğini, hatta davalı satıcının, müvekkilinin bir araya getirmeye çalıştığı makineyi detaylı bir şekilde inceleyerek bizzat kendisinin de üretebileceğini açıkça ifade ettiğini, bu ifadeye ilişkin 19.02.2011 tarihli mail dökümünün ekte sunulduğunu, dolayısıyla davalı yanın parçaların uyum sağlaması gereken makinenin tasarım tekniğini, donanımını bildiğini, bilmediği yahut bilmesi gerekmediği iddiasında bulunamayacağını, davalı yanın ihtarlarına cevaben “alıcının kendi imkan ve tecrübesi doğrultusunda kendilerinden timer, inverter ve trafo aldığını, yetersiz bilgi ve tecrübe nedeniyle almış olduğu ürünleri kullanmadığını” iddia ettiğini, (Bursa …. Noterliğinin 03.10.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi), bahsi geçen ürünlerin satıcıdan onay ve yeterliliği alınmadan satın alınabilecek mahiyette ürünler olmadığını, kaldı ki davalı satıcının söz konusu ürünlerin üreticisi olduğunu, ürünün hangi nitelikte olması gerektiğine ilişkin davalı yan ile alıcı arasında satın alma işleminden çok önce görüşmelere başlandığını, davalı yanca makinenin tüm unsurları incelenerek numuneler hazırlandığını, hatta davalının meydana getirilecek makineyi tamamıyla kendilerinin de üretebileceklerini açıkça ifade ettiğini, bir başka deyişle, satılacak ürünlerin niteliği ve niceliğinin bizzat satıcı davalı yanca belirlendiğini, müvekkili …’ın sözü edilen projeyi hayatının projesi olarak gördüğünü ve her hususu davalı ile paylaştığını, satın alınacak olan ürünleri sürekli sorduğu ve sorguladığı hususlara ilişkin mail dökümlerinin ekte sunulduğunu, ancak ne var ki, davalı yanın hileli yollarla basiretli bir iş insanına yakışmayacak şekilde ayıplı mal satarak ciddi zararlara sebep olduğunu, şöyle ki, davalı yanın araştırma sonucu önerisi üzerine müvekkili … ile eski ortağı olan … firması davalı satıcıdan 6 adet 230 KVA trafo ve 3 adet 1600 amper orta frekans İnverter satın aldığını, müvekkili …’ın makineyi tasarlarken günlük 3000 kg ve aylık 90 ton ızgara üretecek şekilde tasarladığını, makinenin ömrü boyunca 130 ton ızgara üretmiş ve kayıtlı olarak 9 defa (kayıt dışı 11’i aşkın) arıza ve tamir işlemi gördüğünü, arızanın bedelinin 18.971,2 TL olup yaklaşık 77 gün süre aldığını, şu an 1 adet İnverter ve 2 adet trafonun halen Ocak 2018 tarihinden bu yana davalı uhdesinde bekletilmekte olup, müvekkiline teslim edilmediğini, Müvekkilinin söz konusu parçalann sürekli arıza yapması nedeniyle maddi ve manevi olarak ciddi zarar gördüğünü, dava konusu makine parçalarının son tamirinden sonra makineyi kiralamaya karar verdiğini ve 2018 yılında da arıza veren parçalar yüzünden makine kiralama sözleşmesinin de müşteri tarafından feshedildiğini, alınan ürünleri iade etmeye hazır olduklarını beyan ederek, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL satış bedelinin dava açılış tarihindeki kur bedeli üzerinden ve fatura tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, müvekkili tarafından ayıplı mal için yapılan masraflar ile ayıplı mal sebebiyle uğradığı mahrum kalınan kar ile doğrudan veya dolaylı menfi ve müspet zararları ile diğer zararlar için şimdilik 5.000,00 TL nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’ın, 2011 yılında müvekkili şirkete müracaat ederek, dava dışı firmasında kullanılmak üzere bir kaynak makinası imal edeceğini, bununla ilgili olarak birtakım ürünler istediğini beyan ettiğini, istediği ürünleri listelediğini ve bu liste doğrultusunda, AÇ kaynak trafosu, kaynak kontrol ünitesi ve thyristör grubu için kendisine 19.04.2011 tarihinde proforma fatura verildiğini, davacının “…satıcı, müvekkilin bir araya getirmeye çalıştığı makineyi detaylı bir şekilde inceleyerek, bizzat kendisinin de üretebileceğini açıkça ifade etmiştir…” şeklindeki beyanını kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkili şirketin, müşterilerinin oluşturmayı hayal ettiği makinelerin parçalarını tahmin edip, satmak ve yıllar boyu takip etmek gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkili şirketin böyle bir hizmet vermediğini, kaldı ki bu hizmetin müşavirlik/danışmanlık hizmeti olarak kabul edilebileceğini ve müvekkilinin müşavirlik hizmeti veren bir şirket olmadığını, davacı … ile yapılan şifai görüşmede, kendisine ne tür bir imalat yapmak istediği sorulmuşsa da kendisi imal edeceği makineyi görmediğini, sadece birtakım fotoğraflardan incelediğini, asıl amacının makine imalatında TÜBİTAK desteğinden faydalanmak olduğunu, bu nedenle makine hakkında bilgi vermek istemediğini belirttiğini, davacının, 2012 yılında yeniden müvekkiline müracaat ederek AG trafo kullanımından vazgeçtiğini, bunun yerine orta frekans MFDC trafo kullanmak istediğini belirttiğini, davacının talebi üzerine kendisine 25.12.2012 tarih ve 416 sayılı teklif verildiğini, teklif metninin içeriğinde teklife konu ürünlerin kullanımı ile ilgili bilgi ile birlikte ekinde kullanım dokümanlarının da verildiğini, sunulan teklifte MFDC trafoların çalışma faktörünün %20 olduğunun belirtildiğini, ayrıca ürünlerin soğutulması ile ilgili konuya da dikkat çekildiğini ve olması gereken soğutma ihtiyaçlarının toleranslı bir şekilde belirtildiğini, 2013 yılı mart ayında davacının, müvekkilini arayarak 230 kVA MFDC trafo kullanımından vazgeçtiğini, bunun yerine 125 kVA MFDC trafo kullanmak istediğini belirtmiş ve buna göre yeniden teklif verilmesini istediğini, dolayısıyla davacının da tam olarak ne yapmak istediğini bilmediğini, müşteri talebi doğrultusunda yeniden teklif hazırlandığını ve kendilerine gönderildiğini, müteaddit defalar yapılan telefon görüşmeleri neticesinde deneme yapmak üzere 2 adet 230 kVA trafo/1adet 800 A inverter, 1 adet timer siparişi geçildiğini, sipariş edilen ürünlerin 28.06.2013/… tarihli fatura muhteviyatında kendisine gönderildiğini, yaklaşık 2-3 ay sonra kendisine talebi doğrultusunda yeniden teklif verilerek başka ürünlerin tesliminin yapıldığını, yaklaşık 3-4 ay sonra yeniden ürün talebi olduğunu ve kendisine yeni ürünler satıldığını, yine yaklaşık 6 ay sonra telefonla verilen sipariş doğrultusunda 2 adet daha trafo, 1600 A inverter ve diğer muhteviyatı satılarak teslim edildiğini, toplamda 13 aylık bir süre içinde, belirli aralıklarla verilen siparişler doğrultusunda toplam olarak 6 adet kVA MFDC trafo ve 3 adet 1600 A inverter satılarak davacıya teslim edildiğini, dacının iddia ettiği gibi ilk kurulumdan itibaren sorun yaşadığı ürünlerden sonra peyderpey ürün alımlarına neden devam ettiği hususunun anlaşılamadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ticaret sicil kayıtları, sözleşme, tarafların BA-BS formları, tanık anlatımları, davalı uhdesinde bulunan ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması amacıyla talimat mahkemesince (Bursa … ATM … Tal) yapılan keşif ve keşif sonrası düzenlenen 18/11/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu, davacı uhdesinde bulunan ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması amacıyla mahkememizce yapılan keşif ve keşif sonrası düzenlenen 17/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu, bilirkişi heyetine makine mühendisi eklenerek alınan 18/01/2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, eser sözleşmesinden dönülerek ürünlerin iadesi, satış bedelinin iadesi ve davacının uğradığı iddia edilen menfi ve müspet zararların ve masrafların tahsili istemine ilişkindir.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla davalı uhdesinde bulunan ürünler üzerinde keşif yapılarak rapor düzenlenmesi için Bursa …. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, düzenlenen 18/11/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; İlk arızanın ürün satışından yaklaşık bir yıl sonra oluşması, ikinci arızanın bundan yaklaşık iki yıl sonra oluşması, bu arada davacı tarafın davalıdan ürün almaya devam etmesi ilk satıştan yaklaşık dört yıl sonra ortaya çıkan sekizinci arıza dahil tüm onarım bedellerinin itiraz edilmeden ödenmesi hususu göz önüne alınarak satılan ürünün ayıplı olmadığı, arızaların, Türkiye’de benzeri bulunmayan yeni bir makine üretmek isteyen davacı tarafın, davalının ürettiği ve makinanın sadece iki parçasını oluşturan ürünlerin sağlıklı çalışması için gerekli şartları sağlayamamasından kaynaklanmış olabileceği, arızalanan parçaların değiştirilerek, uygun koşullarda kullanılmasının veya ikinci el olarak satılmasının mümkün olduğu ; Yapılan işin eser sözleşmesi olduğu, dosyadaki bilgi ve belgeler ile yapılan teknik inceleme karşısında, davalının eser sözleşmesi esasları dahilinde edimini yerine getirdiği, davacının da ödemelerini yaparak edimini yerine getirdiği, eser sözleşmesinin tüm şartlarının gerçekleştiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davaya konu ürünlerin ayıplı olup olmadıklarının tespiti, taraflar arasındaki sözleşmede tanımlı şekilde olup olmadıklarının, kullanılabilir olup olmadıklarının tespiti ile varsa ayıbın niteliğinin belirlenmesi ve kaynağının tartışılması, tarafların kusurlarının belirlenmesi bakımından mahkememizce davacı şirket nezdindeki mallar üzerinde keşif yapılmasına karar verilmiş, düzenlenen 17/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; Dava konusu olan ürünlerde meydana gelen arızalann en önemli sebebinin, davalı tarafın teslim ettiği ürün gruplarının yeterliliklerini açıkça yazılı olarak beyan etmemesi, montaj ve teknik sınırlarını bir kullanım kılavuzu ile teslim etmemesi olduğu, davalı yanın ürün grubunun kullanımına yönelik bir kılavuzu davacıya zamanında sağlamadığı, dosyadaki bilgi ve belgelere göre de, davalı üreticinin davacıya satmış olduğu ürünle birlikte teknik değerlerini, çalışma prensiplerini, limitlerini vb detaylı teknik bilgileri kapsayan kullanma kılavuzu, kitapçığı ya da kullanımda büyük önem arz eden teknik verilerin davacıya verilmediğinin anlaşıldığı, davalı firmanın ürettiği ürünle ilgili teknik verileri, kullanma kılavuzlarını, spesifik bir makine olduğu için çalışma limit ve taban/tavan göstergelerini, çalışma zamanı ve verim limitlerini vb. tüm teknik verileri içeren kullanım kılavuzlarını davacıya vermemesi nedeniyle %60 asli kusurlu olduğu, davacı yanın da, her ne olursa olsun kendi tasarımıyla ilam ettiği cihazı belli süreler verimle kullandığı, o kadar ki bunu uluslararası bir video kanalına koyarak ticari olarak lanse ettiği, imal ettiği cihazı zaman içinde tanıtarak performanslı, kullanmaya başladığı ve seri şekilde kullanmaya başlaması ile sorunlar yaşamaya başladığı, davacının kendi cihazının limitlerini bilmeden kullandığı, ilk arızanın ürünün satın alınmasından bir yıl sonra meydana geldiği, dört yıllık süre içerisinde ürünlerde toplamda sekiz defa arıza meydana geldiği ve davacının bu arızalarla ilgili davalı tarafından kesilen faturaları ödediği, faturalara bir itiraz kaydı düşmediği, davalıya bir ihtar göndermediği basit olup, davacının olayda %40 tali kusurlu olduğunun değerlendirildiği, kusur oranlarına göre davacının ürün bedelinden talep edebileceği tutarın 103.036,81 TL, tamir bedelinden talep edebileceği tutarın ise 12.536,64 TL olduğu, davacının davalıdan bu kapsamda toplam 115.573,45 TL talep edebileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporuna karşı taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine, bilirkişi heyetine Makine Mühendisi bilirkişi eklenerek dosya yeniden 17/02/2020 tarihli raporu düzenleyen bilirkişi kuruluna tevdii edilmiş, düzenlenen 18/01/2021 tarihli ek raporda özetle; 17/02/2020 tarihli kök rapordaki değerlendirmelerini tekrarla kusur oranlarına göre davacının ürün bedelinden talep edebileceği tutarın 103.036,81 TL olduğu, davacının tamir bedelinden talep edebileceği tutarın 10.855,848 TL olduğu, davacının toplam 113.892,66 TL talep edebileceği, davacının dava konusu makinenin tamiri nedeniyle üretime ara vermesinden kaynaklanan mahrum kaldığı kar kaybının 1.001,02 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
Davacılar vekili mahkememize sunduğu 06/04/2021 havale tarihli ıslah dilekçesi ile; sözleşmeden dönme haklarını kullanarak 171.728,01 TL satış bedelinin dava açılış tarihindeki kur bedeli üzerinden ve fatura tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine, müvekkili tarafından ayıplı mal için yapılan masraflar ile ayıplı mal sebebiyle uğramış olduğu mahrum kalınan kar, doğrudan/dolaylı ve menfi ve müspet zararları ile diğer zararlara ilişkin olarak 18.093,08 TL servis ve tamir masrafları ile 1.001,02 TL kar kaybı olmak üzere toplam 19.044,01 TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporları birlikte değerlendirilerek; dava konusu olayda sözleşme ve taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davacı kaynak tasarımı yapan, davalı ise bu tasarıma sürücü mahiyette cihazlar sağlayan kişiler olduğu görülmektedir. Bir başka deyişle bir makineyi ortaya çıkarmak için taraflar eser sözleşmesi kapsamında bir araya gelmişlerdir. Her ne kadar davalı taraf aksini iddia etmiş ve davacının ne tasarladığını bilmediğini beyan etmişse de; taraflar arasındaki mail yazışmaları, davacının tasarımını yaptığı ürün grubunun davalının sürücü ekipman sağladığı bir ürün grubu olması, dava konusu parçaların oluşturduğu makinen TÜBİTAK projesi kapsamında ilk defa üretilecek olması, olağan bir akışta bu şekilde makinelerin yapımı için akıl birliği ve ekip çalışması içinde hareket etmesi gözetilerek davacının söz konusu makineyi üretim sürecinde iken, davalı firma ile teknik konularda karşılıklı görüş alışverişiyle davalıdan söz konusu makine ve makine parçalarını aldığının kabulü gerekmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık bu eser sözleşmesi nedeniyle ortaya çıkması gereken eserin tam ve eksiksiz olarak neden ve nasıl ortaya çıkmadığı noktasında toplanmaktadır. Hükme esas alınan 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporunun teknik değerlendirme bölümünde belirtildiği üzere, makinenin yaklaşık iki yıl boyunca 2 mm kalınlığındaki parçaları kaynattığı, sorunun 3 mm kalınlığındaki lama parçalarını kaynatamamak noktasında toplandığı, makinenin mekanik aksamında sorun olmadığı, sorunun 3 mm kalınlığındaki parçaların kaynatılması için gerekli olan ısıl enerjinin sağlanması yönünde elektrik enerjisini temin eden inverter, trafo, timer grubundaki kapasite seçimi, birbirleriyle uyumu, akım yönlerinin çakışması gibi proje/tasarımdan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Hal böyle iken ve eser sözleşmesine konu makineleri davacının davalıdan aldığı, ancak bu makinelerin montaj ve teknik verileri ile ilgili ürünle alakalı çalışma prensiplerini, limitlerini vb. Gibi detaylı teknik bilgileri kapsayan kullanma kitapçığı, detaylı kılavuz gibi bilgilerin davalı tarafından davacıya verilmediği, buna ilişkin davacının beyanlarının aksini gösterir dosya kapsamında bir bilgi belge bulunmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu ürünlerde meydana gelen arızalarda davalı yanın bahsedilen şekilde sorumluluğu bulunmakta olup bilirkişiler tarafından hesaplanan ve mahkememizce de uygun görülen sorumluluk oranının %60 olduğu kanaatine varılmıştır. avacı yanın da, her ne olursa olsun kendi tasarımıyla ilam ettiği cihazı belli süreler verimle kullandığı, o kadar ki bunu uluslararası bir video kanalına koyarak ticari olarak lanse ettiği, imal ettiği cihazı zaman içinde tanıtarak performanslı, kullanmaya başladığı ve seri şekilde kullanmaya başlaması ile sorunlar yaşamaya başladığı, davacının kendi cihazının limitlerini bilmeden kullandığı, ilk arızanın ürünün satın alınmasından bir yıl sonra meydana geldiği, dört yıllık süre içerisinde ürünlerde toplamda sekiz defa arıza meydana geldiği ve davacının bu arızalarla ilgili davalı tarafından kesilen faturaları ödediği, faturalara bir itiraz kaydı düşmediği, davalıya bir ihtar göndermediği sabit olup, bilirkişiler tarafından hesaplanan ve mahkememizce de uygun görülen davacının eser sözleşmesine konu ürünlerin çalışmaması nedeniyle oluşan %60 olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda ayrıntılı izah edildiği üzere, davalının eser sözleşmesi kapsamında davacı yan için oluşturduğu trafo ve invertörün yeterli teknik özelliklere sahip olmaması nedeniyle oluşan ve bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan ürün bedeli, tamir ve servis ücreti ile mahrum kalınan kar kayıplarının davalının kusuru oranında davacıya verilmesine, ve dava konusu trafo ve invertörün ise davalı yana iadesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davacıların sözleşmeden dönme talebinin kabulü ile, davacılar nezdinde bulunan ve dava konusu edilen sözleşme konusu ürünlerin söküm ve nakliye masrafları davalı yana ait olmak üzere davalıya iadesine,
103.036,81 TL ürün bedeli, 10.855,85 TL tamir ve servis ücreti, 1.001,02 TL mahrum kalınan kar kaybı olmak üzere toplam 114.893,68 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 7.848,38 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 3.258,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.590,21 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 256,17 TL peşin harç, 3.002,00 TL ıslah harcı, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.299,27 TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davacılar tarafından sarf edilen 3.600,00 TL bilirkişi ücreti, 628,00 TL keşif harcı, 350,00 TL keşif yol ücreti, 598,60 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 5.176,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 3.116,82 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
4-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 14.864,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 10.670,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacılar ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/06/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza