Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/789 E. 2021/355 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/789 Esas – 2021/355
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/789 Esas
KARAR NO : 2021/355
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 3-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan
Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ: 25/05/2021
K. YAZIM TARİHİ: 25/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;02/10/2018 tarihinde davalılardan … adına kayıtlı ve diğer davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir halinde iken Aile Yaşam Merkezini takriben 200 metre geçtikten sonra otobüs durağı önünden karşıya … Sokak istikametine geçmekte olan yaya müteveffa …’a çarpması suretiyle trafik kazası meydana geldiğini, davacıların çocuğu olan …’ın kaza neticesinde vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın tam kusurlu olduğunu, olay sonrası polis memurlarınca düzenlenen kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, müteveffanın ölüm nedenine ve meydana gelen hasara bakıldığında davalı sürücünün aracını çok süratli kullandığı, kazanan olduğu yer dikkate alındığında sürati nedeniyle müteveffayı göremediği, kaldırıma çarparak ancak durduğu ve yine kendi beyanında ışıkları geçtikten sonra çarptığına göre hızının kendi iddia ettiği süratin çok çok üstünde olduğunun anlaşıldığı, davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, kaza ile ilgili sürücü hakkında Ankara Batı C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile soruşturmanın devam ettiğini, davacı …’ın müteveffanın annesi, …’ın ise babası olduğunu, diğer davacıların ise müteveffanın kardeşleri olduğunu, …’ın vefat ettiği tarihte 15 yaşında lise öğrencisi olduğunu, …’ın vefatı nedeni ile anne-babası ve kardeşlerinin büyük acı yaşadıklarını, davacıların müteveffanın ileride olacak desteğini çok erken yaşta kaybetmiş olduklarını, kazaya sebebiyet veren davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın diğer davalı … Sigorta AŞ tarafından sigortalı olduğunu, poliçe limitleri dahilinde maddi zararın karşılanması gerektiğini, davadan evvel 24/10/2018 tarihinde sigorta şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketi tarafından 23.799,85 TL ödeme yapıldığını, ödenen bedelin çok düşük olması nedeni ile dava açma zarureti doğduğunu, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacıların destekten yoksun kalmaları sebebi ile uğranılan zararın tazmini kapsamında; davacı … için şimdilik 100,00 TL, … için şimdilik 100,00 TL, … için şimdilik 100,00 TL, … için şimdilik 100,00 TL olmak üzere toplam 400,00 TL’nin (davalı sigorta şirketi açısından kaza tarihindeki teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, uğranılan manevi zarar nedeni ile davacılar … ve … için 50.000,00’er TL, davacılar … ve … için 30.000,00’er TL olmak üzere toplam 160.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte(davalı sigorta şirketi manevi tazminattan sorumlu olmamak kaydıyla) davalı … ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı yanın taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirkete, 21.11.2017-21.11.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMMS Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortacının sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında tazminat ödeyebileceğini, müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki zararın karşılandığını, müvekkili şirketin davacı yanların zararını karşılamak için 02.11.2018 tarihinde 23.799,82 TL tutarında bir ödeme yaptığını, bu ödeme ile davacı yanın zararının aslında karşılandığını, bahse konu poliçeden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, ölüm/sakatlık halinde azami 306.200,68 -TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, müteveffa yayanın asli ve tam kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, müteveffanın, davacılara gerçekten destek olduğunun ispatı gerektiğini, dava konusu olayda da şayet davacıların müteveffanın ölümü ile sosyo-ekonomik durumlarında değişiklik olmadı ise iş bu dava kapsamında talep edebilecekleri maddi zararlarının bulunmadığı tespit edilmiş olacağını, SGK tarafından bağlanan maaş ya da yapılan ödemelerin mükerrer ödemeye sebebiyet vermemek için tazminat miktarından tenzil edileceğinden davacılara/davacıya SGK tarafından maaş bağlanıp bağlanmadığının ya da ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini, davacı yanın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz talebinin haksız olduğunu davaya konu hadise haksız fiil teşkil ettiğinden davacı tarafça talep edilen avans faizinin yasal bir dayanağı olmadığı gibi “olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi”ne ilişkin talebin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafça usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan müvekkili şirket yönünden alacağın muacceliyetinden söz edilmeyeceği gibi müvekkili şirket davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olup temerrüde düşmediğinden davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla usulüne uygun başvuru yoksa temerrüdün dava tarihi olduğunun kabulü gerekmekte olup davacı lehine faize hükmedilmesi durumunda da davacı yanın ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini , sigortalı olan aracın otomobil olup, hususi bir araç olduğunu, ticari bir araç olmadığından dolayı, bu yönüyle de avans faizi talebinin reddi gerektiğini, bu nedenlerle müvekkili şirket aleyhine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının davasının haksız ve mesnetten yoksun olup reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davaya konu kazada her ne kadar zarar ve fiil unsurları mevcutsa da müvekkilinin söz konusu kazanın ve zararın vuku bulmasında hiçbir kusuru bulunmadığı gibi müvekkilinin fiili ile netice arasında uygun illiyet bağı da bulunmadığını, müteveffanın 14 metre genişlikte ki bir yolda trafik ışıklı yaya yolunu kullanmak suretiyle karşıdan geçmek yerine kazanın meydana geldiği noktadan geçmesi kazanın oluşmasına sebebiyet verdiğini, bu durum karşısında müteveffanın asli ve tam kusurlu olduğunu, olayın meydana geldiği saat ve olay yeri de nazara alındığında söz konusu mahalde trafik yoğunluğunun fazla olacağı ve zaten 70 metre gerisinde trafik ışıklı yaya geçidi bulunması karşısında müvekkilinin hızlı olduğundan bahsedilmesi hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, trafik yoğunluğunun fazla olduğu bir mahalde ve saatte araçların hızlı olmalarından bahsedilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin dikkat ve özen yükümlülüğüne ilişkin üzerine düşen her türlü davranışı sergilediğini, aniden önüne çıkan müteveffaya çarpmamak adına yoğun trafikte dahi aracını kaçırmaya çalıştığını ne var ki trafik yoğunluğu ve müvekkilinin aracın konumu itibari ile aracını kaçırabildiği en son nokta da dahi müteveffaya aracın sağ ön tamponu ile çarpmak zorunda kaldığını, müvekkilinin tazminat sorumluluğunun unsurlarından olan kusur unsurunun bulunmaması sebebine binaen söz konusu tazminattan sorumlu tutulabilmesinin imkanı bulunmadığını, olayda atfı kabil bir kusuru bulunmayan müvekkiline karşı açılan bu davanın reddi gerektiğini, davaya konu olayda kazanın oluşumu tamamen müteveffanın kurallara riayet etmemesi ve gerekli dikkat, özen ve tedbiri almayarak araç yolunda karşıdan karşıya geçmek istemesinden kaynaklandığını, müvekkilinin trafik kurallarına uyarak ve hız sınırları içerisinde yoluna devam etmekte iken, sağ tarafından aniden müteveffanın çıkması neticesinde müvekkilinin sevk ve idaresinde ki aracın bulunduğu konuma ve müteveffaya uzaklığına göre her türlü tedbiri alıp aracını kaçırmaya çalışmasına karşın söz konusu kazanın gerçekleştiğini, işbu kazanın gerçekleşmesinde ki müteveffanın kusuru illiyet bağını kestiğini, davaya konu olayda uygun illiyet bağının bulunmadığı hususlarının izahtan vareste olduğunu, bu durumda müvekkilinin hareketi ile netice arasında bir illiyet bağının kurulmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin asgari ücretle geçindiğini, manevi tazminat belirlenirken tarafların ekonomik durumlarına, manevi tazminatın taraflar için zenginleşme aracı olmamasına, paranın alım gücü gibi kriterler dikkate alınması gerektiğine, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, belirtmiş olduğu tüm bu hususlar ve müvekkilinin sosyal- ekonomik durumu birlikte dikkate alındığında dava bedeli olarak belirtilen manevi tazminatın hakkaniyet kurallarına aykırı olduğu ve sebepsiz zenginleşme maksadı gösterdiğini, davanın reddi ile yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, tanık beyanları, kusur bilirkişisi raporu, 21/09/2020 tarihli kusur bilirkişisi ek raporu, 24/11/2020 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Duruşmada dinlenen tanık … özetle;”Davacı … yakın arkadaşımdır. Yıllardır ailecek görüşürüz. Müteveffa … öz yeğenim gibidir. 2 Ekim 2018 tarihinde kazayı öğrenince olay yerine yetişemedim. Hacettepe Hastanesine gittim. Ambulansla çocuğu getirdiler. Kafatası parçalanmış vaziyetteydi. Üç gün yoğunbakımda kaldı. Daha sonra vefat etti. Üç gün boyunca babasıyla birlikte hastanede bekledik. Çocuğun ölümü herkesi perişan etti. Ancak anne ve babasını manevi anlamda tam bir yıkıma uğrattı. … teknik lisede okuyordu. Okul dışında oto elektrikçisi olan babasına yardım ediyordu. Davacılar çocuklarının ölümü üzerine psikolojik destek almak zorunda kaldılar. Kaza sonrası sürücü ve araç sahibi davacılarla hiç irtibata geçmedi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Duruşmada dinlenen tanık … özetle;”Davacı …’in dayısıyım. Davacıların oğlu … teknik lisede okuyordu. Okul çıkışı bir araç çarparak ölümüne neden olmuş. Çarpan aracın 50-60 hızla gittiği iddia edilmiş ancak bu hızla giden bir araç fren yapıldığı anda durur. Ben daha hızlı olduğunu düşünüyorum. Kaza sonrası Hacettepe Tıp Fakültesine gittim çocuğu ambulansla getirmişlerdi. Kafatası dahil bütün kemikleri kırılmıştı. Üç gün yoğunbakımda kaldıktan sonra vefat etti. … cumartesi günleri babasının işyerine gelir ona yardımcı olurdu. Onun ölümüyle anne ve babası hem maddi hem manevi anlamda yıkıma uğradı. Babası … işlerini takip edemez duruma geldi. Sürücü ve şoför kaza sonrası davacılarla hiç irtibata geçmedi. Maddi ve manevi anlamda hiçbir destekleri olmadı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Duruşmada dinlenen tanık …özetle;”Davacı … amcamın oğlu olur. Kaza sonrası hastaneye gittim. Çocuk 2-3 gün yoğunbakımda kaldıktan sonra vefat etti. Kazaya karışan aracın şoförü ve sahibi davacıları hiç arayıp sormadılar. Maddi ve manevi destekte bulunmadılar. …’in ölümü ailesini ve akrabaları olarak bizi derinden etkiledi. Kaza sonrası yoğunbakında çocuğu ben bizzat gördüm. Heryeri şişmişti. Kafası parçalanmıştı. … okul dışı saatlerde babasının oto elektrikçi dükkanında çalışırdı. Babasına maddi ve manevi destek olurdu. Benim müteveffayla yaşıt ve arkadaş olan bir oğlum vardır. Kaza sonrası … bizimle bile görüşmek istemiyor zira benim oğlumu görünce …’i hatırlıyor.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … Plakalı aracıyla otobüs durağı hizasında seyir halindeyken Aile Yaşam Merkezini takriben 200 metre geçtikten sonra otobüs durağı önünden karşıya … Sokak istikametine geçmekte olan yaya müteveffa …’a çarpması suretiyle trafik kazası meydana gelmiştir.
Makine Yüksek Mühendisi-kusur bilirkişisinin 08/11/2019 tarihli raporu ile özetle;davaya konu 02/10/2018 tarihli ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda, müteveffa-yaya …’ın 2918 sayılı KTK’nun 68/b-c maddesi gereğince %75 oranında asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın 2918 sayılı KTK’nun 47/c-d, 52/a-b maddesi gereğince %25 tali kusurlu olduğu, araç maliki ve işleticisi olarak davalı …’nun 2918 sayılı KTK’nun 85 maddesindeki hukuki sorumluluğuna istinaden takdiri mahkemeye ait olmak üzere sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğu, 03/03/2020 tarihli ek raporu ile de, kök rapora ilişkin görüş ve kanaatinde bir değişiklik bulunmadığı bildirilmiştir. Talimat mahkemesi olan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesince alınan 19/09/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise özetle; davalı sürücü …’ın %25 oranında tali kusurlu olduğu, davacıların murisi yaya …’ın %75 oranında asli kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Davacılar … ve …’ın anne ve baba olarak oğulları …’ın desteğinden mahrum kaldıkları kabul edilmiştir. Hükme esas alınan hukukçu hesap bilirkişisi 15/01/2021 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; sigorta poliçesinin kaza tarihi kapsadığı ve ölen şahıs başına azami teminat limitinin 360.000,00 TL’si olduğu, poliçe limiti dahilinde davalı sigorta şirketi tarafından davacılara 02/11/2018 tarihinde 23.799,85 TL tazminat ödemesi yapıldığı, davalı sigorta şirketinin 02/11/2018 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, ödeme tarihlerindeki verilere göre yapılan hesaplamada, destekten yoksun kalma zararlarının davalı sigorta şirketince yapılan ödeme ile karşılanmadığı, takdiri mahkemeye ait olmak üzere rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamalarda …’ın 34.967,72 TL, …’ın 42.508,45 TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının bulunduğu tespit edilmekle birlikte, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemelerin, davacılar açısından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı tutarından tenzil edilmesiyle bakiye …’ın 21.435,12 TL, …’ın 27.522,96 TL karşılanmamış maddi zararının bulunduğu, maddi tazminat kalemi yönünden sigorta şirketinin tazmin ettiği hususu nazara alınarak Davacılar … ve …’ın davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat istemli dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kardeşlerin maddi tazminat talebi ile ilgili yapılan değerlendirmede Kardeşlerin birbirine karşı kural olarak bakım görevi yoktur. Ancak, bir kardeşin diğer kardeşe eylemli ve düzenli olarak yardım etmesi halinde, bu kardeş diğerinin desteği sayılır. TMK’nın 364. maddesi hükmüne göre, herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan kardeşlerine nafaka vermekle yükümlü olup, desteğin refah içinde olması ve destek tazminatı talep eden kardeşin de yardım edilmediğinde yoksulluğa düşeceğinin ispat edilmesi durumunda kardeş destek tazminatı talep edebilir. Somut olayda, müteveffanın hayatta iken davacı kardeşlerine fiili ve düzenli şekilde destek olduğunun ispat edilemediği, bir başka ifade ile somut olayda destekten yoksun kalma tazminatının şartlarının oluşmadığı nazara alınarak Davacılar … ve …’ın davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat istemli davanın reddine karar verilmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” şeklindedir. Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması/ölmesi sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca, çocukları ve kardeşleri gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal bütünlüğü ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Somut olaya gelince; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda trafik kazası nedeniyle vefat eden …’ın anne, babası ve kardeşleri davacıların da manevi tazminat talep etme hakkı bulunduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır. Dava konusu kaza nedeniyle davacılarda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeniyle ruh sağlıklarındaki bozulma, ölenin yaşı ve davacılara yakınlığı, davacıların yaşları, kazadaki kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacıların uğradıkları manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın davalı araç sürücüsü ve araç malikinden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-A)Davacılar … ve …’ın davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat istemli dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
B) Davacılar … ve …’ın davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat istemli davanın reddine,
C) Davacıların manevi tazminat istemli davalarının kısmen kabulüne, davacı … için 20.000,00 TL, davacı …’ın için 20.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … 5.000,00 TL manevi tazminatın 02/10/2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin reddine,
2-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1,37 TL’nin mahsubu mahsubu ile bakiye 57,93 TL karar ve ilam harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davalılar … ve … Sigorta AŞ’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle; red edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince 400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
3-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 546,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.869,02 TL karar ve ilam harcının, davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 546,48 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 587,58 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
b-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 4.080,00 TL, davacı … için 4.080,00 TL, davacı … için 4.080,00TL, davacı … için 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
c-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; Davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara ödenmesine,
4- Davacılar tarafından sarf edilen 526,70 TL tebligat ve posta gideri ile 2.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.426,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.068,18 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/05/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍