Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/772 E. 2020/19 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/772 Esas – 2020/19

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/772 Esas
KARAR NO : 2020/19

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2018
KARAR TARİHİ : 16/01/2020
K.YAZIM TARİHİ : 30/01/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin davalı yana vermiş olduğu ürünler karşılığında takibe konu fatura bedelini karşı yandan istemiş olmasına rağmen davalı borçlu tarafından bu fatura bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı şirketin haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu beyan ederek, davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına, asıl alacak üzerinden %100 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacının dava dilekçesindeki taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, öncelikle davacı tarafça müvekkili firmaya bu davanın neden açıldığını anlamadıklarını, davacının çok büyük bir ihtimalle yanlış şirkete icra takibi yaptığını ve dava açtığını, davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde ürün sattığını ve bedelini alamadığını iddia etse de müvekkili şirkete davacı taraftan tabiri caizse 1 sakız dahi satın almadığını, kaldı ki davacı tarafça ne icra takibinde ne de dava dilekçesinde bir fatura dahi ibraz edildiğini, hangi ürünün satıldığına dair de hiçbir açıklama yapılmadığını, yapılmasının da mümkün olmadığını, çünkü müvekkili şirketin davacı tarafla en ufak bir ticari ilişkisi dahi olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davacıya ait vergi dairesi kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, davalının 2017 yılına ait BA formları, davacının 2017 yılına ait BA-BS formları, 15/11/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davacı tanığı … ; “Davacı …nin meslektaşım olması nedeniyle tanırım, kendisi …sporun sporcularını batıkentten yenikent istikametine taşıma işini üstlenmişti, 2014 yılından beri bu işi yapıyordu, bende 2016-2017 yılları arasında ricası üzerine bir sefer işi olduğundan taşıma gerçekleştirdim, ödemesini davacıdan aldım, davacının aracının plakası … dır, benimki de … dir, taşıma işi ile davalı şirketin alakasını bilemiyorum, davalı şirketi tanımıyorum, ancak bu işi ismini duyduğum … şirketinden aldığını biliyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … ; “Davacı …nin meslektaşım olması nedeniyle tanırım, kendisi …sporun sporcularını batıkentten yenikent istikametine taşıma işini üstlenmişti, 2014 yılından beri bu işi yapıyordu, bende 2016-2017 yılları arasında ricası üzerine taşıma yaptım, hatırladığım kadarıyla yaklaşık on kez gittim yada elemanımı gönderdim, yaptığım taşıma nedeniyle ödememi bizzat davacı …nden aldım, davacının plakası … dır, benim bir kaç tane aracım gitti, davacının bu işi davalı … şirketinden aldığını biliyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı yanın yemin deliline dayanmış olduğu anlaşıldığından, davacı vekiline verilen kesin süre içinde yemin metni sunulmuş olup, davalı yan temsilcisine yemini yaptırılmıştır. Davalı temsilcisi tarafından, “ben …spor klubünde muhasebeciyim, onbeş yıldır çalışıyorum, aynı zamanda davalı şirketin temsilcisiyim, davacı taraftan taşıma hizmeti almadık, hiçbir araç için giriş kartı tanımlanmaz, bu iddiayı da kabul etmiyorum, faturayı da düzenlemedim kabul etmiyorum, sporcuların taşınması için klübün kendi servis araçları vardır, davacı ile yapılan herhangi bir taşıma yada kira sözleşmesi yoktur, dava konusu 6000 TL lik faturadan dolayı borcumuz yoktur” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
GEREKÇE :Dava; taşıma sözleşmesi nedeniyle faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 6.000,00 TL nin tahsiline ilişkin faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 09/03/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 13/03/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından 31/10/2017 tarihli fatura konusu işin ifa edildiği ve bedelin ödenmediği iddia edilmiş, davalı ise davacı ile yapılan bir sözleşme bulunmadığını savunmuştur. Fatura içeriğinde “araç kiralama bedeli” açıklaması bulunmuşsa da, davacının anlatımından davalıya taşıma hizmeti verildiğinin iddia edildiği anlaşıldığından TTK kapsamında mutlak ticari dava olması nedeniyle uyuşmazlıkla ilgili mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesine yönelik olarak alınan bilirkişi raporunda; dava konusu 6.000,00 TL bedelli faturanın davacı kayıtlarında bulunduğu ancak davalının kayıtlarında bulunmadığı, hizmetin ifa edildiğine dair bir kayda da rastlanmadığı bildirilmiştir.
Davacı tanığının bildirdiği tanık beyanında geçen araç plakası ile dava dışı spor kulübüne hizmet verilip verilmediğinin araştırılması için yazılan müzekkerelere hizmetin verilmediğine yönelik olarak cevap verilmiştir.
Davacı yanın yemin deliline dayanmış olduğu anlaşıldığından, davacı vekiline verilen kesin süre içinde yemin metni sunulmuş olup, davalı yan temsilcisine yemini yaptırılmıştır. Davalı temsilcisi tarafından, fatura konusu hizmeti almadıkları beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; davacının davalıya fatura konusu hizmeti verdiğini ve alacağının bulunduğunu ispat edemediği, tanık beyanlarının genel ifadeler içerdiği, üçüncü kişi ile yapılan yazışmalarla tanık beyanının desteklenmediği ve tanık beyanının kesin delil niteliğinde olmadığı, kesin delil olan yemin kapsamında da iddiaların ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 72,47 TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.16/01/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı