Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/771 E. 2020/50 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/771 Esas – 2020/50
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/771
KARAR NO : 2020/50

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 09/11/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
K.YAZIM TARİHİ : 31/01/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, ancak yaşadığı sıkıntılar sonrasında hissesini 30/05/2018 günlü … yevmiye sayılı hisse devir senedi ile …’a devrettiğini, kooperatif yönetim kurulunun 25/10/2018 günlü … sayılı kararında 14/05/2017 günlü genel kurul kararı gerekçe gösterilerek reddedildiğini, genel kurulun aldığı bu kararın kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu belirterek, kooperatif yönetim kurulunun 25/10/2018 günlü … sayılı kararının batıl olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kooperatifin mülkiyetinde bulunan Ankara ili, … ilçesi … Mahallesinde tapunun … Ada 1 Parsel numarasında kayıtlı arsası üzerine inşaat yapmak üzere …Ticaret Şirketi ile “Kat Karşılığı inşaat Yapım Sözleşmesi” akdettiğini, projenin sağlıklı olarak yürütülebilmesinin şirketin yapacağı satışlara bağlı olması nedeniyle ortakların hisse devirlerinin sıkıntıya neden olduğunu, bu sebeple kooperatifin 2016 yılına ait 14/05/2017 günlü genel kurulunda hisse devirlerinin 3 yıl süre ile kısıtlandığını, kar’a yönelik hisse devirlerinin önüne geçilebilmesi için alınan bu kararın 701 paya sahip kooperatif için kaçınılmaz olduğunu belirterek, davarın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı kooperatifin 25.10.2018 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararı, davalı kooperatifin ticaret sicil kayıtları, kooperatife ait defter ve kayıtlar, 28.05.2019 tarihli bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
e-imza e-imza e-imza e-imza

GEREKÇE :Dava, davalı kooperatifin yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Kooperatif ortağı davacı, Ankara … Noterliği’nin 30/05/2018 günlü … yevmiye sayılı “Hisse Devir Senedi’ ite kendisine ait .. numaralı kooperatif hissesini aktif ve pasifiyle birlikte 2.000,00TL. bedelle …’a devretmiş, ancak kooperatif yönetim kurulu, 25/10/2018 günlü … sayılı kararı ile 2016 yılına ait 14/05/2017 günlü genel kurulun 11. numaralı kararını gerekçe göstererek onaylamamıştır.
Kooperatifler Kanunu’nun 8. maddesinde ortaklığa girme şartları belirtilmiştir. Buna göre, medeni hakları kullanma yeterliğine sahip gerçek kişilerin kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvurmak zorundadır. Kooperatif yönetim kurulu, ortak olmak için başvuruda bulunan kişilerin ana sözleşmede belirlenen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır. Kanun’un anılan maddesinde ortak olmak isteyenlerin bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvurmaları gerektiği belirtildiğinden bu başvurunun yönetim kurulunda görüşülerek bir karara bağlanması gerektiği açıktır.
Öte yandan; evrensel kabul görmüş kooperatifçilik ilkeleri içinde açık kapı ilkesi bulunmaktadır. Nitekim bu ilke KK.’nun 10 ve 11. maddeleri ile de benimsenmiştir.
Ortaklığın bir diğer kazanım yöntemi, devir suretiyle ortak olmaktır. KK.’un 14. maddesinde de ortaklığın devredilebileceği ve yönetim kurulunun da ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde bu kişiyi ortaklığa kabul edeceği hüküm altına alınmıştır.
Kooperatif anasözleşmesinin 11. maddesinde de ortaklığa kabulün yönetim kurulu kararıyla gerçekleşeceği açıklanmıştır. Yine anasözleşmenin 17. maddesinde de ortaklığın yazılı olarak yönetim kuruluna bildirilmek suretiyle ortaklık şartlarını taşıyan kişilere devredilebileceği, yönetim kurulunun da bu şekilde ortaklığı devralan kişiyi ortaklığa kabulden kaçınamayacağı, devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülüklerinin yeni ortağa geçeceği kabul edilmiştir.
Yasa ve anasözleşme maddeleri doğrultusunda kooperatife ortak olmak isteyenlerin kooperatife yazılı olarak müracaat etmeleri gerektiği ve ortaklığa kabulün de yönetim kurulunca karara bağlanacağı açıktır. Buna göre, geçerli bir devir işlemi ile bir ortaklık payının devralan kişinin ortaklığa kabulü hakkında yönetim kurulunun ortaklığa kabul kararı vermesi ile devralanın ortaklık hak ve yetkilerini kazandığının kabulü gerekir.
Yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, KK., ortağın çıkma hakkını 5 yıl süre ile sınırlandırabileceğini kabul ederken, devri engelleyecek bir hüküm getirmemiştir. Devir ile ortaklık el değiştireceğinden ve yeni ortak da yükümlülükleri üstleneceğinden, kooperatifin bir zararı oluşmayacağı açıktır.
Nitekim Yargıtay … HD.’nin 01/05/2006 günlü E.: 2005/4934, K.: 2006/4935 K. sayılı kararında; “Dava, kooperatif ortaklığının tespiti istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’nm 14/son ve anasözleşmenin 17/2. maddeleri hükümleri uyarınca devir alanın ortaklık koşullarını taşıması halinde, yönetim kurulunun bu devri kabul etme zorunluluğu bulunmaktadır. Ortaklığı devir suretiyle iktisap eden davacının, anasözleşmede belirtilen ortak olma koşullarını taşıyıp taşımadığı noktasında bir inceleme yapmadan karar verilemez.” denilmektedir. Yargıtay .. HD.’nin 25/05/2009 günlü E.: 2009/4907, K.: 2009/6285 ve 28/05/2009 günlü E.: 2007/11191, K.: 2009/6478 sayılı kararları benzer niteliktedir.
Bilindiği gibi, KK. sistematiği içerisinde, ortakların yönetim kurulunun ihraç kararı dışında iptal davası açamaz. Ancak; yönetim kurulu kararlarının uygulanması sonucunda, ortağın bu işlemden dolayı doğrudan zarar görmesi ya da kişisel haklarını ortadan kaldırması durumunda söz konusu yönetim kurulu kararı aleyhine dava açabilmektedir.
Bu paralelde, kooperatif yönetim kurulu, 25/10/2018 günlü … sayılı kararında,./.
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/……’ın ortaklık şartlarını taşımadığını değil, 2016 yılına ait 14/05/2017 günlü genel kurulun 11. numaralı kararını gerekçe göstererek, 3 yıl süre ile devrin engellendiğini açıklamaktadır.
Karara gerekçe gösterilen, 2016 yılına ait 14/05/2017 günlü genel kurulun 11. gündem maddesinin görüşülmesi ile “Hisse devirleri konusunda 15/07/2017 tarihinden itibaren 3 yıl süre ile hisse devirlerinin yasaklanması hususu genel kurulun onayına sunuldu oy çokluğuyla kabul edildi. Bakanlık temsilcileri alınan kararın Kooperatifler Kanununa ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek bu durumu tutanağa geçirdiler.” şeklinde karar alınmıştır.
Borçlar Kanunu ışığında, kanunun emredici hükümlerine aykırı olan kararları batıl kararlar olarak kabul etmek gerekmektedir. Olayda, kooperatif yönetim kurulu, genel kurul kararına dayanmak suretiyle, kanun ve anasözleşme ile ortağa tanınmış olan bir hakkı, devir hakkını engellemiştir. Yönetim kurulunun buyurucu nitelikteki hükümlere aykırı surette devri önleyici karar alması mümkün olamayacağından, bu durumda alınan kararın “batıl karar” olduğu açıktır.
Batıl olan yönetim kurulu kararları, kooperatif ortakları ve üçüncü kişiler için hiçbir hak ve borç doğurmaz. Bu nedenlerle, kooperatif yönetim kurulunun 25.10.2018 tarih ve … sayılı kararının batıl olduğu anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Dava konusu S.S. … Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu’nun 25/10/2018 tarih ve … sayılı kararının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 77,00TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 500,00 TL bilirkişi ücreti, 101,20TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 601,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/01/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza