Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/766 E. 2019/458 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – 2019/458

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2019/458

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ: 02/07/2019
K.YAZIM TARİHİ : 16/07/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 23.03.2018 tarihinde davalı şirket bünyesinde bulunan … plakalı aracın, müvekkili şirket tarafından sigortalı olan… plakalı araca çarparak maddi hasar verdiğini, kazada davalı şirkete ait aracın % 25 kusurlu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalı olan… plakalı aracın maddi hasarının davacı şirket tarafından ödendiğini, davalı… A.Ş.’den kusuru oranında ödeme talep edildiğini, aynı kazaya ilişkin 2 adet hasar bulunduğundan ilk hasarın kabul edildiğini ve davalı sigorta şirketi tarafından ödendiğini, ancak ikinci hasarın kabul edilmediğini ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine, davacı sigorta şirketi lehine, davalı şirket aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğümün … sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı şirketin takibe 09.10.2018 tarihinde itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, takibe yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, iptali gerektiğini müvekkili şirketinin rücu hakkı doğduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, haksız itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 23.02.2018 tarihinde karıştığı kazada davacının… plakalı aracın araç hasarına uğraması nedeniyle müvekkilinden tazminat talebinde bulunması üzerine … araç hasarı tazminat hasar dosyası açıldığını, poliçeden dolayı maddi zarar halinde araç başına azami sorumluluk limitinin kaza tarihinde 36.000,00 TL olduğunu, teminattan sorumluluklarının, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacı vekilinin de dava dilekçesinde açıkça beyan ettiği gibi müvekkili şirket tarafından sigortalının kusuru oranında ve zarar nispetinde ödeme yapıldığından başkaca herhangi bir sorumluluklarının kalmadığını, müvekkili şirketin işbu dava konusu kaza sonucu oluşan diğer hasara ilişkin sorumluluğu bulunmadığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 1448. maddesi doğrultusunda sigorta ettirenin bu yükümlülüğe uymamış olması sebebiyle herhangi başkaca herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını, davacının hiçbir somut veriye dayanmayan varsayımsal taleplerinin reddi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davacı ve davalı sigorta şirketlerinde bulunan hasar dosyası, poliçe örnekleri, 15/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; trafik kazası nedeniyle davacı şirket tarafından kasko poliçesi kapsamında sigortalısına ödenen bedelin, davalıdan ZMSS poliçesi kapsamında rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğü nün … E sayılı dosyasında 1.103,01 TL asıl alacağın tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 08.10.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 09.10.2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
23/03/2018 tarihinde, davalı yan nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile davacı yan nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı… plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Davacı tarafından, dava dışı sigortalısına iki hasar nedeniyle hasar bedeli ödendiği ve davalı tarafından ikinci hasarın kabul edilmemesi nedeniyle sigortalısının kusuruna isabet eden kısmın ödenmediği iddia edilmiştir. Davalı ise, hasara ilişkin ödeme yaptıklarını, sorumluluklarının kalmadığını savunmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı tarafından, kasko poliçesi kapsamında hasar bedelinin zarar gören sigortalısına ödenmesi nedeniyle, sigortalısına halef olarak davalıdan istemde bulunulmuştur.
Kusur tespiti ile sorumluluğun belirlenmesi ve hasar bedeli hesabı için alınan 15/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının kasko poliçesini düzenlediği… plakalı araç sürücüsünün kaza yeri kavşağa yaklaşırken hızını ayarlamaması, dikkatli giriş yapmaması nedeniyle %75 oranda, davalı yana ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün ise kavşakta bulunan “DUR” levhasını dikkate almaması nedeniyle %25 oranda kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Hasar yönünden ise; davacı yana sigortalı araçtaki hasarın tespiti için hasarın iki kısımda değerlendirildiği, ilk hasarın çarpma ile olduğu, ikinci hasarın ise aracın çalışır durumda olması nedeniyle sürücüsü tarafından kullanılarak yola devamı sırasında hız ve rüzgarın etkisi ile kaput kapağının açılması sonucu oluştuğu, davacı yana sigortalı araç sürücüsünün yola devamı nedeniyle kusuru ile hasarın artmasına neden olunduğu, davalı yana sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve yukarıdaki açıklamalara göre; davacı yana kasko poliçesi ile sigortalı olan araçta oluşan hasar nedeniyle davalı yanın ödeme yaptığı ancak, davacının artan hasar nedeniyle talepte bulunduğu, bilirkişi incelemesi sonucunda hasarın artmasında davalı yana sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı, kazadan sonra aracın kullanılması nedeniyle hasarın arttığı anlaşıldığından, sigortalısının kusuru oranında sorumluluğu bulunan davalı sigorta şirketi hakkında açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.142,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.02/07/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı