Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/754 E. 2019/241 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/754 Esas – 2019/241

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/754 Esas
KARAR NO : 2019/241

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2018
KARAR TARİHİ : 04/04/2019
K.YAZIM TARİHİ : 03/05/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; …’in sevk ve idaresinde bulunan ve davalı sigorta şirketinin … poliçe numaralı sigortalısı …’in malik olduğu … plakalı aracın, müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Trafik Kazası Tespit Tutanağının Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine bildirildiğini, SBM’deki eksperlerin yaptığı çalışma sonrası karşı tarafın %100 kusurlu bulunduğunun anlaşıldığını, daha sonra karşı tarafça SBM kayıtlarına itiraz edilmediğini, dolayısı ile davalının SBM kayıtlarındaki kusur oranına göre değer kaybını tazmin etmesi yükümlülüğünün meydana geldiğini, Karayolları Trafik Kanununun 84/d maddesini açıklayarak karşı tarafın arkadan çarpmakla asli kusurlu olduğunu, hasara uğrayan araçta meydana gelen değer kaybının teminat limitleri dahilinde kalmak kaydıyla Trafik Sigortası poliçesinin teminatına dahil olup hasara sebep olan aracın sigorta şirketinden talep edildiğini, bu doğrultuda taraflarınca 27.02.2018 tarihinde davalı şirkete ihtarname ile başvurulduğunu ve davalı şirketçe 1.380,00 TL değer kaybı bedelinin ödendiğini, ancak bu bedelin müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının tamamını karşılamadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, öncelikle kusur oranının belirlenmesi ile davanın kabulü ve şimdilik 200,00 TL’nin davalı şirketin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde T-…-0-0 nolu Trafik Sigortası ile 24/12/2017/2018 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde teminat altına alındığını, poliçeden dolayı müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında, 33.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigortalı aracın 31/12/2017 tarihinde … plakalı araçla trafik kazasına karıştığı ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı tazmini talebiyle yapılan başvuru üzerine …nolu hasar dosyalarının açıldığını ve inceleme başlatıldığını, alınan ekspertiz raporu doğrultusunda davacıya 4.325,72 TL hasar bedeli, 13/03/2018 tarihinde 1.380,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 5.705,72 TL ödeme gerçekleştirildiğini, müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, kabul anlamanı gelmemek kaydı ile değer kaybı tespiti için önemli kriterleri izah ederek gerçek değer kaybının tespit edilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir nitelik arz etmediğini, tazminat talebinin haksız fiilden kaynaklandığını, uygulanacak faizin yasal faiz olduğunu emsal Yargıtay ilamı ile izah ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacıya ait aracın tramer kaydı, 06/03/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluştuğu iddia edilen değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
31/12/2017 tarihinde, dava dışı …’in sevk ve idaresinde bulunan ve davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı …’in malik olduğu … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın
karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği talepte bulunmuştur.
Kusur tespitine ve değer kaybı hesabına yönelik olarak alınan 06/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda ; dava dışı …’in olay yerinde bulunan dur levhasına dikkat etmeksizin tali yoldan ana yola çıkması nedeniyle olayda tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı kanaati bildirilerek, yapılan hesaplama sonucu, davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin mahsubu ile davacının aracında bakiye değer kaybı bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı tarafından rapora karşı özellikle aracın rayici hakkında itiraz edilmişse de; yapılan tespitlerin olayın mahiyetine ve aracın özelliklerine uygun olduğu anlaşıldığından yeniden inceleme yapılması düşünülmemiştir.
Buna göre; dava konusu edilen trafik kazasında kusuru bulunmayan davacının aracında bakiye değer kaybı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.04/04/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı