Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/75 E. 2019/278 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/75 Esas – 2019/278
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/75
KARAR NO : 2019/278

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : ORTAKLIKTAN ÇIKMAYA İZİN VERİLMESİ/AYRILMA AKCESİ
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 17/04/2019
K.YAZIM TARİHİ : 13/05/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin yabancı uyruklu olup, Türkiye’de ticaret yapmak ve devamında Türk vatandaşı olmak isteyen, ana dili Türkçe olan kişiler olduğunu, Türkiye’deki ticari hayata yabancı oldukları için şirket kurmak üzere yanlarına bir ortak aradıklarını, bunun neticesinde de … ile tanıştıklarını, bu sırada …’un sahibi olduğu … Ltd. Şti.’nin bulunduğunu, tarafların konuşarak anlaştıklarını, buna göre …’un sahibi olduğu …….Ltd. Şti.’nin kapatılması ve bu şirket ile aynı alanda faaliyet gösterecek yeni bir şirketin kurulması, bu şirketin de yarı hisseninin davacılara, yarı hissesinin …’a ait olması hususunda mutabık kaldıklarını, neticesinde 08.08.2017 tarihinde davalı şirketi kurduklarını, davalı şirketin ortaklarının davacılar ile dava dışı … olduğunu, şirketin sermayesinin tamamının müvekkilleri tarafından karşılandığını, …….Ltd. Şti.’ne ait ne kadar makine var ise yeni kurulan davalı şirket tarafından satın alındığını, davalı şirket
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

faaliyete geçtikten sonra kapatılması kararlaştırılan bu şirketin geçen süreçte kapatılmadığının görüldüğünü, ayrıca davalı şirketten para kaçırılarak bu şirkete aktarıldığını, yine …….Ltd. Şti. alacaklarının talep için davalı şirkete geldiklerini, diğer şirket ortağı …’un davalı şirket hesabını kapatması gerekirken kapatmadığını, ……..Ltd. Şti.’ne paralar aktardığını, anılan şahıs tarafından malzeme alımları giderlerinin faturasız yapıldığını, şirket için kiralanan dükkanın kirasının hukuka aykırı olarak düşük gösterildiğini, şirketin borçlarının şirket tarafından karşılanmaması nedeniyle davacıların şahsi paralarından karşılandığını, şirketin temsilcisi olan …’un sigortasız işçi çalıştırdığını, davacıları hissedarı oldukları şirkete sokmadığını ileri sürerek, yapılacak yargılama neticesinde; müvekkillerinin davalı şirket ortaklığından çıkmalarına (haklı sebeplerin gerçekleşmesi nedeniyle) izin verilmesine ve ayrılma akçelerinin belirlenerek hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, şirketin 2017 yılında 4 ortaklı olarak kurulduğunu, şirket temsilcileri olarak … ile …’nun atandığını, şirketin sermaye borcunun … tarafından yerine getirildiğini, …’un önceden maliki olduğu … …… Şti.’nin tüm malvarlığının bu yeni kurulan şirkete devredildiğini, devir alınan bu şirketin borçlarından davacılarında sorumlu olduğunu, davacıların ödediği borçların bu kapsamda ödenen miktarlar olduğunu, yapılan işlemlerden müdürlerin sorumlu olduğunu, …’un davacılardan … adına bloke koydurduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, başta şirketi temsil görevinin iki kişiye aitken 15.09.2017 tarihinde …’a bırakıldığını, bu düzenlemenin yapılmasının davacı taleplerinin etkili olduğunu, davacı tarafın ayrılma akçesi alarak ortaklıktan çıkma isteminin kabul edilemez olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
GEREKÇE :Talep, haklı sebeplerin gerçekleştiği iddiası ile limited şirket ortaklığından çıkmaya izin ve ayrılma akçesinin tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.(TTK’un m. 638, 641, 642)
Davacılar, TTK’un 638. maddesinde yazılı olan haklı sebeplerin gerçekleştiğini, bu durumun ortaya çıkmasında davalı şirketin diğer ortağı olan …’un kusurlu olduğunu ileri sürmüşlerdir. Davalı yan da, iddiaların doğru olmadığını, davacıların şirket ortaklığından çıkmalarına ilişkin yasanın aradığı haklı sebeplerin gerçekleşmediğini savunmuştur.
TTK’un 638. maddesinde, “Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” denmektedir. Yasal düzenlemeye göre, limited şirket ortaklığından çıkmak isteyen her ortağın, buna ilişkin haklı sebeplerin varlığını ortaya koyması ve sunacağı delillerlede bu durumu ispat etmesi gerekir. Davacılar, iddialarını ispat bakımından, tanık beyanlarına, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarına, taraflar arasında görülen soruşturma ve kovuşturma dosyalarına ve bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Davacıların bildirdikleri tanıkları duruşmada dinlenmişlerdir. Tanıklardan …; “davalı şirkette çalıştığını, davalı şirketin ortağı …’un önceden tüm hissesine sahip olduğu …….Ltd. Şti.’nin bulunduğu yerde faaliyetini sürdürdüğünü, şirket temsilcisinin … olduğunu, kısa süreliğine sigortasız işçi çalıştığını, davacıları iş yerine sokmadığını, bizzat kendisinin de bulunduğu ortamda, davacıları şirkete sokmayacağını, haklarını vermeyeceğini söylediğini ” beyan etmiş, tanık …;
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

“davalı şirkette muhasebeci olarak çalıştığını, tarafların ilişkilerinin başlarda iyi iken sonradan bozulduğunu, şirket temsilcisi …’un şirket hesabından çektiği para ile şahsi borçlarını ödediğini, bunun neticesinde ilişkilerinin bozulduğunu, bir keresinde, kendi huzurunda, davacılar için, onlar şerefsiz, onları kovacağım, gerekirsede paralarını vereceğim, onları gebertirim dediğini, ayrıca …’nun bankada işlem yapma yetkisinin … tarafından kaldırıldığını” belirtmiş, tanık …; “davalı şirkette çalıştığını, şirket temsilcisi …’un bir kısım işlemleri nedeniyle ortaklar arasında tartışmalar başladığını, …’un önceden hissedar olduğu …….Ltd. Şti.’ne para aktarmasının bu tartışmaların kaynağı olduğunu, yine …’un davacıları tehdit ettiğini, şirketin işlettiği fabrikaya sokmadığını” açıklamıştır.
Davacıların bir kısım iddialarının (ticari defter ve kayıtlar üzerinde) değerlendirilmesi ve ayrılma akçesi taleplerinin tespiti bakımından bilirkişi incelemesine karar verilmiştir. Davacılar verilen kesin süre içerisinde ve sonrasında bilirkişi inceleme ücreti delil avansını ikmal etmemişler, neticesinde de, özellikle ayrılma akçesinin bulunup bulunmadığı, varsa miktarını tespit edecek bilirkişi incelemesi yapılamamıştır.
Duruşmada dinlenen tanık beyanları ile davalı şirketin ortakları olan davacılar ile dava dışı … arasında husumet oluştuğu, şirket ortaklığını bu aşamadan sonra sürdürmelerinin mümkün olmadığı, davalı şirketin temsilcilik görevinide ifa eden …’un yönetimi nedeniyle davalı şirketin amacını gerçekleştirmesinin imkansız hale geldiği, tüm bu durumların ortaya çıkmasında …’un tamamen kusurlu olduğu anlaşılmakla, TTK’un 638/2. maddesindeki haklı sebep koşulunun davacılar yararına oluştuğu kanaatine varılmakla, davacıların, davalı şirket ortaklığından çıkmalarına (talepte nazara alınarak) karar verilmiştir.
Davacıların ayrılma akçesi talepleride vardır. Ayrılma akçesini tespit için, davalı şirket kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması bir zorunluluktur. Öte yandan, davacılarda bu hususta bilirkişi deliline dayanmışlardır. 06.02.2019 tarihli oturumda belirlenen bilirkişi inceleme ücreti delil avansını ikmal için kesin mehil verilmiş, verilen süre ve sonrasında belirlenen gider avansı ikmal edilmediğinden, ayrılma akçesinin miktarının tespiti imkanı olmamıştır. Bu durumda (ayrılma akçesini tespite yarayacak delil avansı ikmal edilmediğinden) ayrılma akçesi istemi reddedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davalı şirket ortaklığından haklı sebeplerin gerçekleştiği iddiası ile çıkma isteminin KABULÜNE, davacılar …, …, …’nun davalı … … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ortaklığından çıkmalarına TTK’nın 638/2maddesi uyarınca İZİN VERİLMESİNE,
2-Davacıların ayrılma akcesi istemlerinin reddine,
3-Verilen karar kesinleştiğinde kararın bir suretinin Ankara Ticaret Sicil Memurluğuna gönderilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 512,33TL harçtan mahsubu ile bakiye 467,93TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Davacılar tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 363,50TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.363,50TL yargılama giderinden davanın niteliği dikkate alınarak 1/2 oranında hesap ve taktir edilen 681,75TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

5-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/04/2019

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı