Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/747 E. 2020/226 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/747 Esas – 2020/226
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/747
KARAR NO : 2020/226

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA :TAZMİNAT
DAVA TARİHİ: 02/11/2018
KARAR TARİHİ: 23/06/2020
K. YAZIM TARİHİ: 21/07/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.07.2018 tarihinde müvekkili şirketten …. San. ve Tic. A.Ş’ye teslim edilmek üzere davalı tarafça kargo taşımacılığı hizmeti dahilinde teslim alınan makinenin, davalı zilyetliğindeyken zayi olduğunu, makinenin alıcısına iletilmediği bilgisinin, alıcı şirket yetkililerinden öğrenildiği andan itibaren gerek alıcı gerek davalı taraf yetkilileri ile mail ve telefon yoluyla iletişime geçildiğini, ancak bir sonuç alınamadığını, en son davalı tarafin … şubesine 18.09.2018 tarihinde ilgili faturalar ve evraklar da ek yapılarak mail gönderildiğini ve zayi olan makine bedelinin 7 gün içerisinde müvekkili şirket hesabına ödenmesinin ihtar edildiğini, hatta akabinde dönüş alınamadığından, 28.09.2018 ve 16.10.2018 tarihlerinde de davalı tarafın hem genel merkezine hem de şubesine hitaben mail gönderildiğini, ancak işbu maillere de herhangi bir dönüş yapılmadığını, müvekkilinin makinenin zayi olması sebebiyle ortaya çıkan zarar ile birlikte üretim ve kar kaybı yaşadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla zayi olan makine bedeli için şimdilik 1.000,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, mahkememize sunduğu 17/01/2020 havale tarihli bedel artırım dilekçesi ile, 1.000,00 TL olan alacak talebini, 7.843,56 TL artırarak, 8.843,56 TL ye yükseltmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu iddiaların haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde belirtilen ancak somut bir iddia ile desteklenmeyen tüm iddiaların dayanaksız olduğunu ve davaya esas teşkil etmeyeceğini, davacının iddialarını ispatla mükellef olduğunu, göndereni …. İth. Ve İhr. A.Ş., Alıcısı …. San. ve Tic. A.Ş. olan ve göndereni tarafından Müvekkile teslimi anında herhangi bir değer belirtilmeyen manifestosu 55 kg/desi olan 1 adet kargonun Ankara’dan İstanbul’a gönderilmek üzere 18.07.2018 tarihinde teslim alındığı ve söz konusu kargoya istinaden SZ … numaralı fatura düzenlendiği, anılan kargonun tam ve eksiksiz olarak alıcısına teslim edildiği, taşıma sözleşmesi uyarınca üstlenilen edim yükümlülüğünün eksiksiz olarak ifa edildiği ve bunun sunulan teslim teyit belgesi ile sabit olduğunu ve dolayısıyla, davacıya karşı herhangi bir sorumluluğun bulunmadığını, kargo müvekkili şirket tarafından teslim alana herhangi bir ihtirazı kayıt olmadan teslim edildiğinden böyle bir menfi durumun tespitinin ve ispat külfetinin müvekkil şirkete bırakılamayacağını, mezkur taşımaya ilişkin olarak müvekkili şirketin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun olmayacağını, uyuşmazlık konusu gönderinin taşıma kurallarına uygun şekilde herhangi bir eksik veyahut hasar olmaksızın davacının belirttiği teslimat adresinde muhatabına teslim edildiğini, gönderen davacı tarafından kargonun içeriği beyan edilmeyip herhangi bir değer gösterilmediğini ve kargonun taşıma sırasında uğrayabileceği zararlara karşı içerik ve değerine uygun şekilde sigortalanması talep ve/veya beyan edilmediğini, taşınanın sigortalanması için ek ücret ödenmediğini, davacının ek ücret ödememek adına taşıma sigortası yaptırmaması ve bu yönde herhangi bir talebinin olmamasının sorumluluğunun müvekkil şirkete yüklenemeyecegini, Müvekkil Şirketin kendisine taşınmak üzere teslim edilen kargonun içeriğini araştırma (açarak içine bakma, vs.) hak ve yetkisi bulunmadığından içerik konusunda teslim edenin beyanına itibar edileceğini, taşımaya ilişkin bükümler uyarınca, içeriği doğru beyan edilmeyen kargonun mahiyetinden kaynaklanan zararın göndericiye ait olduğunu, TTK md. 864 hükmü gereği gönderici gönderdiği kargoya ilişkin tüm bilgileri tam eksiksiz olarak taşıyıcıya bildirmek zorunda olup eksik bildirimden kaynaklanan sorumluluğun gönderene ait olduğunu, müvekkili şirketin sektöründe öncü bir firma olup mezkur taşımada kendisinden beklenen tüm dikkat ve özeni eksiksiz şekilde yerine getirdiğini ve kargoyu tam ve eksiksiz olarak alıcısına teslim ettiğini, dolayısıyla herhangi bir kusurunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtları, Vergi Dairesi kayıtları, Davalı şirketin 2018 yılı Eylül ve Ekim aylarına ilişkin çağrı merkezi ve Marmara Bölge Müdürlüğü görüşme kayıtları, dava konusu zayi olduğu iddia edilen makinanın alış faturası, mailler, ihtarnameler, 20/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ve 06/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kargo taşımacılığı sırasında kaybolduğu iddia olunan makine bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusu “Kargo Teslim Alma Belgesi”ne göre, kargonun içeriğinin ne olduğuna dair forma herhangi bir bilgi yazılmadığı, sadece “Paket” ifadesinin yazılı olduğu, kargonun alıcı ödemeli gönderilmiş olup teslim edildiğini iddia eden davalının teslim ettiğini ispat edebilmesi için ödemeyi aldığına ilişkin belgeyi dosyaya sunmadığı, paketin teslim edildiğine ilişkin kendi sistem kayıtlarını sunduğu, bu kayıtlara göre; kargonun 18/07/2018 tarihinde saat 15:43’te … Şubesinden çıkış yaptığı, 07/08/2018 tarihinde saat 12:52:20’de kargonun şubede müşteri hizmetleri sorumlusu …’e zimmetlendiği, aynı gün saat 12:54:19’da alıcıya teslim edildiği (Kendisine teslim edildi, Pasaport No:) şeklinde açıklama yazıldığı hususları tartışmasızdır.
Davacının da belirttiği gibi kargonun şubeye gelişi ile teslimi arasındaki süre yaklaşık 1 dakika olup bu hayatın olağan akışına uygun değildir. Şubeye gelen kargonun bir dakika içerisinde alıcıya teslim edildiği kabul edilse dahi, kargoyu teslim alan kişiye ilişkin herhangi bir bilgi, TC kimlik numarası, ıslak imza, alıcı ödemeli gönderilmesi nedeniyle alınan ödemeye ilişkin herhangi bir bilgi ve belge davalı firma tarafından dosyaya sunulmamıştır.
Davalı firma tarafından gönderilen 31/01/2019 tarihli yazıda; “…Yine aynı celsenin 6 nolu ara kararıyla tarafımıza teslim belgesini sunmak için 2 haftalık süre verilmişse de müvekkil şirkette yapılan tüm arşiv taramalarına rağmen teslim belgesi bulunamamıştır.” denilmiştir. Bu durum davacının kargosunun teslim edilmediği ve kaybolduğu iddiasını desteklemektedir.
15 Ağustos 2018 saat 3:36 pm (öğleden sonra) … tarafından info@….com.tr adresine gönderilen mailde; “Firmamızdan gönderilen … takip numaralı kargomuzun Ankara … Şubesinden çıkışı yapılmış olup … Şubede kayıp bildirimi yapılmıştır. Bölge Müdürlüklerine telefon irtibatı kuramadığımızdan dolayı genel merkeze bu durum bildirilmiş olup gereğinin yapılmasını rica ederiz.” denilerek kargonun teslim edilmediği mail yoluyla taşıyıcı … Kargoya bildirilmiştir. … Kargo tarafından (….sube@….com.tr) 18 Eylül 2018 saat 2:20 pm’de …@….com adresine gönderilen cevabi mailde; “İlgili evrakları çalışmakta olduğunuz … Kargo şubesine dilekçe ile birlikte ıslak imzalı teslim edilmesi gerekmektedir.” denilmiş konuyla ilgili başka herhangi bir açıklamaya rastlanılamamıştır.
Kargonun teslim edilmemesiyle ilgili kargoyu gönderen … firması temsilcisi … ile alıcı … firması temsilcisi … arasında yapılan yazışmalarla ilgili mailler dosyaya delil olarak sunulmuş olup bu maillerde özetle; teslim edilmeyen Paket ile ilgili … Kargo … Şubesi ile görüşüldüğü, bu görüşmelerde kargonun kayıp bilgisinin kendilerine verildiği, kaybolan makine ile ilgili kendilerine bilgi verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu yazışmalardan ve telefon görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine davacı … Otomotiv vekilinin 18/09/2018 tarihinde davalı … Kargo’ya ihtarname keşide ettiği, ihtarnamede özetle; “18/07/2018 tarihinde müvekkil şirketten teslim alınan makinenin kargo taşımacılığı esnasında kaybedilmiş olmasından hareketle, makine bedeli olan 11.821,62.Tl’nin işbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde tazmin edilmesi ihtar” edilmiştir.
Bu itibarla, kargo ile gönderilen malın alıcıya teslim edildiğine ilişkin mahkememizce süre verilerek davalı firmadan talep edilmesine rağmen “müvekkil şirkette yapılan tüm arşiv taramalarına rağmen teslim belgesi bulunamamıştır.” denilerek teslime ilişkin ıslak imzalı belge gönderilmediği, kargonun alıcıya veya gönderene teslim edilmemesiyle ilgili gönderenin ve alıcının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, malın zilyetliğinin davalı kargo şirketinde olduğu, davalı firmanın olayın yaşanmasında kastı veya kötü niyeti olmasa da ağır kusurunun söz konusu olduğu, davacı tarafın uğradığı zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı firma kaybolduğunu iddia ettiği makinenin alımına ilişkin … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından kesilen 25/08/2011 tarih … seri nolu faturayı sunmuştur. Faturada; BMK-12 W Saplama Kaynak 7.466,99 TL, PH-3N Saplama Kaynak Tabancası 2.551,33 TL yazılı olduğu görülmüştür.
Bu faturadan gönderildiği iddia edilen makinenin 2011 yılında satın alındığı dolayısıyla ikinci el olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Makinenin alıcı firmaya satış işlemiyle mi veya başka bir gerekçe ile mi gönderildiğine ilişkin dosyada bilgi yoktur. Sadece taraflar arasındaki maillerde makinenin teslim edilmediği belirtilmektedir. Zararın tazmini için 2011’den beri kullanılan malın fatura bedelinin değil, taraflar arasında satış yapılmış ise satış değerinin esas alınması doğru olacaktır.
Davacı, kargonun taşıyıcı tarafından kaybedilmesi ve alıcıya teslim edilmemesi nedeniyle makine bedeli olan 11.821,62 TL ’nin tazmini için iş bu davayı açmıştır.
Taşıma İşleri 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. Kitabında yer alan 850 ila 930. maddeleri arasında detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. TTK’nun “IV – Tazminatta esas alınacak değer” başlıklı 880. maddesinde; “(1) Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen ziyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı ver ve zamandaki değerine göre hesaplanır.
(3)Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.” denilerek zararın nasıl tazmin edileceği belirtilmiştir.
Davaya konu kaynak makinasının 2018 yılı yasal defterlerinde alış bedeli ile kayıtlı olduğu ve amortisman süresi tamamlanmış olup tamamen amorte edilmiş olduğundan halen kullanılmakta olan ve piyasa değeri belirlenmesi gerekli bir makine olduğu, taşınan malın niteliği teslim esnasında fişe yazılmamışsa da alış faturanın içeriğinde ve sunulan maillerde “Kaybolan Makine” ifadesinin geçtiği, dolayısıyla davacının iddia ettiği gibi taşınan malın makine olduğu sonucuna ulaşıldığı, bu doğrultuda davacının zararının; TTK’nun 880. maddesi kapsamında karşılanması gerektiği, bilirkişiler tarafından gerek piyasada, gerekse internet sitelerinde yapılan araştırmalar neticesi kargoda kaybolan kaynak makinesinin ve kaynak tabancasının aynısının ikinci el değerinin tespit edilemediği, muadil ürünlerin (kaynak makinesi) ikinci el fiyatlarının ortalama değerinin 5.833,00 TL olduğu, fatura değerinin 7466,99.TL+KDV olduğu ve amortisman düşülmesi ve yıpranması göz önüne alındığında 5.833,00 TL’lik piyasa değerin makul olduğu, PH3 Saplama kaynak tabancası ile ilgili ise herhangi bir sonuç bulunamadığı, bu nedenle fatura bedelinin esas alınmasının uygun olacağı, PH3 Saplama kaynak tabancasının fatura bedeli ve % 18 KDV bedelinin toplam 3.010,56 TL olduğu, bu itibarla toplam zarar miktarı 8.843,56 TL olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Hüküm altına tazminatın 1.000,00 TL’sine 26/09/2018, 7.843,56 TL’sine ise ıslah tarihi olan 17/01/2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; toplam 8.843,56 TL tazminatın 1.000,00 TL sinin 26/09/2018, 7.843,56 TL sinin ise ıslah tarihi olan 17/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 604,10 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 169,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 434,26 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 35,90 TL peşin harç, 133,94 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 210,94 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 122,65 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.122,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/06/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza