Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/746 E. 2019/550 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/746 Esas – 2019/550

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/746 Esas
KARAR NO : 2019/550

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/09/2019
K.YAZIM TARİHİ : 24/10/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı işletmenin nakliyat işlerini gerçekleştirdiğini, yapılan işlere ilişkin faturaların düzenlendiğini, bu faturalara ilişkin davalı işletmenin müvekkiline ödemelerde bulunduğunu, takip konusu faturaların davalı işletmeye sunulduğunu, faturalara ilişkin herhangi bir itiraz olmadığını, davalı işletme yetkilileri tarafından ödemelerin gecikmeli olarak yapılacağının belirtilmesine rağmen takip konusu faturalara ilişkin herhangi bir şekilde ödeme yapılmadığını, yapılan takibe de davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davalı borçlunun Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazının iptaline ve takibin 36.485,60 TL üzerinden devamına, haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz eden davalı-borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasındaki nakliye işlerine dair hizmet sözleşmesi uyarınca düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
26/09/2019 tarihli son duruşma sırasında taraf vekillerinin, tarafların sulh olduklarına dair beyanda bulundukları, ilgili belgeleri sundukları görülmüştür. Tarafların sulh olmaları ile karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan sulh protokolünde, davacı şirket yetkilisinin ve davalı vekilinin imzasının bulunduğu, davalı vekilinin vekaletnamesinde sulh ve ibra yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu açıklamalara göre; dava konusu uyuşmazlık hakkında taraflarca sulh olunduğundan, taraf vekillerinin talebi dikkate alınarak, HMK ‘nın 315/1 maddesi uyarınca dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların Sulh olmaları nedeniyle, karar verilmesine yer olmadığına
2-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 623,09 TL harçtan mahsubu ile bakiye 578,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/09/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı