Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/739 E. 2020/369 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/739 Esas – 2020/369
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/739 Esas
KARAR NO : 2020/369

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
K. YAZIM TARİHİ: 25/09/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile üyesi bulunduğu S.S. … KYK arasında, üyelikten kaynaklanan borçlarının hesaplanmasında taraflar arasında uyuşmazlık çıktığını, kooperatifin diğer üyelerinin ödemeleri ile müvekkiline çıkarılan hesabın karşılaştırılmasında aradaki fahiş fark sebebiyle müvekkilinin itiraz ettiğini ve kayıtların tetkiki ile borcunun yeniden hesaplanması için davalı kooperatife yaptığı başvuruların karşılıksız kaldığını, akabinde davalı kooperatifçe müvekkili aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden 102.843,00 TL alacak için icra takibi başlatıldığını, müvekkili tarafından bu takibe yapılan kısmi itiraz üzerine davalı tarafça Ankara Batı ATM’nin … esasına kayden itirazın iptali davası açıldığını, bu dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda müvekkilinin davalı kooperatife borçlu olmayıp bilakis 2.276,16 TL fazla ödeme yaptığının tespit edildiğini, müvekkilinin yanlış yönlendirilmesi nedeniyle söz konusu icra dosyasına kısmi itiraz ettiğini ve karşı dava açma süresinin de geçtiğini beyan ederek; iş bu davanın Ankara Batı ATM’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalı tarafça alacaklı sıfatıyla açılan Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında müvekkilinin 102.843,00 TL borçlu olmadığının tespitine, müvekkili tarafından fazla ödenen 2.276,16 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhine, müflis kooperatif nezdindeki (D) Blok (34) numaralı daireye ilişkin üyeliği nedeniyle kooperatife ödemeyi taahhüt ettiği ortaklık borcunun tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 17/07/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını ve usulüne uygun ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, davacı tarafından yasal süresi içerisinde takibe kısmi itiraz edildiğini ve takibin kısmen durduğunu, davacı yanın borcun 32.843,00 TL’sine itiraz etmediğini ve bu kısım bakımından takibin kesinleştiğini, itiraz edilen kısım ile ilgili olarak açılan itirazın iptali davasında Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini ancak kararın henüz kesinleşmediğini, açılan davanın usul ve yasaya aykırı, haksız ve yersiz olduğunu, davacının icra takibi nedeniyle borcu olmadığının tespitini ve fazla ödediğini düşündüğü bedelin iadesini istediğini, davacının öncelikle böyle bir dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, zira davacı aleyhine başlatılan icra takibi ve itirazın iptali davasında verilecek/verilen hükmün davacı bakımından iş bu davadaki talepleri bakımından da tespit hükmünü içerdiğini, bu nedenle bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacının icra takibinde itiraz etmediği kısım bakımından takibin kesinleştiğini ve bu konunun tartışmaya dahi kapalı olduğunu, yine davacı müflis kooperatifin aktif üyesi olması nedeniyle müflis kooperatife üyelikten kaynaklanan alacağı için başvurmasının mümkün olmadığından, alacak talebinin bu bakımdan da reddi gerektiğini, çünkü davacı kooperatifin ortaklarından olup kooperatifin de ortaklardan oluştuğu düşünülecek olursa ortaklığını karşılayan üyeliğine karşılık gelen hakları bakımından davacının da bir bakıma müflisle aynı hukuki statüde olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Mahkememizin … esas sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyası ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmıştır.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla davalı/müflis kooperatif iflas idaresi vekili tarafından kooperatif üyesi davacı (borçlu) aleyhine 102.843,00 TL alacağın tahsili amacıyla 17/07/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı (borçlu) tarafından sunulan 07/08/2017 tarihli dilekçeyle talep edilen alacağın 70.000,00 TL’lik kısmına yönelik itirazda bulunulduğu, iflas idaresi tarafından borçlunun bu kısmi itirazının iptali talebiyle Mahkememizin … esas sayılı dosyasıyla dava açıldığı, yargılama sırasında dosya kapsamı ve ekleriyle kooperatif kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, benimsenip hükme esas alınan 24/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda kooperatifin peşin ödemeli ortağı olan davalının kooperatife borcunun bulunmadığı, bilakis 2.276,16 TL fazla ödemesinin bulunduğu, takibin 32.843,00 TL’lik kısmına yönelik itiraz bulunmadığından (bu kısım kabullenildiğinden) takibin bu miktar üzerinden yürümesinin gerektiği görüş ve kanaatinin bildirildiği, Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın istinaf incelemesinden geçerek 17/10/2019 tarihinde kesinleştiği belirlidir.
Eldeki davada davacı, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, ayrıca 2018/181 esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunda belirtilen 2.276,16 TL fazla ödemenin ise istirdadını talep etmektedir.
Davacının menfi tespit talebiyle ilgili değerlendirme yapıldığında;
“Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.” 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h maddesinde dava şartı olarak öngörülmüştür. Somut olayda davacı, 102.843,00 TL alacağın tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, talep edilen alacağın sadece 70.000,00 TL’lik kısmına itiraz etmiş, kalan 32.843,00 TL’lik kısmını ise kabullenmiştir. Davacının itirazda bulunduğu 70.000,00 TL’lik alacak kesimiyle ilgili savunmalarını (bu miktar yönünden borçlu olmadığı savunmasını), itirazın iptali talebiyle aleyhine açılan Mahkememizin … esas sayılı dosyasında ileri sürme imkanın bulunduğu ve davacının da bu imkandan faydalandığı, hal böyle olunca eldeki davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından, 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-h ve 115/2. madde ve fıkraları uyarınca dava şartı noksanlığı bulunduğundan menfi tespit davasının usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı ayrıca istirdat talebinde de bulunmuştur.Davacının da üyesi olduğu S.S. … Konut Yapı Kooperatifi hakkında Mahkememizin 19/06/2012 tarih, 2011/294 E. ve 2012/158 K. sayılı ilamı ile iflas kararı verilmiş ve bu karar 12/03/2013 tarihinde kesinleşmiştir. Dolayısıyla davacı talebini istirdat olarak belirtmiş ise de, bunun kayıt kabul niteliğinde olduğu ortadadır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere, davacı tarafça dava öncesi iflas masasına alacak kaydı için yapılmış bir başvuru da mevcut değildir. Kaldı ki, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi uyarınca, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde TTK’daki anonim şirketlere ait hükümler uygulanır. Anonim şirket ortağı, ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira, ortakların payları için ödediği miktar ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından, ortaklığın iflası halinde ortaklar, kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak, sıra cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nun 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür. (Y.23.HD. 03/11/2011T., 2011/2573E., 2011/1519K.) Bu nedenle davacının istirdat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının menfi tespit davasının 6100 Sayılı HMK nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davacının istirdat talepli davasının REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.795,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.740,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 3,400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/09/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza