Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/732 E. 2019/703 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/732 Esas – 2019/703

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/732 Esas
KARAR NO : 2019/703

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2018
KARAR TARİHİ : 14/11/2019
K.YAZIM TARİHİ : 12/12/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin … yetkili servisi olduğunu, dava dışı … isimli müşterinin adına kayıtlı … plakalı … tipli … model aracının motorundaki arıza nedeni ile davacıya başvurduğunu, …’ ın aracındaki motor arızasının giderilmesi için gerekli işlemleri davalı şirket tarafından yaptırılması için davacıya talimat ve muvafakat verdiğini, davalı şirketin orjinal parça kullanarak arızayı giderebileceğini ve aracın sonradan tekrar bir motor arızası vermesi halinde her türlü garantiyi davacıya şifahen verdiğini, bunun üzerine aracın davalı şirkete ulaştırıldığını, davalının orjinal parça kullanarak motoru tamir ettiğini belirterek aracı davacıya teslim ettiğini ve 17.04.2018 tarihli … sıra numaralı 18.493,23 TL bedelli faturayı düzenlediğini, aracın teslimden sonra kısa bir mesafe gittikten sonra arıza verdiğini ve tamamen kullanılamaz hale geldiğini, davacının hemen davalıya başvurduğunu hatta davacı şirket yetkililerinin bizzat bu iş için davacı şirketin Ankara’ daki adresine gittiklerini, aracı davalı şirket yetkilileri ile birlikte davalı şirketin tanıdığı motor ustalarına gösterdiklerini ve motor ustalarının motorun tamamen arızalanmasının davalı şirketin motorda kullanmış olduğu krank milinden kaynaklandığını ifade ettiklerini, davacının aracı başka ustalara da gösterdiğini, diğer ustaların da aynı şekilde arızanın motorda kullanılan krank milinden kaynaklandığını belirttiklerini, söz konusu motorun tamamen kullanılamaz hale gelmesinden dolayı sıfır motor alımı konusunda davacının davalı ile görüştüğünü ancak davalının kabul etmediğini, bunun üzerine davacı şirketin sıfır motor parası olan 39.000,00 TL’ yi müşteri …’ a ödediğini, davalının, aracın motorunun kullanılamaz hale gelmesinde yüzde yüz kusurlu olduğunu, buna davalının kullandığı krank milinin sebebiyet verdiğini beyan ederek, ayıplı mal ve ayıplı hizmet nedeni ile uğranılan 39.000,00 TL’ nin ödeme tarihi olan 26.04.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile 17.04.2018 tarihli … sıra numaralı 18.493,23 TL bedelli faturanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; öncelikle yetki itirazlarının bulunduğunu, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davalı şirketin özel servis veya yetkili servis olmadığını, işçilik hizmeti vermediğini, davalı şirketin bağımsız, yedek parça satışı yapan bir şirket olduğunu, … isimli şahıs ile davacının arasındaki ilişkinin davalı şirketi bağlamadığını, davalı şirket ile … arasında hiçbir borç ilişkisi doğmadığını, söz konusu aracın davalı şirket tarafından tamir edilmediğini, davacının iddialarının ticari usul ve kaidelere açıkça aykırı olduğunu, tacir olması hasebiyle basiretli iş adamı gibi davranmakla yükümlü olan davacının, davalı şirketten tedarik ettiği parçalarla, dava dışı …’ın aracının motorunda yaptığı işin/tamiratın kusurlu olması nedeniyle, davalı şirketi sorumlu tutamayacağını, aracın motorunun veya iç parçalarının değiştirilip değiştirilmediğinin, müşteri ile ne şekilde anlaşıldığının, hangi hizmetin verildiğinin, davalı şirketten satın alınan oto parçalarının dava konusu araçta kullanılıp kullanılmadığının, söz konusu ayıpla ilgili bir delil tespiti yaptırılıp yaptırılmadığının davalı şirket tarafından bilinmediğini, davacı şirketin davalı şirkete hiçbir ihbarda bulunmaksızın ve tespit yaptırmaksızın doğrudan dava açmasının iyi niyetli bir tutum olmadığını, davacı şirketin mahkemeye davacı aracın servis kayıtlarını sunmadığını, aracın yetkili servise hangi şikayetle geldiğinin, ne zaman geldiğinin, ne işlem yapıldığının belli olmadığını, davacı … yetkili servis olduğunu, davalının yetkili veya özel servis olmadığını, sadece bağımsız yedek parça satıcısı olduğunu, tamir veya servis hizmeti vermediğini, orijinal yedek parçaları ancak yetkili servislerin temin edebildikleri ve davacının da bir yetkili servis olduğunu, yetkili servis olan davacının yetkisiz işlemler yapmakta ve bu durumdan hak iddia etmekte olduğunu, dava konusu aracın motorunun iç parçalarının değiştirilemeyeceğini, aracın motorundaki arızanın ancak aracın tam veya yarım motorunun değiştirilmesi ile giderilebileceğini en iyi yetkili servis olan davacının bileceğini, davacının talep ettiği parçaların davalı şirket tarafından temin edilerek davacıya fatura edildiğini, davacının davalıdan orijinal olmayan ucuz ürünü talep ettiğini ve satın aldığını, yetkili servis olan davacının bu ürünün eksperi olduğunu, tüm sorumluluğun davacıya ait olduğunu, davalı şirketin davacıya sadece parça sattığını, satılan yedek parçaların hangi araçta kullanıldığı hususunun davalı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin sadece davacının istediği oto içi parçalarını faturasını keserek davacıya gönderdiğini, bu parçalarda bir ayıbın söz konusu olmadığını, davacının yetkili servis olması nedeniyle dava konusu aracın motorunu orijinal motor ile değiştirmekle yükümlü olduğunu, davacının, …’ın aracına 39.000,00 TL bedelle yeni motor aldığını beyan ettiğini, oysa bu aracın tüm motorunun yetkili servis fiyatının 93.803,00 TL olduğunu, davacının hukuksuz işlemleri nedeniyle yarattığı zararı davalıya yüklemek istediğini, davacının fatura içeriğini tebellüğ ettiği tarihi takip eden sekiz gün içerisinde faturaya itiraz etmediğini ve faturanın kesinleştiğini, faturadan davacıya işçilik hizmeti verilmediğini, yedek parça satıldığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, dava konusu aracın trafik tescil kayıtları, davacı firma ile dava dışı … AŞ ‘de bulunan servis kayıtları, talimat mahkemesince alınan 26/04/2019 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce alınan 12/07/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
TANIK …: “2018 yılının 4. Ayı civarında … plakalı araç motor arızası nedeniyle servisimize giriş yaptı, biz motordaki arızaların tespiti yapıldı.bunun üzerine davalı şirket ile temasa geçtik, kendileri bize motordaki gerekli parçları göndermesi halinde garanti vermeyeceğini, ancak motoru kendilerinin tamir etmesi halinde rektefiye durumunda garanti vereceklerini bize söylediler. Biz rektefiye konusunda davalının garantisi ile işin yapılması hususunda davalı ile anlaştık, bu durumu araç sahibine de ilettik, ondan onay aldık, anlaşmamız gereğince motor tamirini davalı yapacak ve bize fatura keseceklerdi. Motor yapılıp bize davalı tarafça gönderildi. Biz motor geldikten sonra araca montajı ustamız yaptı, test sürüşüne araç çıktıktan kıs süre sonra araç motoru yeniden bozuldu. Araç yeniden çekici ile servise getirildi. Motor yeniden söküldü ve arızaları tespit edildi. Motorun son arızasının krank isimli parçasından kaynaklandığını tespit ettik, davalı şirket ile irtibata geçtik, sorunun kendilerinden kaynaklı olduğunu davalı tarafa izah ettik, bunun üzerine davalı taraf öncesinden düzenlemiş oldukları 18.000 TL ‘lik faturayı iptal edeceklerini, geri kalan zarara da karışmayacaklarını söylediler. Olay sonucunda müşteri memnuniyetsizliği meydana gelince başka bir firmadan motor satın alınıp söz konusu araca takıldı. Montajı ile müşteriye teslim edildi.son motorun takılması ile birlikte araç çalıştı ve müşteriye teslim edildi. Davalı yapmış olduğu motor tamiri sonucu motor tamamen çalışmaz hale geldi. Yani davalının tamirinden sonra motor yeni bir tamir ile kurtarılmayacak hale geldi. Davalı ödeme yapmayınca söz konusu dava açıldı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
TANIK …: “… plakalı araç yetkili servisimize çekici yardımıyla geldi. Sonrasında araç sahibi geldikten sonra biz seçenekleri araç sahibine söyledik, kendisi bize öncelikle motorun orjinal parça ile onarımını talep ettiğini söyleyince biz bu şekilde tamire başladık, ve davalı ile tamir konusunda anlaştık, davalı bize orjinal parçalarla onarım yapacağını söyledi, biz bu durumu araç sahibine ilettik ve onun da onayıyla motoru davalı şirkete onarıma gönderdik, sonrasında motor bize davalı şirket tarafından onarıldığı belirtilerek gönderildi. Biz motoru araca monte ettik, sonrası teste çıkacakken kısa bir mesafe sonra tekrar arıza yaptı, araç yeniden servise alınıp motordaki arıza araç sahibine bildirildi, araç sahibi bize aracını onarılmış şekilde istediğini söyledi. Bize sürekli baskı yaparak dava açacağını belirtti. Biz bu durumu davalı şirkette de bildirdik, davalı şirket masrafı gidereceğini söyledi. Ancak herhangi bir ödeme yapmadı. Bizde araç sahibinin talepleri gereğince sıfır motor alarak aracın motorunu değiştirerek aracı yürür vaziyette sorunsuz şekilde sahibine imza karşılığında teslim ettik, davalı sonrasında da ödeme yapmadı.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
TANIK …:”Ben, davacı şirkette motor ustası olarak çalışmaktayım, … plakalı araç servise geldikten sonra ben, motoru açıp içindeki arızanın parçadan kaynaklı olduğunu tespit ettim. Sonrasında davalı şirket ile görüştüğümde kendileri orjinal parça ile motor arızasını garanti kapsamında giderebileceklerini söylediler, bunun üzerine biz motoru gönderdik, motor tamir edilip tekrar bize gönderildi. Ben motoru araca monte ettim. Ancak araçta aynı şekilde motordan kaynaklı arıza oldu. Ben bu arızanın yine parçadan kaynaklı olduğunu teslim ettim, davalı taraf motorun tekrar kendilerine gönderilmesini istediler. Biz motor ile birlikte davalıya kendimiz gittik, onlar motoru tamamen söktüler ve arızanın olduğunu tespit ettiler. Ben arızanın parçadan kaynaklı olduğunu onlara da söyledim. Ancak onlar buna itibar etmediler üç dört ustaya gidip motoru gösterdik, onlarda aynı şekilde arızanın parçadan kaynaklı olduğunu söylediler, müşterinin sıkıntı çıkarması nedeniyle davacı şirket kendisi masrafı karşılayarak araca sıfır motor getirirtip , araca bi motoru taktık ve aracı sorunsuz şekilde müşteriye teslim ettik.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
TANIK …:”ben, davacı şirkette yedek parça bölümünde çalışmaktayım, … plakalı araç servisimize geldikten sonra motorda parça arızasının olduğunu tespit ettik, davalı şirket ile görüştüğümüzde kendileri motoru kendilerine teslim edilmesi halinde tamir edip göndereceklerini söylediler. Bunun üzerine biz motoru davalı şirkete gönderdik, motor yapıldığı söylenerek tekrar bize gönderildi. Araca motoru monte ettiğimizde aynı şekilde arıza vermesi üzerine biz davalı şirket ile görüştük, onlar motoru yeniden görmek istediklerini söylediler. Tekrar onlara gittiğimizde, bizi motoru tamir eden ustaya yönlendirdiler, usta, kendisi ile ilgili problem olmadığını söyledi, davalı şirket sorunun kendilerinden kaynaklı olmadığını ıspatlamak için bizi bir kaç farklı ustaya da yönlendirdiler, bu ustalara davalı şirket yetkilileri ile birlikte gittik, orada da ustalar aynı şekilde arızanın parçadan kaynaklı olduğunu söylediler, hatta ben davalının tamiratı başka bir ustaya yaptırdığına dair makbuz görüntü örneğini aldım, davalı taraf bu şekilde görüştükten sonra davacı şirkete herhangi bir ödeme yapmamıştır, müşterinin talebi üzerine biz sıfır motor alarak araca monte ettik ve bu şekilde aracın sorunsuz müşterimize teslim ettik” şeklinde beyanda bulunmuştur.
TANIK …-“dava konusu olayla ilgili bilgim vardır ben davalı firmada yedek parça satışında çalışıyorum, davacı firma ile uzun süre çalışmışlığımız oldu davaya konu motor ya yarım yada tüm motor şeklinde üreticiden temin edilir, iç malzemesi orjinal olmaz, davacının talebi üzerine motorun iç malzemeleri yan sanayi olarak bizden talep edildi, biz gerekli parça satışını yaptık ve teslimatı kargo yoluyla gerçekleştirdik montaj işi bizde yapılmadı, firmamız sadece yedek parça satışı yapar, iç motor tamiri ile uğraşmaz daha önce böyle bir işlem yapmadık, bizim sattığımız yan sanayi ürünlerin garantisi olmaz davacıya herhangi bir garanti vermedik” şeklinde beyanı alınmıştır.
GEREKÇE :Dava, ayıplı mal ve hizmet nedeniyle davacının zararının tazmini istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı şirket ile aralarında motor tamirine yönelik sözleşme yapıldığı ve tamirin sözleşmeye uygun olarak yapılmaması nedeniyle motorun kullanılamaz hale geldiği iddia edilmiştir. Davalı tarafından ise taraflar arasında tamire yönelik herhangi bir anlaşma yapılmadığı, kendisinin yedek parça tedarikçisi olduğu savunulmuştur.
Davalının savunmaları kapsamında taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tespiti açısından dava dışı … Otomotiv A.Ş. Ne müzekkere yazılmıştır.22/01/2019 tarihli cevapta; davacının bayiliğinin devam ettiği, … plakalı aracın servis işlemlerine dair gönderildiği belirtilmiştir. 11/03/2019 tarihli cevapta ise; … 2.7 Tdv6 motorlarının tamiri yerine değişiminin yapıldığı, bayilere yan sanayi yedek parça kullanımına ilişkin yetki verilmediği, yetkili olmayan yedek parça satıcısının, lokal bir garanti verebileceği ancak bu garantinin yetkili satıcıda geçerli olmayacağı, üretici tarafından tork değerleri gibi bilgiler paylaşılmadığı için bu motorların iç parça değişimlerinin de yapılmadığı belirtilmiştir.
Davacı şirketin kayıt ve defterlerinin incelenmesine yönelik olarak talimat yoluyla alınan 26/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafça sunulan ticari defterlerin incelenmesinden davacının davalıdan 40.600,94 TL tutarında alım yaptığı, davacının yaptığı alışlar karşılığında 22.000,67 TL ödeme yaptığının kayıtlı olduğu, davacının yaptığı alışlar karşılığında yaptığı ödemelerin mahsubuyla davacının davalıya 18.600,27 TL borçlu gözüktüğü, davalının davacıya motor tamiri, parça temini gibi işlemler yaptığı, söz konusu işlemlere ilişkin faturaların bulunduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce alınan 12/07/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; taraflar arasında akdi ilişkinin, 2016 yıllarından itibaren devam ettiği, var olan ticari ilişkinin, davalı tarafından davacıya verilen yedek parça teminine yönelik olduğu, davaya konu olan 17/04/2018 tarihli, 18.493,23 TL bedelli fatura içeriklerinin de yine aynı şekilde yedek parça/malzeme teminine yönelik olduğu, işçilik/montaj içermediği, ihtilaf konusu faturanın her iki taraf ticari defter kayıtlarında yer aldığı, faturaya süresinde herhangi bir itirazın bulunmadığı, davacının iddiaları arasında yer almasına rağmen, davacının müşterisine ait aracın, davalı tarafından teslim alınarak üzerinde herhangi bir işçilik/montaj yapıldığına dair davalı imzasına havi herhangi bir belge, tutanak, servis formu vs. belge de bulunmadığı, dolayısıyla dosya kapsamı itibariyle davacının ayıp ihbarına konu olacak davalıya yöneltilecek bir montaj/tamir işçiliğinin davalı tarafından yapıldığına yönelik tespit yapılamadığı, itiraz konusu olan 17/04/2018 tarihli faturadan kaynaklı davacının davalıya 18.493,23 TL borçlu bulunduğu, davacının zarar tazminine yönelik iddialarına delil teşkil edecek davalı tarafından yapılmış montaj/tamir işçiliğine yönelik herhangi bir faturanın da bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafça, bozulduğu ve sonradan tamir edilerek çalıştığı iddia edilen dava konusu motor ve krank mili üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması talep edilmiş ise de kendi beyanı ile sabit olduğu üzere motor üzerinde işlem yapılması nedeniyle yapılacak keşfin pratik bir fayda sağlamayacağı düşünüldüğünden talebin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamına, alınan bilirkişi raporlarına, ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların ticaret defter ve kayıtları üzerinden yapılan tespite göre taraflar arasında yedek parça teminine yönelik satış sözleşmesi bulunduğu, motor tamirine yönelik bir anlaşma bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının iddia ettiği gibi motorun tamirine yönelik davalı tarafından işlem yapıldığı ispat edilemediğinden, davacının iddiaları satım sözleşmesi kapsamında TTK 23 ve devamı maddeleri uyarınca değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı tarafından, davalıdan alınan yedek parçaların ayıplı olduğuna yönelik olarak TTK 23 maddesinde belirtilen sürelerde ihbar yapıldığına dair herhangi bir delil ibraz edilmeyip yemin deliline de dayanılmadığından bu husus ispatlanamamıştır. Süresinde ayıp ihbarı ile parçaların iadesi hususu ispatlanamadığından ve yerinde yapılacak inceleme ile satılan parça ile şuan ki hazır parçanın ayın olup olmadığı tespit edilemeyeceğinden keşif icra edilmeksizin değerlendirme yapılmıştır. Bu durumda, davalı tarafından davacıya satışı yapılan mallar ile ilgili ayıp iddiasına dayalı alacak talebinin yerinde olmadığı kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 981,85TL harçtan mahsubu ile bakiye 937,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen 28,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 6.674,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/11/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı