Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/727 E. 2020/115 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/727 Esas – 2020/115

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/727 Esas
KARAR NO : 2020/115

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 18/02/2020
K.YAZIM TARİHİ : 13/03/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davacının, davalı kooperatifin kurucusu ve 2 no’lu ortağı olup 2006 yılı olağanüstü genel kurul hazirun listesinin incelenmesinden bu durumun anlaşılacağını, davalı kooperatifte yöneticilik yaparken aralarında cezai ve hukuki ihtilaf çıktığını bu ihtilaf sonucu yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığını ancak ortaklığını devam ettirdiğini, kooperatife karşı yasal vecibelerini yerine getirdiğini, aidat borçlarını yatırdığını, bilahere kooperatifin, müvekkilini genel kurullara çağırmaması, davalının yasal adreslerinde bulunmamaları, kooperatif ve yetkililerinden aidat vs. borcu olup olmadığını sorarak öğrenme olanağı bulunmayan davacının, Ankara dışında görev yaptığından kooperatifin avukatıyla görüşerek, aidat borcuna mahsuben 10.000,00 TL gönderdiğini ve ortaklardan …’ın kendisine ulaştıracağını söylediğini ancak 10.000,00 TL’nin icraya yatırılmadığını, müvekkilinin varsa aidat borcuna mahsup edilmesi gerektiğini, davalı tarafından kooperatif çalışmaları ile ilgili uzun süredir kendisine herhangi bir tebligat yapılmaması üzerine kooperatif merkezine gittiğini, kooperatifin boşaltıldığını gördüğünü yönetim kurulu üyelerinin adreslerini ve adlarını tespit ettiğini, ihtarname çekerek kooperatif ortağı bildirilmesinin istenildiğini kooperatif başkanın cevabı ihtarname ile 07/04/2007 tarih ve 107 sayılı yönetim kurulu kararıyla ortaklığının düştüğünün belirtildiğini, kooperatifin müvekkiline çıkarılma kararını tebliğ etmediğini, cevabı ihtarla bildirildiğini bu ihtarın 24/08/2017 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek davalı kooperatif ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; aralarında davacının da bulunduğu dönemin yönetim kurulu üyeleri hakkında kooperatif paralarını şahsi menfaatleri doğrultusunda harcamalarından dolayı zimmet ve görevi kötüye kullanmaları suçundan Ankara … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, davacı dışındaki diğer yönetim kurulu üyelerinin zimmet suçundan cezalandırıldıklarını, davacı hakkındaki soruşturmada bu dosyayla birleştirilmiş olmasına ve yönetici olmasına karşın iddianamede isminin yer almadığını, Ankara Asliye … Ticaret Mahkemesi’nin … esasına kayden davacı ve diğer yöneticiler hakkında kasada nakit olarak bulunması gereken ancak yeni yönetime teslim edilemeyen 150.000,00 TL’nin tazmini için dava açıldığını, 150.000,00 TL’nin yöneticilerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, icra takibine konu edildiğini, borçluların maaşından 2017 yılına kadar kesinti yapıldığını, davacının kooperatife verdiği zararın 12 yılda kısmen tahsil edilebildiğini, 10.000,00 TL ödemenin icra dosya borcuna mahsuben alındığını, aidat borcuna ilişkin olmadığını, davacının dava dilekçesindeki taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … esas sayılı soruşturma dosyası, davalı kooperatifin ticaret sicil kaydı, davalı kooperatifin çevre ve şehircilik il müdürlüğünde bulunan ortaklarını gösterir kayıtlar ile tüm genel kurul toplantı tutanağı ve hazirun cetveli, davalı kooperatife ait ticari defter ve kayıtlar, 09/04/2019 tarihli bilirkişi raporu, 19/11/2019 tarihli ek bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacının davalı kooperatifin ortağı olduğunun taspiti ile varsa borcunun hesaplanması istemine ilişkindir.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/05/2018 tarih …E.-2018/318K. sayılı ilamı ile kesin yetkiye dair usulden ret kararı verilerek gönderilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Davacı tarafından, davalı kooperatifin kuruluşundan beri kurucu ortak olduğu, yükümlülüklerinin yerine getirildiği, daha sonra genel kurullara çağrılmadığı ve ortaklık haklarının engellendiği, kendisinin ihracına dair 2007 yılında alınan kararı 2017 yılında öğrendiği iddia edilmiştir. Davalı tarafından ise, davacının kooperatifle ilişiğinin bulunmadığı, sonradan yapılan ödemenin üyelik aidatına yönelik olmayıp zimmet nedeniyle mahkeme ilamı gereği yapılan ödeme olduğu savunulmuştur.
Kooperatif kayıt ve defterlerinin incelenmesine yönelik olarak alınan bilirkişi raporunda, davanın süresi içerisinde açıldığı, usule uygun olmayan ve çıkarma prosedürü uygulanmadan yapılan çıkarma işlemi geçerli olamayacağından, alınan çıkarma kararının da geçerli sayılamayacağı, dolayısıyla davacının ortaklığının sürdüğü, kooperatifin güncel kayıtlarına göre davacının toplam ödemesinin 39.450,00 TL olduğu, genel kurul tutanaklarının dosyaya kazandırılmasını müteakip davacının borcunun hesaplanmasının mümkün olacağı belirtilmiştir.
Eksiklerin giderilmesi sonucu hesap yapılması ve davacının davalı kooperatifle hangi tarihler arasında ilişiğinin bulunduğunun belirlenmesi için alınan bilirkişi ek raporunda, davanın süresi içerisinde açıldığı, usule uygun olmayan ve çıkarma prosedürü uygulanmadan yapılan çıkarma işlemi geçerli olamayacağından, alınan çıkarma kararının da geçerli sayılamayacağı, dolayısıyla davacının ortaklığının sürdüğü, genel kurul kararlarına göre davacının 159.400,00 TL ödemesi gerektiği, oysa, kooperatif kayıtlarına göre davacının toplam ödemesinin 39.450,00 TL olduğu, bu durumda kooperatife 119.950,00 TL aidat borcu bulunduğu, geciken aidat ödemelerinden dolayı biriken faizin tutarının ise 226.111,50 TL olduğu, belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamına, toplanan delillere göre; davacının, davalı kooperatife kuruluşundan beri ortak olduğu, 2006 yılında yapılan genel kurul tutanağında isminin bulunduğu, sonraki genel kurul toplantı hazirunlarında isminin geçmediği, 2007 yılında yönetim kurulunca hakkında ihraç kararı verildiği ve bu kararın kendisine tebliğ edilmemiş olduğu, davacının son aidat ödemesini ise 2005 yılı Aralık ayında yaptığı, bu tarihten beri kooperatife “aidat ödemesi” olarak ödeme yapmadığı, daha sonra yapılan ödemelerin sorumluluk davası sonucu verilen mahkeme ilamına dayalı olduğu görülmekle, davacının 2005 yılı aralık ayından sonra arada geçen sürede bir hak iddia etmediği ve yükümlülüğünü de ifa etmediği, aksine delil de sunulmadığı, 12 yıl sonra talepte bulunulmasının MK 2 . maddesi kapsamında iyiniyetli olmadığı kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/02/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı