Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/721 E. 2019/387 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/721 Esas – 2019/387
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/721 Esas
KARAR NO : 2019/387

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :

DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :

DAVALI : 3-

DAVA : MANEVİ TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2018
KARAR TARİHİ : 30/05/2019
K. YAZIM TARİHİ: 28/06/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine genişletilmiş kasko sigorta poliçesiyle sigortalı, davalı … A.Ş.’nin maliki olduğu, … plakalı çekici ve bu çekiciye bağlı … dorsenin sürücüsü davalı …’ın, Ankara istikametinden Kırıkkale istikametine gitmekte iken, aynı istikamette seyreden ve aracındaki arıza nedeniyle yolda durmak zorunda kalan …’ın … plakalı aracına çarparak …’ın vefat etmesine neden olduğunu, olayda müteveffanın bir kusurunun bulunmadığını, …’ın ölümü nedeniyle müteveffanın imam nikahlı eşi olan …’ın ve kızı olan … …’ın büyük acı yaşadıklarını ileri sürerek davacı … için 50.000,00 TL, davacı … … için 30.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın kazanın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek temmerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacılar desteği …’ın arıza yapmış olan otomobilini yolun sağ şeridini de işgal eder şekilde yolun sağında gece vakti arkasında gerekli ve yeterli güvenlik tedbirlerini almadan farları ve ikaz lambaları kapalı halde park ettiğini, maliki oldukları … plakalı çekici ve bağlı … plakalı Dorse sürücüsü davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde karanlık olması ve görüş mesafesinin kısalığı dikkate alındığında kusursuz olduğunu, müteveffa ile davacı … arasında resmi bir evlilik olmadığını, kazanın tırdaki aksaklık sonucu meydana gelmediğini, illiyet bağının bulunmadığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özede; dava konusu kazaya karışan … plakalı çekici ve bağlı … plakalı dorsenin davalı sigorta şirketine “Kasko+Filo Plus Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi” ile 31/12/2014/2015 tarihlerini kapsar şekilde sigortalı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçede sigorta teminatı kapsamına alınmadığını, talep edilen manevi tazmiant tutarlarının dayanaksız ve fahiş olduğunu, manevi tazminatın hiçbir zaman haksız kazanç ve sebepsiz zenginleşme aracı olaark kullanılmaması ve özendirici nitelikte olmaması gerektiğini, dava sonunda davacılara manevi tazminat ödenmesine hükmedilse dahi müvekkili şirket aleyhine sigorta poliçesine dair bu yönde bir hüküm kurulamayacağını, sigorta poliçesinde manevi tazminat taleplerinin teminat kapsamına alınmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, herhangi bir sorumluluğun varlığına kanaat getirilse dahi mevzuata göre faizin yasal faiz oranı üzerinden ve başvuru tarihinden itibaren hesap edilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun tebliğine rağmen davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı …. Aile Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Elmadağ ASCM nin … esas sayılı dosyası, Elmadağ AHM nin … esas sayılı dosyası, Ankara …. ATM nin … esas sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacılar ile davalı …’a ait ekonomik sosyal durum araştırma raporları, tanık anlatımları, 14/01/2019 tarihli hasar ve kusur bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat talebine ilişkindir. 6098 sayılı TBK’nun 56/2 maddesi gereğince yakının ölümü nedeniyle manevi tazminat talep edilmektedir.
05/11/2015 tarihinde, davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki, davalı … Ticaret A.Ş.’nin maliki olduğu ve diğer davalı sigorta şirketince genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın, davacıların imam nikahlı eşi ve babası olan ve … plakalı aracı arızalandığı için emniyet şeridinde bulunan …’a çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir. Davacılar tarafından … plakalı aracın sürücü ve işleteni ile genişletilmiş kasko sigorta poliçesini temin eden davalılardan manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Davacılar, ölenin imam nikahlı eşi ve çocuğu olduklarını iddia ederek talepte bulunmuşlardır. Dosyaya sunulan Ankara Batı …. Aile Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamında davacı … tarafından, kızı … …’ın müteveffa …’ın kızı olduğunun tespitine yönelik dava açıldığı, 05/09/2017 tarihli karar ile … …’ın babasının … olduğunun tespitine karar verildiği, hükmün 05/01/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Ayrıca davacı tarafça … ile …’ın düğün fotoğrafları sunulmuş, davacı …’nın ölenin eşi olduğuna dair bildirilen davacı tanıkları dinlenmiştir. Tüm bu deliller kapsamında davaya konu trafik kazasında hayatını kaybeden …’ın, davacı …’ın imam nikahlı eşi olduğu ve hayatlarını birlikte sürdürdükleri, davacı …’nın müteveffa ile maddi ve manevi ilişki içinde bulunduğu, diğer davacının ise müteveffanın ölümü sonrası dünyaya geldiği, her iki davacının da manevi zarara uğradıkları, dava açmakta hukuki yarar ve husumetlerinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Müteveffanın ölümü nedeniyle diğer hak sahipleri tarafından açılan Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası kapsamında trafik kazasına ilişkin kusur tespiti yaptırıldığı, 06/06/2017 tarihli bilirkişi raporu ile müteveffa …’ın emniyet tedbiri almaksızın duraklaması nedeniyle, davalı …ın ise emniyet şeridine tecavüzlü ilerlemesi nedeniyle eşit oranda kusurlu olduklarının tespit edildiği görülmüştür. Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamında alınan ve Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığınca düzenlenen 04/01/2016 tarihli kusur raporunda da müteveffa … ile davalı sürücü …’ın eşdeğer kusurlu oldukları yönünde mütalaa bildirildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce de, davaya konu trafik kazasındaki kusur durumuna ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış, konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan, 14/01/2019 tarihli raporda özetle; … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ın 2918 sayılı KTK’nun 59 ve KTY’nin 135. maddelerindeki kuralları ihlal etmesi nedeniyle meydana gelen kazanın oluşumunda % 50, … plakalı araç (çekici) sürücüsü …’ın da 2918 sayılı KTK’nun 52/b ve 84/d maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeniyle %50 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir. 14/01/2019 tarihli bu raporun, Elmadağ Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası kapsamında alınan kusur raporlarıyla uyumlu olduğu görülmekle, bu rapordaki tespitlere göre değerlendirme yapılmıştır.
… A.Ş.’ye ait … plakalı … marka 2012 model çekicinin davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından 31/12/2014-31/12/2015 devresini kapsayacak şekilde … poliçe numaralı “Kasko+Filo Plus Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğu tespit edilmiştir.
Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın 1. maddesinde “sigortacı, işbu poliçede gösterilen aracın kullanılmasından doğan ve Karayolları Trafık Kanununa ve Umumi Hükümlere göre aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumluluğu ve bu poliçe teminat kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin eder” düzenlemesine; 3. maddesinde ise “manevi tazminat talepleri, ek sözleşme ile teminat kapsamı içine alınabilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı sigorta şirketinin ihtiyari mali sorumluluk sigortası olarak poliçede manevi tazminat sorumluluğuna dair bir kloz bulunmadığından sigorta şirketi hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Diğer davalılar yönünden ise; davalı …’ın % 50 oranında kusurlu eylemi neticesi meydana gelen trafik kazasında eşi (imam nikahlı) ve babasını kaybeden davacıların yaşadıkları üzüntü, çaresizlik ve acı nedeniyle ruh sağlıklarındaki bozulma ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarih, 1996/70 sayılı içtihadı ile belirlenen manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun 26/06/2004 tarihli ve 2004/370 karar sayılı içtihadı ile belirlediği caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacıların uğradıkları manevi zararın giderimi amacı ile paranın satın alma gücü itibari ile belirli bir meblağın davalılardan alınarak davacılara verilmesi sureti ile davacıların zedelenen yaşama sevinçlerini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin daha dikkatli ve özenli olmaya sevk etmek hedeflenerek, günün ekonomik koşullarına göre takdiren belirlenen manevi tazminatların (davacı eş … için 30.000,00 TL, davacı çocuk … … için 20.000,00 TL) davalılardan … ve … Ticaret Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm altına manevi tazminatlara haksız fiil tarihi olan 05/11/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilerek, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. hakkında açılan davanın reddine,
2-Davacı … için 30.000,00 TL, davacı … … için 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Ticaret Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 3.415,50 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … Ticaret Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen 60,50 TL tebligat ve posta giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 37,81 TL’sinin davalılar … ve … Ticaret Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı yana verilmesine, kalan miktarın davacı taraf üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
Suç üstü ödeneğinden karşılanan 450,00 TL bilirkişi ücreti, 282,70 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 732,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 457,93 TL’sinin davalılar … ve … Ticaret Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen, 274,77 TL’sinin ise davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 3.600,00 TL, davacı … … için 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Ticaret Anonim Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile ayrı ayrı davacılara ödenmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalılar … Ticaret Anonim Şirketi ve … Sigorta Anonim Şirketi’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı … …’tan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … … AŞ vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/05/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza