Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/72 E. 2018/526 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/72 Esas – 2018/526

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/72 Esas
KARAR NO : 2018/526

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ : 18/09/2018
K.YAZIM TARİHİ : 18/10/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı borçlu şirket aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 31.07.2017-31.08.2017-30.09.2017-31.10.2017 tarihli dört adet faturadan kaynaklı 22.006,98 TL asıl alacak ve 443,47 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.450,37 TL alacak üzerinden 15.12.2017 tarihinde icra takibi başlattıklarını, borçlu şirketin 27.12.2017 tarihli itiraz dilekçesi ile asıl alacağa ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, faturaların davalı tarafından ödenmediğini, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, takip konusu alacağın hak ediş alacağı ve likit bir alacak olduğunu, beyan ederek, fazlaya ilişkin tüm talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; zamanaşımı, husumet, derdestlik, dava şartı yokluğu nedeniyle itiraz ettiklerini, davacının müvekkili şirkete karşı herhangi bir hizmetinin bulunmadığını, faturalardaki bedeli ve içeriği kabul etmediklerini, müvekkilinin mali defter kayıtları incelendiğinde de borcunun olmadığının ortaya çıkacağını, borcu kabul etmemekle birlikte temerrüde düşürıilmeksizin faiz talebinin de olamayacağını beyan ederek, haksız ve kotüniyetli olarak müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, 26/06/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacirler arasında düzenlenen güvenlik hizmeti sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturalara ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 21.12.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 27.12.2017 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davacı, davalıya güvenlik hizmeti verdiğini, fatura bedellerinin ödenmediğini ileri sürmüş; davalı borcun bulunmadığını, hizmetin verilmediğini savunmuştur.
Davalı tarafından mahkemenin yetkisine itirazda bulunulmuşsa da; dava HMK nın 6. Maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri (muamele merkezi) genel yetkili mahkemede açıldığından ve taraflar arasında yetki sözleşmesi yapılmışsa da genel yetki, yetki sözleşmesiyle kaldırılamayacağından, ön inceleme duruşmasında yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafından husumet, derdestlik itirazında bulunulmuşsa da, taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğu sabit olmakla husumet; derdest dava olduğuna dair bir delil sunulmadığından derdestlik itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı tarafından dava konusu işle ilgili faturalar ibraz edilmiştir.
Tarafların defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 26/06/2018 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda; tarafların defter ve kayıtlarının delil gücünü haiz olduğu, tasdiklerinin yapıldığı, davacının kendi kayıtlarına göre 22.006,95 TL alacaklı olduğu, davalının kayıtlarına göre de davacıya 22.006,95 TL borçlu olduğu, dava konusu faturaların davalı tarafından vergi dairesine de beyan edildiği belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; davacının davalıya güvenlik hizmeti verdiği, davacı tarafından, işin bedeline ilişkin olarak düzenlenen faturaların davalı tarafından kabul edilerek kayıtlarına işlendiği, faturalara 8 gün içinde itiraz edilmeyerek içeriğinin kabul görmüş olduğu, her iki tarafın kayıtlarına göre davacının alacaklı olduğunun sabit olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 15-c maddesi uyarınca fatura tarihinden 6 gün sonra muacceliyetin kararlaştırıldığı, buna göre yapılan hesap ile davacının faiz alacağının da bulunulduğu anlaşıldığından ve alacak TBK nın 146.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde talep edildiğinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasının vaki itirazının 22.006,99TL asıl alacak, 410,86TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.417,81TL üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte devamına,
Fazlaya dair isteminin reddine,
2-Hükmedilen 22.417,81TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Alınması gereken 1.531,36 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 271,15TL harcın mahsubu ile bakiye 1.260,21 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 271,15TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 312,25 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 104,50 TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.304,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.302,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.690,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 32,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi.18/09/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı