Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/71 E. 2018/607 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/71 Esas – 2018/607

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/71
KARAR NO : 2018/607

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 25/01/2018
KARAR TARİHİ : 17/10/2018
K.YAZIM TARİHİ : 01/11/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığını, senetin 2005-2009 yılları arasında piyasada kullanılan senetlerden olduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin sadece davalıya ait dairenin davacılara kefile kiraya verilmesi sebebiyle alınan teminat senedine ilişkin olduğunu, kira tarihinin başlıngıcının 2006 yılı olduğunu, o tarihde Türkiye’de TL yerine YTL kullanıldığını, 2015 yılında senet üzerinde YTL yazmasının söz konusu olmayacağını, senetin müvekkillerinin rızası dışında üzerinde tahrifat yapılarak doldurulduğunu ve icraya konulduğunu, senetin tanzim tarihi, vade tarihi ve miktara ilişkin olan yazıların müvekkillerine ait olmadığını, senetlerin üstünün sonradan doldurulduğunu, davalıya borçlu olmadıklarını belirterek, takibe konu 01.08.2015 tanzim tarihli 01.09.2015 vade tarihli 25.000,00TL bedelli senet gereği müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı ….’nın 2006 yılından itibaren yaklaşık 10 yıl müvekkilinin kiracısı olduğunu, …’nın ise kardeşi …’e kefil olduğunu, bu kira ilişkisi nedeniyle tarafların arasında yakınlaşma ve güven ilişkisi tesis edildiğini, bu nedenle davacıların müvekkilinden borç para istediğini, müvekkilinin de bu güvene istinaden borç
e-imzalı e-imzalı

para verdiğini, karşılığında takibe konu seneti aldığını, senet bedeli ödenmeyince icra takibi başlatmak zorunda kaldıklarını, senetin kira sözleşmesinin veya herhangi bir şeyin teminatı olmadığını, kesinlikle anlaşmaya aykırı doldurulmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …E. sayılı takip dosyası, takibin dayanağı olan 01.08.2015 keşide tarihli, 01.09.2015 vadeli ve 25.000,00TL bedelli bono, Ankara Batı İcra Hukuk Mahkemesinin …E., …K. sayılı kesinleşmiş ilamı, Ankara BAM …. HD.’in …E., 2017/1508K. sayılı ilamı, Ankara Batı C.Başsavcılığının … soruşturma, …K. sayılı kesinleşen takipsizlik evrakı ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Talep, icra takibine konu edilen kambiyo senedinin (bononun) bedelsizliği nedeniyle borçlu olunmadığının (menfi tespit) tespiti istemine ilişkindir.
Davacılar, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasıda yapılan “Kambiyo Senetlerine Mahsus” haciz yolu ile takipte, dayanak bonunun bedelsiz olduğunu, senetin sonradan anlaşmaya aykırı olarak düzenlendiğini, senet üzerindeki (imza hariç) miktar, vade ve tanzim tarihlerinin müvekkilince düzenlenmediğini, bu kısımların müvekkilinin rızası dışında düzenlenerek icra takibine konu edildiği iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında alacaklı (dosyamızın davalısı) Hüseyin İlhan, borçlular … ile … aleyhinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatmıştır. Takibe dayanak bononun keşidecisinin … …, kefilinde … oldukları, 25.000,00TL bedelli senetin 01.08.2015 tanzim tarihli ve 01.09.2015 vadeli olduğu görülmüştür.
6102 sayılı TTK’un 778 maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlemesi mümkündür. İmza kısmı hariç diğer kısımları doldurulmadan lehtara verilen bonunun, anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile ispatlanmadığı sürece, bono üzerindeki yazılı vade, tanzim tarihi, miktar gibi unsurların gereği yansıtmadığı ileri sürülemez. Başka bir deyişle, ispat yükü kendisinde olan davacı (borçlu), açık olarak verilen senetin anlaşma hilafına doldurularak işleme konuduğu iddiasının TTK’un 680. maddesi uyarınca yazılı delillerle kanıtlaması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı bu gerekliliği yerine getirememiştir. Beyanlarında bildirdiği ifadeler yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmadığından, tanık dinletilmesi talebi reddedilmiştir.
Öte yandan 6102 Sayılı TTK.’nın 776/1-b maddesine göre bono “kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini” ihtiva etmelidir. Ödenmesi (tahsili) şarta bağlanmış bir senet bono niteliğinde sayılamaz. Bononun taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme nedeniyle verilmiş olması (teminat senedi gibi) halinde, sözleşmenin karşılıklı edimleri içermesi nedeniyle senet bedelinin tahsilinin gerekip gerekmeyeceği yargılamayı gerektirir. Bu durumda senet kayıtsız şartsız bir ödeme vaadini içermediğinden bono vasfında olmaz ve anılan senede dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yol ile takip yapılamaz.
Öte yandan teminat senedi itirazında dayanak bononun hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı bir belge ile ispatlanması zorunludur. (HGK.’nun 14/03/2001 Tarih ve 2001/12-233 sayılı – yine HGK.’nun 20/06/2001 Tarih ve 2001/12-496 sayılı kararları)
Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan İİK’nın 169/a-1. maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatlanması gerekmektedir (HGK’nun 06.03.2013 tarih ve 2012/12-768 E., 2013/312 K. ve 20.06.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararları).
e-imzalı e-imzalı

Takip dayanağı senedin hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet metninde belirtilmediği, davacı borçlular tarafından da bu iddialarına ilişkin yazılı bir belge ibraz edilmediği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcının peşin alınan 426,94TL harçtan mahsubu ile bakiye 391,04TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi. 17/10/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı