Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/708 E. 2019/738 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/708 Esas – 2019/738

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/708 Esas
KARAR NO : 2019/738
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
K.YAZIM TARİHİ : 20/12/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile aleyhine yürütlen ilamsız icra takibinde borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasını istediğini, borçlunun itirazlarının haksız olup, borçlunun itirazında kötüniyetli olduğunu, borçlunun itirazında söz konusu alacağın mevcut olmadığından bahisle borca itiraz ettiğini, ancak fatura ile ilgili herhangi bir açıklama getirmediğini ve ödeme belgesi de sunmadığını, borçlu ile müvekkili arasında 01/03/2018 tarihinde “Danışmanlık Sözleşmesi” imzalandığını ve bu sözleşmeye bağlı olarak müvekkilinin, davalı müşterisine sözleşmenin 2. maddesinde görüldüğü üzere “…şirket kayıt ve belgelerin incelenmesi, inceleme neticesinde müşteriye gerektiğinde mahkemelere sonunda görüldüğü üzere 19/04/2018 tarihli, “Düzenlenen raporu 3 nüsha olarak elden teslim aldım.” yazısıyla borçlunun kaşesi ve yetkilisinin imzası bulunduğunu, davalı işbu sözleşmeye bağlı olarak (Sözleşme md.6) hizmet karşılığında en geç 15/06/2018 tarihinde KDV hariç 150.000,00 TL ödemekle yükümlü iken, sadece işin teslimine müteakip 20/04/2018 tarihinde 50.00000 TL (KDV dahil 59.000,00 TL) tutarlı fatura karşılığı müvekkile ödeme yaptığını, müvekkili şirketin 01/06/2018 tarihinde 100.000,00 TL (KDV dahil 118.000,00 TL) tutarlı fatura düzenleyerek borçlu tarafa imza karşılığında elden teslim ettiğini, borçlunun 05/06/2018 tarihinde söz konusu faturanın gününden önce kesildiği iddiasıyla müvekkili şirkete iade ettiğini, bu demek oluyor ki, borçlu tarafça da sözleşmeden doğan borcun varlığının kabul edildiğini, buna karşın, sadece faturanın vadeden önce kesildiği iddia edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin 02/07/2018 tarihinde düzenlendiği faturayı borçlunun sözleşmede belirtilen adresine 16/07/2018 tarihinde APS yoluyla gönderdiğini, adresin kapalı olduğu gerekçesiyle borçluya gönderilen postanın müvekkili şirkete iade edildiğini, müvekkilinin, kendisine gelen iade sonrası, Ankara Etimesgut …. Noterliği aracılığıyla 08/08/2018 tarihli,… yevmiye numaralı düzenlenen “İhtarname”yi yine borçlunun sözleşmede belirtilen adresine gönderildiğini, ihtarnamenin, 14/08/2018 tarihinde belirtilen adrese tebliğ edildiğini, adreste muhatap olmadığı, mahalle muhtarında ve karakolda da kaydı olmadığından 03/08/2018 tarihinde müvekkili şirkete iade edildiğini, tüm bu gelişmelerden sonra, müvekkilinin tüm iyi niyetini ve borçlu müşterisine karşı itimadını koruyarak bir de 06/09/2018 tarihinde ihtarnameyi ve faturayı mail ile gönderme yolunu seçtiğini, ancak bundan da sonuç alamadığını beyan ederek, borçlunun borca ve icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden devamına, borçlunun takip konusu borcu işlemiş avans faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan Sözleşmenin “Konu” başlıklı 2. maddesinde “Danışman Şirketin Sorumluluklarına İlişkin 3. maddedeki açıklamalar doğrultusunda şirket kayıt ve belgelerinin incelenmesi, inceleme neticesinde müşteriye gerektiğinde mahkemelere sunulmak üzere “Uzman Raporları hazırlanması” yer aldığını, bahsi geçen sözleşmenin 3. maddesinde ise Danışman Şirketin sorumluluklarının düzenlendiğini, davacı tarafça sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükler eksiksiz bir şekilde yerine getirilmediğini, bu nedenle davacı taraf sözleşme gereği belirlenen bedele hak kazandığını, davacı tarafın sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüklerin tamamını yerine getirdiğinde ve ücretin tamamına hak kazandığına ilişkin belgeleri dosyaya ibraz etmesi gerektiğini, sunulacak söz konusu bilgi ve belgeler müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak incelemede davacı tarafın sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyecek belirlenen ücretin tamamına hak kazanmadığının tespit edileceğini, yine davacı taraf icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de; davacı şirketin böyle alacağının olup olmadığı ve bu alacağa hak kazanıp kazanmadığı konusunda inceleme yapılması gerekmekte ve bu hususun yargılamayı gerektirdiğini beyan ederek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere müvekkil şirket lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafları ticari defter ve kayıtları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, davalının 2018 yılına ait BA formları, 04/07/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasındaki danışmanlık hizmeti sözleşmesi uyarınca faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 118.000,00 TL asıl alacak,5.673,70 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 123.573,70 TL nin tahsiline yönelik olarak faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 26/09/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 26/09/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Taraflar arasında 02/03/2018 tarihli danışmanlık sözleşmesi imzalandığı, davacının davalıya şirket kayıtlarının incelenmesi, uzman raporu düzenlenmesine yönelik taahhütte bulunulduğu, verilen hizmetler karşılığında kdv hariç 150.000,00 TL nin ödenmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Davacının taahhüt ettiği işi gereği gibi ifa edip etmediği, yapılan iş bedeli karşılığının hesaplanmasına yönelik olarak alınan 04/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 6. Maddesine göre danışmanlık hizmetinin karşılığı olan KDV hariç 150 bin TL’nin 50 bin TL, KDV ile birlikte rapor tarihinde davalı tarafından düzenlenen 20/04/2018 tarihli fatura karşılığında 29/05/2018 tarihinde davalı tarafından davacıya ödendiği, davacının bakiye 100 bin TL için düzenlediği 01/06/2018 tarihli faturanın sözleşmedeki ödeme tarihinde yeniden düzenlenerek gönderilmesi şartıyla davalı tarafından iade edildiği, davalının erteleme talebine uyarak sözleşmede belirtilen son ödeme tarihi olan 15/06/2018 tarihinden sonra davacının davalıdan olan bakiye alacağına ilişkin olarak yeniden düzenlediği 02/07/2018 tarih ve … numaralı, 100.000,00 TL danışmanlık hizmet bedeli, artı 18.000,00 TL KDV tutarı olmak üzere toplam 118.000,00 TL tutarlı fatura gönderilmiş ise de adresini terk etmiş olduğundan davalıya ulaştırılamadığı , sözleşmenin 8. Maddesine göre tarafların adreslerini 15 gün içerisinde bildirmek zorunda oldukları halde davalının bu şartı yerine getirmediği, taraflar arasında akdedilmiş sözleşmede ve ticaret sicil kayıtlarında bulunan adresinden ayrıldığı halde davacıya yeni adresini bildirmediği, ticaret siciline de tescil ettirmediği, davacı düzenlediği faturayı elindeki tek yasal adrese çeşitli yöntemlerle yolladığı, en son noter aracılığıyla düzenlenen 08/08/2018 tarihli ihtarname ekinde gönderdiği faturanın davalının adreste bulunmadığı adresi terk ettiği ifadeleri ile iade edildiği, Ticaret sicil gazetesinde davalının yeni adresi ancak 04/09/2018 tarihinde yayınlandığı, davacının davalıya sözleşmedeki ve tescilli adreslerinde ulaşamayınca sözleşme ve faturaya dayalı alacağını tahsil etmek üzere İcra Dairesine başvurduğu, davacının sözleşme gereği davalıya danışmanlık hizmetini vermiş olduğu, davacı tarafından uzman görüşü hazırlandığı ve bu mütalaanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulduğu, sunulan raporun kapsamlı olduğu ve hazırlanmasının 50 gün aldığı, 4 klasör halinde eklerle birlikte incelemeye konusu hususların kapsamının geniş olduğu, sözleşme ile belirlenen bedelin makul olduğu, davacının bakiye 118.000,00 TL alacağının bulunduğu kanaati belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; taraflar arasında düzenlenen danışmanlık hizmeti sözleşmesi gereği davacının edimlerini yerine getirdiği halde davalı tarafından kısmen ödeme yapıldığı, yapılan işlerin bedelinin sözleşme ile kararlaştırılmış olduğu, davalıca yapılan kısmi ödemenin mahsubu ile davalının KDV dahil bakiye 118.000,00 TL alacağının bulunduğu, davacı tarafça icra takibinde birikmiş faiz isteminde bulunulmuş ise de davacının takip öncesinde davalıya gönderdiği 08/08/2019 tarihli ihtarnamenin tebliğ edilememiş olduğu, dava konusu edilerek harçlandırılmamışsa dahi birikmiş faiz isteminin asıl alacağa bağlı feri alacak olarak itiraza uğraması nedeniyle resen değerlendirilerek, talebin yerinde olmadığı kanaatiyle davanın kısmen kabulü ile takibin asıl alacak üzerinden devamına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın 118.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-118.000,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 8.060,58 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.024,68 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 77,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 117,35 TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 817,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 12.190,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Harçlandırılmayan faiz alacağı yönünden, asıl alacağa bağlı feri alacak olması nedeniyle davacı aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/11/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza