Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/703 E. 2020/93 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/703 Esas – 2020/93

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/703 Esas
KARAR NO : 2020/93

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
K.YAZIM TARİHİ : 11/03/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete muhtelif zamanlarda cari hesap alacağı karşılığı mal ve malzeme satımı gerçekleştirildiğini, satılan malzemelerle ilgili bir kısım montaj ve servis işçilik hizmetleri verdiğini, buna ilişkin faturaların kesildiğini ve davalı şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirketin kesmiş oldğu faturalardan kaynaklanan alacaklarından çok az bir kısmının tahsil edildiğini, müvekkilinin 218.611,60 TL tutarındaki bakiye alacağının müteaddit defalar istenmesine rağmen davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibin durduğunu beyan ederek, davalı borçlu şirketin haksız ve kötüniyetli itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötüniyetli itirazından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili şirketin davacı şirketten herhangi bir mal alımı/teslimi söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde anılan sebeplerle müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, ayrıca davacı tarafça müvekkili şirketin borcunu ödemesi konusunda müteaddit defalar uyarıldığı iddia edildiğini, oysaki davacı yanın müvekkili şirkete yönelik herhangi bir ihbarı veya ihtarının da bulunmadığını, ayrıca kesin olarak kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen alacağın likit bir alacak olmadığını, bu nedenle icra inkar tazminatı reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini beyan ederek, davacının haksız ve hukuka aykırı olarak ikame ettiği davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davalı tarafın vergi dairesi kayıtları, SGK kayıtları, dava dışı …’ın imza örnekleri ve imza örneklerini içerir belge asılları, 22/04/2019 tarihli mali müşavir bilirkişi raporu, 28/11/2019 tarihli grafoloji uzmanı bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacirler arası hizmet sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturalara ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 218.000,60 TL nin tahsiline yönelik olarak faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 13/09/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 14/09/2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı, irsaliyeli faturalara dayanarak malların teslim edildiğini, davalı yanın mali müşaviri olan … imzasına teslim yapıldığını ancak alacaklarının ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise irsaliyelerdeki imzanın mali müşavirleri olan … a ait olmadığını malların teslim edilmediğini savunmuştur.
Tarafların kayıt ve defterlerinin incelenmesine yönelik olarak alınan Mali Müşavir bilirkişi raporunda, davacı yanın ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde, davalı adına toplam 246.080,74 TL tutarında 16 adet fatura düzenlenmiş olduğu, buna karşılık 27.469,14 TL tahsilat yapılmış olduğu, davacı şirket kendi ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi olan 11.09.2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 218.611.60 TL alacaklı gözüktüğü, davalının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde ise davacı tarafından düzenlenen toplam 246.080,74 TL tutarındaki 16 adet faturadan sadece 27.334,70 TL tutarındaki 4 adet faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ancak Vergi Dairesi Müdürlüğüne Haziran ayında düzenlenen toplam 59.811,84 TL tutarındaki 4 adet faturanın, Temmuz ayında düzenlenen toplam 182.416,20 TL tatarındaki 9 adet faturanın bildiriminin yapıldığı, bununla birlikte Sincan Vergi Dairesi Müdürlüğünün 07.12.2018 tarihli yazısı ekinde gönderilen davalıya ait 2018 yılına ilişkin BA formunun incelenmesi neticesinde; daha önce vergi dairesine bildirimi yapılan 13 adet faturadan 12 adetinin iptal edildiği, sadece 30.06.2018 tarih, … nolu ve 23.482,00 TL tutarlı faturanın yıllık bildirimde gözüktüğü, yapılan bu tespit ve açıklamalardan anlaşıldığı üzere; davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 12 adet faturanın davalı şirket tarafından teslim alındığı, vergi dairesine bildiriminin yapıldığı, ancak daha sonra sebebi anlaşılmayan bir şekilde bu faturaların iptal edilerek bildirimden düşüldüğü, dava dosyası içerisinde davalı şirket tarafından teslim alınıp vergi dairesine önce bildirimi yapılan, sonra iptal edilerek bildirimden düşünülen toplam 218.746,04 TL tatarındaki 12 adet faturanın yasal süresi içerisinde içeriğine itiraz edilerek davacı şirkete iade edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, hal böyle olunca davacı şirketin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icara takibinin takip tarihi olan 11.09.2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 218.611.60 TL alacaklı olduğunu kanaati bildirilmiştir.
Davalının savunmaları kapsamında; dava konusu edilen faturalardaki imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması için ilgili … duruşmaya çağrılmıştır Yargıtay … Hukuk Dairesi nin 2017/1822 E, 2019/534 K sayılı ilamı). … 12/09/2019 tarihli duruşmada, faturalardaki imzaların kendisine ait olmadığını beyan ettiğinden imza incelemesine yönelik olarak imza örnekleri alınmış ve ilgili yerlerden imza örnek asılları celp edilmiştir. Faturaların ıslak imzalı örnekleri bulunmadığından bilirkişi tarafından tespit yapılamayacağı belirtilerek 28/11/2019 tarihli rapor düzenlenmiştir. Fatura ıslak imzalı örneklerinin sunulması için davacı ve davalı yana kesin süreler verildiği halde örnekler sunulmamıştır. İmzaların davalı yetkilisine ait olmadığı savunması davalı yana ait olduğundan ve kural olarak malın teslimi ile fatura aslının teslim alana iadesi gerçekleştiğinden savunmanın davalı tarafça ispat edilmesi için fatura asıllarının sunumu için kesin süre verilmiştir. Fatura asılları sunulamadığından imza incelemesi yapılamamış olup davalı yanın savunmaları ispatlanamadığından imzaların … a ait olduğunun kabulü gerekmiştir.
Davacı yanca imza incelemesine yönelik olarak mütalaa sunulmuş ise de; incelemenin ıslak imzalı faturalardan yapılmadığı görüldüğünden, bu raporun hükme esas alınacak nitelikte olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında süregelen ticari satım ilişkisi bulunduğu sabit görülmekle, davacı yanın alacağına esas olan satım konusu malların teslimini ispat etmesi gerektiği, davacının buna ilişkin olarak irsaliyelerdeki teslimi gösterir imzalara dayandığı, davalı yanın çalışanı tarafından imza inkarı yapılmış ise de fatura asıllarının sunulmaması nedeniyle bu iddianın ispat edilemediği, davalı tarafından bir kısım faturaların (182.416,20 TL bedelli) kayıtlara işlendiği ve ayrıca vergi dairesine beyan edildiği, daha sonra sebebi belirtilmeksizin beyanda düzeltme yapıldığı, yani kayıtlara alınarak vergi dairesine beyan edilen faturaların davalı nezdinde bulunduğunun açık olduğu, zira faturaların davacıya iade edildiğine yönelik bir delil de sunulmadığı anlaşıldığından, davacının kayıtlarına giren faturalar yönünden malların davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacının fazlaya dair istemine ilişkin iddialarını ispat edemediği, teslimi ispat edilen mallar yönünden davalının ödeme yapmaması nedeniyle davacının birbirini destekleyen delillere göre davasında kısmen haklı olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne, alacak mahkememizce yapılan yargılama sonucunda ortaya çıktığından alacağın belirlenebilir olmaması nedeniyle davacının, davacının reddedilen miktar yönünden kötüniyetle takip başlattığı ispat edilemediğinden davalının tazminat istemlerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 182.416,20 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktara takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Her iki tarafın tazminat istemlerinin reddine,
3-Alınması gereken 12.460,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.640,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.820,57 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 2.640,28 TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 1.093,06 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.774,44 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 137,75 TL tebligat ve posta gideri ile 1.250,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.387,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.157,98 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 21.219,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.429,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/02/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı