Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/694 E. 2020/406 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/694 Esas – 2020/406
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/694
KARAR NO : 2020/406

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Ortaklıktan Çıkmaya İzin/Fesih
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ: 16/09/2020
K.YAZIM TARİHİ : 17/09/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile dava dışı … ve … tarafından davalı şirketin 2003 yılında kurulduğunu, müvekkili …’nin % 12,50, dava dışı … % 12,50 ve dava dışı …’nin % 75 oranında davalı şirkette hisseye sahip olduğunu, karar alma ve işlem yapma yetkisinin dava dışı …’ye ait olduğunu, faaliyet alanının her nevi otomobil, kamyon, kamyonet ve midibüs gibi araçların kasalarını tadilat ve tamiratını yapması ile parça imalatı yapması olduğunu, davalı şirketin yaklaşık on sene önce 10 personel çalıştırmakta iken sonradan kapanma durumuna düştüğünü, müvekkilinin çabasıyla davalı şirketin ayakta durarak büyüdüğünü, davalı şirketin müvekkil aile şirketi olduğunu, müvekkili dışındaki ortakların mal varlığında ciddi artışlar meydana geldiğini, bunun davalı şirketin gelirinden kaynaklandığını, müvekkiline hiç kâr payı verilmediğini, diğer ortakların haksız kazanç sağladığını, müvekkilinin şirket içerisinde işlevsiz bir pozisyona getirildiğini, ortak …’nin müvekkiline hakarete varır sözlü tutum içerisine girdiğini, davalı şirketin ortağı ve aynı zamanda çalışanı olan müvekkilinin şirketten ayrılmak zorunda kaldığını, Bağ-Kur priminin ödenmediğini, müvekkilinin toplumsal ve ticari itibarının ciddi biçimde zedelendiğini, 19/07/2018 tarihinde kâr payının dağıtılmaması, sermayeye ilave edilmesine ilişkin karar alındığını, bu genel kurulun iptali için Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas üzerinden dava açıldığını, buna rağmen bugüne kadar yine kâr payı dağıtılmadığını, müvekkilinin diğer ortaklarla ortaklığı devam ettirmesinin mümkün…/….
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…olmadığını, şirketin … Şubesinin kapatıldığını, müvekkilinin davalı şirket için çektiği kredinin şirket tarafından ödenmediğini, müvekkil adına kayıtlı … marka aracın satılarak parasının şirkete aktarıldığını, şirket müdürü olan …’nin müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini belirterek 2007 tarihinden itibaren şirket ortaklarına ödenmesi gereken kâr payından müvekkilin hissesine düşen miktarın tespitiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin müvekkiline ödenmesine ve müvekkilinin şirketten çıkartılmasına karar verilmesi, bunun mümkün görülmemesi halinde ise davalı şirketin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 2007 yılından itibaren hissesine tekabül eden kar payı alacağı için şimdilik 10.000,00TL ödenmesi istemi yönünden dava ön şartı eksikliği olduğunu, davacının hukuki yararının bulunmadığını, davacının hem ortak hem çalışan olduğu iddiasının yanlış olduğunu, salt müdürlük yetkisinin ortaklardan … üzerinde olmasının davacı için haklı bir sebep olmadığını, diğer ortakların şirketten kendi hesaplarına para aktarımı yoluyla mal varlıklarında ciddi artışlar sağladığı iddiasının soyutluktan öte gidemediğini, mevcut durumun kendine özgü niteliği nazara alındığında kar payı ödenmemiş olması iddiasının davacı için haklı sebep oluşturmadığını, şubelerin kapatılması hususunda genel kurul kararı alınmasının haklı sebep gerekçesi olamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davalı şirkete kayyım atanması, davacıya kar payının ödenmesi, ortaklık payının tespiti ile davacının şirketten çıkarılması ve payının ödenmesi, olmadığı taktirde şirketin feshi yahut uygun bir tedbire hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili 16.09.2020 tarihli oturumda; davalı taraf ile anlaştıklarını, davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamede feraget yetkisinin olduğu görüldü.
Davalı vekili 16.09.2020 tarihli oturumda; feragata bir diyeceklerinin olmadığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacının netice-i taleplerinden feragat ettiği görüldüğünden ve feragat beyanı davayı sona erdiren usulü işlemlerden olduğundan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile bakiye 116,38TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/09/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza