Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/688 E. 2019/569 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/688 Esas – 2019/569

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/688 Esas
KARAR NO : 2019/569

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/10/2019
K.YAZIM TARİHİ : 01/11/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili …’ın 15.08.2013 tarihinde babası …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olarak bulunmakta iken meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde yaralandığını, aracın trafik sigortasının davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, müvekkilinde kaza sonucunda meydana gelen iş gücü kaybı nedeniyle İnegöl ,,.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E-2017/98 K sayılı dosyası ile açılan tazminat davasında; müvekkilinin %100 oranında meslekte kazanma gücünden kaybettiği ve başka birinin bakımına sürekli muhtaç olacağının belirtildiğini, ancak bahsi geçen davada müvekkilinin bakım giderine ilişkin tazminat alacağının talep edilmediğinin anlaşıldığını, kaza tarihinde 5 yaşında olan müvekkilinin tüm hayatının alt üst olduğunu, tam olarak iyileşmesinin mümkün olmadığını, yatağa ve sürekli bakıma muhtaç olduğunu, tüm ihtiyaçlarının ailesi tarafından karşılandığını beyan ederek, davaya konu olan kaza nedeni ile tedavi ve refakatçi (bakım) gideri gibi SGK kapsamı dışında kalan uğradığı maddi zararın 6100 sayılı HMK 107/1 uyarınca belirsiz alacak davası olarak belirlenmesine ve haksız fiil gerçekleştiği 15.08.2013 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, (şimdilik 1000 TL) karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili 26/06/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve talebini 250.000,00 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı vekili; dava konusu kazanın 15.08.2013 tarihinde meydana geldiğini, davanın kaza tarihinden itibaren iki yıllık zaman aşımı süresi içinde açılmadığını, bahse konu davada müvekkili şirket tarafından ZMSS kapsamında sigorta edilen araç sürücüsünün hiçbir surette kusuru bulunmadığından müvekkili şirketin tazminatlardan sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının bakım gideri talebinin reddinin gerektiğini, aksi kanaate varılması halinde ise bu hususta bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacının talep ettiği bakım giderinin sorumluluğunun SGK’ya ait olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :İnegöl … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 19/02/2019 tarihli davacıya ait maluliyet raporu, 25/06/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle tedavi ve bakım giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.
15.08.2013 tarihinde davacının babası …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olarak bulunmakta iken meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde davacı yaralanmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı tarafından bu açıklamalar kapsamında davalıdan tedavi ve bakım gideri yönünden talepte bulunulmuştur.
Kaza nedeniyle daha önce açılan İnegöl … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyasında; davacı tarafından … Sigorta Aş hakkında maluliyet ve destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin kasko poliçesi kapsamında talepte bulunulmuştur. Yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar 04/07/2017 tarihinde kesinleşmiştir. Dosya kapsamında alınan 09/01/2015 tarihli adli tıp raporunda davacının %100 oranda malul kaldığı belirlenmiştir.
Davacı iş bu davada ise %100 oranda maluliyeti nedeniyle tedavi ve bakım masraflarını talep etmiştir.
Davalı tarafından zamanaşımı definde bulunulmuş ise de; davacının %100 oranda malul kaldığı daha önce yapılan yargılama neticesinde tespit edildiğinden ve maluliyet oranının kesinleşmesi yani zararın boyutu 04/07/2017 tarihinde kesinleştiğinden, davacının taleplerinin süresi içinda olduğu anlaşılmakla yargılamaya devam edilmiştir.
Davacının bakıcıya muhtaç olup olmadığının tespitine yönelik olarak alınan 19/02/2019 tarihli AÜTF Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı Raporunda; davacının ömür boyu başkasının bakımına muhtaç kaldığı kanaati bildirilmiştir.
Tazminat hesabına yönelik olarak alınan 23.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda ise; davacının yaşam boyu bakım giderinin 1.708.882,93 TL olduğu, sağlık harcamalarının Sgk tarafından karşılandığı, ZMMS sigorta poliçe limitinin 250.000,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacının, tek yanlı trafik kazasında yaralandığı ve %100 oranda malul kaldığı, kazaya neden olan aracın davalı tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, davacının poliçe limitinin çok üzerinde bakıcı gideri bulunduğu ancak davalının sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğu gözetilerek, poliçe limiti dahilindeki zararın tahsiline, sigortalı aracın ticari araç olması gözetilerek hükmedilen tazminata reeskont faizi işletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 250.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte poliçe limitleri dahilinde davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 17.077,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harç ile 851,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 16.190,60 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı ile 851,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 928,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 152,35 TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.152,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 20.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/10/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı