Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/687 E. 2021/6 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/687 Esas – 2021/6
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/687 Esas
KARAR NO : 2021/6

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 21/12/2016
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
K. YAZIM TARİHİ : 22/01/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … isimli bir şirketin Kuzey Irak’da almış olduğu bir ihale sebebiyle ilgili şirketle ticari ilişkiye girdiğini ve beton santrali gönderme hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin beton santralini göndermek üzere nakliye işi yapan davalı şirket ile anlaştığını, nakliye işi için 40.000,00 TL gümrük işlemleri için de 21.000,00 TL bedelin davalının hesabına gönderildiğini ve malın davalıya ait tırlara yüklendiğini, yüklenen malın Türkiye-Irak sınırı geçtikten sonra müvekkilinin davalı şirketin yetkilisi olan … tarafından arandığını ve müvekkili şirketin bazı işlerini takip eden … isimli şahsın kendisine 80.000 ABD Doları borcu olduğunu, bu borcu ödememeleri halinde malları Kuzey Irak’ta yok edeceğini bildirdiğini, müvekkili şirketin de … isimli şirketle yaptığı anlaşma gereğince malları zamanında teslim etmemesi halinde tazminat ödemeyi taahhüt etmesi nedeniyle bu parayı ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle davalılar adına kayıtlı araç ve taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını ve müvekkilinden hile ve tehdit ile alınan bedele ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL’nin ve müvekkilinin yaptığı masraflara ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin … olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Mardin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş; … San. Ve Tic. A.Ş.’nin ve …’ın müvekkillerinden herhangi bir alacağı olmadığını, davacı tarafın nakliye işlerinden dolayı müvekkillerine ödemeler yaptığını, tüccar olarak iş yapan davacı tarafın bir iş ya da borç karşılığı olmaksızın bir para ödemesi yapmasının mümkün olmadığını, taraflar arasındaki iş bittikten sonra bu davanın açılmış olmasının tüccar kişinin basiretli olarak hareket etmesine aykırı olduğu gibi iyiniyetle de bağdaşmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde dile getirdiği hususları kabul etmediklerini, davacı tarafın hile ve tehdit huşunu dava dilekçesinde dile getirdiğini, ancak ceza davasında ispatı mümkün olabilen böyle bir husus hakkında savcılıkça kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinden bu davada artık bu hususa dayanmanın hukuken mümkün olmadığını, bu nedenlerle öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Mardin Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, davanın esasına girildiğinde ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Kahramankazan CBS’nin … sayılı soruşturma dosyası, ticaret sicil kayıtları, taraflar arasında imzalanan 25/11/2016 tarihli ibraname, tanık anlatımları, 28/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, taşıma sözleşmesinden ve haksız fiilden kaynaklanan alacak (tazminat) talebine ilişkindir.
Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/01/2017 tarih .. esas … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememizin 2017/182 esasına kayden gönderilen dosyada yapılan yargılamada, davalı tarafça süresi içerisinde yetki itirazında bulunulması ve davalı şirketin adresinin “…/MARDİN” olması karşısında mahkememizce 05/10/2017 tarih… E-K sayılı ilam ile yetkisizlik kararı verilmiş, iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Ankara BAM 20. Hukuk Dairesinin 04/10/2018 tarih … E-K sayılı ilamı ile mahkememizce verilen yetkisizlik kararı kaldırılarak gönderilen dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan belgelerden; davacı …’ın şikayeti üzerine şüpheli … hakkında güveni kötüye kullanma suçundan dolayı Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı evrakı ile soruşturma başlatıldığı, yürütülen soruşturma sonunda şüpheliye yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gibi başkaca suç ve suç unsuruna rastlanılmadığı, aralarındaki meselenin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara yönelik itirazın da Ankara Batı … Sulh Ceza Hakimliğinin … D.iş sayılı kararıyla kesin olmak üzere reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ile davacı şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen 28/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … A.Ş.’nin davalı … Ltd. Şti.’nden verilen sipariş avansları kapsamında 61.000,00 TL alacaklı olduğu, davalı … Ltd. Şti’nin davacı … A.Ş. adına düzenlemiş olduğu 61.000,00 TL tutarlı faturanın davacı kayıtlarına alınmamış olduğu, faturanın dikkate alınması durumunda 02.12.2016 tarihi itibariyle bakiyenin sıfırlanmış olacağı, davacı … A.Ş.’nin 2016 yılı ticari defterlerinde davalılardan … ile arasında herhangi borç-alacak ilişkisini gösteren kaydın yer almadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgelerine göre, davacı … tarafından davalı …’a “… TL HSB… Ltd. Şti. BRC” açıklaması ile toplamı 219.000,00 TL olan 3 adet ödemenin yapılmış olduğu, taşımanın yurtdışı taşıma olması, emtiaların geç teslimi nedeniyle davacı yanın uğramış olduğu zararların davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiği, CMR’nin 23. maddesine göre gecikme nedeniyle en fazla taşıma bedeli istenebileceğinden davacının davalıdan taşıma ücreti olan 61.000,00 TL’yi talep edebileceği, yine CMR’nin 29. maddesinde belirtildiği üzere davalı yanın emtiaları teslim etmeyeceğini belirterek davacı taraftan 219.000,00 TL haksız yere tahsil etmesi nedeniyle bu miktarı da davacıya iade etmesi gerektiği, ancak davacı … tarafından 25.11.2016 tarihli ibraname düzenlenmesi, tarafların birbirlerinden alacaklarının bulunmadığının belirtilmesi ve daha sonra cevaba cevap dilekçesinde verilen ibranamenin tehdit altında verildiğinin belirtilmesi hususlarının sayın mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
Davacılar vekili mahkememize sunduğu 14/09/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; haksız olarak tahsil edilen bedel kapsamında talep ettikleri 100.000,00 TL’yi 219.000,00 TL’ye; davalıların haksız eylemi nedeniyle uğranılan zarar kapsamında talep ettikleri 100,00 TL’yi ise 61.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davacı şirketin, … isimli bir şirketin Kuzey Irak’da almış olduğu bir ihale sebebiyle ilgili şirketle ticari ilişkiye girdiği ve beton santrali gönderme konusunda anlaşma yaptığı, beton santralinin Ankara’dan Irak’a taşınması işiyle ilgili olarak da dava dışı …’nun aralarındaki irtibatı sağlaması üzerine taraf şirketlerin 61.000,00 TL’ye anlaştıkları ve taşıma bedelinin davacı şirket tarafından davalı şirkete ödendiği, taşınan emtianın geç de olsa teslim edildiği, davacı …’ın hesabından davalı …’ın hesabına 03/11/2016 tarihinde 20.000,00 TL, 15/11/2016 tarihinde 175.000,00 TL ve 25/11/2016 tarihinde 24.000,00 TL olmak üzere toplam 219.000,00 TL para gönderildiği dosya kapsamındaki delillerden anlaşılmaktadır.
Davacılar, davalı … tarafından, davalı şirket tarafından taşınmakta olan emtianın teslimi için …’nun borcu olan 80.000 ABD Dolarının ödenmesi gerektiği, aksi taktirde malları yok edeceği yönünde baskı gördüklerini, … isimli şirketle yapılan anlaşma gereği geç teslim halinde ödeneceği kararlaştırılan tazminatı ödememek adına istenilen parayı (219.000,00 TL) ödemek zorunda kaldıklarını, ayrıca geç teslim nedeniyle zarara uğradıklarını ve bu süreçte birtakım masraflar yapmak zorunda kaldıklarını iddia ederek zararlarının tazminini talep etmekte, davalı yan ise bu iddiaları reddetmekte, 25/11/2016 tarihli ibraname ile davacılar tarafından ibra edildiklerini, borç karşılığı olmaksızın kendilerine herhangi bir ödeme yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağını savunmaktadır.
Her ne kadar davalı yan 25/11/2016 tarihli ibranameye dayanarak davanın reddine savunmakta ise de; taşımaya konu emtianın hangi tarihte teslim edildiği, bu ibranamenin teslim öncesi mi yoksa sonrası dönemde mi düzenlendiği tam olarak saptanamamakla birlikte, tanık beyanları ile dosya kapsamından, bu ibranamenin davalı …’ın uyguladığı baskı (şantaj ve tehdit) altında verildiği kanaatine varılarak geçerli olmadığı değerlendirilmiştir.
Taşıma sözleşmesinin tarafları davacı ve davalı şirketlerdir. Taşımaya konu emtianın geç teslim edilmesi nedeniyle uğranılmış bir zarar varsa, bu zararın davacı şirket tarafından davalı şirketten talep edilmesi gerekir. Taşımaya konu emtianın korozyona uğradığı ve davacı tarafça geç teslim nedeniyle dava dışı yabancı şirkete tazminat ödemek zorunda kalındığı ileri sürülmüş ise de, bunların ispatına yönelik olarak dosyaya kazandırılmış yazılı herhangi bir delil bulunmadığı, toplanan delillerden taşıma işinin 61.000,00 TL’ye yapıldığı ve bu bedelin ödendiği, taraflar arasında bunun dışında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davalı tarafça teslimin geciktirilmesi nedeniyle ortaya çıkan sorunun giderilmesi amacıyla davacı şirket yetkili ve çalışanlarının Ankara-Erbil ve Erbil-Ankara arası 28/10/2016 ve 31/10/2016 tarihlerinde uçak seyahatleri ve 4.792,84 TL harcama yapmak zorunda kaldıkları, bu harcamaların dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan belgelerle (uçak biletlerine ilişkin bilgiler) ispatlandığı, bu zararın davalı şirket tarafından tazmininin talep edilmesinde davacı şirketin haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, taşıma ilişkisi nedeniyle uğranılan zararın tazmini talepli olarak davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, davalı … aleyhine açılan davanın ise reddine, davacı … tarafından taşıma ilişkisine dayalı olarak davalılar aleyhine açılan tazminat davasının da reddine karar vermek gerekmiştir. Hüküm altına alınan tazminatın 100,00 TL’sine dava tarihinden, 4.692,84 TL’sine ise ıslah tarihi olan 14/09/2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Öte yandan, taraf şirketler arasındaki taşıma sözleşmesine konu emtianın teslim edilmeyeceği yönünde baskı uygulaması nedeniyle davacı … tarafından davalı …’a toplam 219.000,00 TL para gönderildiği dosyaya sunulan ödeme belgeleri ve tanık anlatımlarıyla sübut bulmuştur. Davalı …’ın haksız olarak tahsil ettiği bu parayı iade etmesi gerekir. Davalı …’ın sorumluluğunun taşıma ilişkisiyle bir ilgisi bulunmayıp haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Davacı şirket hesabından davalı şirket hesabına yapılmış bir para transferi de söz konusu değildir. Bu durumda davacı şirketin davalılardan 219.000,00 TL’yi talep hakkının bulunmadığı, davacı …’ın ise sadece davalı … dan bu meblağın tahsilini talep edebileceği kanaatine varılmış, davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile toplam 219.000,00 TL alacağın 20.000,00 TL’lik kısmının ödeme tarihi olan 03/11/2016 tarihinden itibaren, 175.000,00 TL’lik kısmının ödeme tarihi olan 15/11/2016 tarihinden itibaren, 24.000,00 TL’lik kısmının ise ödeme tarihi olan 25/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı şirket aleyhine açılan davanın ise reddine, davacı şirket tarafından davalılar aleyhine açılan davanın da reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Davacı şirket tarafından davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
b)Davacı şirket tarafından, davalı şirket aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE; toplam 4.792,84 TL tazminatın 100,00 TL sinin dava tarihinden, 4.692,84 TL sinin ise ıslah tarihi olan 14/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-a)Davacı … tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın REDDİNE,
b)Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE; toplam 219.000,00 TL alacağın 20.000,00 TL’lik kısmının ödeme tarihi olan 03/11/2016 tarihinden itibaren, 175.000,00 TL’lik kısmının ödeme tarihi olan 15/11/2016 tarihinden itibaren, 24.000,00 TL’lik kısmının ise ödeme tarihi olan 25/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 15.287,28 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.726,54 TL ile ıslahla alınan 3.072,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.488,49 TL’nin davalı … Uluslararası Nak. Ltd. Şti.’nin sorumluluğu 224,63 TL, davalı …’ın sorumluluğu ise 10.263,86 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.726,54 TL peşin harç, 3.072,25 TL ıslah harcı, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.832,29 TL harcın davalı … Uluslararası Nak. Ltd. Şti.’nin sorumluluğu 103,49 TL, davalı …’ın sorumluluğu ise 4.728,80 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 552,10 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.552,10 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.240,53 TL’sinin, davalı … Nak. Ltd. Şti.’nin sorumluluğu 26,57 TL, davalı …’ın sorumluluğu ise 1.213,96 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacı yan üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
5-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre davacı … San. ve Tic. A.Ş. yönünden takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı … … Nak. Ltd. Şti.nden; davacı … yönünden takdir ve hesap edilen 23.780,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara ödenmesine,
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre hesap ve takdir olanan;
a)Davalı … yönünden 28.050,00 TL vekalet ücretinin davacı … San. ve Tic. A.Ş.’den, 8.730,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
b)Davalı … … Nak. Ltd. Şti.’nden yönünden 28.050,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 27.714,50 TL vekalet ücretinin davacı … … Nak. Ltd. Şti.’den alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/01/2021

Katip Hakim
e-imza e-imzalı