Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/681 E. 2022/446 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/681 Esas – 2022/446
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/681
KARAR NO : 2022/446
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
VEKİLİ :
: 2-
İFLAS MASASI VEKİLİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Yönetim Kurulu Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 08/10/2018
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davacıların 5.333.333,00TL sermayeli “… A. Ş.” nin … %22,77 ve … %0,17 oranında hisseye sahip ortağı olduğunu, … A.Ş.’nin 06.05.2016 tarihinde yapılan ve 20.05.2016 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edilen son genel kurulunda yönetim kurulu üyeliğine seçilen … % 26,67 Pay Sahibi, … %0,17 Pay Sahibi, … % 0,17 Pay Sahibi ve … % 0,17 Pay Sahibi tarafından şirket yönetiminin yürütüldüğü, davalı şirketin en önemli yarlıklarından birisinin 3.522.000,00TL sermayeli “… A.Ş.’nin nama yazılı %47 oranında hissesi bulunduğu, …. A.Ş.’nin … Kurumu ile müşterek kurulan bir enerji şirketi olduğu, Şirketin hisselerinin pay başına nominal değerinin 1,00TL ve Davalı şirketin %47 payı karşılığının 1.655.340 adet ve 1.655.340,00TL tutarında olduğu, davalı şirketin 2013 ve 2016 yıllarında yapılan olağan genel kurullarında … A.Ş.’nin hisselerinin satışına ilişkin yönetim kuruluna herhangi bir yetki verilmemesine rağmen, yönetim kurulunun 08.07.2016 tarihinde yapılan ve 14.07.2016 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edilen … no’lu kararı ile söz konusu %47 oranındaki 1.655.340,00 TL tutarındaki paya ilişkin hisseleri “… A. Ş.”ne beher hisse bedeli 0,001 kuruştan sattığını, toplam bedelin 1.655,34 TL olduğu, satışı yapan ve satın alan şirketlerin yönetim kurulu
e-imza e-imza e-imza e-imza

üyelerinin aynı kişilerden oluştuğu, hisseleri satın alan … A.Ş.’nin 100.000,00 TL sermaye ile kurulmuş bir şirket olup, ortaklarının hisse paylarının … %75, … %10, … %5, … %5 ve … %5 şeklinde olduğu, diğer taraftan … A.Ş.’nin yönetim kurulu; 10.02.2015 tarihinde ödenmeyen sermaye payları 1.670.000,00TL için ortaklara iki kez … çağsısında bulunduğu, bu çağrılarda …’tan %12,84 oranındaki payına karşılık nominal değer 1,00 TL üzerinden 214.382,66 TL istendiği, … çağrısında 1,00 TL nominal değer dikkate alınırken, her nasılsa %47’lik payın satışında beher hisse değerinin 0,001 Kuruştan gerçekleştirildiğini, bu yolla şirketin 1.653.684,65 TL zarara uğratıldığı, davaya konu edilen 08.07.2016 tarihli yönetim kurulu kararının TTK 408/2-f, 395,393 ve 562/5-d maddelerine aykırı olduğu, TTK’nun 408/2 maddesinde genel kurulun devredilemez yetkilerinin sıralandığını, önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı f bendinin genel kurulun devredemeyeceği yetkileri arasında olduğu, bu nedenle satış işleminin yönetim kurulu kararı ile gerçekleştîrilemeyeceği, TTK’nun 391. maddesinde yönetim kurulunun hangi kararlarının batıl olduğunun açıklandığı, d bendinde ise diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin kararların batıl olduğu hükmünün yer aldığı, TTK’nun 395. maddesinde şirketle işlem yapma ve borçlanma yasağına ilişkin hükümlerin yer aldığı, yönetim kurulu üyelerinin genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi arasında herhangi bir işlem yapamayacağını belirttiği, kendilerine ait olan … A. Ş.’ye yapılan satış işleminin şirketle işlem yapma yasağına da aykırı olduğu beyan edilerek, davalı şirkete ait 08.07.2016 tarihli, … sayılı yönetim kurulu kararının 6102 Sayılı TTK’nın 391, 395 ve 408. maddelerine aykırı olması nedeniyle mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin konu ile ilgili ihtiyati tedbir kararı verdiğini, ancak verilen kararda gerekçe bulunmadığını, ayrıca bu karar verilirken teminat alınmadığını ve alınmama gerekçesinin gösterilmediği beyan ederek davanın usulden reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak davacının iddia ettiği gibi önemli miktarda şirket varlığı satışının söz konusu olmadığını, 6102 Sayılı TTK’nun önemli miktardan ne anlaşılması gerektiğini açıkça belirtmediğini, bunun ancak yargı kararı ile belirlenebileceği, davaya konu pay satışı öncesinde ulusal ve uluşlararası mali kurumlar ve yargı kuruluşları nezdinde geçerliliği olan değerleme raporlarında, … A.Ş.’nin değerinin, net aktif değeri, tasfiye değeri ve defter değeri yöntemlerine göre 0 (sıfır) olarak hesaplandığını, dolayısıyla sıfır değer biçilen bir varlığın satışının önemli miktarda varlık satışı olarak nitelenemeyeceğini, değeri bulunmayan şirket hisseleri için fazladan 1.655,35 TL ödenmiş olmasının davalı şirketi zarara sokmak yerine aksine kar elde etmesini sağladığı, mahkemenin hisse satış tarihini baz alarak bilirkişi incelemesi ile bu hususu tespit edebileceğini, yapılan satış işleminde şirketle işlem yasağına aykırılık olmadığını, yapılan işlemin tamamen bağımsız tüzel kişiliğe sahip şirketler arasında gerçekleştiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı şirketin ve dava dışı … A.Ş.’nin ticaret sicil özeti bilgileri, hisse devrine ilişkin yönetim kurulu kararları, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası, Sayıştay Raporları, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyası, … Bakanlığı kayıtları, Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, 12/09/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 11/02/2020 tarihli 1. Ek rapor, 16/11/2020 tarihli 2. Ek rapor, 08/03/2021 tarihli 3. Ek rapor, 28/02/2022 tarihli 2. Bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
e-imza e-imza e-imza e-imza

GEREKÇE :Dava, davalı şirketin 08/07/2016 tarihli ve … sayılı yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacıların 5.333.333,00 TL sermayeli “… A. Ş.” nin … %22,77 ve … %0,17 oranında hisseye sahip ortağı olduğu, … A. Ş’nin 06.05.2016 tarihinde yapılan ve 20.05.2016 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edilen son genel kurulunda yönetim kurulu üyeliğine seçilen … (%26,67 Pay Sahibi), …(%0,17 Pay Bahibi), … (%0,17 Pay Sahibi) ve … (%0,17 Pay Sahibi) tarafından şirket yönetiminin yürütüldüğü, davalı şirketin 3.522.000,00 TL sermayeli “… A.Ş.’nde … yazılı %47 oranında hissesi bulunduğu, … A.Ş.’nin … Kurumu ile müşterek kurulan bir enerji şirketi olduğu, Şirketin hisselerinin pay başına nominal değerinin 1,00 TL ve davalı şirketin %47 payı karşılığının 1.655.340 adet ve 1.655.340,00TL tutarında olduğu, davalı şirket yönetim kurulunun 08.07.2016 tarihinde yapılan ve 14.07.2016 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edilen … no’lu kararı ile söz konusu %47 oranındaki 1.655.340,00TL tutarındaki paya ilişkin hisseleri “… A. Ş.”ne beher hisse bedeli 0,001 kuruştan sattığı, toplam bedelin 1.655,34 TL olduğu, satışı yapan ve satın alan şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin aynı kişilerden oluştuğu, hisseleri satın alan … A, Ş.”nin 100.000,00TL sermaye ile kurulmuş bir şirket olup, ortaklarının hisse paylarının …, %75, … %10, … %5, … %5 ve … %5 şeklinde olduğu hususları tartışmasızdır.
… A.Ş.’nin 08.07.2016 tarihli … nolu yönetim kurulu kararının yönetim kuruluna verilen görev ve yetki kapsamında alınmış bir karar olduğu, TTK 408/2-f kapsamında “önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı” şeklinde değerlendirilmeyeceği, iştirak hişselerinin satış değerinin hesaplanmasında 01.06.2016 tarihli şirket değerlendirme raporunun dikkate alındığında, raporda şirketin bir değerinin olmadığı, her bir hisse satış değerinin 0,01 olarak belirlendiği, genel kurul tarafından yönetim kurulu üyelerine TTK’nun 395-,96 maddeleri gereğince herhangi bir kısıtlama olmaksızın gereken iznin verildiği, dolayısıyla TTK’nun 395-396. maddelerine bir aykırılık bulunmadığı görülmektedir.
Mahkememizce alınan ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli olan son bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, dava konusu olan işlemlerden … A.Ş.’nin hisselerinin satışına yönelik işlemin 08.07.2016 tarihli … nolu yönetim kurulu kararının yönetim kuruluna verilen görev ve yetki kapsamında alınmış bir karar olduğu, TTK 408/2-f kapsamında “önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı” şeklinde değerlendirilmeyeceği, iştirak hişselerinin satış değerinin hesaplanmasında 01.06.2016 tarihli şirket değerlendirme raporunun dikkate alındığında, raporda şirketin bir değerinin olmadığı, her bir hisse satış değerinin 0,01 olarak belirlendiği, genel kurul tarafından yönetim kurulu üyelerine TTK’nun 395-,96 maddeleri gereğince herhangi bir kısıtlama olmaksızın gereken iznin verildiği, dolayısıyla TTK’nun 395-396. maddelerine bir aykırılık bulunmadığı kabul edilmelidir.
Ancak davalı şirkete ait genel kurul toplantıları tutanakları incelendiğinde; dava dışı … ve …’ın dava konusu 08/07/2016 tarihli yönetim kurulu toplantısına katıldığı ve oy kullandıkları görülmektedir. Bu kişiler hakkında yukarıda da belirtildiği gibi 01/07/2015 tarihinde iflas kararı alınmış ve müflis ilan edilmişlerdir. Bu sıfatlarıyla katıldıkları genel kurulda alınan kararlar yok hükmündedir ve mahkememizce kendiliğinden dikkate alınması gereken hususlardır. Bu sonuç, … ve … hakkında iflas kararı ilan edilmesi ile doğan hukuki sonuç olduğundan ayrıca iflas kararının kesinleşmesine gerek yoktur.
Hatta davalı şirket yöneticilerinin iflasına 01.07.2015 tarihinde Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesince karar verildiği, TTK uyarınca yönetim kurulu üyelikleri düşen müflis … ve müflis … icra dairesine başvurarak, yönetim kurulu üyeliklerinin
e-imza e-imza e-imza e-imza

devamına, yeniden seçilebilmelerine ve genel kurul toplantılarında oy kullanmalarına müsaade eden bir yazı verilmesini talep ettiği, Ankara … İcra (İflas) Dairesi memuru da 29.04.2016 tarihli “yetki belgesi” başlıklı belge ile müflislerin taleplerine uygun bir yazı verildiği, İcra Müdürlüğünün bu işlemi davacı vekili tarafından şikayet yoluna götürülmüş ve iptali istenildiği, Ankara … İcra Mahkemesi Hakimliği’ nin bu talebi reddettiği, İstinaf üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi, icra mahkemesinin verdiği kararı kaldırarak yetki belgesini iptal ettiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi E… -K… sayılı kararı ile temyiz itirazları reddedilerek Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği kararı onandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla mahkememizce davalı şirkete ait 08/07/2016 tarihli yönetim kurulu kararının müflis … ve …’ın kendi başlarına iflas idaresi olmaksızın katılması nedeniyle yok hükmünde sayılmasına karar verilerek, davacıların davasının kabulü ile, davalı şirket yönetim kurulunun 08/07/2016 tarihli ve … numaralı kararının batıl olduğunun tespitine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı şirket yönetim kurulunun 08/07/2016 tarihli … numaralı kararının batıl olduğunun tespitine,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacılar tarafından yatırılan 35,90TL başvurma harcı, 35,90TL peşin harç ve 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 77,00TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacıların kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından sarf edilen 4.500,00TL bilirkişi ücreti, 270,00TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 4.750,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/05/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza