Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/664 E. 2020/39 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/664 Esas – 2020/39

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/664 Esas
KARAR NO : 2020/39

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/10/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
K.YAZIM TARİHİ : 18/02/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; Ankara … İcra Müdürlüğünün …-… E. sayılı dosyaları ile birlikte … Sitesinin eski yönetim tarafından borçlandırıldığını, eski yönetici …’a böyle bir borçlandırmaya ilişkin site karar defterinde yetki verilmeksizin sitenin borç altına sokulduğunu ve site yönetiminin mağdur edildiğini, eski yönetim, denetçiler, anlaşma yapılan firma hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, aynı şekilde Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığına da suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu alacaklar için Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinde de dava açıldığını, eski yönetim tarafından yapılan bu borç adına ekte sundukları senetler ve ödeme makbuzları neticesinde site sakinlerinin site yönetimine herhangi bir borcu bulunmamakla birlikte eski site yönetimi tarafından imza edilmiş senetlerle birlikte tüm site yönetiminin borç altında bırakıldığını, bu zamana kadar imza edilmiş senet mukabili 200.000,00 TL olarak site yönetimine karşı icra takibi yapıldığını, daha ne kadar senet imzalandığını kimsenin bilmediğini, bu nedenlerle site yönetimi adına borç altına sokuldukları senetlerde herhangi bir borçları olmadığı gibi ferilerini de kabul etmediklerini beyan ederek, tüm site yönetimine başlatılan icra takibinin durdurulmasına, haklı olarak açmış oldukları davanın kabulüne, menfi tespit ile birlikte taraflarının borçtan kurtarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkilinin … Site Yönetimiyle yaptğı anlaşma gereğince, … Sitesindeki taşınmazların mantolama işlemini üstlendiğini, buna karşılık verilen senet yönetim tarafından ödenmeyince Ankara … İcra Müdürlüğünün …-… E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, Yargıtay … HD. 2013/893 E. 2013/17237 K. sayılı ilamının “634 sayılı yasanın 35.maddesinde yöneticinin görevleri ayrı ayrı gösterilmiştir. Bu görevler ana gayrimenkulun yönetimi ile ilgili olup yönetimin gerektirdiği ortak giderleri yapmak yetkisini de içermektedir. Yönetici yasadan aldığı temsil yetkisine dayanarak çeşitli sözleşmeler kurulabilir, işte bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda yönetici dava açabileceği gibi yöneticiye karşı da dava açılabilir. Sonuç olarak denilebilir ki, yöneticinin temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda, aktif ve pasif dava (icra takibi) ehliyeti bulunmaktadır. Aksinin benimsenmesi durumunda ise bu kez üçüncü kişilerin yönetici ile sözleşme yapmaktan kaçınacakları ve bundan kat maliklerinin zarar görecekleri kuşkusuzdur.” şeklinde olduğunu, kat mülkiyeti kanunundan ve aşağıda belirtilen Yargıtay kararlarından da açıkça anlaşılacağı üzere her bir kat malikinin ortak giderlerden eşit olarak sorumlu olduğundan, dava konusu borcun ödenmesi için kat maliklerine ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediği için kat maliklerine karşı icra işlemine geçildiğini, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takiplerde itiraz mercii icra mahkemesi olmasına rağmen, gönderilen ihtarname sonrası kat malikleri borca itirazlarını icra müdürlüğüne yönelttiklerinden dolayı haklarındaki icra takibinin kesinleştiğini, kat mülkiyeti kanunu ve yukarıda belirtilen Yargıtay kararlan birlikte incelendiğinde dava konusu takibin usul ye esas yönünden hukuka uygun olduğunun ve davacı tarafın iş bu dava konusu taleplerinin ise hukuki dayanaktan yoksun olduğunun açık olduğunu beyan ederek, müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla açılmış olan iş bu davanın reddine, takip borçluları aleyhine %20’den az olmamak üzere icra tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara …. İcra Müdürlüğünün …-… esas sayılı takip dosyaları, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, 29/05/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kambiyo senetleri nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
Davacılar … Sitesinde kat malikleri olup, dava dışı eski yönetici …’ın site yönetimi temsilen yetkisi olmadığı halde, kambiyo senedi düzenlediğini, bu senetlerin icraya konduğunu, kat malikleri olarak kendilerinden de alacak talep edildiğini, senetlerden dolayı borçlu olmadıklarını ileri sürmüşlerdir. Davalı ise … Sitesinin taşınmazlarının mantolama işinin kendisi tarafından yapıldığının ve buna karşılık iş bedeli olarak senet aldığını, bu senetlerin tahsile konduğunu, borç ödenmediğinden kat maliklerinden de alacak talep edildiğini, takiplerin haksız olmadığını savunmuştur.
Ankara … İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas ve … Esas sayılı dosyaları kapsamında alacaklı davalı tarafından kat malikleri borçlu olarak gösterilerek kambiyo senetlerine mahsus takip başlatılmıştır. Davacı … tarafından dosyaya 17/10/2017 tarihinden 1.245,00TL, 20/10/2017 tarihinde 710,00TL yatırılmıştır. Diğer davacı tarafından kendi beyanı ile sabit olduğu üzere herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 34.maddesinin 1.fıkrasında “Kat malikleri, ana gayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), Kurula da (Yönetim Kurulu) denir.” Hükmü yer almakta, aynı Kanunun 35.maddesinde de Yöneticinin görevleri sayılmaktadır. Aynı Kanunun 38. maddesinde yöneticinin sorumluluğuna ilişkin genel kural “Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.” Şeklinde ortaya konularak 39.maddesinde ise Yöneticinin Hesap verme yükümlülüğü düzenlenmekte; 40.maddenin 1.fıkrasında ise Yöneticinin Hakları “Yönetici kaide olarak vekilin haklarına sahiptir.” şeklinde ifade edilmektedir. Vekil özel bir yetkiye sahip olmadıkça dava açamayacağı gibi, kambiyo taahhüdünde de bulunamaz. Yöneticinin kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi için Kat Mülkiyeti Kanunu’nda sayılan görev ve yetkilerinden ayrı ve özel olarak, kat maliklerince açıkça “Kambiyo taahhüdünde bulunmak üzere” yetkilendirilmiş olması gerekir. Şayet bu açık yetki verilmemişse 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun kambiyo senetlerinden sorumluluğa ilişkin hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Buna göre; vekil özel yetki gerektirdiği ve bu konuda özel olarak açıkça yetki verilmediği halde kambiyo taahhüdünde bulunmuşsa bu taahhüdünden bizzat ve şahsen sorumlu olur ve burada artık asilin sorumluluğundan söz edilemez (Yargıtay HGK nın 2006/12-682 E, 2006/682 K sayılı ilamı).
Site yönetiminin kayıt ve defterlerinin incelenmesi için alınan 29/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; kat malikleri kurulu tarafından …’a kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi ( bono düzenleme yetkisi) verilmediği, buna ilişkin karara rastlanmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamına, yukarıda anılan açıklamalara ve toplanan delillere göre; Ankara … İcra Müdürlüğünün 2016/… ve … esas sayılı dosyalarına konu senetlerin, dava dışı … tarafından … Sitesi Yönetimi kaşesi kullanılarak keşide edildiği, 5.000,00 er TL bedelli toplam 13 adet senet nedeniyle kat maliklerine başvurulduğu ancak, …’ın kambiyo taahhüdünde bulunması için özel yetkisinin olmadığı anlaşıldığından kat maliklerinin senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığı, …’ın şahsen sorumlu bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davacı …’nın Ankara … İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı dosyaları kapsamında davalıya 1.400,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile, ödeme yapılan miktarla ilgili taleple bağlı kalınarak 1.400,00 TL nin davalıdan istirdadına,
2-Davacı …’un Ankara … İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı dosyaları kapsamında davalıya 1.400,00 TL borçlu olmadığının tespitine,
3-Alınması gereken 191,26 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harcın ve 47,80 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 112,06 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç, 47,80 TL tamamlama harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 11,00 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 121,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davacılar tarafından sarf edilen 247,00 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 847,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
4-Davacıların kendisini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.23/01/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza