Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/644 E. 2020/38 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/644 Esas – 2020/38

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/644 Esas
KARAR NO : 2020/38

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2018
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
K.YAZIM TARİHİ : 21/02/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 08/10/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın %100 kusurlu olarak davacıya ait … plakalı araca çarparak davacıya ait aracın 43.461,74 TL hasara uğramış olduğunu, araç piyasa rayiç değerinin 128.000,00 TL ve sovtaj değerinin ise 66.000,00 TL olarak belirlenmiş olunduğunu, davacıya ait aracın hasar bedeli için … Sigorta A.Ş. trafından Zorunlu Trafik Sigortası kapsamında 33.000,00 TL’nin, geriye kalan 10.461,74 TL’nin ise davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ödenmiş olunduğunu, davacıya ait aracın piyasa değerinin yaklaşık 150.000,00 TL civarında olduğunu, davacıya ödenen bedelin ise aracın piyasa değerinden çok daha düşük olduğunu ve müvekkilinin bu nedenle büyük oranda zararı söz konusu olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla başlangıçta belirtilen artırım hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile davacı müvekkiline ödenmesine, kaza nedeniyle müvekkilinin aracından mahrum kalması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL araç mahrumiyet bedelinin araç sürücüsü ve araç sahibi şirketten kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/12/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve araç hasar bedeli tazminatı talebini 5.908,61 TL’ye, araç mahrumiyet zararına ilişkin talebini de 2.700,00 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; davacı şirketin işleteni olduğu … plakalı aracın davalı sigorta şirketine Genişletilmiş Mavi Kasko Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğunu ve poliçede ayrıca 30.000,00 TL azami bedelle ihtiyari mali mesuliyet teminatının verilmiş olunduğunu, olayın taraflarına ihbar edilmesi üzerine eksper görevlendirildiğini ve dava konusu araç bedelinin 128.000,00 TL, sovtaj bedelinin 66.000,00 TL ve de kdv hariç 43.461,74 TL de hasar oluştuğunun belirlendiğini, ekspertiz raporu doğrultusunda davacıya Zorunlu Mali mesuliyet sigortası kapsamında davacıya 33.000,00 TL, İMM poliçesi gereğince de 10.461,74 TL’nin davacıya ödenmiş olunduğunu ve sorumluluklarının kalmadığını beyan ederek, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti. Vekili; davacıya ait araç değerinin 150.000,00 TL olduğu iddia edilmişse de bunun doğru olmadığını, aracın kıymeti saptanırken kaza tarihindeki mevcut değeri üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, araç değerine bakıldığında davacıya ödenen miktarın oluştuğu iddia edilen zararın fazlasıyla karşılandığını, davacı tarafından mahrum kaldığı dönemde bir zarar oluşmadığını, aracın serviste kaldığı süre boyunca kişiler talep ettiği takdirde servislerce muhataplarına ikame araç hizmeti sunulduğunu, mahrum kalma tazminatı bakımından avans faizi talep edilmiş ise de ancak ticari davanın konusu olmayan ve taraflar için ticari niteliği bulunmayan işbu talebin avans faiz yönünden reddi ile yasal faiz üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, davacının aracına ait tramer kayıtları, tramer kaydına esas hasar dosyası, 21/02/2019 tarihli bilirkişi raporu, 08/11/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araç mahrumiyetinden doğan zararın ve eksik ödenen hasar ( pert ) bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
08/10/2017 tarihinde, davalı … ın sevk ve idaresindeki diğer davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur.
Kusur ve dolayısıyla sorumluluğun tespiti ile zararın hesaplanması yönündün alınan asıl ve ek bilirkişi raporlarında; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın kavşakta hızını ayarlamaması ve kırmızı ışık ihlali nedeniyle 2918 sayılı KTK.nun 47/b-c, 52/a ve 84/a maddelerine aykırı davranışı ile %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda izafe edilecek herhangi bir kural ihlali olmamakla kusursuz olduğu, davacıya ait … plakalı araç hasar tutarının kdv dahil toplam 49.369,61 TL olduğu, davacıya yapılan toplam hasar tazminatı ödemesinin ise sadece 43.461,00 TL olduğu ve dolayısıyla davacının 5.907,87 TL bakiye hasar tazminatı talebinin olacağı, dava dışı … Sigorta şirketinin sigorta limiti dahilinde 33.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmakla, bakiye hasar tazminatından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacıya ait araç tamir süresi ikame araç kaybı tutarının 2.700,00 TL olduğu kanaati bildirilmiş, tarafların itirazı üzerine alınan ek raporda da asıl rapordaki görüşün değiştirilmesini gerektirir bir husus bulunmadığı ifade edilmiştir.
Bilirkişi raporları ile yapılan tespitler hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğundan yeniden inceleme yapılması yönündeki taleplerin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamına, yukarıdaki açıklamalara ve toplanan delillere göre; dava konusu trafik kazası nedeniyle olayda kusuru bulunmayan davacının aracının hasar görmesinden kaynaklı bakiye zarardan davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının aracından yoksun kaldığı süre için belirlenen zarardan ise poliçe kapsamında buna dair kloz bulunmadığından davalı sigorta şirketinin sorumlu olmadığı, diğer davalı tarafından bu zararın karşılanması gerektiği gözetilerek tespit edilen zararların aşağıdaki şekilde tahsiline yönelik hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE
1-5.908,61 TL bakiye hasar bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen sigorta şirketi yönünden 15/01/2018, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 08/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-2.700,00 TL araç mahrumiyet zararına yönelik tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihi olan 08/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 588,05 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harç ile 143,63 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 408,52 TL karar ve ilam harcının, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 280,39 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı, 143,63 ıslah harcı olmak üzere toplam 220,63 TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 151,43 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 212,50 TL tebligat ve posta gideri ile 750,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 962,50 TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 660,62 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/01/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı