Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/641 E. 2019/671 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/641 Esas – 2019/671
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/641 Esas
KARAR NO : 2019/671

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 19/09/2018
KARAR TARİHİ : 07/11/2019
K. YAZIM TARİHİ: 06/12/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı arasında 2 adet 37.500 litre-304 krom nikel paslanmaz çelik modüler su deposu ve depo altı plastik kaidelerin teslim ve montajı işinin yapılması için anlaşmaya varıldığını, davalılarca işin yapıldığını ancak ilk su dolumu esnasında A blok 2. kattaki deponun patladığını, diğer blokdaki deponun ise sürekli su sızdırdığını, bu hususların davalıya iletilmesine rağmen mağduriyetlerinin giderilmediğini, tamir edilmediğini, ödenen paranın da iade edilmediğini, su deposunun patlaması sonucu binada oluşan arıza ve hasarların 62.540,00 TL bedel karşılığı başka bir firmaya yaptırıldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla mevcut zararlarının tazmini amacıyla şimdilik 20.000,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanca su depolarından birisinin patladığının bildirilmesi üzerine 19/05/2018 tarihinde şantiyeye gidildiğini, yapılan inceleme sonucunda deponun kullanımında ihmal olduğunun, su dolumunun kendileri tarafından yapılması gerekirken, davacı yanca deponun üst kapağı sökülerek buradan dolum yapılması nedeniyle patlama meydana geldiğinin tespit edildiğini, tamir için gereken sacın alınması, deponun etrafına atılan şapın temizlenmesi ve tesisatın sökülmesi halinde tamirinin ücretsiz olarak yapılacağının bildirilerek şantiyeden ayrıldıklarını, davacı tarafça 09/06/2018 tarihinde haber verilmesi üzerine tekrar şantiyeye gidildiğini ancak şapın temizlenmemiş, tesisatın da sökülmemiş olması nedeniyle modül değişikliğinin yapılamadığını, davacı firmaya eksikliklerin tamamlanarak tekrar haber verilmesinin söylendiğini, 22/06/2018 tarihinde tekrar şantiyeye gidildiğini ancak şapın kaldırılmaması nedeniyle modül değişikliğinin yine yapılamadığını, 30/07/2018 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameden sonra şantiyeye gidildiğini ancak görevliler tarafından şantiyeye alınmadıklarını, depoların sökülerek başka bir firma tarafından yapılacağının bildirildiğini, su deposunun 05/06/2017 tarihinde teslim edildiğini, davacının iddiasına göre ilk dolum tarihi olan 08/05/2018 tarihinde patlamanın gerçekleştiğini, ikinci firma tarafından yapılan teknik incelemede taban saclarının çürüdüğünün tespit edildiğini, bu durumun deponun patlamanın gerçekleştiği tarihden çok önce kullanılmaya başlandığını gösterdiğini, şebeke suyu kullanılması gerekirken depolara tanker ile dolum yapılmak suretiyle depoların kullanım talimatlarına uygun şekilde kullanılmadığını, meydana gelen arızaların imalattan değil, kullanım hatasından kaynaklandığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :22/05/2017 tarihli teklif mektubu, 07/06/2017 tarihli 041510 sayılı fatura, tutanaklar, Etimesgut Vergi Dairesinin 21/09/2018 tarihli cevabi yazısı, tarafların ticari defter ve kayıtları, mahkememizce yapılan keşif, keşif mahallinde dinlenen tanık anlatımları, keşif sonrası düzenlenen 21/05/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 27/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ayıplı ifadan kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, dava konusu su depolarının ayıplı olup olmadıklarının tespiti, varsa ayıbın niteliği ve ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, davacı tarafça talep edilebilecek tazminatın hesaplanması bakımından mahallinde keşif yapılmış ve davalı tanıkları keşif mahallinde dinlenmiştir. Keşif esnasında refakate alınan mali müşavir, makine mühendisi ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden 21/05/2019 tarihli rapor ve davacı vekilinin itirazı üzerine 27/08/2019 tarihli ek rapor alınarak dosyaya dahil edilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 21/05/2019 tarihli bilirkişi raporu ve 27/08/2019 tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
Her ne kadar davacı tarafça, davalıya iki adet ve her biri 37.500 litre kapasiteli, 304 krom nikel paslanmaz çelik modüler su deposu ve depo altı plastik kaidelerinin teslim ve montajının yaptırıldığı, alınan mal ve hizmetin ayıplı olduğu ileri sürülerek tazminat talebinde bulunulmuş ise de; ayıplı bir mal veya hizmetten bahsedilebilmesi için su depolarının (tanklarının) teslimi anında taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması yada objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye veya teklifnameye aykırı olması, yahut gerçekleştirilen monte işleminde yanlışlık, hata veya eksiklik gibi bir durumun bulunması gerekir. Halbuki bilirkişilerce, dava konusu su tanklarının teklifnamede belirtilen ve faturada gösterilen su tankları olduğu, demonte edildikleri için depoların içindeki gergilerin yeterli olup olmadıklarının tespitinin mümkün olmadığı, lakin kullanılan sacların paslanmadıkları ve paslanmaz çelik oldukları, ayıplı mal veya hizmet olduğuna ilişkin bir tespit yapılamadığı, depoların yaklaşık bir yıl kullanıldıkları ve de atmosfere açık olarak sadece statik su yükü altında çalıştırıldıkları dikkate alındığında, patladığı belirtilen tankın muhtemel basınçlı su ile dolum esnasında dinamik su yükü harekinden kaynaklandığı ve bunun da işletme hatasından dolayı meydana geldiğinin değerlendirildiği tespiti yapılmıştır. Netice olarak, davaya konu su depolarının imal ve montaj işinde davalının ayıplı mal veya hizmeti tespit edilememiştir. Bu durumda davacı iddiaları ispatlanamadığından, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 297,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/11/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı