Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/640 E. 2019/406 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/640 Esas – 2019/406

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/640 Esas (2015/225 E sayılı dosyadan tefriken)
KARAR NO : 2019/406

HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/12/2013
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
K.YAZIM TARİHİ : 09/07/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı …’in sevk ve idaresindeki… plaka numaralı araç ile ters yöne girerek ilerlediği sırada… idaresindeki … plakalı motosiklet ile karşılıklı çarpıştığını, iş bu kazada …’in ağır şekilde yaralandığını ve motosiklette arkada olan …’in vefat ettiğini, olayda tüm kusurun davalı sürücüde olduğunu, kazada vefat eden …’in geride müvekkilleri olan anne ve babasının kaldığını, müteveffanın Kızılcahamam Anadolu Teknik Lisesi elektrik-elektronik bölümünü başarıyla bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi biyomedikal bölümünü kazandığını ve 1. sınıf öğrencisi iken vefat ettiğini, müteveffanın vefatı ile müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; …için 1.000,00 TL, … için 1.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 500,00TL cenaze ve defin giderinin, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 28/02/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve …için maddi tazminat talebini 138.607,16 TL’ye, … için maddi tazminat talebini 101.269,53 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı … A.Ş. vekili;… plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde… numaralı ZMMS poliçesi ile 12.03.2013/2014 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı azami sorumluluk limitinin kişi başına 250.000,00TL olup, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, müteveffanın meydana gelen ölüm olayında müterafik kusurunun tespiti gerektiğini, davacılara SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti, yapılmış ise hesaplanacak tazminattan tenzili gerektiğini, yargılamaya konu olayda hatır taşımasının olup olmadığı hususunun mahkeme tarafından tespit edilmesi ve belirli bir ölçüde hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, davacıların dava tarihinden önce müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvurusu bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; ceza davasının henüz kesinleşmediğini ve müvekkilinin kusur durumunun sabit olmadığını, ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı sürücü…’in hız motoruyla şehir içerisinde aşırı süratle seyrettiğinden ve maktulün kasksız olması nedeniyle kaza ve ölümün gerçekleştiğini, olay yer krokisi ile trafik kaza yeri krokisi arasındaki çelişkinin gözden kaçırılmaması gerektiğini, krokilerin birinde 4 metre diğerinde 7 metre olarak gösterildiğini ancak gerçekte olanın 2 metre olduğunu, müvekkilinin park halinde aracın önünün aydınlatma direği hizasında olduğunu, krokide bulunan aydınlatma direği ile kavşak arasının 5 metre olduğunu, elektrik panosunun ise 8 metrede olduğunu, müvekkiline çarpan motosikletin 10 metre fren yaptığını ancak duramadığını, 4 metre kala devrildiğini ve otomobile çarptıktan sonra 27-30 metre ileride kaldırıma çarparak durduğunu, ölümün henüz araca çarpmadan önce sürüklenme esnasında gerçekleştiğinden illiyet bağının kesildiğini, müvekkilinin orta refujdeki ağaçlardan gelen motosikleti göremediğini, geçmek için yola çıktığı esnada hızlı gören motorun uğultusu ve ışığını fark edince motor çarpmadan geçsin diye refleksle aracı sağa çekip durdurduğunu, kesinlikle yanlış şeritte gitmediğini, müvekkilinin aracının fren izinin dahi olmadığının kayıtlara bakıldığında görüleceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dava dosyası, Mahkememizin 2015/225 esas sayılı dava dosyası ile bu dosyada alınan kusur raporları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tecsil kayıtlar, SGK kayıtları, murisin öğrenci belgesi, nüfus kayıtları, 03/01/2019 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin gideri istemine ilişkindir.
04/09/2013 tarihinde, davalı …’in sevk ve idaresindeki… plaka numaralı araç ile dava dışı… idaresindeki … plakalı motosiklet in çarpışması sonucu… in yaralandığını ve motosiklette arkada olan …’in vefat ettiği dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı zarar görenler, … in ölümü nedeniyle anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuşlardır.
Kazaya karışan sürücülerin kusur durumlarının tespitine yönelik olarak aynı kazaya dair açılan Mahkememizin 2015/225 E sayılı dosyasından alınan 15/11/2016 tarihli Adli Tıp Raporunda; davalı sürücü … in orta refüj ile bölünmüş caddede seyrederken kavşaktan öngörülemez şekilde refüj aralığından karşı yön platformuna ters yönden girmesi nedeniyle %80 oranda, … in ise arkasındaki yolcuyu kasksız taşıması nedeniyle %10 oranda, yolcu … in de kasksız yolculuk etmesi nedeniyle %10 oranda kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Rapor olaya uygun bulunduğundan hükme esas alınmıştır.
Tazminat hesabına dair alınan 03/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; kusur durumu gözetilerek davacı…un 101.269,53 TL, davacı Ramazan ın ise 138.607,16 TL tazminat talep hakkı olduğu hesaplanmıştır.
Cenaze ve defin giderlerinin sorulması için Kahramankazan Belediye Başkanlığı na yazılan müzekkere cevabında; müteveffa … in cenaze ve defin işlemleri yönünden bir masraf alınmadığı hususu bildirilmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili 29/03/2019 tarihli dilekçesi ile, müvekkili şirket tarafından dava konusu kaza nedeniyle davacı vekiline 19/03/2019 tarihli sulh gereği toplam 336.228,35 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme neticesinde müvekkili şirketin başkaca sorumluluğu kalmadığından aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, masraf ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını belirtmiştir.
Yargılama sırasında yapılan ödemeye dair belgeler sunulmuştur. Davalı sigorta şirketi tarafından cenaze ve defin gideri dışındaki tazminat ve masraflara yönelik ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 18/06/2019 tarihli celsede tazminat isteminin davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığını, davanın konusuz kaldığını, karşılıklı olarak tüm taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını, buna uygun olarak karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında davacı ve davalı sigorta şirketi vekilinin beyanlarına göre; davacıların maddi tazminat istemleri davalı sigorta şirketi tarafından karşılandığından, destekten yoksun kalma maddi tazminatı yönünden müteselsil sorumluluk esasları gereği diğer sorumlular da faydalanacağından tüm davalılar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, cenaze ve defin gideri masrafı bulunmadığından bu istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, davacı ve davalı sigorta şirketinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu hususta hüküm tesisine yer olmadığına, destekten yoksun kalma tazminatı istemi yönünden dava, yargılama sırasındaki ödeme nedeniyle konusuz kaldığından haklılık durumu gözetilerek davalı … lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, cenaze ve defin gideri istemi reddedildiğinden ve davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden bu davalı yararına vekalet ücreti verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının destekten yoksun kalma tazminatı istemi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının 500,00 TL cenaze ve defin gideri isteminin reddine,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 24,30 TL harç ile ıslah ile alınan 820,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 799,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı ve davalı sigorta şirketi vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4- Destekten yoksun kalma tazminatı istemi yönünden dava, yargılama sırasındaki ödeme nedeniyle konusuz kaldığından haklılık durumu gözetilerek davalı … lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
Cenaze ve defin gideri istemi reddedildiğinden ve davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereği belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/06/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı