Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/626 E. 2020/638 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/626 Esas – 2020/638
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/626
KARAR NO : 2020/638

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :1-
VEKİLİ :
:2-
:3-
:4-
VEKİLİ :
:5-
VEKİLİ :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/12/2010
KARAR TARİHİ: 09/12/2020
K.YAZIM TARİHİ : 15/12/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kooperatif yönetim kurulunun 28.06.2006 günlü 14 sayılı kararı ile davalı kooperatife ortak olduğunu ve alacağının 20.000,00 TL.’lık kısmını 27.06.2006 günlü makbuz ile ödediğini, davalı kooperatifin yönetim kurulu üyeleri tarafından ödenen bu miktarın müvekkilinin istifa etmiş gibi gösterilmek suretiyle 31.12.2006 tarihinde zimmetlerine geçirdiklerini, bu durumun 03.03.2010 günlü denetçiler tarafından…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…tanzim edilen tutanakta tespit edildiğini, ayrıca müvekkilinden kooperatif ortaklığı sürdüğü gerekçesiyle toplam 32.100,00 TL daha tahsil edildiğini, toplam ödemenin 52.100,00 TL olduğunu, tüm ödemelerin kayıtlara işlendiğini, kura çekiminden ve genel kurul toplantılarından müvekkilinin haberdar edilmediğini, bu sebeple müvekkilinin genel kurullara katılamadığını, davalıların hukuka aykırı eylemlerini 11.04.2010 günlü genel kurulda öğrenmesi üzerine yönetim kurulu üyeleriyle şifahi olarak görüştüğünü ve kendisine “kayıtlarımız doğrultusunda istifa et, aksi halde paranı alamazsın“ diyerek tehditkar girişimlerde bulunduklarını, bu sebeple müvekkilinin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, başlatılan … Hz. sayılı soruşturma nedeniyle kooperatifin hesaplarının ilgili Bakanlık tarafından incelendiğini, kooperatif yöneticilerinin defter ve belgeleri görevli Kontrolöre ibraz etmediğini, ayrıca söz konusu defter ve belgelerin kooperatif denetçilerine de ibraz edilmediğini belirterek, 52.000,00 TL, tutarındaki alacağın ödeme tarihleri dikkate alınmak suretiyle hesaplanacak faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı kooperatif ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini açıklayarak, davacının halen kooperatifin ortağı olduğunu, ortaklıktan çıkarılmadığını, ortağın yatırmış olduğu aidatı talep edebilmesi için kooperatif ortaklığından çıkmış ya da çıkarılmış olması gerektiğini, davacının kuraya davet edilmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, 2007 yılına ait genel kurulda aidat borcu olan ortakların ödemelerini 38.000,00 TL.’na tamamlamaları, aksi halde 1. etapta inşa edilmekte olan konutlardan 2. etap konutlara kaydırılacakları doğrultusunda karar alındığını, davacının süresi içerisinde borçlarını tamamlamadığından 2. etaba kaydırıldığını, 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait genel kurul tutanaklarının incelenmesinden davacının genel kurullara katıldığının anlaşılacağını, davacının müvekkili kooperatife 36.100,00TL. ödediğini, kooperatifçe yapılan bir yanlışlık sonucu davacının 20.000.00TL. tutarındaki ödemesinin kayıtlara intikal ettirilmesine rağmen bilançolarda sehven gösterilmediğini, yapılan incelemeler sırasında yapılan yanlışlığın görülerek durumun düzeltildiğini, davacının istifa ettirilmesinin söz konusu olmadığını, defter ve belgelerin verilmediği iddiasının da gerçek dışı olduğunu, defter ve belgelerin Sincan Cumhuriyet Başsavcılığımın … soruşturma dosyasına verildiğini, aynı iddialara dayanılarak Ankara Asliye … Ticaret Mahkemesinde açılan davanın reddedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER : Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyası, Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, davalı kooperatifin ticaret sicil kayıtları, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kayıtları, Tapu kayıtları, Sanayi Bakanlığı cevabı, PTT ödemelerine ilişkin dekontlar, Toki kayıtları, davalı kooperatife ait genel kurul tutanakları, hazirun cetveli, mahallinde yapılan keşif, 31/01/2013 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 19/07/2013 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu, 27/03/2014 tarihli bilirkişi kurulu 2. Ek raporu, bilirkişisi raporu ıslah dilekçesi ile tüm dosya kapsamı.
Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi 14/11/2011 tarihli ve … esas,… sayılı kararı ile yetkisizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; mahkememizin 17/12/2015 tarihli ve…esas, 2015/628 sayılı kararı ile; ” Davanın kabulü ile, 52.000,00TL alacağın dava tarihinden, 56.175,96TL alacağın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, temyiz incelemesini yapan Yargıtay …. Hukuk Dairesi 29/06/2018 tarihli ve … esas, 2018/3821 karar sayılı bozma ilamında; ” 6100 sayılı HMK’nın 297/3. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların,../..
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Mahkemece, gerekçeli kararda davacıya ödenecek tazminattan Kooperatif tüzel kişiliğinin sorumlu olduğu, kooperatifin temsilcisi olan diğer davalıların şahsi sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmiş ise de davalı yönetim kurulu üyeleri yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Hüküm bu yönüyle icra ve infazda tereddüt oluşturacak mahiyettedir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Bozma nedenine göre davalılar vekillerinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. Kabule göre; hüküm fıkrasında hükmedilen şeyin ne olduğu kimden alınacağı tereddütte yer vermeyecek şekilde belirtilmesi gerekirken hangi davalı olduğu belirtilmeden hüküm fıkrasında davalıdan tahsili şeklinde karar verilmesi de doğru olmamıştır.” denilerek mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
GEREKÇE :Dava, S.S. … Konut Yapı Kooperatifi ortağı olan davacının konut tahsis edilememesi nedeniyle kooperatife yapmış olduğu ödemelerin iadesi talebinden ibarettir.
Dosya kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş; 31.01.2013 tarihli kök ve 19.07.2013, 27.03.2014 tarihli ek bilirkişi raporlarında özet olarak; dava tarihi olan 20.12.2010 tarihi itibariyle, genel kurul kararlarına göre normal bir ortağın aidat ödemeleri toplamının 62.000,00 TL olduğu, davacının aidat ödemeleri toplamının ise 52.100,00 TL, olduğu, dava tarihi itibariyle davacı ortağın borcunun bulunduğu, kooperatifin davacıya verebileceği emsal nitelikte başka bir konutunun olmadığı, davacının isteyebileceği tazminat tutarının 108.175,96 TL. olarak hesaplandığı, 08.05.2008 günlü genel kurulda, kooperatifin borcu olmayan ortaklarını 1. Etap ortaklar olarak belirleyerek, konut kuralarını çektiği, davacı 1 Etap ortaklar arasında sayılmadığından, kuraya dahil edilmediği, davacının ödemelerinin hangi hisse için yaptığının açıklanmaması nedeniyle, bu ödemelerinin 38.000,00 TL’lik kısmının bir hisse için yapılmış ödeme sayılıp, davacının da 1.Etap ortaklar arasında değerlendirilmesinin hakka uygun düşeceği, dolayısıyla davacının da 1. Etap ortaklar arasında sayılarak kendisinin konut kurasına dahil edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan tespitler incelendiğinde; davacının, yönetim kurulu karar defterinde yer alan 28.05.2006 gün ve 14 sayılı karar ile kooperatife 2 hisse ile ortak olduğu, adına 27.05.2006 günlü ortaklık senedi düzenlendiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar Ankara … Noterliği’nce 28.12.2005 tarih ve … yevmiye ile tasdikli yevmiye defterinin 28. maddesinde yer alan 121 sayılı yevmiye maddesi ile davacının yatırmış olduğu 20.000,00 TL istifa nedeniyle kasadan iade edilmiş gibi kayıt düzenlenmiş olsa da, davacının ortak olduktan sonra yapılan 08.06.2008 günlü, 11.04.2010 ve 11.07.2010 günlü genel kurul toplantılarında ortak sıfatıyla bulunduğu, dava dosyası içeriğine göre, davacının halen kooperatif ortağı olduğu açıktır. Ayrıca dosya içeriğinden davacının istifa ettiği yolunda bir kayıt bulunmamaktadır.
Davacı, defter kayıtları ile dosyaya sunulan belgelerden, kooperatife toplam 51.100.00 TL, kooperatif başkanı …’e 1.000,00 TL. olmak üzere toplam 52.100,00 TL. ödemede bulunmuştur. Ancak davacının kooperatif kayıtlarına yansıyan ödeme tutarı 16.100,00 TL olup, kalan ödeme tutarı olan 36.000,00 TL.’nın kooperatif yöneticilerince tahsil edildiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu konuyla ilgili olarak davacı Ankara C. Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş, … numaralı hazırlık soruşturması sonrasında Sincan … Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde … E. sayılı dava açılmış bulunmaktadır.
KK.’nun 8. maddesi gereğince, kooperatif ortaklığı için medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak yeterli bulunmaktadır. Kooperatife ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler, kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul../…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvurmak zorundadırlar. Kooperatif yönetim kurulu ortak olmak için başvuruda bulunan kişinin anasözleşmede gösterilen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadığını araştırmak zorundadır. Ortaklık yönetim kurulunun kabulü ile gerçekleşir. Bu durumda, davacının yönetim kurulu karar tarihi itibariyle ortak olduğunu söylemek mümkündür.
Davalı vekili, 04 10.2012 günlü duruşmada, sehven çıkma kararı alındığını, davacının halen kooperatif ortağı olduğunu belirterek, aidatlarını 38.000,00 TL.’na tamamlamayan ortaklara kura hakkı tanınmadığını beyan etmiştir.
“Çıkan Ortaklarla Hesaplaşma” başlıklı 1163 sayılı KK.’nun 17. maddesinde, “Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.” hükmü ve örnek anasözleşmenin 15. maddesinde ise; “Devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacaktan, o yılın bilançosuna göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir. Ancak ortaklığı sona erenlerin yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın 21. madde uyarınca ödediği gider taksitleri derhal geri verilir.” hükmü bulunmaktadır. Buna göre, ayrılan ya da ihraç edilen ortak kooperatifteki birikimlerini isteme hakkına sahiptir. Başka bir söyleyişle ortaklığı devam eden kişilerin çıkma ya da çıkarılma söz konusu olmaksızın, kooperatifteki birikimlerini istemeleri mümkün olamayacaktır. Dava konusu ihtilafta; ortaklığı devam eden davacının aidat borcunun olup olmadığının tespiti ile davacıya verilebilecek bir konut bulunmaması halinde isteyebileceği tazminatın hesaplanması gerekmektedir.
08.06.2008 günlü genel kurulda, 4. gündem maddesinin görüşülmesi neticesinde; 1. Etap yönünden 30 ortak belirlenmiştir. Bunlar arasında davacının adı bulunmamaktadır.
Mahallinde yapılan inceleme sırasında; dava konusu kooperatif İnşaatında 3 blok halinde 30 adet dairenin inşaatının projelendirildiği, imalatların 30 adet daire İçin yapıldığı ve inşaatın büyük ölçüde tamamlandığı gözlenmiştir.
11.07.2010 günlü genel kurul tutanağının incelenmesinden ise, kooperatifin ortak sayısının 91 olduğu görülmüştür.
Dosyaya sunulan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığının SS. … Konut Yapı Kooperatifi üyesi …’a verdiği 23.07.2012 günlü, … sayılı cevabi yazıda; 775 sayılı Gecekondu Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümleri uyarınca Ankara Sincan … No.lu gecekondu önleme bölgesi içerisinde yer alan … ada, 1 parselin 30/110 hissesi SS … Konut Yapı Kooperatifi adına 30 konut üretmek için tahsisi edilmiş olup kooperatife yeni bir tahsis söz konusu değildir.” şeklinde açıklamalarda bulunması nedeniyle, kooperatife 30 konut üretmek için arsa tahsis edildiği anlaşılmaktadır.
Konut tahsis edilmeyen davacıya; Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca, tazminat ödenmesi gerekmektedir.
KK.’nun 23. maddesi ışığında; kooperatifin anasözleşmede yazılı amacını gerçekleştirebilmesini için; her ortağın genel kurullarca belirlenen aidat ve diğer ödemeleri ödemekle yükümlü olduğu, kooperatifin de bu yükümlülüğünü yerine getiren ortaklarını kuraya dahil ederek, konut tahsis etme borcu bulunmaktadır.
Davalı kooperatif, 06.06.2008 günlü genel kurulda, borcu olmayan ortaklarını 1. Etap ortaklar olarak belirleyerek, 30 ortak için konut kuralarını çekmiştir. Davacı 1 Etap ortaklar arasında sayılmadığından, kuraya dahil edilmemiştir.
Ancak; anılan genel kurul tarihi dikkate alındığında; Temmuz 2008 tarihi itibariyle bir ortağın toplam ödemesi 38.000,00 TL olmalıdır. Davacının 2 ortaklığı bulunması nedeniyle ödemesi gereken tutar o tarih itibariyle 38.000,00 TL x 2 = 76.000,00 TL’dır. Oysa…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…Temmuz 2008 itibariyle davacının ödeme tutarı ise, 52.100,00 TL.’dır.Davacı ödemelerini yaparken hangi hisse için ödeme yaptığını açıklamadığına göre, bu ödemelerinin 38.000,00 TL’lik kısmı bir hisseye sayılıp, davacının da 1. Etap ortaklar arasında değerlendirilmesinin hakkaniyete uygun düşeceği açıktır.
Davacı vekili 17/10/2014 harç tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda arttırmıştır.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler, usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi kurulu raporları, ıslah dilekçesi ile konuya ilişkin yasal mevzuat birlikte değerlendirilerek; dosya içeriğinden ve davalı tarafın beyanlarından davacının halen kooperatif ortağı olduğunun anlaşıldığı, defter kayıtları ile dosyaya sunulan belgelerden davacının kooperatife toplam 52.100,00 TL ödemede bulunduğu, kura tarihi itibariyle bir ortağın toplam ödemesinin 38.000,00 TL olması gerektiği, bu durumda davacının ödemesinin bir hisseye karşılık olarak değerlendirilmesinin yerinde olacağı, konut tahsis edilemeyen davacıya Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca yaptığı ödemelerin güncellenmiş değerinin ödenmesi gerektiği, davacıya ödenecek tazminattan Kooperatif tüzel kişiliğinin sorumlu olduğu anlaşıldığından, davacının kooperatif hakkında açtığı davanın kabulü ile 108.175,96 TL tazminatın davalı S.S. … Konut Yapı Kooperatifinden tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Dosyamız içeriği itibarıyla, davacının katılan olduğu Ankara Batı …. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı kesinleşmiş kararı ile dosyamız davalılarından …; TCK. Md. 247/1-43, TCK md. 257/1 ve KK md. 90/5 delaletiyle ek 2/1 uyarınca … – … – …; TCK. Md. 257/2, KK. Md. 90/5 delaletiyle ek 2/1 uyarınca cezalandırılmış ise de; ceza dosyasında davalı …’in davacıya ait 36.000,00 TL’nı davalı kooperatifin … Bankası … Şubesindeki … nolu hesabına yatırdığından sorumluluğun sadece kooperatife ait olduğu kanaatine varılarak, davalılar …, …, … ve … yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalı S.S. … Konut Yapı Kooperatifi hakkında açtığı davanın KABULÜNE,
52.000,00TL alacağın dava tarihinden, 56.175,96TL alacağın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı S.S. … Konut Yapı Kooperatifinden tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davacının davalılar …, …, … ve … haklarında açtığı davada, ceza dosyasında davalı …’in davacıya ait 36.000,00 TL.nı davalı kooperatifin … Bankası … Şubesindeki … nolu hesabına yatırdığından bu davalılar yönünden konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gereken 7.389,50TL karar ve ilam harcından 772,20TL peşin harcın ve 959,35TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 5.657,95TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin…esas, 2015/628 karar, 2016/37 harç nolu Harç Tahsil Müzekkeresi yazıldığından, yeniden yazılmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan 772,20TL peşin harç, 959,35TL ıslah harcı, 17,15TL başvurma harcı ve 2,75TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.751,45TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 14.226,72 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 276,10TL tebligat ve posta gideri, 600,00TL bilirkişi ücreti, 148,55TL keşif harcı olmak üzere toplam 1.024,65TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı S.S. … Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı … vekili ile davalı kooperatif vekilinin yüzüne karşı, temyiz yasa yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek dilekçeyle hükmün temyiz edilebileceği, temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/12/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza