Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/611 E. 2019/660 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/611 Esas – 2019/660

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/611 Esas
KARAR NO : 2019/660

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Genel Kredi sözleşmesi gereği)
DAVA TARİHİ : 03/11/2015
KARAR TARİHİ : 05/11/2019
K.YAZIM TARİHİ : 05/12/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankanın ticari müşterisi olduğunu, davalı bankadan 24/09/2010 tarihi ile 30/09/2015 tarihleri arasında hiçbir kredi kullanmadığını, buna karşın davalı bankanın haksız ve hukuka aykırı olarak kredi tahsis, istihbarat ücreti ve BSMV-kredi tahsis ve istihbarat ücreti adları altında mevduat hesabından kesintiler yapıldığını beyanla toplamda 17.850,00 TL’nın, kesintilerin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; dava dilekçesinde, tacir sıfatını haiz olan davacının müvekkili banka ile arasında kredi sözleşmesinin bulunduğunu, hal böyleyken davacının sözleşmeden kaynaklanan tahsilatlardan haberdar olduğunu, sözleşme şartlarını bildiğini, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2014/8733E., 2014/1602K.sayılı ilamı, Türk Ticaret Kanunu’nun 22.maddesi, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi Başkanlığının 01/06/1989 tarih ve 1989/6283 Esaslı emsal kararları, 4077 Sayılı Tüketicinin korunması hakkında Kanun’un fiyat etiketi başlıklı 12.maddesi, Borçlar Kanunu’nun 1.maddesi, 29/03/2002 tarihli resmi gazetenin Mevduat ve Kredi İşlemlerinde uygulanacak faiz oranları ile sağlanacak diğer menfaatler hakkındaki tebliğe dayanılarak kesintilerin yasaya uygun olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davacı şirketin ticaret sicil kayıtları, davalı banka kayıtları, davacının kullandığı tüm krediler ile yapılan tüm kesintilere ilişkin kredi sözleşmeleri, ödeme belgeleri ve kesintiye ilişkin makbuzlar, 15/04/2016 tarihli bilirkişi raporu, dava dışı diğer büyük bankaların kredi tahsis, istihbarat ücreti ve BSMV kredi tesis ve istihbarat ücreti kesinti oran ve miktarları hakkında bankaların genel uygulamaları ve oranları, 06/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporu, 27/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ticari kredilerin tesisi ve devamı sırasında kredi açılış ve istihbarat masrafı adı altında yapılan tahsilatların iadesi talebine ilişkindir.
Mahkememizin 07/06/2016 tarih 2015/644 E., 2016/386 K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26/06/2018 tarih ve 2016/11653Esas 2018/4811 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu konusu sözleşmelerin bir kısmının 818 sayılı eski TBKnın, bir kısmının ise 6098 sayılı TBK nın yürürlükte olduğu tarihlerde düzenlendiği gözetilerek eski Yasaya tabi sözleşmeler bakımından diğer banka uygulamalarının tartışılması ve kesintilerin yerinde olup olmadığının tespiti ile yeni Yasaya tabi olanlar yönündün ise genel işlem koşullarının tartışılması gerektiği belirtilerek, Mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiş, gönderilen dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılamada, bozma ilamına uyma kararı verilerek davalı Banka ile dava dışı Bankalara müzekkereler yazılmış ve bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
06/05/2019 tarihli ek raporda; gelen müzekkere cevapları tartışılmış, davalı bankanın uyguladığı masraflar ile … Bankası nın uygulamasının örtüştüğü, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ile davacıya 24.09.2010 tarihi ile 30.09.2015 tarihleri arasında toplamda 728.596,52 TL borçlu cari hesap rotatif kredi, 540.000,00 TL. taksitli ticari krediler kullandırıldığı, bu kullandırımlara istinaden davalı banka tarafindan toplamda 15.250,00 TL Kredi tahsis ve istihbarat ücreti, 6.950,00 TL kredi açılış ücreti, bu işlemlerin toplamı 22.200,00 TL nin % 5 ine tekabul eden 1.110,00 TL Banka Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) ile birlikte 23.310,00TL tahsil edildiği, davalı bankaca , davaya konu edilen kredi tahsis ve istihbarat ücreti olarak toplam 15.250,00 TL masrafin yapıldığına ilişkin bir belgenin ibraz edilemediği, 762.500,00TL BSMV dahil toplam 16.012.500,00 TL’nin davacıdan tahsil edildiği, davacıya kullandırılan taksitli ticari kredilerin ödeme planında toplam 6.950,00 TL kredi açılış masraf kesintisine ilişkin bir ibare yer almadığı ve masrafin yapıldığına ilişkin bir belge ibraz edilmediği, davalı bankaca yapılan tahsilatların diğer banka uygulamaları ile paralellik gösterdiği ve kullandırım esnasında müşterinin bilgilendirildiği, müşteri ile anlaşmaya varıldıktan sonra kredi kullandırımı ile birlikte müşteri bilgilendirilmesi ile 6.950,00 TL kredi açılış, 347.500TL BSMV toplamda 7.297.500 TL tahsil edildiği, diğer bankalardan alınan cevaplara göre davalı bankanın aldığı komisyon ve masrafların yüksek olduğu, davalı bankaya emsal olabilecek … Bankası uygulamasının benzer olduğu kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu bozma kapsamında tartışılması gereken hususlar kapsamında yeterli, açık ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından, davalı tarafından davacıya kullandırılan kredilerin tarihleri tek tek tartışılıp eski ve yeni TBK kapsamında değerlendirme yapılarak eski yasaya tabi krediler yönünden kullandırılan masrafların diğer banka uygulamalarına göre fahiş olup olmadığı tartışılarak gerekirse buna uygun hesap yapılması bakımından yeni bir bilirkişiden 27/09/2019 tarihli rapor alınmıştır. Raporda; davacı şirketin ilgili dönemde (24.09.2010-30.09.2015 tarihleri arasında) davalı bankadan muhtelif tarihlerde kredi kullandığı, davalı tarafça hazırlanmış müzakere edilmemiş, genel bir şart olarak ele alınmış çok sayıda sözleşme için konulmuş hüküm olduğu gözlemlenerek, Genel İşlem Koşulu olarak değerlendirilen maddenin içeriğinin aynısının mülga 818 sayılı BK zamanında imzalanmış (13.07.2010 ) sözleşmede de yer aldığı, dolayısıyla, önceki (13.07.2010 tarihli) sözleşmeye istinaden kullandırılan kredilerde kesilen masraf/komisyonlardan bilgisi olan, kesintilere rıza gösteren davacının, Genel İşlem Koşulu mevcut olan bu yeni sözleşmeyi imzalamamayı tercih etme imkanı mevcut olmasına rağmen (12.09.2012 ve 30.06.2014 tarihli) sözleşmeleri kendi rızası ile imzalamış olmakla, bu maddenin içeriğini tartışarak kabul ettiği anlamına geldiğinin yorumlanabileceği, diğer bankaların emsal uygulamalarının da (kullandırdıkları kredilerle ilgili bir kısım komisyon/ücret aldıkları) aynı yönde olduğu, ayrıca, gerek Ticaret Kanunu 22. maddesi ve gerekse 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 144. maddesi uyarınca yayınlanan 2006/1 nolu tebliğ uyarınca bankaların müşterilerinden tahsil ettikleri komisyon ve masrafları önceden ilan ettiği, bütün açıklamalar çerçevesinde neticede, yeni Borçlar Kanunumuz döneminde imzalanmış olan sözleşmelerden kaynaklı kredilerle ilgili davalı bankaca tahsil edilen toplam 15.513,75 TL ücret/ komisyonla ilgili olarak, konunun hukuki nitelendirmesi ve değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğu,13.07.2010 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden kullandırılan kredilerle ilgili tahsil edilen BSVMV dahil 2.336,25 TL kredi tahsis ve değerlendirme ücretinin 818 sayılı mülga Borçlar Kanunumuz hükümleri uyarınca bankanın tahsil imkanının olduğu kanaati bildirmiştir.
Toplanan delillere, bozma ilamına ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında birden fazla ticari kredi sözleşmesi düzenlendiği ve bu kredi sözleşmelerine göre davacıya kredi kullandırılarak masraf tahsil edildiği, bir kısım sözleşmenin eski TBK, bir kısım sözleşmenin ise yeni TBK kapsamında kaldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki 13.07.2010 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden kullandırılan kredilerle ilgili tahsil edilen BSVMV dahil 2.336,25 TL kredi tahsis ve değerlendirme ücretinin diğer banka uygulamaları kapsamında makul olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğinden davacının ödediği bu miktarın tahsili talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizce, yeni TBK kapsamında kalan 12.09.2012 ve 30.06.2014 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmeleri uyarınca yapılan kesintilerin ise sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı niteliğinde olması nedeniyle haksız olduğu değerlendirilmiştir, zira taraflar arasındaki eski sözleşmedeki hususların yeni sözleşmeye de aynen aktarılması hususu, tarafların sözleşme şartları üzerinde müzakere etmedikleri, sözleşmenin matbu olarak düzenlendiği şeklinde yorumlanmış olup, davacının 15.513,75 TL nin iadesine yönelik talebinin haklı olduğu kanaatiyle davanı kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, 15.513,75 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
1-Alınması gereken 1.059,74 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 304,84TL harcın mahsubu ile bakiye 754,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 304,84TL peşin harç, 27,70TL başvuru harcı, 4,10TL vekalet harcı olmak üzere toplam 336,64TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından sarf edilen 265,50 TL tebligat ve posta gideri ile 1.150,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.415,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.230,23 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafından sarf edilen 49,30 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 6,45 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.336,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/11/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı