Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/603 E. 2019/115 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/603 Esas – 2019/115
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/603
KARAR NO : 2019/115

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 20/02/2019
K.YAZIM TARİHİ : 08/03/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 23.06.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … ve …’un vefat ettiğini, davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu tazminat ödemelerini kazaya karışan… plakalı aracın şoförü olduğunu iddia ettiği müvekkilinden rücuan tahsili için icra takibi başlattığını, soruşturma dosyasında bulunan Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi Başkanlığının 18.08.2017 tarihli raporunda aracı dava dışı …’nun kullandığının tespit edildiğini, müvekkili hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiğini, meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi zararların tespit ve tahsili maksadıyla davacı sigorta şirketi aleyhine dava açtıklarını, davalının ticari bir işletme olması ve basiretli bir tacir gibi davranması gerekirken müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu belirterek, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında başlatılan takipte borçlu olmadıklarının tespitine, %20’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalının sürücüsü olduğu … plakalı araç ile karıştığı trafik kazasında zarar gören 3. kişiler için
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

ZMSS poliçesi kapsamında ödenen tazminatın, alkollü olarak araç kullanan davalı ve dava dışı sigortalı/malik …’na rücu etmek amacıyla başlattıkları ilamsız icra takibine itiraz edildiğini, icra takibinin iki borçlu yönünden de durdurulduğu ve taraflarınca da itirazın iptali davası açmadıklarını, herhangi bir itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası olmadan ilamsız takibe itiraz edildikten sonra açılan menfi tespit davasında hukuki yararın olmadığını, kanuni düzenlemeler ve yerleşik Yargıtay içtihatları düşünüldüğünde, hukuki yararın dava şartı olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında inceleneceği veya taraflarca ileri sürülebileceğini belirterek, davanın, dava şarttı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Dava, aleyhe yapılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının (Menfi Tespit) tespiti istemine ilişkindir.
Alacaklı (dosyamızın davalısı) … Sigorta A.Ş., Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …E., dosyasında ilamsız icra takibi başlatmış, borçlular … ve …’tan (dosyamızın davacısı) toplam:317.063,54TL alacağın tahsilini istemiştir. Takip dayanağı olarak … plakalı aracın 23.06.2017 tarihinde karıştığı trafik kazası nedeniyle ödenen tazminatın rücuen sorumlularından tahsili gösterilmiştir.
Davalı/alacaklı … Sigorta A.Ş., davalının/borçlunun dayanak trafik kazasına karışan aracın maliki yada şoförü olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmış ise de; kazaya karışan… plakalı aracın kaza tarihinde şoförünün ve malikinin davacı olmadığı, davacının kaza anında… plakalı aracın içerisinde yolcu olarak bulunduğu, aracı kullanan …’nun alınan beyanında kazadan önce aracı bir süre davacının sürdüğünü ifade etse de, hazırlık soruşturması aşamasında kamera kayıtları üzerinde yapılan incelemede, kaza anında aracın dava dışı …’nun kullandığının belirlenerek kamu davası açıldığı, ceza soruşturması ve kovuşturması neticesinde verilen kararlarda bu durumun sabit olduğu, icra takip ve dava tarihlerinden önce bu durumun bilinebilir olduğu anlaşılmıştır.
Davalı/alacaklı, niza konusu ilamsız icra takibine itiraz edilmesi neticesinde takip durmuş, mahkemede itirazın kaldırılması yada itirazın iptali istemiyle dava açmamıştır. Davacı/borçlu ise hemen borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle iş bu davayı açmıştır.
Borçlunun icra takibinden sonra menfi tespit davası açabilmesi için, borçlu olmadığının hemen tespit edilmesinde korunmaya değer bir hukuki yararının bulunması gerekir. Alacaklının elinde İİK m. 68’de yazılı (itirazın kesin kaldırılmasını sağlayacak) nitelikte bir belge yoksa, borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. Çünkü, borçlu, ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduktan sonra, elinde İİK m. 68’de yazılı belgelerden biri olmayan alacaklı, ancak itirazın iptali davası (m.67) açabilir ve borçluda bu davaya karşı vereceği cevap lahiyasında, borçlu olmadığı savunmasında bulunabilir. Somut uyuşmazlıkta, davalı/borçlu, itiraz üzerine duran ilamsız icra takibine karşı itizarın kaldırılması (İİK m. 68, 68/a) istemiyle dava açmamıştır. Borçlunun elinde İİK’un 68. maddesinde açıklanan itirazın kesin kaldırılmasını sağlayacak belge yoktur. Bu nedenle görülen davanın açılmasında hukuki yarar yoktur.
Öte yandan, olayın özelliği nazara alındığında, borçlunun, dayanak trafik kazasında araç şoförü yada maliki olduğu iddiasıyla aleyhine (alacağın rücuen tahsili için) icra takibi başlatıldığı, dava tarihi itibariyle borçlunun icra dosyasında istenen tazminattan sorumlu olmadığının kendisince bilindiği, icra tehdidi altında olmadığı, bu halde alacaklının icra takibini devam ettirebilme yönünde hiçbir girişiminin olamayacağı da açıktır. Bu nedenle de, iş bu menfi tespit davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığı açıktır ve dava reddedilmiştir.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Davalı, davanın reddi savunması ile tazminat talebinde bulunmuştur. İİK’un 72/4 maddesi koşulları oluşmadığından istemi reddedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine,
2-Davalının tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 5.414,66TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.370,26TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/02/2019

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı