Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/585 E. 2018/499 K. 03.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/585 Esas – 2018/499

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/585 Esas
KARAR NO : 2018/499

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2016
KARAR TARİHİ : 03/09/2018
K.YAZIM TARİHİ : 04/09/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı, davalı ile bir ev almak üzere görüştüklerini ve görüşme sonucunda gösterilen evlerden birisinde anlaştıklarını ve anlaşma üzerine 140.000,00 TL bedelle satış sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme düzenlenirken komisyon bedeli olarak 5.000,00 TL lik bono alındığını ve davalının satmak istediği evin üzerinden kendisine kredi kullandıracağını ve kredi çıkmaması halinde sözleşmenin feshedileceğinin kararlaştırıldığını, kredi çıkmaması nedeniyle davalı tarafından sözleşme gereği iade edilmesi gereken bononun iade edilmediğini beyan ederek, davalının haksız ve zorla elinde tuttuğu ve tahsil cihetine gideceğini öne sürdüğü bononun ev satışı gerçekleşmediğinden hükümsüz sayılmasına ve kendisine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların tamamının gerek dışı olduğunu, kabul etmediklerini, emlakçı olan müvekkilinin tarafları bir araya getirerek sözleşme imzalanıldığını ve sözleşme ile üstlendiği edimini de yerine getirdiğini, davacı tarafın hiçbir neden göstermeden sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödememek için iş bu davayı açtığını, müvekkilinde dava konusu edilen senetin bulunmadığını, davacının iddialarını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi kayıtları, taraflar arasında imzalanan 20/08/2016 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE : Dava, simsarlık sözleşmesi kapsamında düzenlenen senedin teminat olarak verildiği senedin teminat fonksiyonunun kalmadığı bu nedenle borçsuzluğun tespiti ile iadesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde esasa dair verilen 02/05/2017 tarihli karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.HD’nin 16/07/2018 tarih 2017/1728E.-2018/1278 K. sayılı ilamı ile; dosya içinde yer alan belgelere göre davacının tacir olmadığı, komisyon sözleşmesi kapsamında davalı komisyoncuya komisyon bedeli olarak teminat senedi düzenleyerek verdiği ve 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici sıfatını taşıdığı ayrıca senedin de yine sözleşmede tanımlandığı gibi davalı yanın da kollukta alınan 03.10.2016 tarihli beyanıyla teminat senedinin taşınmaz satışı nedeniyle düzenlendiği anlaşıldığından uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir. Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesinin (k) ve (l) bentlerinde tüketici ve tüketici işleminin tarifi yapılmıştır. Buna göre; tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi; tüketici işleminin ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade etmektedir.Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.Yine aynı Kanunun 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda dava; taraflar arasındaki simsarlık sözleşmesi kapsamında teminat olarak düzenlenen senedin bedelsiz olup olmadığı teminat fonksiyonunun devam edip etmediği hususundan kaynaklanmaktadır. Dosya içerisinde yer alan belgelere dayanılarak davacının tacir olmadığı gözetilerek, davacının “tüketici” sıfatını taşıdığı ve senedin teminat senedi olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle somut davada yargılama görevi 6502 sayılı yasanın 73. maddesi uyarınca tüketici mahkemelerine aittir.Mahkemenin görevi dava şartı olduğundan 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/09/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza