Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/583 E. 2019/208 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/583 Esas – 2019/208
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/583
KARAR NO : 2019/208

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
VEKİLİ :
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 27/08/2018
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
K.YAZIM TARİHİ : 15/04/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin savunma sanayine yönelik olarak projeler ürettiğini, davalının, müvekkilinin tasarlamış olduğu ve ismini… Sistemi (…) koyduğu projesini kendilerine vermesini istediklerini ve bu hususta taraflar arasında 20.01.2017 tarihinde sözleşme akdettiklerini, müvekkilinin sadece kendi imkanları ile ürettiği bu ürünü tüm know-How tasarım paketleriyle birlikte davalılara teslim ettiğini, bu aşamadan sonra davalıların sözleşmesel yükümlülüklerine uymadıklarını, belirlenen ücreti ödemediklerini, neticesinde davalıların … isimli ürünü ve Know-How tasarımlarını gasp etmeleri
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

karşısında sözleşmesel alacağın tahsili için Ankara … ATM’de dava açtıklarını, mahkemenin görevsizlik kararı vererek dosyası Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderdiğini, bu dosyadaki belirsiz alacak taleplerinin 450.000,00TL olduğunu, müspet zarar alacağına ek olmak üzere fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.000,00TL kısmi alacağın ve 240.000,00TL belirsiz müspet zarar alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar dosyaya sundukları cevap dileçesinde, görev, yetki ve husumet itirazında bulunduklarını bildirmişler, esas yönünden de, haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürdükleri davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Davacı vekili, müvekkilinin savunma sanayine yönelik olarak projeler ürettiğini, bunu duyan davalı tarafın, davacı ile irtibata geçerek, müvekkilinin tasarlamış olduğu ve ismini… Sistemi (…) koyduğu projesini kendilerine vermesini istediklerini ve bu hususta taraflar arasında 20.01.2017 tarihinde sözleşme akdettiklerini, davacının sadece kendi imkanları ile ürettiği bu ürünü, tüm Know-How tasarım paketleriyle birlikte davalılara teslim ettiğini, bu aşamadan sonra davalıların sözleşmesel yükümlülüklerine uymadıklarını, belirlenen ücreti ödemediklerini, neticesinde davalıların … isimli ürünü ve Know-How tasarımlarını gasp etmeleri karşısında sözleşmesel alacağının tahsili için Ankara … ATM’de dava açtığını, mahkemenin görevsizlik kararı vererek dosyayı Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderdiğini, kararın temyiz edilmesi neticesinde inceleme yapan Yargıtay’ın davaya bakmaya Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görevli olduğunu bildirdiğini, neticesinde bu mahkemenin görevinin kesinleştiğini, dosyanın Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin…E.’na kaydedildiğini, mahkemesince esastan verilen kararında yararlarına bozulduğunu ve dosyanın yeni esasının 2017/155 olduğunu, bu dosyadaki belirsiz alacak taleplerinin 450.000,00TL olduğunu, uyulan bozma ilamı doğrultusunda tazminat alacaklarının tespiti için bilirkişiden rapor alındığını, dosyaya giren rapordaki rakamlar üzerinden taleplerini ıslah ederek artırmak istediklerini, bozmadan sonra ıslah olmaz görüşünün ileri sürülme ihtimali karşısında Asliye Ticaret Mahkemesinde iş bu davayı açarak Ankara… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin…E. dosyasına giren bilirkişi raponuda belirlenen bakiye tazminat alacaklarının hüküm altına alınmasını istediklerini bildirmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 1. maddesinde; “Bu Kanunun amacı; marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktır. Bu Kanun; marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin başvuruları, tescil ve tescil sonrası işlemleri ve bu hakların ihlaline dair hukuki ve cezai yaptırımları kapsar.” denmektedir. Yine aynı yasanın 156. maddesinde; “Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir. Bu mahkemeler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir. Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince; fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye ceza mahkemesince bakılır.” denmektedir.
Davacı İnsansız Makineli Tüfek Atış Sistemi (…) diye adlandırdığı ürüne ait fikri mülkiyet (Know-How) ve tasarımlarını sözleşmeyle davalıya verildiğini, ancak sözleşmede yazılı ücretinin ödenmediğini ileri sürerek zararının tazmini istemektedir. 6769
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

sayılı yasanın 1. maddesinde açıkça bu yasa kapsamında “tasarımların” koruma altına alındığı (hak ihlallerinin korunduğu) bildirilmiştir. Yine yasanın 156. maddesinde de, bu kanunda öngörülen davalara bakmaya görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu açıkça bildirilmiştir. Bu halde, niza konusu uyuşmazlığa bakmada da (mahkememiz yargı sahası içinde açılan bu neviden davalarda da) Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevlidir. Öte yandan, iş bu dava “ek dava” mahiyetindedir. Ana dava önce Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış, görevsizlik kararı verilmesi neticesinde dosya Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Dosya Yargıtay denetiminden geçmiş ve bu arada da Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı kesinleşmiştir. İş bu nedenlede görülen davaya bakma görevi Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine aittir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında resen nazara alınmalıdır. Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’un 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK 114/1-c ve 115/2maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Verilen karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının davaya bakmaya görevli olduğu belirlenen Ankara Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/03/2019

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı