Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/576 E. 2021/274 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/576 Esas – 2021/274
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/576 Esas
KARAR NO : 2021/274

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Eser Sözleşmesi
DAVA TARİHİ : 16/08/2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
K.YAZIM TARİHİ : 18/05/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 29/03/2017 tarihinde Ankara ili … ilçesi … ada 1 parsel … Şantiyesinde bulunan inşaatlarla ilgili … marka PVC üretim ve montaj sözleşmesi gereğince, davacının işi yapıp, teslim ettiği halde, davalı firmanın 32.814,30 TL’lik borcunu ödemediğini, bunun üzerine davacının … … Noterliğinin 01/08/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bu borcun ödenmesini, aksi halde yasal yollara başvuracağını davalı şirkete ihbar ettiğini, davalı şirketin … …Noterliğinin 09/08/2018 tarih ve … yevmiye nolu cevabında işi başka birine verdiğini, işin eksik yapıldığını iddia ederek ödemeyi reddettiğini, eksikliklerin maliyeti belirlendikten sonra bakiye borcu ödeyeceğini kabul ettiğini, davacının işi tamamlayarak teslim ettiğini, davalı firmanın tahminlerince ödeme güçlüğünde bulunduğundan dolayı ve fatura cari hesap borcunu ödeyemediğinden dolayı bu yola başvurduğunu, davalı firmanın davacı şirket ile sözleşmeyi fesih etmeden şayet var ise eksikliklerle ilgili tespit yaptırıp ihtarname çekmeden, bu işi başka bir firmaya verdim diyerek, davacının dairelere uygulanan PVC’lerin son ayarlarının yapılmasına engel olarak şantiyeye sokmadığını, davacının dairelerde ve ortak kullanım alanlarında PVC ayarlarını yaptırtmadığını, borcunu da ödemediğini, davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmeden, bu konu ile ilgili ihtarname ile durumu bildirmeden, taraflarınca alacaklı oldukları bedelin ihtarname ile istendikten sonra işi başkasına verdiğine dair beyanının edimini yerine getirmemek amacı ile yapılmış kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu, davacının, davalı firmadan 32.814,30 TL alacağı bulunduğunu, davalının bu alacağı ödemediğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları ve ek dava hakları saklı kalmak kaydı ile; ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren reeskont faizi işletilerek, ileride artırılmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL alacaklarının tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/03/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile toplam 32.814,30 TL’nin ihtarnamenin tebliği tarihinden işleyecek reeskont faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının tüm edimleri yerine getirdiğine dair iddiası ve açılmış olan bu dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taraflar arasında bağıtlanmış olan sözleşme konusu üretim ve montaj işinin tesliminin davacı yanca taraflarına yapılmadığını, taraflar arasında bağıtlanmış olan 29.03.2018 tarihli sözleşmenin (EK-1) Geçici Kabul – Kesin Kabul – Kesin Hakediş başlıklı 8.maddesinden de anlaşılacağı üzere öncelikle davacı firmanın, müvekkili şirkete, işin bittiğini bildirmesi ve sonrasında kabul ile ilgili incelemelerin yapılmasının gerektiğini, ancak müvekkili firmaya herhangi bir bildirim yapılmadığını, iş bu madde kapsamında davacı tarafından geçici kabulü yahut kesin kabulü yapılmış bir işin mevcut olmadığını, bu haliyle esasında müvekkili firma açısından temerrüt halinin söz konusu olmadığını, temerrüde düşen taraf, işi eksik ifa eden davacı firma olduğunu, davacı tarafın müvekkilinin Şantiye şefi … tarafından bir çok defalar aranmasına ve mesajla davete rağmen hiç bir dönüş yapmadığını, eksikler belirtilmesine rağmen, tamamlamaya yönelik bir irade göstermediğini, yine sözleşmenin 5.1 maddesinde işverenin taşeronun işin gecikmesine yol açan davranışları sonrası yazılı ya da sözlü hiçbir ihtara gerek olmaksızın işi başkasına yaptırma yetkisi olduğunu ve hatta tek taraflı fesih yetkisi dahi olduğunu, sözleşmenin bu maddeleri dikkate alındığında davacı tarafça teslim edilmeyen ve kesin kabulü yapılmayan işin bedelinin dava konusu yapılmışsa da açık sözleşme maddeleri karşısında davacının davasının reddedilmesi gerektiğini, sözleşme bedelinin toplamda 591.000,00 TL civarında olup davacının bakiye kaldığını iddia ettiği davaya konu olan bedel ise toplamda 32.000, 00 TL olduğunu, davacı tarafın, “müvekkilin ödeme güçlüğü çektiği ve bu yüzden bakiye miktarı ödemediği” iddiasının sözleşme nedeniyle ödenen bedeller ve dava konusu edilen değer dikkate alındığında anlamsız bir açıklama olduğunu, sözleşme kapsamında yapılan PVC üretim ve montaj işlerinin uygulandığı taşınmazların daire sahiplerine gün gün teslim edildiğini, teslim sırasında PVC üretim ve montaj işine ilişkin daire satın alan şahısların bildirmiş olduğu eksikliklerin müvekkili firmaya iletildikçe iş bu eksiklikleri tamamlamaları hususunda davacı firma defalarca bilgilendirildiğini, ancak taraflarına dönüş yapılmadığını, davacının işleri taraflarına teslim etmediğinden ve kesin yahut geçici kabul yapılmadığından sözleşme maddesi gereği işin başka bir firmaya yaptırıldığını, yeni eksiklikler çıkması halinde bu eksikliklerin de aynı firmaya tamamlatılacağını, sözleşmenin 5.1 ve 8.0 maddeleri dikkate alındığında müvekkili firmanın işi başkasına yaptırma yetkisi olduğunu, bu eksikliklerin tamamlanması açısından başka bir firma ile sözleşme yapılmak zorunda kalındığını, işin eksiklikleri tamamlandıktan sonra hesap yapılarak bakiye ödemenin davacı firmaya yapılacağı taraflarına bildirildiğini, tüm eksikliklerin teslimlerden sonra netleşeceğini, arz ve izah edilen sebeplerle ve açık sözleşme maddeleri gereği; davacı yanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil gazetesi suretleri, tarafların defter ve kayıtları, taraflar arasında imzalanan sözleşme içeriği, keşif, bilirkişi raporu ve ek raporları, … 2. Noterliğinin ihtarname suretleri.
Bilirkişi 11/03/2018 tarihli raporu ile özetle; davacı şirketin davalı şirketten dava tarihi itibariyle 32.814,30 TL bakiye alacağı bulunduğunu bildirmiştir.
İnşaat Mühendisi bilirkişi 01/07/2019 tarihli raporu ile özetle; davaya konu sözleşme kapsamında hatalı olan işlerin taşeron tarafından tamir ve tadil veya sökerek yeniden yapılabilir durumda olduğu, sözleşme gereği davacının 32.184,30 TL bakiye alacağının bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiş, 22/11/2019 tarihli ek raporu ile de; Ankara ili … ilçesi …-… Mahallesi … Sokak üzerinde 16 kapı numaralı … Sitesi A ve B Blokta bulunan eserin yapıldığı mahalde yapılan, uyuşmazlık konuları çerçevesinde yapılan PVC doğramaların bazılarından ayıp ve eksiklikler bulunduğu, ayıp ve eksik işlerin tamirinin maktuen 1.000,00 TL bedelle yapılabileceğini, 12/04/2020 tarihli 2. Ek raporu ile de; davalı vekili tarafından dosyaya sunulmuş olan eksik işler listesiyle ve yine davalı tarafça sunulan faturalar karşılaştırılarak, davacı tarafça eksik ve ayıplı yapıldığı iddia edilen işler ve bedellerinin tarafınca tespit edildiğini, davalı tarafın vermiş olduğu eksik ve ayıplı imalat listesinden davacı namı hesabına yaptırdığı ve yaptırmakta olduğunu iddia ettiği işlerle ilgili olarak hangi eksik kalemlerin ne kadar bedelle yaptırıldığının davalı ve davalının hizmet aldığı, üçüncü kişilerden detaylı olarak bildirilmesi halinde tespitinin mümkün olacağı, 27/12/2020 tarihli 3. Ek raporu ile de özetle; ayıp ve eksik işlerin tamirinin 1.000,00 TL bedelle yapılabileceği bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava; eser sözleşmesi kapsamında iş bedelinin tahsili için düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek;
Davacı ticari defterleri incelenmesi neticesinde davacı ticari defterlerine göre davalı şirketten 32.814,30 TL alacaklı gözüktüğü, davalı ticari defterleri incelenmesi neticesinde de 32.814,30 TL borçlu gözüktüğü bu kapsamda bakiye alacağın her iki taraf ticari kayıtlarına göre sabittir. Davalının eksik ayıplı ifa iddiasına yönelik ve teslim olgusuna ilişkin iddiasına yönelik yapılan değerlendirmede bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere söz konusu eksiklerin tamirinin mümkün olduğu, ayıp ve eksiklerin gizli ayıp kapsamında değerlendirilmediği TKK.nın Mad.23/c gereği malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek ve inceletmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumun bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu, TK, Mad. 18 kapsamında bir ayıp ihbarı olmadığı,TBK. Mad. 232/2 bendi “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildiride bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır.” Hükmü gereği satılanı kabul ettiği, nitekim bilirkişi raporu ile yapılan tespit ile de eksikliklerin giderilebilir ehemmiyette olduğu hususunun belirtildiği, teslim edilen iş ile eksiklik birlikte değerlendirildiğinde teslim olgusunun davacı tarafından yerine getirildiği kanaatine varıldığından ve davalının alacağın ayıp ve eksik ifa nedeniyle tahakkuk etmediği itirazında bulunmuş ise de TBK’nın eser sözleşmesine ilişkin hükümleri çerçevesinde ayıp ihbarında bulunduğunu da ispatlayamamıştır. Davacının … …. Noterliği 01.08.2018 tarih ve … nolu ihtarname ile 7 günlük ödeme süresi verildiği hususu nazara alınarak 09.08.2018 tarihinde davalının temerrüte düştüğü kanaatine varılarak 09/08/2018 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; 32.814,30 TL alacağın temerrüt tarihi olan 09/08/2018 tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 2.241,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harç ile ıslah ile alınan 543,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.662,35 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının dava açılırken yatırdığı 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı ve 543,30 TL ıslah harcının toplamı olan 620,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 138 TL tebligat ve posta gideri, 700,00TL bilirkişi ücreti ile 165,00 TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 1.003,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından fazlaca yatırıldığı anlaşılan 314,00 TL keşif harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.922,15 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍