Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/560 E. 2018/782 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/560 Esas – 2018/782
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/560 Esas
KARAR NO : 2018/782

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :
DAVA : MADİ TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2018
KARAR TARİHİ: 04/12/2018
K. YAZIM TARİHİ: 31/12/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/11/2017 tarihinde …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında …’nun vefat ettiğini ve araçta yolcu olarak bulunan müvekkili … ile oğlu …’nun da ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, … plakalı aracın ZMMS poliçesinin Koru Sigorta A.Ş., kasko poliçesinin ise …Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığını, müvekkilinin zararının tazmini için her iki sigorta şirketine de başvuru yapılmış ise de, herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını, meydana gelen kazada yaralanan ve müvekkilinin oğlu olan … tarafından aynı davalılara karşı açılan maddi tazminat talepli davanın mahkememizin 2018/435 esas sırasına kayden işlem gördüğünü ve halen derdest olduğunu, her iki dosya arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle öncelikle iş bu dosyanın mahkememizin 2018/435 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettiklerini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalı … Sigorta A.Ş.’den 900,00 TL, davalı … Sigorta AŞ’den 100,00 TL maddi tazminatın sigorta poliçesindeki teminat bedelleri ile sınırlı olmak üzere alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine, yetkisinin ise İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğunu beyan ederek öncelikle bu hususların dikkate alınması gerektiğini,… plakalı aracın müvekkili şirkete zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, bu poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami 330.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, öncelikle kusur, maluliyet ve bakıcıya ihtiyaç duyulup duyulmayacağı yönünden rapor aldırılması gerektiğini, iş bu davada araç işleticisi sıfatındaki davacının kendi adına düzenlenen poliçe açısından talepte bulunmasının mümkün olmaması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini ve davaların birleştirilmesinde fayda bulunmadığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5.maddesinde kapsama giren teminat türlerinin belirtili olduğunu, buna göre bakıcı giderleri ile geçici iş göremezlik taleplerinin teminat kapsamı dışında bulunduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan.. plakalı aracın müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, ancak davacının, müvekkili şirket nezdinde teminat altına alınmış aracın sigortalısı olduğundan talep edilen alacak kalemlerine ilişkin herhangi bir sorumlulukları bulunmadığını, Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 3/a madde hükmü uyarınca “sigortalının kendisinin uğrayacağı zararlar” ihtiyari mali mesuliyet sigortası teminatı kapsamı dışında kaldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bakıcı giderine hükmedilebilmesi için maluliyet oranının en az % 69 olması gerektiğini, ancak davacıda meydana gelen maluliyet oranının % 11 olması nedeniyle davacının bakıcı gideri tazminatı talebinin yerinde olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 166. maddesinin 1. fıkrasında “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmüne yer verilmiş, 4. fıkrasında ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının var sayılacağı düzenlenmiştir.
Dosya arasına alınan mahkememizin 2018/435 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının …’ya velayeten …, davalısının … Sigorta A.Ş. olduğu, 05/11/2017 tarihinde Turhal’da meydana gelen tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkin olduğu, davaya konu trafik kazasının iş bu davanın da dayanağını teşkil ettiği anlaşılmıştır.
Aralarında bağlantı bulunan her iki davanın da Mahkememizde açılmış olması, davacı vekilinin birleştirme talebinde bulunması, dosyalar arasında HMK’nun 166. maddesi anlamında bağlantı bulunması karşısında, iş bu dava dosyasının 6100 sayılı HMK’nun 166/1 maddesi gereğince Mahkememizin 2018/435 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varan Mahkememiz aşağıdaki şekilde karar verme yoluna gitmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aradaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle dava dosyasının mahkememizin 2018/435 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, mütakip işlemlerin üzerinde birleştirme kararı verilen mahkememizin 2018/435 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, dosyamızın esasının da bu suretle kapatılmasına,
2-Harç, masraf ve vekalet ücreti hususlarının 2018/435 Esas sayılı dosyasında takdir edilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı…Sigorta AŞ vekilinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/12/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza