Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/543 E. 2021/507 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/543 Esas – 2021/507
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/543 Esas
KARAR NO : 2021/507

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
3-
4-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/08/2018
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
K.YAZIM TARİHİ : 27/07/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken, karşıya geçmekte olan başıboş köpeğe çarpıp kontrolsüz bir şekilde şerit değiştirdiği esnada, müvekkillerinden … yönetimindeki … plakalı araçla çarpışması sonucu çift taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in kusurlu, müvekkili …’ın ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini, … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkili …’ın da kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kaza sonucu müvekkillerinin yaralandıklarını, yol ve hastane masrafı yaptıklarını, maddi zarara uğradıklarını, … plakalı aracı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigort alayan davalılardan … Sigorta A.Ş’nin poliçe limiti dahilinde uğranılan maddi zarardan sorumlu olduğunu, … plakalı aracın davalılardan … Sigorta A.Ş.’ye … Sigorta Poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, poliçenin manevi zararlardan 5.000,00 TL ile sorumlu olduğunu, kazaya sebep olan aracın sürücüsü … ile işleteni …’in de manevi zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarını beyan ederek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkillerinden … için 100,00 TL, … için 100,00 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile, … için 100,00 TL hastane ve yol masrafının davalılardan … Sigorta A.Ş’den temerrüt tarihi 02.02.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, … için 30,000,00 TL, … için 30.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılardan … Sigorta A.Ş, … ve …’ten kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken vc müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 26.09.2018 tarihli dilekçesinde, müvekkillerinden … ‘ın davalılardan … Sigorta A.Ş’ye karşı ikame ettiği maddi tazminat davasından feragat ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu … Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, manevi tazmiuat sorumluluklarının kişi başına 5.000,00 TL olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacıların talep etmiş oldukları manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davadan önce müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, avans faizi talep edilemeyeceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili; dava konusu olay nedeniyle araç sürücüsü olan müvekkiline isnat edilecek bir kusurun bulunmadığını, kazanın müvekkilinin otobanda ilerlerken önüne aniden çıkan köpeğe çarpmasından sonra … plakalı aracın müvekkilinin aracına arkadan çarpması sonucu gerçekleştiğini, … plakalı aracın aşırı hızlı olduğunu, takip mesafesini korumadığını, olayın başlangıcında mücbir sebep olduğunu, asli kusurun başıboş köpeğe verilmesi gerektiğini, davacıların manevi tazminat gerekçesinin anlaşılamadığını, fahiş ve haksız fiili özenilir kılacak nitelikte olduğunu, maluliyet oranlarının İslanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından belirlenmesi gerekliğini, davacı yana SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması, eğer ödeme yapılmış ise bu miktarın düşülmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; davacılardan …’ın müvekkili şirkete yaptığı başvuru sonrası 17.09.2018 tarihinde 18.980,00 TL ödendiğini, eksiksiz ve mevzuata uygun olarak yapılan bu ödeme nedeniyle … açısından işbu davanın reddi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsü …’in başıboş köpeğin karşısına çıkacağını öngöremeyecek, öngörse dahi önleyemeyecek durumda olduğunu, bu hususun dikkate alınarak kazadaki kusur durumunun bilirkişi tarafından tespitinin gerektiğini, 6111 sayılı yasa uyarınca geçici iş göremezlik tazminatından dolayı sorumluluklarının bulunmadığını, söz konusu davanın haksız fiile dayandığını, davacı ile müvekkili şirket arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığını, avans faizi talep edilemeyeceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, mahkememizin 2018/542 esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca davacının maluliyetine yönelik olarak düzenlenen 11/10/2018 tarih ve 3052 sayılı adli tıp raporu, 15/04/2019 tarihli kusur yönünden alınan bilirkişi heyeti raporu, 04/09/2019 tarihli aktüerya hesap uzmanı ve doktor bilirkişi tarafından sunulan bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
05/09/2017 tarihinde, davalı … sevk ve idaresinde bulunan davalı … Sigorta Aş. tarafından zmms poliçesi kapsamında sigortalı olan, davalı … Sigorta Aş. tarafından … poliçesi kapsamında sigortalı olan davalı …’in maliki olduğu … plakalı araç ile davacı … sevk ve idaresinde bulunan ve davalı …’ın yolcu olduğu … plakalı araç arasında trafik kazası meydana gelmiştir.
Davacı yan açmış olduğu dava ile, meydana gelen kaza neticesinde davacıların yaralandığını iddia ederek davacı … için şimdilik 90,00TL geçici ve 10,00TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 100,00TL hastane ve yol masrafını davalı … Sigorta şirketinden talep etmiş, 30.000,00TL manevi tazminatı ise davalılar … Sigorta A.Ş, … ve …’ten talep etmiş, davacı … için 100,00TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatını davalı … Sigorta şirketinden talep etmiş, 30.000,00TL manevi tazminatı ise davalılar … Sigorta A.Ş, … ve …’ten talep etmiştir.
Davalı … ve … tanığı … duruşmada “ben kaza günü … plakalı aracımla Elvankentten Gölbaşı istikametine ilerliyordum, otobana girdiğim esnada dava konusu kazanın gerçekleştiğini gördüm kazanın hemen sonrasına şahit oldum, davalı …’ye ait beyaz aracın yönü bana dönüktü, ayrıca eski bir başka araç daha vardı, araçlar şeridi kapatmıştı, öndeki yeni araca eski araç arkadan çarpmıştı, yeni aracın arkadan darbe aldığını, eski aracında önden darbe aldığını gördüm ayrıca eski olan aracın camlarında çatlak vardı, içerisindeki yolcuların başlarını çarptığını anladım daha sonra ambulansı aradım ilk yardım tedbirlerini uyguladım, ben olay yerinde herhangi bir köpek görmedim ancak … beyin ilk beyanı köpeğe çarptığı yönündeydi bana bu şekilde anlattı fotoğrafını çektiğini söyledi, ben ilk andan itibaren ilk yardım tedbirlerine odaklandım yeni bir kaza oluşumunu önlemeye çalıştım.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı vekili davacı … yönünden … Sigorta aleyhine açmış olduğu maddi tazminat talepli davasından 26/09/2018 tarihli dilekçesiyle feragat ettiğinden davacı …’ın davalı … Sigorta aleyhine açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı …’ın maddi tazminat talebine esas olmak üzere Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen adli tıp raporunda, davacı …’ın 05/09/2017 tarihli yaralanması neticesinde, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanç Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alındığında vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkında Yönetmelik esas alındığında kişinin özür oranının %0 olduğu, 15 gün süre ile iş göremezlik halinde kaldığı bildirilmiştir. Kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Hakkında Yönetmelik yürürlükte olduğundan bu yönetmeliğe yapılan tespitler hükme esas alınmıştır.
Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan 14/02/2019 tarihli ATK kusur raporuna göre 05/09/2017 tarihinde meydana gelen kazada …’in kusursuz olduğu, …’ın kusursuz olduğu, … plakalı aracın önüne aniden başıboş köpeğin çıkmasının kazanın oluşumunda asli derecede etkili olduğu rapor edilmiş, düzenlenen rapor hükme esas alınarak sanık … hakkında beraat kararı verilmiş, karar netice itibariyle istinaf incelemesinden geçerek CMK’nın 223/2-c maddesi uyarınca beraat kararı olarak 01/03/2021 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı …’ın araç değer kaybı talebiyle Mahkememizin 2018/544 Esasında açmış olduğu dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde …’in %25 oranında kusurlu olduğu, köpeğin %75 oranında kazanın meydana gelmesinde etkili olduğu, …’ın ise kusurunun bulunmadığı rapor edilmiş ve rapor hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce işbu davadaki taleplere esas olmak üzere kusur yönünden alınan bilirkişi heyeti raporunda, davalı sürücü …’in olayda %25 oranında kusurlu olduğu, başıboş köpeğin olayın oluşumunda %75 oranında etkili olduğu, davacı sürücü …’ın olayda kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesine etkisi, TBK’nın 74. maddesinde düzenlenmiş olup Hukuk Hâkimi Ceza Mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında esas bakımından ilke olarak bağımsız kılınmıştır. TBK’nın 74.maddesinde “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir” Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır.
TBK’nın 74. maddesinde haksız eylemin “kusur” öğesi konusunda hukuk hakimine tanınan yetkiler iki bölüm olup, birincisi “kusur bulunup bulunmadığına”, öteki “kusurun derecesini ve zararın tutarını belirlemeye” ilişkindir. Maddenin ilk cümlesine göre “kusurun varlığını” araştırmada yetkileri sınırlı olan hukuk hakimi, maddenin ikinci cümlesine göre “kusurun derecesini ve zarar tutarını belirlemede” tam bağımsız kılınmıştır.
HMK 266 madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Elde edilen teknik bulgulara göre hakim bu oranı belirlemede ihlal edilen kuralları gözönüne almalıdır.
Haksız fiilden dolayı sorumlu olabilmek için kusurun bulunması şarttır.
Buna göre incelenen trafik kaza tespit tutanağından; davalı …’nin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çevre yolunda seyri sırasında aniden çıkan köpeğe çarpması ile şerit değiştirmesi üzerine davacı …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın ön kısmı ile … plakalı aracın sağ arka kısmına çarpması sonucu meydana gelen kazada, davalı …’nin şerit ihlali yaparak kazanın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu, zira fren tedbirine başvurduğu beyan edilmişse de kaza tespit tutanağındaki krokide tespit edilmiş fren izinin bulunmadığı anlaşılmakla bu beyanına itibar edilmeyerek davalının %25 oranında tali alt düzeyde kusurlu olduğu, seyir sırasında çevre yolunda karşıdan karşıya geçen köpeğin ise %75 oranında asli olarak kazanın meydana gelmesinde etkili olduğu mahkememizce tespit edilmiştir. Bu nedenle bu yöndeki kusur bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar ceza mahkemesince CMK’nın 223/2-c maddesi uyarınca davalı …’in kusuru bulunmadığından bahisle beraat kararı verilmişse de, meydana gelen kazadaki kusur durumlarına ilişkin tespitin, maddi olgu olarak kabul edilemeyeceği; TBK’nın 74. maddesi gereği, ceza mahkemesinin kusur değerlendirmesinin hukuk hakimini bağlamayacağı, HMK’nın 266. madde hükmüne göre kusur oranlarının belirlenmesinin teknik değil hukuki bir konu olmasına göre (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1185 Esas 2021/1340 Karar) ceza mahkemesinde tespit edilen kusur durumuyla bağlı kalınmayarak mahkememizce tespit edilen kusur oranları üzerinden hüküm kurulmuştur.
Davacı …’ın maddi tazminat talebi yönünden düzenlenen hesap bilirkişisi ve doktor bilirkişinden oluşan bilirkişi heyeti raporunda, 05.09.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan davacı … için 158,81TL geçici işgücü kaybı yönünden maddi tazminat hesaplandığı, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan taksi, akaryakıt vb faturalar davacının geçici işgücü kaybı (iyileşme) dönemine ait olmadığından değerlendirmeye alınmadığı, kazaya karışan … plakalı hususi otomobil davalılardan … Sigorta A.Ş’ye 26.01.2017 başlangıç, 26.01.2018 biliş tarihli … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğu, davacı tarafından poliçe teminatının ödenmesi konusunda 22.01.2018 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş’ye ihbarda bulunulduğu, Mahkemece gerekli belgelerle başvuruda bulunulduğunun tespiti halinde, Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesi uyarınca başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda davalının temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek, hükmedilecek tazminata 02.02.2018 tarihi itibariyle yasal faiz takdir edilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.
Davacının maluliyetinin bulunmamasına göre sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin reddine, dosyaya kazandırılan belgelere göre polis memuru olmasına göre davacının 15 günlük süreçte maaşını almaya devam ettiği anlaşılmakla geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine, davacının hastane ve yol masrafını ispat edemediğinden bu taleplerinin reddine, sonuç olarak davacının maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Buna göre davacıların meydana gelen kaza neticesinde oluşan yaralanmaları ve davacıların yaralanmasının kendilerine vermiş olduğu elem ve ıstırabın derecesi, kazanın meydana gelmesinde davacıların kusursuz, davalı …’in %25 oranında tali kusurlu oluşu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak ruhsal dengesi bozulan davacıların uğradıkları manevi zararın giderimi amacıyla, paranın satın alma gücü itibariyle belirli bir meblağın davalılardan alınarak davacılara verilmesi suretiyle, davacıların zedelenmiş olan yaşama sevinçlerini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha özenli olmaya sevketmek hedeflenerek, günün ekonomik koşullarına göre takdiren belirlenen davacı … için 2.000,00TL, davacı … için 10.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar …, … ve … Sigorta Şirketinden ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmak üzere ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’ın … Sigorta aleyhine açtığı maddi tazminat talepli davasının reddine,
2-Davacı …’ın davalı … Sigorta aleyhine açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
3-Davacı …’ın manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, takdiren 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve … Sigorta Şirketinden ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmak üzere ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davacı …’ın manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve … Sigorta Şirketinden ( davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmak üzere ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1,02TL harcın mahsubu ile bakiye 58,28TL karar ve ilam harcının davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden; davalı … Sigorta A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 3/2 ve 13/2 gereğince hesap edilen 100,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 819,72 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 204,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 614,79 TL karar ve ilam harcının, davalılar …, … ve … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 204,93TL peşin harcın davalılar …, … ve … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
b-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. Ve 13/2. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … yönünden 2.000,00 TL, davacı … yönünden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta Şirketinden tahsili ile davacılara ödenmesine,
c-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalılar …, … ve … Sigorta Şirketinin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak bu davalılara ödenmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 368,60 TL tebligat ve posta gideri ile 2.350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.718,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 541,01 TL’nin davalılar …, … ve … Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.29/06/2021

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı