Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/53 E. 2019/8 K. 08.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/53 Esas – 2019/8
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/53 Esas
KARAR NO : 2019/8

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
BİRLEŞEN DAVA (Ankara Batı 5. Tüketici Mahkemesinin 2017/117-244 E-K sayılı dosyası)

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tüketicinin Açtığı Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan
DAVA TARİHİ : 22/05/2017

KARAR TARİHİ : 08/01/2019
K. YAZIM TARİHİ: 25/01/2019

Yukarıda tarafları yazılı davaların Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Asıl davada davacı tarafından Ankara Batı 5. Tüketici Mahkemesine sunulan 15/05/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; çeşitli tarihlerdeki kredi talepleri üzerine davalı banka tarafından 29/03/2007 tarihinde 12.000,00 TL, 30/07/2007 tarihinde 65.000,00 TL, 15/08/2011 tarihinde 31.000,00 TL, 31/08/2012 tarihinde 20.000,00 TL, 29/08/2013 tarihinde 30.000,00 TL ve 27/09/2013 tarihinde 41.000,00 TL olmak üzere toplam 199.000,00 TL kredi kullandırıldığını, davalı bankanın kredi faizlerini yüksek tuttuğu ödeme planı hazırladığını, yüksek faizi kabul etmemesi halinde kredi verilmeyeceğinin beyan edilmesi nedeniyle baskı altında faiz miktarını kabul ettiğini ve yüksek faiz oranları nedeniyle fazla ödeme yaptığını belirterek, haksız tahsil edilen faiz farkının davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bu dosya ile birleşen Ankara Batı …. Tüketici Mahkemesinin 2017/117-244 E-K sayılı dosyasına davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı bankadan farklı zamanlarda kredi kullandığını, kullandığı kredilerden 30/07/2007 tarihinde 1.060,50 TL, 15/08/2011 tarihinde 331,00 TL, 31/08/2012 tarihinde 520,00 TL, 29/08/2013 tarihinde 530,00 TL ve 27/09/2013 tarihinde 541,00 TL olmak üzere toplam 2.987,50 TL dosya masrafı kesildiğini, bu paraların kendisinden haksız şekilde tahsil edildiğini belirterek fazla alınan miktarın yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Ankara Batı …. Tüketici Mahkemesinin 07/12/2017 tarih 2017/257-350 E.-K. sayılı (Kapatılan Ankara Batı …. Tüketici Mahkemesinin 2017/111 Esas sayılı dosyası) ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her iki dosya yönünden görev itirazlarının olduğunu, davacının bankadan ticari kredi kullandığını, TBK’nun 20 ve 21. maddelerine göre Genel İşlem Koşuluna veya iyiniyet kurallarına aykırılıktan söz edilemeyeceğini, alınan masrafların yasal olduğunu beyan ederek davaların usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kredi sözleşmesi suretleri, T.C. Merkez Bankasından gönderilen kamu bankalarınca ihtiyaç kredilerinde uygulanan en yüksek yıllık faiz oranlarını gösterir liste, 27/04/2018 tarihli bilirkişi kök raporu, 31/10/2018 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Ana dava, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan yüksek faiz farkının iadesi, birleşen dava ise kullandırılan krediler nedeniyle yapılan haksız kesintilerin ödenmesi talebine ilişkindir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, ana dava ve birleşen davada ileri sürülen iddia ve savunmaların değerlendirilmesi bakımından dava dosyası ve ekleri bankacılık uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek 27/04/2018 tarihli rapor ve tarafların itirazlarını karşılar 31/10/2018 tarihli ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
Davacı ile davalı bankanın … Şubesi arasında 24/05/2004 tarihinde 78.150,00 YTL Limitli Kredi Genel Sözleşmesi, 15/08/2011 tarihinde 600.000,00 TL Limitli Kredi Genel Sözleşmesi, 31/08/2012 tarihinde Limitsiz Kredi Genel Sözleşmesi ve 27/08/2013 tarihinde Limitsiz Kredi Genel Sözleşmesi akdedildiği, 24/05/2004 genel kredi sözleşmesi kapsamında; 29/03/2007 tarihinde 32.000,00 TL’lik plaka işletme kredisi (aylık : % 1,75, yıllık % 21), 30/07/2007 tarihinde 65.000,00 TL’lik plaka işletme kredisi (aylık : % 1,80, yıllık % 21,60), 15/08/2011 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında;15/08/2011 tarihinde 31.000,00 TL’lik plaka işletme kredisi (aylık : % 1,07, yıllık % 12,84), 31/08/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında; 31/08/2012 tarihinde 20.000,00 TL’lik plaka işletme kredisi (aylık : % 1,08, yıllık % 12,96), 27/08/2013 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında; 29/08/2013 tarihinde 30.000,00 TL’lik plaka işletme kredisi (aylık : % 0,86, yıllık % 10,32), 27/09/2013 tarihinde 41.000,00 TL’lik plaka işletme kredisi (aylık : % 0,90, yıllık % 10,80) olmak üzere toplam 219.000,00 TL kredi kullandırıldığı anlaşılmaktadır.
Ana davada uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı 6 adet ticari nitelikte plaka işletme kredisinin, Rekabet Kurulunun 08/03/2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararında yer alan, 4054 sayılı Rekabetin Korunması hakkında Kanunun 4. maddesinin ihlali mahiyetinde ve rekabete aykırı faaliyetler kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve varsa davacının zararının tespiti noktasında toplanmaktadır.
Eldeki davada, davacıya kullandırılan kredilerin ticari vasıfta taksitli kredi olduğu tartışmasızdır. Rekabet Kurulunun yukarıda zikredilen kararı ise tüketici hukuku alanına giren bireysel konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerine ilişkin olup, davacıya kullandırılan ticari mahiyetteki krediyi kapsamamaktadır.
Öte yandan 4054 Sayılı Kanun’un 57 ve 58. maddelerinde düzenlenen tazminat hakkı, haksız fiil sorumluluğundan kaynaklanmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunun dört unsuru olan hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı şartlarının dava konusu kredilerde gerçekleştiğini ispata yönelik olarak davacı tarafça somut ve geçerli bir delil de sunulmamıştır.
Davacının 29/03/2007 ve 30/07/2007 tarihlerinde kullandığı kredilere uygulanan faizin kamu bankalarınca uygulanan en düşük ve en yüksek faiz aralığında yer aldığı, 15/08/2011 tarihinde kullandığı kredi için uygulanan faizin ise kamu bankalarınca uygulanan faizin dahi altında kaldığı tespit edilmiştir. Hal böyle olunca, davacının kullandığı kredilere davalı banka tarafından uygulanan kredi faiz oranının objektif iyi niyet kurallarına uygun olduğu, davacının davalı bankadan çektiği kredilere yüksek oranda faiz uygulandığı ve yüksek oranlı faiz nedeniyle bankaya fazla ödeme yaptığı iddiasının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak ispatlanamayan ana davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen davada, davacının davalı bankadan kullandığı krediler nedeniyle beş ayrı işlemde ve dosya masrafı adı altında davacıdan tahsil edilen 2.987,50 TL’nin iadesi talep edilmektedir.
Davalı banka tarafından, davacıya kullandırılan krediler nedeniyle 30/07/2007 tarihinde çektiği 25.000,00 TL’lik kredi için 1.060.50TL, 15/08/2011 tarihinde çektiği 31.000,00 TL’lik kredi için 331,00 TL, 31/08/2012 tarihinde çektiği 20.000,00 TL’lik kredi için 520.00 TL, 29/08/2013 tarihinde çektiği 30.000,00 TL’lik kredi için 530.00 TL ve 27/09/2013 tarihinde çektiği 41.000,00 TL’lik kredi için 541.00 TL olmak üzere toplam 2.982,50 TL masraf ve kredi tahsis ücreti adı altında kesinti yapıldığı tespit edilmiştir.
Eldeki davada, 2 adet sözleşmenin 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu dönemde 2 adet sözleşmenin ise 6098 sayılı Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra imzalandığı görülmektedir. Bu durumda 01/07/2012 tarihi öncesi imzalanan sözleşmeler yönünden 6098 sayılı TBK’nun genel işlem koşullarına dair hükümleri nazara alınmayacaktır.
6098 sayılı TBK’nun yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden önce kullandırılan kredilerden, aralarındaki sözleşme şartları dikkate alındığında davacıdan 650,00 TL (kullandırılan kredinin % 1’i) dosya masrafı tahsil edilmesi gerekirken davalı banka tarafından 1.060,50 TL tahsil edildiği ve dolayısıyla davacıdan 410,50 TL fazla kesinti yapıldığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 20. maddesi gereğince, tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacirin (banka) uygun bir ücret isteme hakkı bulunmakla birlikte, 31/08/2012, 29/08/2013 ve 27/09/2013 tarihli sözleşmeler kapsamında davacıya kullandırılan toplam 91.000,00 TL kredilerden, davalı banka tarafından Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde davacıdan 455,00 TL (kullandırılan kredinin % 0,5’i) dosya masrafı tahsil edilmesi gerekirken 1.591,00 TL tahsilat yapıldığı ve dolayısıyla davacıdan 1.136,00 TL fazla kesinti yapıldığı yine bilirkişi tarafından tespit edilmiştir.
Davacının gerek 818 sayılı Borçlar Kanununun ve gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu dönemde kullandığı krediler nedeniyle kendisinden fazladan tahsil edilen toplam 1.546,50 TL’nin iadesini talep edebileceği kanaatine varılarak birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ana davanın REDDİNE,
2-Birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile; 1.546,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Ana dava yönünden;
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan alınarak, hazineye gelir kaydına,
b)Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Birleşen dava yönünden;
a) Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 105,64 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacı tarafından sarf edilen 550,00 TL bilirkişi ücreti, 141,95 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 691,95 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 358,19 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 1.441,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 08/01/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza