Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/528 E. 2020/271 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/528 Esas – 2020/271
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/528 Esas
KARAR NO : 2020/271

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 27/07/2018
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
K. YAZIM TARİHİ: 23/07/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu ancak eşi … idaresindeki … plakalı nakliye aracının 02/12/2017 tarihinde yatak sarması denilen arızayı verdiğini ve çekici ile davalı …’in maliki olduğu … firmasına götürüldüğünü, aracın onarımı için davalı … ile 2.400,00 TL + KDV + işçilik bedeli üzerinden anlaştıklarını, müvekkili istemesine rağmen davalının o tarihte fatura vermediğini daha sonra 19/04/2018 tarihinde fatura kestiğini, müvekkilinin söz konusu tutarı davalıya ödediğini ve davalının tamir için istediği parçaları …. Tic. Ltd. Şti.’nden 21.313,16 TL ödeyerek alıp davalıya verdiğini, davalı …’in 15 gün içinde aracı tamir ettiğini, rektefe işlemlerini de diğer davalı şirketin çalışanı olan …’nın yapması sonrası aracın hiçbir sorunu kalmadığı belirtilerek 20/12/2017 tarihinde müvekkiline teslim edildiğini, davacının eşi …’nın aracı teslimden sonra 19/02/2018 tarihine kadar kullandığını, yağ bakımının gelmesi nedeniyle de 19/02/2018 tarihinde aracı …’in tamirhanesine tekrar götürdüğünü, yağ ve diğer bakımlarını yaptırdığını, akabinde yola çıktığını, yola çıktıktan 20 km sonra araç motorundan sesler geldiğini fark etmesi üzerine davalı …’i arayarak sorunu bildirdiğini, davalının aracı görmesi gerektiğini bildirmesi üzerine tekrar aracı …’in tamirhanesine götürdüğünü, davalı …’in aracın ana yatak saplamasının kesilmiş olduğunu belirttiğini ve diğer davalı şirket elemanı rektefiyeci … isimli şahısla birlikte aracı tamir ederek tekrar teslim ettiklerini, aracın motorundan yine sesler gelmesi üzerine 20/02/2018 tarihinde davalının tamirhanesine tekrar götürüldüğünü, diğer davalı …. ve Tic. Ltd. Şti. elemanı rektefiye utasının aracı tamir ederek 06/03/2018 tarihinde teslim ettiğini, olaydan yaklaşık 1,5 ay sonra 14/04/2018 tarihinde ise aracın Burdur ilinde yeniden yatak sarması arızası üzerine davacının aracı … Cad. … Sok. No: … Ostim / Yenimahalle – ANKARA adresindeki … isimli tamirhaneye getirdiğini, tüm bu yaşananlar üzerine davacının Ankara … Sulh Hukuk Mahkemesinde … D. İş dosyası ile delil tespiti isteminde bulunduğu ve aldırılan bilirkişi raporunda; “araç motorunun arızadan arındırılması için KDV dahil 40.356,00 TL masraf yapılması gerektiği, arızanın ise aracın motor 3. Piston kol yatağının aşırı hararet nedeni ile sarmış olduğu ve bunun da anılan bölümde yeterli yağ sirkülasyonunun olmamasından kaynaklandığının belirtildiği, yine raporda nitekim daha önce yapılan motor revizyonu sonrası tanzim olunan … firmasına ait 24/04/2018 tarihli faturada yağ pompasının değiştirilmediği/muhtemelen eski pompa sağlam olduğu düşünülerek takılmış olunduğu” belirtilerek, davalı …’in bahse konu yağ pompasını değiştirmemesi nedeniyle davacının aracının hasarlandığının belirtildiğini, yine aynı şekilde “motor revize edilmek üzere demonte edildiğinde öncelikle motor bloğu ve kapağı rektefiyeci olarak tanımlanan servislere gönderilerek bu servislerde gerek kapakta gerekse çatlak ve yüzey düzgünlüğü kontrollerinin yanı sıra yağ galerileri içi kontrol edilerek galeri içinde çapak veya küçük parça kontrolü yapıldıktan sonra motor içi parçalarının toplanması işlemi başlamaktadır. Bu durumda blok ve kapak içindeki yağ galerilerinin iyi kontrol edilmemesi, başka bir ifade ile galeri içinde çapak vs. yabancı malzemenin bulunması halinde bu bölüm daraldığı için yeterli miktarda yağ geçişi olmadığından yatak sarma gibi arızaların meydana gelmesi mümkündür” şeklindeki tespitlerin de diğer davalı rektefiyeci …. Ltd. Şti.’nin sorumluluğunda olduğundan bahsedildiğini, davacının dava konusu aracını 14/04/2018 tarihinden 14/05/2018 tarihine kadar kullanamadığını ve bu araçla aylık ortalama 20.000,00 TL kazanç sağladığını, dolayısıyla davacının aracını kullanamaması nedeniyle kazanç kaybına uğradığını, ayıplı ifadan kaynaklanan maddi zarara ilişkin olarak ise; davacı tarafından, davalıların motor tamiri işlemi sırasında parça ve işçilik bedeli olmak üzere toplam 25.915,16 TL’nin ödendiğini, davacının, davalıların ayıplı ifasından kaynaklı olarak aracın son hasarlanmasından sonra da araç tamirini … isimli tamirhanede yaptırdığını ve bunun için de …. Ltd. Şti.’den KDV dahil 35.673,76 TL’Iik parça aldığını ve …. Ltd. Şti.’ne de KDV dahil olmak üzere 2.360,00 TL, … isimli tamirhaneye de motor revizyon bedeli olarak KDV dahil 2.950,00 TL ödemek zorunda kaldığını, kısaca davacının bahse konu ayıplı ifadan dolayı aracını yaptırabilmesi için 40.983,76 TL harcama yaptığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalıların ayıplı ifasından dolayı davacının uğramış olduğu maddi zararı için şimdilik 5.000,00 TL’nin, davacının aracını kullanamamasından dolayı kar mahrumiyeti için ise şimdilik 1.000,00 TL’nin, ayrıca davalının Ankara …. Sulh Hukuk Mahkemesinde delil tespiti için ödemiş olduğu 779,00 TL dava harç masrafı ve 253,80 TL keşif harcının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 09/09/2019 havale tarihli bedel artırım dilekçesi ile 5.000,00 TL olan ayıplı ifa nedeniyle uğranılan maddi zarar talebini 35.983,76 TL artırarak, 40.983,76 TL ye yükseltmiştir.
CEVAP :Davalı …. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketle davacı arasında hukuki bir bağlantının olmadığı, keza motor yenileme işlemlerinde doğrudan doğruya araç sahiplerine hizmet verilmeyip araç sahipleri tarafından tamircilere götürülen araçların tamirciler tarafından da motorun bütün çevre birimlerinden arındırıldıktan sonra blok içerisinde yapılmasını istedikleri işlemleri ve değiştirilmesini istedikleri parçaları belirtmek suretiyle davalı şirket gibi işletmelerden hizmet aldıklarını, söz konusu motorun da bu şekilde tamirci olan diğer davalı tarafından davalı şirkete gönderildiğini, yani davalı şirket açısından yapılan işin araç sahibine değil de tamirciye yapılmış olunduğunu, motorun davalı şirkete getirildiğinde (araçtan ayrılmış yağ pompası başta olmak üzere, yağ, hava ve mazot filtreleri, yağ karteli, marş ve şarj dinamoları, silindir kapağı ve blokları, karbüratör kapağı, devir daim pompaları, gergi kayışları, yakıt sistemi ve enjektörlerinin sökülmüş vaziyette olduğunu) çalışması için gerekli tüm çevre birimlerinden arındırılmış olduğunu, motorun 11/12/2017 tarihinde davalı şirkete getirildiğinde aracın 886.000 km.de olduğunu ve yatak sarması sebebi olarak yakıt enjektörlerinde bulunan ve sızdırmazlık sağlayan contaların deformasyonundan kaynaklı motor yağına yakıt karışması ve bunun sonucunda da yağın kayganlık özelliğinin bozulması olarak ifade edildiğini, somut olayda müvekkili şirketten 1 takım motor gömleği, 1 takım piston sekmanı, 1 takım anakol yatak, 1 adet krank mili, 2 adet piston kolu, 1 takım sübap (egzoz), 1 takım sübap kavalı yeni parça, 1 takım sübap lastiğinden oluşan parçaların değiştirilmesinin talep edildiğini, söz konusu parçaların tamamının araç sahibi (ya da tamirci) tarafından temin edildiğini, müvekkili şirket tarafından alınan bu parçaların montajının yapılarak motorun teslim edildiğini, herhangi talaşlı bir imalatın ise yapılmadığını, bu şekilde temin edilen motorun çalışması için gerekli diğer bütün yağ pompası, yağ karteli, yağ-hava-mazot filtreleri, yakıt sistemi ve enjektörleri, marş ve şarj dinamolarını vb. çevre birimlerinin diğer davalı tamirci tarafından monte edildiğini, nitekim davacı tarafça da dava dilekçesinde 05/12/2017 tarihinde yatak sarması nedeniyle aracını diğer davalıya götürüldüğünün beyan edildiğini, dolayısıyla davalı şirketle davacı arasında doğrudan doğruya bir hizmet alım sözleşmesi olmadığını, tespit bilirkişisi tarafından yatak sarması arızasının ortaya çıkma sebebi olarak iki hususa değinildiğini ve her iki sebebin de motorun yağ siteminin çalışmaması olarak belirtildiğini, bunların da yağ pompasının uygun olmamasından veya yağ kanallarının tıkanıklıkları olarak belirtildiğini, bu işlemlerin davalı şirket tarafından yapılmadığını, bu nedenle de meydana gelecek arızadan davalı şirketin sorumlu olamayacağını, somut olayda davalı şirketin yapmış olduğu işlemler sonucu bu şekilde “yatak sarması” arızasının meydana gelmesinin de teknik olarak mümkün olmadığından davacıya kusur izafesinde bulunulamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı … tarafından yasal süre içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı … 13/11/2018 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanında; yatak sarma şikâyetiyle davacıya ait araç motorunun kendisine gediğini ve gerekli tamiratları yapıp 20 km aracı test edip kusursuz şekilde teslim ettiğini, 1.500 – 2 000 km yol yapıldıktan sonra yağ fıskiyesinin kırılması nedeniyle Ankara’da bir ustaya değişimini yaptırdığını, 2-3 ay geçtikten ve 20.000 km- 30.000 km yol yaptıktan sonra ise davacı tarafın aynı şikâyetle tekrar geldiğini, kendisinin de sıkıntının rektefeden kaynaklandığını söylediğini, davacı tarafın olumsuz tavırları nedeniyle de kendisinin arızayı gideremeyeceğini ve başka ustaya götürmesini söylediğini, herhangi bir kusurunun olmadığını ifade etmiştir.
Davalı … mahkememizin 21/03/2019 tarihli celsedeki beyanında; tespit dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda arızanın yağ pompasından kaynaklandığının belirtildiğini, oysa yağ pompasından kaynaklanmış olsa idi motorun yağ ile çalışan bütün kısımlarını sarması gerektiğini, mevcut olayda motorun tek bir gözünü sardığını, bu hususun ise arızanın rektefecinin hatasından kaynaklandığını gösterdiğini, ayrıca davacı tarafça sunulan faturadaki ürünlerin hiçbirisinin de alınmadığını ve eski bir araçtan çıkarılan motorun takıldığını, bu faturanın ise KDV’si ödenerek alındığını ifade etmiştir.
DELİLLER :Ankara … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 26/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu kök raporu, 06/01/2020 ve 08/05/2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ayıplı ifadan kaynaklanan zarar ve mahrum kalınan kârın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talebine ilişkindir.
Taraf delilleri toplandıktan ve Ankara … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası getirtildikten sonra, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, varsa davacı zararının ve mahrum kaldığı kârın hesaplanması, zararın kaynağının ve davalıların kusurlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirlenmesi, davalıların kusurundan kaynaklanması halinde oranlarının tespiti bakımından dosya kapsamı ve ekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bir adet makine mühendisi ve bir adet mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetinden 26/08/2019 tarihli kök rapor ile itirazlar üzerine 06/01/2020 ve 08/05/2020 tarihli ek raporlar alınmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen bilirkişi rapor ve ek raporlarıyla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıya ait … plakalı …marka, … tipi, … model aracın 02/12/2017 tarihinde yatak sarması sonucu çekiciyle davalı …’in sahibi olduğu … tamir servisine getirildiği, davalı … tarafından aracın yatak sarmış olduğunu ve dolayısıyla rektefiyeciye götürülmesi gerektiğini söylemesi üzerine dava konusu aracın davalı …. ve Tic. Ltd. Şti. tamir servisine götürüldüğü, parçaların davacı tarafından alınması koşuluyla KDV dahil 1.700,00 TL işçilik üzerinden motor revizyonu için anlaşıldığı, iş emri formunda da belirtildiği ve dosya muhtevasından da anlaşıldığı üzere; dava konusu aracın 11/12/2017 tarihinde 886.000 km.de iken davalı …. ve Tic. Ltd. Şti. servisine getirildiği ve 20/12/2017 tarihinde de tamir edilmiş olarak davacıya teslim edildiği, dava konusu aracın 19/02/2018 tarihine kadar kullanılıp yağ değişimi için tekrar davalı …’e ait servise getirildiği ve araç yağı gibi sarf malzemelerinin değiştirildiği, servisten ayrıldıktan 20 km sonra motordan ses gelmesi üzerine aracın tekrar …’in … servisine getirildiği, … tarafından ana yatak saplamasının kesildiği teşhisi konarak aracın daha önce motor revizyonunu yapmış olan diğer davalı şirketin tamir servisine götürülmesi gerektiğinin söylenildiği, bunun üzerine aracın 20/02/2018 tarihinde davalı …. ve Tic. Ltd. Şti. tamir servisine götürüldüğü ve davalı servisinde aracın tamirinin 06/03/2018 tarihinde bitirilerek davacıya teslim edildiği ve yaklaşık 1.5 ay sonra 14/04/2018 tarihinde aracın yeniden yatak sarması şeklinde arızalanması üzerine Ankara’daki … tamir servisine getirilerek tamir edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu aracın davalı …. ve Tic. Ltd. Şti. servisine getirildiği 20/12/2017 tarihinde 886.000 km.de olduğu, bilirkişi raporunda (Ankara … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası kapsamında yapılan tespit sırasında) ise araç km.si 931.362 km olarak belirtilmiş olunmakla, dava konusu aracın en son yatak sarması arızasına kadar 40.000 km civarında yol kat etmiş olduğu belirlenmiştir.
Bilirkişilerce, dava konusu aracın … marka, … tipi, … model bir araç olduğu, bu tip araçlarda düşük kaliteli yağ kullanılması durumunda gösterge lambasının yandığı, bu nedenle yatak sarması arızasının düşük kaliteli yağ kullanımından kaynaklı olamayacağı, kaldı ki bu durumda yatak sarmasının tek bir bölümde olmamasının da gerektiği, Ankara … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası kapsamında rapor düzenleyen makine mühendisi bilirkişi tarafından “… araç motoru üzerinde yapılan tespitte; 3.ncü pistona ait kol yatağının sarmış olduğu…” tespitinin yapıldığı, yağ pompasının yetersiz basınçta veya arızalı olması durumunda bütün kol yatakların yağsız kalmaktan kaynaklı sarmasının gerekeceği, dolayısıyla meydana gelen arızanın yağ pompasından da kaynaklanmadığı, motor yağının, metal parçaları arasında film tabakası oluşturarak sürtünmeyi azaltıp metal parçaların ısısını da alarak kartele ilettiği, aksi halde yağsız kalan metal parçalarının ısınarak genleşip birbirlerine sürtünerek ısınıp birbirleriyle kaynayıp yapışacağı, yine işlem gören motor parçaları arasında kalan partiküllerin de motora zarar vereceklerinin kesin olduğu, dava konusu aracın 02/12/2017 tarihli yatak sarması arızasından sonra tamir edilip yaklaşık 40.000 km seyrettikten sonra tekrar benzer arızayı gösterdiği, demonte edilerek revize edilecek bir motorun öncelikle motor bloğu ve kapağının rektefiyeci servislerde yüzey düzgünlüğü kontrollerinin yanı sıra yağ galerileri içlerinin kontrol edilerek galeri içinde çapak veva galerileri daraltan küçük parça kontrolü yapıldıktan sonra motor iç parçalarının toplanması işleminin yapıldığı, blok ve kapak içindeki yağ galerilerinin iyi kontrol edilmemesi halinde ise çapak veya parçacıklardan dolayı bu kısımlar daraldığı için yeterli miktarda yağ geçişi olmadığından dolayı yatak sarma gibi arızaların meydana gelmesinin mümkün olduğu, yine işlenen bir yüzeye yağ boşluğunun fazla verilmesi halinde de parçalar arasında yağ tutunamayacağı, yani sağlıklı bir film tabakası oluşturamayacağı için, aynı zamanda soğutma işlemini de sağlayan yağın yeterince temas etmediği metal kısmın ısınarak yatak sarmasının mümkün olacağı, somut olayda, açıklandığı üzere meydana gelen yatak sarması olayının kalitesiz yağ kullanımından veya yağ pompasının düşük basıncından veya arızalanmasından kaynaklanmadığı, zira bu durumda diğer kısımların da yatak sarması gerektiği, dolayısıyla 19/02/2018 tarihli arızanın davalı …. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının 02/12/2017 tarihli arızadan dolayı aracın motor revize işlemini tam olarak tekniğine göre eksiksiz şekilde teknik ve fen’e uygun olarak yapmamasından kaynaklandığı, bir başka deyişle 19/02/2018 tarihli arızanın meydana gelmesinde davalı …. ve Tic. Ltd. Şti.’nin % 100 oranında kusurlu olduğu, diğer davalının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı tespiti yapılmıştır.
Davacıya ait aracın 19/02/2018 tarihli arızalanması sonrasında Ankara … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası kapsamında yapılan tespit sonrası düzenlenmiş raporda hasar tutarı KDV dahil toplam 40.356,00 TL olarak belirlenmiş olmakla birlikte, davacı tarafından bu arızanın, … Servisi tarafından davacı adına düzenlenmiş olan 27/06/2018 tarih … sıra numaralı, KDV dahil 2.950,00 TL tutarlı, …. Ltd. Şti. tarafından davacı adına düzenlenmiş olan 27/06/2018 tarih … sıra numaralı, KDV dahil 2.360,00 TL tutarlı, …. Tic. Ltd. Şti. tarafından davacı adına düzenlenmiş olan 27/06/2018 tarih … sıra numaralı KDV dahil 35.673,76 TL tutarlı faturalardan anlaşıldığı üzere KDV dahil toplam 40.983,76 TL’ve giderildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişilerce, ilgili faturalarda belirtilen hasar giderim işlemlerinin meydana gelen arızadan dolayı yapılması gereken hasar giderim işlemleri oldukları ve faturalarda belirtilen hasar giderim fiyatlarının da piyasa rayiçleriyle uygun oldukları, dolayısıyla dava konusu araç hasar giderim tutarının KDV dahil 40.983,76 TL olduğu belirlenmiştir.
Diğer taraftan, davacıya ait araç 14/04/2018 tarihinde Burdur ilinde ikinci yatak sarması arızasını vermiş olup, davacı tarafından aracın 14/05/2018 tarihinde kadar yani 1 ay kullanılmadığı ve aylık ortalama 20.000,00 TL kazanç kaybından da mahrum kalındığı ileri sürülmüştür.
Dava konusu araç hasar giderimi için düzenlenmiş olan her üç fatura da 27/06/2018 tarihli olup, dava konusu aracın arıza gideriminden dolayı tamirinin bitip tamir servisinde teslim alındığı somut olarak bilinmemekle birlikte, gerek değişimi gerekli parçalar ve gerekse de yapılan işlemler hep birlikte değerlendirildiğinde hasar giderim süresinin 30 gün olacağı, davacının 2018 yılı ticari defterleri incelendiğinde, davacının 2018 yılı brüt satış kârının 3.284,10 TL olarak tespit edildiği, buna göre davacının 14/04/2018 – 14/05/2018 tarihleri arasındaki bir aylık kâr kaybının (3.284,10 TL /12 Ay) 273,68 TL olduğu hesaplanmıştır.
Denetime elverişli, gerekçeli ve hükme esas alınan 26/08/2019 tarihli bilirkişi kurulu kök raporu, 06/01/2020 ve 08/05/2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporlarına göre; davacıya ait araçtaki 19/02/2018 tarihli arızanın meydana gelmesinde davalı …. ve Tic. Ltd. Şti.’nin % 100 oranında kusurlu olduğu, … firması sahibi diğer davalı …’in herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacıya ait araç hasar giderim tutarının KDV dahil 40.983,76 TL, davacının 14/04/2018- 14/05/2018 tarihleri arasında aracını kullanamamasından kaynaklanan bir aylık kâr kaybının (3.284,10 TL /12 Ay) 273,68 TL olduğu anlaşıldığından, davacının davalı … aleyhine açtığı davanın reddine, davalı … Ltd. Şti. aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne, 40.983,76 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Ltd. Şti.nden tahsili ile davacıya verilmesine, 273,68 TL araç mahrumiyet zararının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmekle aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı … Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE ;
a) 40.983,76 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b) 273,68 TL araç mahrumiyet zararının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.818,29 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 752,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.065,82 TL’nin davalı … Ltd. Şti.nden alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 102,47 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 650,00 TL ıslah olmak üzere toplam 793,57 TL harcın davalı … Ltd. Şti.nden tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 280,90 TL tebligat ve posta gideri, tespit dosyasında yapılan (Ankara …. SHM’nin … D.iş sayılı dosyası) 779,60 TL harç ve masraflar ile 253,80 TL keşif harcı olmak üzere toplam 2.514,30 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 2.470,80 TL’sinin davalı … Ltd. Şti.nden alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 6.163,47 TL vekalet ücretinin davalı … Ltd. Şti.nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı … Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 726,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı … … Ltd. Şti vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/07/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza