Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/522 E. 2020/80 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/522 Esas – 2020/80
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/522 Esas
KARAR NO : 2020/80

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 26/07/2018
KARAR TARİHİ: 06/02/2020
K. YAZIM TARİHİ: 05/03/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın davalı banka … Şubesinin TR… IBAN numaralı vadesiz hesap müşterisi olduğunu, … nolu hesabından hesap işletim ücreti, kredi limit tahsis ücreti, ekstre ücreti, dönemsel hizmet komisyonu, tüzel kişiler için ipotek tesis ücreti komisyon tahsilatı, kullanılan POS cihazına ilişkin POS cihazı aidatı başlıkları altında haksız ve dayanaksız olarak davacıya herhangi bir bilgi verilmeden tahsilat yapıldığını, sözleşmeler kapsamında ücret alınabilecek her bir ürün veya hizmet için sözleşmenin diğer tarafının da onayının alınmasının zorunlu olduğunu, bankacılık hizmetlerine ilişkin olarak bankaların talep edebilecekleri ödemelerde sözleşme serbestisi ilkesinin geçerli olmasının bu hususlarda hiçbir hukuki sınırlandırma olmayacağı anlamına gelmediğini, davalı banka tarafından tahsil edilen ücretlerin iadesi için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlattıkları takibe davalının itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu beyan ederek, davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının başlattığı icra takibine taraflarınca yapılan itirazın hakkaniyete, yasa ve usule uygun olduğunu, huzurdaki davanın reddi gerektiğini, dava konusu ile icra takibine konu alacakların birbirleriyle uyumlu olmadığını, davacının ticari müşteri kapsamında olduğunu alınan tutarların da ticari işletmeye ilişkin olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu gereğince de Banka’nın verdiği hizmet karşılığında ücret isteme hakkı bulunduğunu, davacının ticari müşteri olduğu kabul edilmediği takdirde ise, bu kez de sayın Mahkemenin görevsizliğinin söz konusu olacağını, 20.03.2016 tarihli 52,37 TL tutarlı masrafın 28.03.2016 tarihinde 20.03.2016 tarihli komisyon masrafının iptali açıklaması ile müşteriye iade edildiğini, Pos Cihazı Komisyon Ücretine ilişkin olarak Banka’nın ücret isteme hakkı bulunduğunu, banka ile davacı arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesi uyarınca davacının mobil pos kullanımından doğan her türlü masrafı, aylık kullanım ücretini, vergi ve sair masrafları ödemekle yükümlü olduğunu, yapılan bütün kesintilerin davacının bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, bu kapsamda alınan tüm tutarların cüzi miktarlar olduğunu, hakkın kötüye kullanımı mahiyetinde bulunmadığını, davacı tarafın kendiliğinden ve herhangi bir zorlama olmaksızın ve ihtirazi kayıt koymaksızın erken ödeme komisyonu adı altında ödemiş olduğu tutarı bankadan talep edemeyeceğini, borçlunun kendi ihtiyari ile ödediğini iddia ettiği paranın iadesini talep edebilmesi için, borçlanmadığı halde hataen kendisini borçlu zannederek ödediğini ispat etmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede yer alan ücretler ile ilgili maddenin haksız şart niteliği taşımadığını, taraflarının tacir olduğu sözleşme hükümlerinin yasaların emredici kurallarına aykırı olmamak kaydıyla her hal ve şartta tarafları bağladığını, tarafların tacir olduğunu ve sözleşmeyi serbest iradeleri ile imzaladıklarını, dava konusu ile icra takibine konu alacaklar birbirleriyle uyumlu olmadığından ve alacak kaleminin, ödeme emrinden anlaşılması mümkün olmadığından, dava konusu alacağın likit olmadığını, likit olmayan alacağa ilişkin icra inkâr tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek banka aleyhine açılan davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi, hesap ekstreleri, ödeme dekontları, 28/02/2019 tarihli bilirkişi raporu, 02/07/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 19/01/2018 tarihinde davalı banka aleyhine 1.000,00 TL alacağın tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borcun sebebi olarak 25/10/2017 tarihli 1.000,00 TL tutarlı asıl alacağın gösterildiği, davalı (borçlu) vekilinin 25/01/2018 tarihli dilekçeyle yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın İİK’nun 67. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde 26/07/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 28/02/2019 tarihli rapor ile 02/07/2019 tarihli ek rapor dosyaya dahil edilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
Davacı … ile davalı banka arasında 16/10/2015 tarihli 300.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği ve davacıya 20/10/2015 tarihinde 120 ay vadeli İşyeri Konut Teminatlı 225.000,00 TL tutarlı Tüzel Taksitli Kredi tahsis edildiği, bahse konu kredinin ticari nitelikli kredi olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı olup, itirazın iptali davasında uyuşmazlıkların bu çerçevede çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan ilamsız icra takibinde borcun sebebi olarak 25/10/2017 tarihli 1.000,00 TL tutarlı alacak gösterilmiştir. Hesap ekstrelerinin incelenmesi neticesinde davacı …’ın … numaralı hesabında takibe dayanak gösterilen alacağa ilişkin 25/10/2017 tarihinde “Ekspertiz masrafı” açıklamasıyla 1.104.76 TL borç kaydedildiği tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı banka davacının hesabına 1.104,76 TL tutarında borç kaydetmiş ise de; davalı bankanın 24/12/2019 tarihli yazısı ekinde sunulan belgelerden ekspertiz firmasına harç ve KDV dahil toplam 311,90 TL ödeme yaptığı belirlenmiştir. Hal böyle olunca davalı bankanın davacıdan ekspertiz ücreti adı altında fazladan 792,86 TL tutarında haksız tahsilat yaptığı anlaşılmış ve dolayısıyla aleyhine başlatılan takibin 792,86 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, alacağın likit olmaması nedeniyle davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin 792,86 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik itirazının iptali ile takibin anılan miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç,35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 77,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 500,00 TL bilirkişi ücreti, 112,40 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 612,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 485,54 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalın miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 792,86 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 207,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 06/02/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza