Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/521 E. 2020/182 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2018/521 Esas – 2020/182
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/521
KARAR NO : 2020/182

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 26/07/2018
KARAR TARİHİ: 11/03/2020
K.YAZIM TARİHİ : 16/03/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatifin amaç ve faaliyet konularının anasözleşmenin 6. maddesinde açıklandığını, iş yeri olarak kurulan kooperatifin zamanla amacından uzaklaştığını ve çiftlik inşaatlarını yapmadığını ve işletme kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini, ortakların kendi çabalarıyla besi ve süt sığırcılığı yaptığını, 27/06/2018 tarihli genel kurulda her bir parsel için üzerinde kurulu iş yeri olup olmadığına bakılmaksızın 500,00 TL aylık alınmasının kararlaştırıldığını, müvekkillerinin bu toplantıya katılarak muhalefetlerini tutanağa geçirdiklerini, iş yeri bulunmayan ortakların kooperatifin sunduğu hizmetlerden yararlanmadığını, bilançoların usulüne uygun surette tutulmadığını, harcamaların belgelendirilmediğini, defterlere kaydedilmediğini, karar alınmadan harcama yapıldığını, genel kurulda alınan kararların yasaya ve anasözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, hizmet alanı olarak ayrılan 2000 dönüm arazinin 40 işletme sahibi tarafından diledikleri şekilde tasarruf edildiğini, münfesih durumda bulunan kooperatifin tasfiye kararı alması gerektiğini, iş yeri bulunan ortakiar ile bulunmayan…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…ortaklar arasında ayrım yapılayarak eşit aidat alınmasının nispi eşitlik ilkesine aykırı düştüğünü belirterek, ortaklardan parsel başına ayda 500,00 TL aidat alınmasına dair karar ile yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin kararların iptalini, müvekkillerinin ortak oldukları tarihten bugüne kadar geçen süre içerisinde kendilerinden toplanan aidatların haksız olanlarının ve kooperatit amacı dışında sadece işyeri sahipleri için kullanılan miktarının tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; 27/06/2018 günlü toplantının 2 bakanlık temsilcisinin gözetiminde yasaya ve anasözleşme hükümlerine uygun surette yapıldığını, kooperatifin toplu iş yeri kooperatif olarak kurulmasına rağmen amacının “organize hayvancılık bölgesi” oluşturmak olduğunu, her ortağın ve davacıların anasözleşme hükümlerini okuyarak kabul ettiğini, davacının denetçilik görev yaptığından bu konuyu bilmesi gerektiği, kooperatifin 19/03/2006 tarihli toplantısında bireysel çiftlik yapımı için bakanlıktan alınan izin ile anasözlşeme değişikliği yapıldığını, Devlet tarafından “organize hayvancılık bölgesi” oluşturmak için kooperatife arsanın devrinin yapıldığını, elektrik ve su hatlarının ilgili kurumlardan devralınması nedeniyle işletmelerin bu tür tüketimlerinin kooperatifçe takip edildiğini, harcamaların ve bütçelerin tüm ortakların bilgisi dahilinde olduğunu, defter ve belgelerin usule uygun tutulduğunu, denetçi olan bir kişinin bu yönde iddiada bulunmasının yanlış olduğunu, imar çıktıktan sonra kooperatifin 2.360 dönüm arazisi bulunduğunu, bunun 1.165 dönümünün işyeri yapmak için ortaklara tahsis edildiğini, 1.195 dönümünün ortak alan olduğunu, ortak alanların 480 dönümünün yem bitkisi ekimi için, 32 dönümünün de biyogaz tesisi alanına ayrıldığını, kalan alanlarda, idare binası, nizamiye, araç dezenfeksiyon tesisi, kantar, şantiye, su deposu, gübre tesisi bulunduğunu, toplantı anında aidatların ortakların isteği ile 500,00 TL olarak saptandığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı kooperatifin 27.06.2018 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı ile hazirun cetveli ve gündemi gösterir belgeler, davalı kooperatifin ticaret sicil kayıtları, 10.05.2019 tarihli bilirkişi raporu, 20.02.2020 tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kooperatif genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde, 27/06/2018 günlü genel kurulda, ortaklardan parsel başına ayda 500,00 TL. aidat alınmasına dair karar ile yönelim ve denetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin kararların iptal edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
1163 Sayılı Kanun’un 53. maddesinde; kanuna, ana sözleşme hükümlerine, iyi niyet esaslarına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine iptal davası açılabileceği hükme bağlanmış ve iptal davası açabilecekleri de; ortaklar, yönetim kurulu ve yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerden her biri olarak saymıştır. Ancak; anılan kanun iptal davası açma hakkını tanıdığı ortakları iki grupta toplamıştır.
1.Grup: Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen ortaklar.
2.Grup: Toplantıda hazır bulunsun ya da bulunmasın, toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden ortaklar.
Bu dava toplantıyı izleyen günden itibaren bir ay içinde açılmalıdır.
Öte yandan anılan madde gereğince, genel kurul kararları aleyhine birden fazla iptal davası açıldığı takdirde, bu davalar birleştirilerek görülür.
Kural olarak, bir ortağın genel kurulda alınan kararın iptalini talep edebilmesi için, 1163 Sayılı Kooperatifler Yasasfmn 53/1-1. maddesi hükmü uyarınca karara karşı ret oyu kullanıp muhalefet şerhini tutanağa yazdırması gerekmektedir. Bu husus dava ön şartı olup../..
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…re’sen dikkate alınması gereği bulunmaktadır. Ayrıca oylama öncesi yapılan görüşme sırasında sonradan alınacak karara esas olması muhtemel bir hususa karşı olunduğunun belirtilmesi yahut eleştiri yapılması alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımamaktadır. Muhalefetin görüşülen konuya değil, alınan karara karşı yapılması gerekmektedir.
Diğer yandan; KK.’nda gerekse TTK.’nda hangi kararların batıl olduğu belirtilmemiştir. Borçlar Kanunu’nun 19. ve 20. maddeleri ışığında kanunun emredici hükümlerine aykırı olan kararları batıl kararlar olarak kabul etmek gerekmektedir. Böyle olduğu saptanan bir toplantıda alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespitini ise, 1163 Sayılı Kanun’un 53. maddesindeki koşullar aranmaksızın genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu öne süren her ortak isteyebilir. Batıl olan genel kurul kararları kooperatif ortakları ve üçüncü kişiler için hiçbir hak ve borç doğurmaz. Bu gibi kararların iptali bir aylık hak düşürücü süreye tabi olmayıp her zaman istenebilir. Bu nedenle, genel kurul kararlarının mutlak butlanla sakat olduğunu ileri süren ortakların, genel kuıul toplantılarında hazır bulunması ve itirazını tutanağa yazdırması da şart değildir.
Dolayısıyla, genel kurul toplantılarına katılmayan ortakların bile böyle bir iddia ile dava açmaları mümkündür.
Genel kurul karalarının iptali davasını 53/3. maddedeki istisna dışında ortak olmayan kişi açamaz.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53. maddesi ile “… kanuna ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabileceği..” hükmünü düzenlemiştir
Davalı kooperatifin 27/06/2018 tarihinde yapılan genel kurul kararına karşı 26/07/2018 tarihinde dava açılmıştır. Dolayısıyla 27/06/2018 tarihli genel kuralda alınan kararların iptali 26/07/2018 tarihinde açılan dava ile istenildiğinden, dava süresinde açılmıştır.
Genel kurul toplantısı için yapılan çağrıya uyarak genel kurula gelen ve katılan ortağın iptal davası açabilmesi için, yokluk hali hariç, alınan karara ret oyu vermesi ve ayrıca ret oyu verdiği konuyu da tutanağa (muhalefet şerhi) yazdırması gerekir. Çağrılmayan ortak için bu iki şartın aranmayacağı açıktır.
Davacılar gündemin 3. maddesiyle alınan ibra kararı ile gündemin 5. maddesiyle alınan 500,00 TL. aidat toplanması kararlarının iptalini talep etmektedir. Bu maddeler ile alınan karar tutanaktan incelendiğinde; davacıların kooperatifin ortağı olduğu ve toplantıya katıldığı, …’ın gündemin 3. ve 5. maddeleriyle alınan kararlara muhalif kalarak keyfiyeti tutanağa geçirdiği, …’ın ise yalnızca gündemin 5. maddesi ile alınan karara muhalif kalarak keyfiyeti tutanağa geçirdiği görülmüştür.
Bu tespit nedeniyle …’ın her iki madde hakkında, …’ın ise yalnızca gündemin 5. maddesi ile alınan aidat beliriemesi kararı için iptal davası açma hakkına sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Kooperatif anasözleşmesinin 28. maddesi gereği, olağan ve olağanüstü toplantılara çağrının toplantıdan 30 gün önce ve en çok iki ay içinde taahhütlü mektupla ya da yazılı olarak imza karşılığı yapılması ve bu çağrı yazısında toplantının gün ve saati ile yerinin ve gündem maddelerinin bildirilmesi icap etmektedir.
Toplantı ile ilgili olarak hazırlanan hazirun cetveline göre, kooperatifin ortak sayısı 157’dir. Anasözleşmenin 24. maddesi gereği tüm ortaklar toplantıya katılma hakkına sahip olduğundan, ortaklar defteri ile hazirun cetvelinde adları yer alan ortakların tamamının toplantıya çağrılması gerekmektedir.
Çağrıya ilişkin belgelerin incelenmesinden 27/06/2018 günlü genel kurul için ortakların 25/05/2018 tarihinde … PTT. Şubesi’nden taahhütlü mektup ile toplantıya çağrılmış olduğu anlaşılmıştır. Çağrı ve toplantı günü dikkate alınmadığında 30 günlük…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…çağrı süresine uyulmuştur. Yapılan tespitler nedeniyle, çağrı merasimine uyulduğu kanaatine varılmıştır.
Kooperatifin ortak sayısının 157 olduğu, genel kurul tutanağına göre; 87 asaleten, 50 temsilen olmak üzere toplam 137 ortağın katılımı ile toplantının başladığı, 1163 Sayılı Yasa’nın 45. ve anasözleşmenin 33, maddeleri gereğince toplantı yeter sayısının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacılar; 27/06/2018 günlü genel kurulda, ortaklardan parsel başına ayda 500,00 TL. aidat alınmasına dair karar ile yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibralarına ilişkin kararların iptal edilmesini istemişleridir.
a) Gündemin 3. Maddesiyle Alınan İbra Kararı:
Toplantı tutanağının incelenmesinden; gündemin 3. maddesi gereği yapılan görüşmelerden sonra yönetim ve denetim kurulu raporlarının 1 ret oyuna karşılık oy çokluğuyla, bilanço ve gelir/gider hesaplarının 1 ret oyuna karşılık oy çokluğuyla kabul edildiği, yönetim kurulu üyelerinin 1 ret oyuna karşılık oy çokluğuyla, denetim kurulu üyelerinin 5 ret oyuna karşılık oy çokluğuyla ibra edildiği, davacı …’ın bu kararlara ret oyu verdiği ve muhalefetini tutanağa yazdırdığı anlaşılmıştır.
KK.’nun 42. maddesi gereği, yöneticileri seçmek, ibra etmek, bilanço ve gelir/gider hesapları hakkında karar almak genel kurulun devredemeyeceği yetkilerdir. Yöneticilerin ibrası aynı zamanda söz konusu dönemde yaptıkları iş ve işlemlerin kabulü anlamına da gelmekledir. Dolayısıyla iş ve işlemlerin bir özeti olan bilanço ve gelir/gider hesapları da kabul gönmüş olmaktadır.
Davacılar; bilançoların usulüne uygun surette tutulmadığını, harcamaların beIgelendiriImediğini, defterlere kaydedilmediğini, karar alınmadan harcama yapıldığını ileri sürmektedirler.
Bu konuyla ilgili olarak defterler üzerinde yapılan incelemelerde, bunların KK.. VÜK. ve TTK. ile “Tek Düzen Muhasebe Sistem” esaslarına uygun surette tutulduğu, gider ve gelir belgelerinin korunduğu görülmüştür. Bunların dışında örnekleme suretiyle yapılan incelemelerde, defter kayıtlarına dayanak belgelerin, usulüne uygun surette düzenlendiği, VUK.’nun kayıt nizamı hükümlerine uygun olarak defterlere işlendiği gözlenmiştir. Ayrıca ortaklardan alınan aidatların nakit ve banka yoluyla tahsil edildiği, ortak ödemelerin muavin hesaplarda izlendiği, ortak bilgilerinin özlük dosyalarında saklandığı görülmüştür. Muhasebe kayıtlarına göre; esas sarf belgelerin korunduğu ve bunların kayıtlarla uyum içerisinde bulunduğu ve tabloda da gösterildiği gibi, işletmelerin kullanımı nedeniyle oluşmuş elektrik, bakım ve araç yakıt harcamalarının işletmelere fatura edildiği görülmüştür.
Bu itibarla; kooperatif, düzenlemiş bulunduğu mali tablolar (bilanço, gelir tablosu), raporlar (yönetim kurulu faaliyet ve denetim) ile genel kurula katılan tüm ortaklarını bilgilendirmiş, hatta tüm bu bilgilerin yer aldığı kitapçıkları ortaklarına dağıtmıştır. Düzenlenen tablolar ve raporlar, kooperatifin defter kayıtlarıyla uyum içerisinde ve tek düzen muhasebe sistemine uygun surette hazırlanmıştır. Dolayısıyla, mevcut defter, belge ve bilgilere göre verilen ibra kararı ile yöneticilerin ibra edilmiş bulunmasında, kanuna ve iyi niyet esaslarına bir aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, gündemin 3. maddesiyle atman ibra ve 2017 yılı hesaplarının kabul kararının iptali gerekmediği kanaatine varılmıştır.
b) Gündemin 5. Maddesiyle Alınan Aidat Kararı:
Kooperatif … parsel üzerinde bağımsız işletmelerden oluşacak tek bir işletme gibi hareket etmek üzere, verimli, ekonomik, yatırım maliyeti düşük, çevreye duyarlı hayvancılık yapmak amacıyla, bu alanda faaliyet gösteren üreticilere fırsat ve zemin oluşturmak için başka bir söyleyişle de, ortak altyapı (elektrik, su, yol, kanalizasyon), ortak üst yapı (karantina tesisleri, süt toplama tesisleri, gübre tesisleri, biyo kimya tesisleri vb.) ortak…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…makine parkı edinmek suretiyle ortaklarına sıhhi işyeri yapmak gayesiyle Ankara Valiliği “Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü”nün 22/08/2002 gün ve … sayılı oluru ile kurulmuştur.
Davacılardan …’ın, 26/01/2005 günlü 2 ortaklık talebinin 30/01/2005 gün ve 114 sayılı kararı ile 28/09/2007 günlü ortaklık talebinin 01/10/2007 gün ve 247 sayılı karan ile, Davacılardan …’ın, 26/02/2005 günlü 2 ortaklık talebinin 28/02/2005 gün ve 120 sayılı karar ile, kabul edilmiştir. Davacılar “Tahsis Sözleşmesi Şerh” ile “Ek Protokolü”nü imzalamıştır.
Davacılardan …’a, … Ada 3 Parsel, … Ada 4 Parsel, … Ada 3 Parsel, …’a, … Ada 2 Parsel, … Ada 1 Parsel tahsis edilmiştir. Söz konusu parseller boştur. Davacılardan … Temmuz 2008-Mayis 2016 döneminde kooperatifte denetçi olarak aörev yapmış, denetim raporları düzenlemiştir.
Bilindiği üzere, 1163 sayılı KK.’nun 1. maddesinde hükme bağlandığı şekliyle, kooperatifle; karşılıklı yardımlaşma, dayanışma kuruluşudur. Kooperatif, ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini korumak ve gözetmek zorundadır. Yine, aynı Yasanın 23. maddesinde ortakların hak ve vecibelerinde eşit olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince tüm kooperatif ortaklarının kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider paylarını ödemek zorundadırlar. Anasözleşmenin 6. maddesinde de kooperatifin amacı çok geniş bir çerçevede çizilmiş ve geniş anlamda hayvancılık bölgesi oluşturulması olarak açıklanmıştır.
Anasözleşmenin 6. maddesinde amaca ulaşmak için kooperatifin;
-Arsa ve arazi satın almak,
-Yaptırılan işyerlerinin mülkiyetini ortaklarına aktarmak,
-Ortakların gereksinim duyacağı sosyal ve kültürel tesisleri kurmak,
-Organize hayvancılık bölgesiyle ilgili olarak, makine parkı, gerekli tesisleri kurmak,
-Hayvan besleme bölgesi oluşturmak,
-Ortak ait ve üst yapı tesisleri kurmak, bireysel çiftliklerin yapılabilmesi için arsa tahsis etmek,
-Tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesi kurmak şeklinde faaliyet göstereceği açıklanmıştır. Söz konusu edilen anasözleşmenin 10. maddesinde de ortaklık şartları sayılmış olup, ortaklığa kabul edilecek kişiler ile ilgili olarak 11. maddede de 11/09/2002 günlü genel kurulda kabul edilen ‘Ek Protokolün” imzalanması şartı getirilmiştir. Bu protokol ile kooperatif ortakları, ortaklık giriş taahhütnamesi ve ek protokol ile anasözleşmede yer alan maddeler dışında;
-Ortaklar tahsis edilen araziyi amaç dışında kullanmamayı,
-Alt ve üst yapılar ile ortak makine parkı için yapılacak masraflara hisseleri oranında katılmayı,
-Bölgenin güvenlik (bekçi) ve sağlık (veteriner), tarım (ziraatçı) ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli ortak masraflar ile ortak aydınlatma, sulama giderlerine katılmayı,
-İş yerlerini genel kurulca belirlenecek sürede yapmayı da kabul ve taahhüt etmiştir. Görüleceği gibi, mevcut hükümler gereğince, kooperatif toplu işyeri temini gayesiyle kurulmuş bir kooperatiftir. Yani hayvancılıkla uğrasan ortakları için işyeri yapmayı amaç edinmiştir. Kooperatifin amacına anasözleşmenin 6. maddesinde açıklandığı şekliyle ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının öncülük etmesinin sebebi, besicilik ve süt işletmeciliğiyle uğraşan kişilerin bir arada, bir bölgede toplanmasıdır.
Nitekim bu amaçla Devlet, kooperatifin faaliyet gösterdiği araziyi, Konut Yüksek Kurulu’nun 02/08/2002 gün ve 9 sayılı kararı ile Ankara ili, … İlçesi, … Köyü sınırları içerisinde bulunan … Parsel numaralı 2.496.000 m2 yüzölçümlü bölge Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nce yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda 28/06/2001 gün ve 4698 Sayılı Kanun’un 3’üncü maddesine göre “Organize Hayvancılık Bölgesi” olarak saptanmış../…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…ve hayvancılık bölgesi oluşturmak koşuluyla … Köylere Hizmet Götürme Birliği’ne tahsis edilerek (satılarak) “Vefa Hakkı Sözleşmesi” imzalanmıştır. Daha sonra, … Köylere Hizmet Götürme Birliği’ne satılan Ankara ili, … İlçesi, … Köyü sınırları içerisinde bulunan … Parsel numaralı arazi 12/08/2003 tarihinde, davalı kooperatife satılmıştır. Söz konusu arazi Ankara Büyükşehir Belediyesi Encümeni’nin 1722 sayılı kararı ile … İlçesi Hayvancılık Bölgesi olarak kabul edilmiştir.
Dolayısıyla, işyeri sahibi olup, işletmesini “Hayvancılık Bölgesinde” oluşturan ortaklar ile işyeri olmayan kişilerin kooperatifin amacına uygun hareket etmesi gerektiği açıktır. Arsasını boş olarak tutan ve hayvancılık üzerine herhangi bir faaliyeti olmayan kooperatif ortakları da, ortak olurken imzaladıkları taahhütname ve ek protokol gereği kooperatifin amacı doğrultusunda hareket etmekle yükümlüdür. Konuya bu çerçeveden bakıldığında, kooperatif amacının gerçekleştirilmesi için her ortağın kooperatife karşı yükümlüğü bulunduğu açıktır. Kooperatifçilik, aynı gayeyi taşıyan kişilerin bir araya gelmesiyle oluşan bir yapıdır. Dolayısıyla bu ilkeyi benimseyerek kooperatife ortak olan kimseler, taşıdıkları ortaklık sıfatıyla diğer ortakların gereksinimi olan işlere katkı sağlamaları esastır. Bu paralelde, Devlet politikası gereği ortak alt ve üst yapılardan olan, yem tesisi, silaj alanları, gübre tesisi, hayvan kabul sahası, süt toplama tesisi, süt işleme tesisi, kesimhane, otopark, idari yapılar, sosyal yaşam ve hayvan sağlık alanlarının yapılması, yol, su elektrik ve telefon şebekelerinin bakımı, biyo tesis ve benzeri yapıların tamamlanarak tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesi oluşturulması gerektiği açıktır. Nitekim kooperatif bu amaçla; … ada 1 parselde Kooperatif Şantiye Alanı, Bekçi Evi, Yemekhane ve Yatakhane, 250 Ton Beton Su Deposu, Araç Bakım tamir ve Jeneratör Binası, Telekom Binası, … ada 7 parselde kooperatif yönetim binası, … ada 1 parselde kooperatif nizamiye kontrol binası, bekçi evi, araç dezenfeksiyon sistemi (tünel), araç dezenfeksiyon havuzu, 60 tonluk kantar, … ada 2 perselde kooperatif gübre depolama tesisi, sızdırmaz gübre çukurları, … ada 1 parselde biogaz enerji tesisi yaptığı, ayrıca 25 km su hattı, 25 km elektrik hattı, telefon ve internet alt yapısı yapımı ve bakımı, 45 km yol ve bakımı, 2.865.000 m2 arazi çevresi tel örgü, parselasyon ile arazi çevresinin güvenliği işlerini yaptığı anlaşılmıştır.
Kooperatif arazisi üzerinde, yerleşim alanları saptanarak bireysel ahırların planlarının hazırlanmasını müteakip, alt ve üst yapı projeleri hazırlanarak Ankara Büyükşehir Belediyesince onaylanarak hayvancılık bölgesi içerisinde arazi içi servis yolu yapılmış, araziye giriş ve çıkışlar denetim altına alınmıştır. Ayrıca araziyi iyileştirme gayesiyle, ağaçlandırma çabaları, arazi içi ve dışı yol bakım, elektrik hatları onarım, su hatları iyileştirme çalışmaları yapılmaktadır. Böylelikle kooperatifçe, tüm ortaklan yanında işletmesini yapmaya devam eden ortakları ile bölge hayvancılığının ekonomik, sosyal ve kültürel gereksinimlerini karşılanmaya devam edilmekte, hayvan sağlığı ve oluşan gübrenin tahliyesi, tesislerin işletilmesi ve bakımı konularında da faaliyet göstermeye devam edilmektedir. Ortak amaç açıklandığı şekliyle anlaşıldığında, bölgede, hayvancılıkla uğraşmayan kişilerin tasarruf gayesiyle iş yeri sahibi olması durumunda, ortak amacın çakışmayacağı açıktır. Ancak; kooperatif arazisi “Hayvancılık Bölgesi” olarak belirlendiğinden, bu amaç doğrultusunda kullanılmak ve gerekleri yerine getirilmek zorundadır.
Diğer yandan; kooperatifçe, anasözleşmenin 6/11. maddesine yapılan değişiklik ile “bireysel çiftliklerin” oluşturulması için arsa tahsisi yapılması esası benimsenmiş ve bu doğrultuda ortaklara 19/03/2006 ve 27/05/2006 günlü genel kurullarda alınan kararlar gereği besi ve süt işletmecilerinin noter huzurunda parsel çekilişleri yapılarak, ortaklar adına tescil edilmiştir. Günümüz itibariyle, kooperatifte henüz boşta parsel bulunduğu gibi, yukarıdaki bölümde de açıklandığı üzere, henüz tapusunu almamış kooperatif ortakları da bulunmaktadır.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Davacılar, kooperatifin faaliyetlerinin işletme kooperatifi şeklinde yürütüldüğünü ve sunulan hiç bir hizmetten yararlanmadıklarını ileri sürerek; ortak oldukları tarihten bugüne kadar geçen süre içerisinde kendilerinden toplanan aidatların haksız olanlarının ve kooperatif amacı dışında sadece işyeri sahipleri için kullanılan miktarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Kooperatifler Kanunu’nun 8. maddesinde ortaklığa girme şartları belirtilmiştir. Buna göre, medeni haklan kullanma yeterliğine sahip gerçek kişilerin kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvurmak zorundadır. Kooperatif yönetim kurulu, ortak olmak için başvuruda bulunan kişilerin ana sözleşmede belirlenen ortaklık şartlarını taşıyıp taşımadıklarını araştırmak zorundadır.
Anasözleşmenin 10. maddesi gereği her ortak, 11/09/2002 günlü genel kurulda kabul edilen “Ek Protokol”ü de imzalamak zorundadır. Davacıların da imzaladığı protokol gereği;
-Ortaklar tahsis edilen arazînin amaç dışında kullanılmaması,
-Tüm ortakların, alt ve üst yapılar ile ortak makine parkı için yapılacak masraflara hisseleri oranında katılması,
-Aynı şekilde, bölgenin güvenlik (bekçi) ve sağlık (veteriner), tarım (ziraatçı) ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli ortak masraflar ite ortak aydınlatma, sulama giderlerine katılması,
-İş yerlerini genel kurulca belirlenecek sürede yapılması gerekmektedir. Getirilen tüm ek yükümlülükler, “Organize Hayvancılık Bölgesi” olunması gereğidir. Dolayısıyla, bölgeyi Devletin istediği şekilde kullanan ortakları için kooperatifçe yapılan hizmetlerden yararlanamadığı ileri sürerek, işyeri bulunmayan ortakların kooperatifin bir kısım harcamalarını ödemekten kaçınmaları mümkün görülmemektedir.
Ayrıca, Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde yer alan hükme göre “Ortaklar bu Kanun’un kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler.” Hak ve vecibelerde (yükümlülük ve borçlarda) eşitlik ilkesi gereğince kooperatif genel kurulu ve yönetim kurulunun, aynı durumda olan ortaklar arasında herhangi bir ayırım yapması mümkün olamayacaktır. Dolayısıyla, tüm ortakların, kooperatifin amacına ulaşabilmesi için gayret göstermek ve yükümlülükleri eşit olarak karşılamak zorundadırlar.
Diğer yandan; KK.’nun 42. maddesinin 5. Bendinde; “Kanun ve anasözleşme ile genel kumla tanınmış olan konular hakkında karar vermek” denilmek suretiyle genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin sadere bu bentlerde sayılanlarla sınırlı olmadığı, kooperatif anasözleşmesiyle genel kurula tanınmış olan konular hakkındakı karar verme yetkisinin de bir başka organa devir ve terk edilemeyeceği belirlenmiştir. Buna göre, yapı kooperatifi örnek anasözleşmesinin 23/6. maddesi ile ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasların tespit edilmesi, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerdendir. Genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkilerin bizzat genel kurul eliyle kullanılması esastır. Genel kurul, kooperatifin geleceği ile ilgili olarak karar veren üst organ niteliğindedir. Gücünü ortaklardan aldığından, verdiği kararlar yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olmadıkça tüm ortakları bağlar. Divana 100,00 TL ve 500,00 TL olmak üzere 2 aidat teklifinin sunulduğu ve aidatların 500,00 TL. olarak (70 kabul) kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; iş yeri bulunmayan ortakların, bölgeyi Devletin istediği şekilde kullanan ortaklar için yapılan hizmetlerden yararlanamadığı ileri sürerek, kooperatifin bir kısım harcamalarını ödemekten kaçınmalarının mümkün olamayacağı, kooperatifçe toplanan aidatların yasa ve ana sözleşme hükümleri çerçevesinde kooperatifin ortak ihtiyaçlarında kullanıldığı, işletmelerin kullanımı nedeniyle oluşmuş elektrik, bakım ve araç yakıt harcamalarının işletmelere ayrıca fatura edildiği, bu bağlamda genel kurulun Yasa ve…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…anasözleşme ile kendisine verilen bir görevi kullandığı, açıklanan nedenlerle aidat belirlenmesiyle ilgili kararın iptalinin gerekmediği anlaşıldığından, davacının davasının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 46. maddesine göre; her yıl bütçe kanunu ile belirlenen terkin sınırının altında kalan harçlarla ilgili müzekkere yazılmaz amir hükmü gereğince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacıların gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacılara iadesine,
Dair; davacı … kendi adına asaleten davacı …’a vekaleten Av. …’ın yüzüne karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/03/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza