Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/51 E. 2019/51 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/51 Esas – 2019/51
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/51 Esas
KARAR NO : 2019/51

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 17/01/2018
KARAR TARİHİ: 24/01/2019
K. YAZIM TARİHİ: 21/02/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında yapılan görülmeler neticesinde (…com) adlı siteden, telefon ve mail yoluyla şirkete ulaşılarak güvenlik kabini alımı konusunda anlaşıldığını, anlaşma doğrultusunda müvekkil şirket tarafından güvenlik kulübesinin bedeli olarak belirlenen 3.138.80 TL’nin 11.07.2017 tarihinde davalı şirketçe bildirilen banka hesabına gönderildiğini. güvenlik kulübelerine ilişkin bedelin ödenmesine rağmen vaad edilen tarihte müvekkil şirkete güvenlik kulübesi teslimi yapılmadığını, sözleşmenin ifası için karşı tarafla iletişim çabalarının da sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine müvekkil şirketçe siparişler iptal edilerek davalıya yapılan ödemelerin iadesinin talep edildiğini, davalı tarafça kendisine yapılan ödemenin yalnızca 265,59-TL’lik kısmının iade edildiğini, kalan tutarın iadesi için davalıya gönderilen ihtarnameden de bir sonuç alınamaması üzerine davalı şirket aleyhinde Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın yetki itirazı üzerine dosyanın Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayısına kayden gönderildiğini, ancak davalı tarafça kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından 11.07.2017 tarihinde 150×220 ebadında KDV dahil, nakliye hariç güvenlik kabini siparişi verilmiş olup bedeli olan 3.138,00 TL’nin 11.07.2017 tarihinde taraflarına ödendiğini, sipariş edilen ürünün 11.07.2017 tarihinde hazırlanarak faturasının düzenlendiğini, ancak davacı tarafından ürünün nakliye bedelinin toplam ücretinin içerisinde olduğunu iddia ederek teslim alınmadığını, oysa ürünün faturasında nakliye bedelinin ve sorumluluğunun alıcıya ait olduğunun özellikle belirtildiğini, sipariş edilen ürünün bir ay içerisinde teslim alınmamasından dolayı ürünün hazırlanana kadar tüm imalat ve işçilik bedelinin yatırılan tutardan kesilerek 265,00 TL’nin 08.08.2017 tarihinde iade edildiğini, davacının siparişinin hazır olup demonte halinde uhdelerinde bulunduğunu, nakliyesini karşılayarak davacı tarafın siparişini teslim alabileceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, 28/08/2018 tarihli ve 09/11/2018 tarihli bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının bir sureti, dosya arasına celp edilmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 17/10/2017 tarihinde Kocaeli … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla 2.873,21 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı (borçlu) tarafça yetki itirazında bulunulması ve alacaklı vekilinin yetki itirazını kabul ettiklerini bildirmesi üzerine dosyanın Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderildiği ve … E. sırasına kaydedildiği, düzenlenen ödeme emrinin davalı borçluya 21/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafça 27/12/2017 tarihli dilekçeyle ve yasal süre içerisinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin 27/12/2017 tarihinde durdurulduğu, eldeki davanın 17/01/2018 tarihinde yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin, takip tarihi itibarıyla davalı şirketten herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi bakımından, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davalı tarafça meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen, belirlenen kesin süre içerisinde ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığı gibi, bulundukları yerle ilgili olarak da herhangi bir bildirimde bulunulmamış, bu nedenle sadece davacı kayıtları ve dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 09/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2017 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerindeki yasal koşulları taşıdığı, davacı şirket tarafından davalı şirkete, yapmış olduğu mal siparişi karşılığında 3.138,80 TL’nin banka yoluyla 11/07/2017 tarihinde ödendiği, davalı şirket tarafından bu tutarın 265,59 TL’lik kısmının banka yoluyla 08/08/2017 tarihinde davacı şirkete iade edildiği, davalı şirket tarafından dava konusu ürüne ilişkin düzenlenen 11/07/2017 tarih,… seri numaralı ve 3.138,00 TL tutarlı faturanın davacı şirkete tebliğ edildiğine ilişkin dava dosyasına içerisinde herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, dava konusu ürünün davalı şirket tarafından davacı şirkete teslim edilmediği, halen kendi uhdelerinde bulunduğunun davalı tarafın da kabulünde olduğu, davacı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla davalı şirketten 2.873,21 TL alacaklı olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 09/11/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğu, davacı şirket tarafından davalıya güvenlik kabini siparişi verildiği ve bedeli olan 3.138,80 TL’nin ödediği, aralarındaki sözleşmeye konu ürünün davalı tarafça tesliminin gerçekleştirilmediği, davalı tarafça teslim edilmemiş olan ürün bedelinin 265,59 TL’lik kısmının davacının banka hesabına iade edildiği hususları tarafların kabulündedir. Davalının almış olduğu siparişi adresinde davacı şirkete teslim etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacı şirketin sipariş edilen ürünün teslim edilmemesi üzerine cayma hakkını kullandığı ve bedel iadesini istediğini belirtir 05/09/2017 ve 19/09/2017 tarihli ihtarnameleri keşide ettiği, buna rağmen davalı tarafça bedel iadesinin yapılmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, davacı şirketin takip tarihi itibarıyla davalı şirketten 2.873,21 TL alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE ; davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan icra takibine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, takibe konu 2.873,21 TL alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 196,26 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 160,36 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 35,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 77,00 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 700,00 TL bilirkişi ücreti, 202,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 902,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 24/01/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı