Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/5 E. 2019/57 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/5 Esas – 2019/57

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/5 Esas
KARAR NO : 2019/57
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2019
K.YAZIM TARİHİ : 22/02/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı borçlu şirketin davacı müvekkili şirkete faturadan kaynaklı 4.130,00 TL borcunun bulunduğunu, bu borca istinaden başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu ve işbu itirazın iptali davasının açıldığını beyan ederek, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın en az %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili firmanın davaya konu edilen fatura nedeniyle davacı firmaya karşı herhangi bir borcunun bulunmadığı gibi taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşmenin de bulunmadığını, öte yandan sadece faturaya dayanmak suretiyle borcun varlığından bahsedilmesinin mümkün olmadığını, davacının öncelikle faturaya konu hizmet ilişkisinin gerçekleştirildiğini ispat etmesi gerektiğini, bahse konu faturalar incelendiğinde müvekkili firma tarafından teslim alındığına dair imza veya kaşe bulunmadığı gibi ticari defterlere de işlenmemiş olduğunu beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddi ile müvekkili şirket lehine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, tarafların 2017 yılına ait BA-BS formları, 14/11/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacir olan taraflar arasındaki satım ve hizmet ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla, 4.130,00 TL faturaya dayalı asıl alacağın tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 25.12.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 27.12.2017 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İş bu dava hak düşürücü 1 yıllık süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Taraf şirketlerin defter ve kayıtlarının incelenmesi için alınan 15/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların defter ve kayıtlarının delil niteliğini haiz olduğu, davacının kendi kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 4.130,00 TL alacaklı gözüktüğü, takip dayanağı faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dava konusu alacağın dayanığı olan fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edildiği ve işin yapıldığının davacı tarafından ispatı gereklidir.
Davalı tanığı 29/01/2019 tarihli duruşmada alınan beyanında; “ben davacı şirket bünyesinde çalışıyorum, dava dışı …ltd ştinden dava konusu edilen enjektörleri aldık tamirini yaptım ve teslim ettik, bu firma tarafından faturanın davalı firmaya kesilmesi söylendiği için faturayı davalı firmaya kestik, teslimatı … plakalı araca yaptık bu araç davalıya aittir, teslimat da … isimli yetkiliye yapıldı, soyadını bilmiyorum” demiştir.
Davacı tarafından yemin deliline dayanıldığından, teslim olgusuna yönelik davalıya yemin teklif edip etmeyeceği konusunda beyanda bulunması için verilen süre dahilinde yemin metni sunulmuş, davalı temsilcisine 29/01/2019 tarihli son duruşmada yemini yaptırılmıştır. Davalı temsilcisi yeminli beyanında; “bizim şirketimizin davacı şirket ile herhangi bir hukuki ilişkisi olmamıştır, herhangi bir mal teslimatı almadık, biz işi dava dışı … şirketine yaptırdık, … şirketinin herhangi bir teslimat yapıp yapmadığını hatırlayamıyorum, dinlenen tanığı beyanındaki araç plakasını bilmiyorum, bizim muhatabımız davacı değildir” demiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; her ne kadar davacı tarafından alacak isteminde bulunulmuşsa da; alacağın dayanağı faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığı, davacının kayıtlarına göre alacak bulunduğu ancak davacının kendi ticari defter ve kayıtlarının tek yanlı olarak lehine delil teşkil etmediği, davacının fatura konusu malların davalıya teslimi ile işin davalıya yapıldığını ve taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğunu ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine, davacının kötüniyetli olarak takip başlattığı ispat edilemediğinden davalı yanın tazminat isteminin reddini yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 70,54 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,14 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.29/01/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı