Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/499 E. 2020/396 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/499 Esas – 2020/396
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/499 Esas
KARAR NO : 2020/396

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA :İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 02/03/2017
KARAR TARİHİ: 15/09/2020
K. YAZIM TARİHİ: 09/10/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili tarafından İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında faturalara dayalı ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin cari hesap ekstresinde yer alan borcunu vadesinde ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı (borçlu) tarafın haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu beyan ederek, davalı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili tarafından İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili Mahkemenin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 1996 yılından bu tarafa ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete icra takibine konu edildiği gibi bir borcunun bulunmadığını, tam tersine müvekkili şirketin alacağının bulunduğunu, taraflar arasında yaşanan alışveriş nedeniyle en son olarak 5 adet Asetilen 6 kg tüp (1 adeti 1.500,00 TL), 2 adet Avrupa Menşeli Azot Tüpü (1 adeti 1.000,00 TL) ve 1 adet Karışım (I2’li Tüp Demeti) Manifoltu (l adeti 11.000,00 TL) olmak üzere toplamda 20.000,00 TL tutarında tüp çeliklerinin davacı şirketin uhdesinde kaldığını, kalan tüplerin tespitinin davacı şirket tarafından hazırlanan ve müvekkili şirkete teslim edilen irsaliye kayıtlarından da görülebileceğini, yine müvekkili şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketten 5.732,59 TL alacaklı gözüktüğünü, müvekkili şirketin bu alacağını bugüne kadar davacı şirketten talep etmeme nedeninin yaklaşık 6 aydır birçok telefon görüşmesi ve faks ile davacı şirketin hesap mutabakatına çağrılması olduğunu, ancak bu çağrılara davacı şirketin cevap vermediği gibi kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :İstanbul … İcra Dairesinin… Esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve belgeleri, davacı defterleri üzerine yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan 21/08/2019 tarihli bilirkişi raporu, davalı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan 11/12/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı takip dosyasının getirtilerek dosya arasına alındığı görülmüştür.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/01/2018 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilerek gönderilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 19/01/2017 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasıyla 25.087,35 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 31/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 06/02/2017 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 02/03/2017 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra davacı ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat gereği davacı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenerek düzenlenip dosyaya sunulan 21/08/2019 tarihli raporda özetle; davacının 2015-2016 yıllarına ait defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde yazılı şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, ticari defterlerin birbirini doğruladığı ve usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla davalıdan 25.051,32 TL alacaklı olduğu tespiti yapılmıştır.
Bilahare, davalı vekilinin 21/08/2019 tarihli bu rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi ve davalının ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle takip tarihi itibarıyla varsa davacı alacığının hesaplanması bakımından dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiştir. Düzenlenip dosyaya sunulan 11/12/2019 tarihli raporda özetle; davacının 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde yazılı şartları taşıdığı, davalı şirketin davacı … A.Ş. ile ilgili ticari faaliyetlerini birincisi “…” kodlu ikincisi “…” kodlu olmak üzere iki farklı hesapla takip etmekte olduğu, davacı şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 19/01/2017 tarihi itibariyle davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre “…” kodlu hesap açısından davacı şirkete 69.180,00 TL, “…” kodlu hesap açısından ise davacı şirkete 4.822,50 TL borçlu gözüktüğü, her iki hesap birlikte değerlendirildiğinde; İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 19/01/2017 tarihi itibariyle davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davacı şirkete toplam 74.002,50 TL borçlu gözüktüğü, taraf ticari defterlerinde kayıtlı bulunan faturalar teker teker karşılaştırıldığında, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunan tüm faturaların (21/08/20I9 tarihli bilirkişi raporunda yapılan dökümde imzasız olduğu notu düşülenler de dahil tümünün), davalı şirketin ticari defterlerinde de kayıtlı bulunduğu, davalı şirket tarafından icra takibinden 1 gün sonra 20/01/2017 tarihi itibariyle “…” kodlu hesapta toplam 68.000,00 TL tutarında 23 adet senet, 1.180,00 TL tutarında nakit ödeme kaydı girilerek cari hesap bakiyesinin sıfırlandığı, söz konusu ödemelerin evrak tarihleri dikkate alındığında ise takip tarihinden önce verildiklerinin anlaşıldığı, davalının toplam 68.000,00 TL tutarında 23 adet senet ve 1.180,00 TL tutarında nakit ödemeyi yaptığını belgeleri ile birlikte ispatlayamadığı sürece davacı şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile davalı aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 19/01/2017 tarihi itibariyle davalı şirketten 25.051,32 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Davalı şirketin davacı şirketle olan ticari faaliyetlerini takip ettiği … kodlu hesapta 20/01/2017 tarihi itibarıyla kayıtlı bulunan ödemelere ilişkin (toplam 68.000,00 TL tutarında 23 adet senet, 1.180,00 TL nakit ödeme) belgeleri sunması için davacı vekiline kesin süre verilmiş, çıkartılan meşruhatlı davetiye usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı görülmüştür.
Hal böyle olunca; taraflar arasında süregelen ve mal alım satımına dayanan ticari bir ilişki bulunduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasıyla başlatmış olduğu ilamsız icra takibi tarihi olan 19/01/2017 itibarıyla davacı şirketin davalı şirketten 25.051,32 TL tutarında alacağının bulunduğu, dolayısıyla davalının icra takibine yönelik itirazında haksız olduğu kanaatine varılmış, takibin 25.087,35 TL üzerinde başlatıldığı da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalının, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin 25.051,32 TL’lik alacak kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 25.051,32 TL alacak ve takip tarihinden itibaren bu alacağa yıllık %9,75 oranını geçmemek koşuluyla işletilecek değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 25.051,32 TL’lik alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.711,25 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 302,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.408,26 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 302,99 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 338,99 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 231,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.431,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.429,44 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.757,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 36,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza