Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/498 E. 2018/558 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/498 Esas – 2018/558

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/498 Esas
KARAR NO : 2018/558

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 09/12/2010
BİRLEŞEN DAVA (Mahkememizin 2011/158E Sayılı Dosyası)
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/11/2010
KARAR TARİHİ: 02/10/2018
K.YAZIM TARİHİ : 02/11/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Asıl davada davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatif hissesini önceki üye… devralarak kooperatife ortak olduğunu, yönetim kurulunda ortaklığını tescil ettiğini, devir sözleşmesinde, devir tarihinden önceki borçların devredenin, devir tarihinden sonraki borçların da müvekkiline ait olacağının kararlaştırıldığını, bu manada olmak üzerede davalıya borcunun bulunmadığını, tüm bunlara rağmen kooperatifin ürettiği konutlardan müvekkili hissesine düşen taşınmazın tapu kaydının tescil edilmediğini, davalı tarafından müvekkili aleyhinde Sincan … İcra Müdürlüğü’nün … esasında icra takibi başlatıldığını, kooperatifin gecikme faizi tahakkuku konusunda üyelerine eşit davranmadığını, yapılacak yargılama neticesinde … ilçesi … mahallesinde kain … ada … parsel üzerindeki … blok 10 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; müvekkili kooperatifin ortağı olan davalının aidat borçlarını ödememesi üzerine başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu, ancak davalının itirazdan sonra takip dosyasına 13.600,00 TL ödeme yaptığını, bu ödemenin BK’nın 84. maddesi uyarınca faizden mahsup edildiğini ileri sürerek, asıl alacak olan 10.175,00 TL ye yapılan itirazın iptali ile %40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Aradaki bağlantı nedeni ile 2011/158E., sayılı dava dosyası, mahkememizin 2010/282 esasında açılan dava dosyası ile birleştirilmiş ve yargılamaya birlikte devam olunmuştur.
CEVAP : Asıl dosyanın davalısı kooperatif vekili cevap dilekçesinde; davacının ödenmeyen aidat borcunun bulunduğunu, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen … sayılı dosyanın neticelenmesi sonucunda borcun doğduğunu ve aidat toplamak zorunda kaldıklarını, faiz konusunda tüm üyelerine eşit davrandıklarını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Birleşen dosyanın davalısı … cevap dilekçesinde; davacının gönderdiği ihtarnamelerdeki borcun gerçeği yansıtıp yansıtmadığının anlaşılamadığını, kooperatifin üyeler arasındaki eşitlik ilkesine uymadığını, davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini bildirmiştir.
DELİLLER : Sincan … İcra Müdürlüğü’nün …E., sayılı takip dosyası, kooperatifin defter ve kayıtları, genel kurul tutanakları, nizalı taşınmazın tapu kaydı, 06.02.2012 tarihli ana rapor ile 10.08.2012 ve 12.09.2012 tarihli ek raporlar, Yargıtay 23.HD’nin 213/03/2013 tarih 2013/618E-2013/1501K sayılı bozma ilamı.
GEREKÇE : Asıl dava, kooperatif üyeliğine dayalı tapu iptal ve tescil; birleşen dava ise davalı kooperatif üyesinin ortaklık nedeniyle parasal yükümlülüklerinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde açılan davaların reddine dair verilen kararın davacı tarafça temyizi üzerine; Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 213/03/2013 tarih 2013/618E-2013/1501K sayılı ilamı ile , tapu iptali ve tescil talebinde bulunan ortağın, tüm parasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini veya daire ve işyeri sahibi olan diğer ortaklarla aynı durumda olduğunu kanıtlaması gerektiği, somut olayda, davacı vekilinin birleşen davada belirlenen borç miktarı yönünden temyiz itirazı olmayıp, belirlenen tutarları da karar tarihinden sonra kooperatif hesabına yatırdığı, mahkemece, dava tarihi itibari ile davacının davalı kooperatife borçlu olduğu tespit edilmiş ise de, yukarıda açıklanan eşitlik ilkesi gereğince kooperatif defter, kayıt ve belgeleri üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılıp, davacı ile aynı durumda olan diğer ortaklara borçlarına rağmen daire ve dükkan tapularının verildiğinin tespit edilmesi halinde asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
Bozma ilamında birleşen dosya hakkında ilk hükümle verilen karar onanmış ve birleşen dosya hakkında verilen karar kesinleşmiştir. Ana dosya hakkında verilen karar ise yukarıda açıklanan gerekçe ile bozulmuştur.
Dava dosyası mahkememize intikal ettikten sonra esasa kaydedilmiş, birleşen dosya hakkında verilen karar kesinleştiğinden bu aşamadan sonra sadece ana davadaki talep (kooperatif üyeliğine ilişkin tapu iptal ve tescil talebi) değerlendirilmiştir.
Bozmadan sonra mahkememizde yeniden yapılan yargılamada (ana dosya yönünden) mahkememizin ilk hükmünde direnilmesine ve davanın ilk hükümde olduğu gibi reddine karar verilmiştir. Yargıtay Genel Kurulunun 28/03/2018 tarih 2017/23-1910 esas 2018/561 karar sayılı ilamı ile, önceki kararda direnilmesi uygun bulunmayarak mahkememizin 2013/264 esas 20133/331 karar sayılı kararının bozulmasına hükmedilmiştir.
Bozma ve Hukuk Genel Kurulu ilamları sonrasında; taraf vekillerinin uyap ortamından elektronik imzalı olarak gönderilen dilekçelerinde, dava konusu edilen taşınmazın tapusunun asıl davadaki davacıya devredildiğini ve kooperatif kayıtlarındaki bakiye borçla ilgili uzlaşma sağlandığı , davaların konusuz kaldığı, her iki dosya ile ilgili olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadıklarını beyan ettikleri anlaşılmıştır. Buna göre, asıl dava konusu taşınmazın tapu devrinin sağlandığı beyan edildiğinden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen dava ile ilgili hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına,
3-Ana dava yönünden;
a-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 148,50TL harçtan mahsubu ile bakiye 112,60TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b- Taraflarca sarfedilen yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
c-Taraflarca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarında karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/10/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı