Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/494 E. 2020/251 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/494 Esas – 2020/251
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/494 Esas
KARAR NO : 2020/251

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ: 18/01/2016
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
K. YAZIM TARİHİ: 21/07/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili, Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ve diğer davalıların…Sincan Ankara adresinde … adi ortaklık şeklinde kurduklarını, 22/01/2015 tarihli adi ortaklık sözleşmesinde şirketin sermayesinin 2.100,00 TL olarak gösterildiğini, davacı ve davalıların herbiri 10.000,00 TL sermaye koyarak 30.000,00 TL sermaye ile … adi ortaklık şeklinde kurduklarını, müvekkilinin eşi …’a ait hesap üzerinden anaokuluna ait mobilya ve sair ödemeleri gerçekleştirdiğini, diğer davalılar … ve …’nin ise … adına kredi çektiğini ve kurumun kazandığı paradan öncelikle davalı …’ın çekmiş olduğu kredileri ödediklerini, davalılardan özellikle …’ın müvekkiline işçisi gibi davranmasından ötürü ve müvekkilinin haftanın 7 günü çalışır hale gelmesi ve karşılığında hiçbir ücret ve kar payı almamasından ötürü müvekkili için bu ortaklığın artık çekilmez hale geldiğini, müvekkilinin ortaklıkta elinden gelen özveriyi gösterdiğini, altı bezli çocukları temizlemekten servis ablalığına kadar pek çok işi kendisinin yaptığını, müvekkilinin eşinin de pek çok maddi destekte bulunduğunu, müvekkilinin yoğun çalışma şartlarına da razı olduğunu, ancak diğer davalılar tarafında müvekkilinin rızası olmadan okul içerisinde, kanuna aykırı izinsiz hafta sonu etüd öğrencileri alınmaya başladığını, davalı …’ın asker olan eşinin okul içerisinde izinsiz matematik dersleri vermeye başladığını, müvekkilinin tüm itirazlarına rağmen okul içerisinde sigortasız işçi çalıştırılmaya başlandığını, müvekkile hiçbir şekilde okula ait hesapların gösterilmediğini, diğer ortakların çocukların yemek masraflarından kısmalarından ötürü müvekkilinin yemekleri evden pişirip götürdüğünü, müvekkilinin okulda çalışan servis şoföründen bile davalıların kendisini bezdirerek ortaklıktan ayrılması için ellerinden geleni yapacaklarını öğrendiğini, müvekkilinin kızının ateşlendiğinden ve günlerden Cumartesi olduğundan o gün işe gelemediğini, bunun üzerine müvekkilinin kendisinin ortaklıktan ayrıldığını kurumla bir bağlantısının kalmadığını kendisini arayan velilerden öğrendiğini, bunun üzerine okuldaki işe devam etmenin faydasız olacağını zaten diğer davalıların kendisini çalıştırmayacağını anladığını, müvekkilinin … Anaokuluyla olan ortaklığının resmi olarak Ocak 2015 tarihinde başladığını ve Nisan 2015 tarihinde bittiğini, müvekkilinin anaokulu yapılmak için kiralanan boş dükkanı mal sahibi inşaatçı olduğu için 6.000,00 TL gibi bir bedele tadilat işlemlerinin bitirildiğini, ayrıca müvekkilinin kurulan anaokulunun tüm mobilyalarını aldığını, kapıların parasını verdiğini ve hırdavatçının parasını ödediğini, müvekkilinin kurumun açılmasıyla ilgili tüm başvuruları yaptığını, son aşamaya gelindiğinde de müvekkiline kurucunun herhangi biri olabileceği söylenerek davalı …’ın kurucu olabilmek için elinden geleni yaptığını ve diğer davalı …’nin de desteğiyle kurucunun davalı … olduğunu, Anaokulunun ilk etapta 6.000,00 TL’ye yakın gelirinin bulunduğunu, bu kazancın 1.300,00 TL’sinin kira, 500,00 TL’sinin doğalgaz, 150,00 TL’sinin elektrik ve su giderleri, 350,00 TL’sinin mutfak giderleri olduğunu, ilk masraflar çıktıktan sonra ortalama en az 3.500,00 TL artan para olduğunu, bu gelirin içerisinde izinsiz alınan etüd öğrencilerinin ücretlerinin dahil olmadığını, okulun açılması aşamasında davalı … tarafından çekilen 20.000,00 TL kredinin taksitlerinin okula gelen gelir üzerinden ödendiğini, kiranın ne kadar gösterildiğini müvekkilinin bilmediğini, davalı … tarafından çekilen kredinin Garanti Bankası … şubesinden çekildiğini, Anaokuluna Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2015 yılı için 56 öğrencilik kapasite verildiğini, davalıların şu an fiili olarak işletmiş olduğu kurumda müvekkilinin 10 ay boyunca (2014 Ağustos-2015 Nisan) hiçbir karşılık almadığını, müvekkilinin 30/06/2015 tarihinde noter vasıtasıyla ihtar çektiğini, akabinde 06/07/2015 tarihinde davalıların müvekkiline bir borçlarının olmadığını bildirdiğini, davalılar tarafından verilen cevapta okulun zarar ettiğini belirtmelerine rağmen, okulun aktif olarak çalıştığını, ayrıca okuldan elde ettikleri kazançlarla …plakalı aracı satın aldıklarını, müvekkilinin ortaklıkta sermaye, emek ve kar payı bakımından zarar ettiğini beyan ederek “bilirkişi tarafından hesaplandığında fazla çıkması halinde arttırılmak üzere 10.000,00 TL sermaye, 2.000,00 TL kar payı ve görmüş olduğu sair zararlara ilişkin olarak 12.000,00 TL’nin davalılardan temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, davalıların çoğu öğrenciye fatura vermediğini, okulun zarar ettiğini beyan etmelerinin kuvvetli olduğu, ancak okulun şu an 50’ye yakın öğrencisinin bulunduğunu, davacı müvekkilinin mağduriyetinin daha da fazla arttırmamak için davalıların Uyap üzerinden yapılacak sorgulamaya göre var olan gayrimenkul ve araçlarının üzerine öncelikle teminatsız, mahkemenizin teminatsız ihtiyati haciz taleplerine uygun bulunmaması halinde uygun görülen teminat karşılığında ihtiyati haciz karan verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davaya konu olan … Anaokulunun ne kuruluş aşamasında ne de sonrasında adi ortaklığa tek kuruş maddi katkıda bulunmadığını ve kendi bütçesinden tek bir harcama yapmadığını, anaokulunun tadilatı da dahil davacının adi ortaklığı sonlandırdığı tarihe kadar olan aylık döngü içerisinde harcanan tüm paraların müvekkili … tarafından kullanılan 20.000,00 TL kredi ve diğer müvekkili …’nin eşi Serkan Demirci tarafından kullanılan 20.000,00 TL kredi olmak üzere toplam 40.000,00 TL kredi ile karşılandığını, müvekkili …’ın kullanmış olduğu kredinin geri ödemesinin davacının iddiasının aksine kreşten elde edilen gelirle değil müvekkilinin ödeyemediği için eşi …’ın maaşları ile yapıldığını, kapı ve mobilyaların tanıdıkları olduğunu ve daha ucuz alabileceğini söylediği için davacının eşi …’un aracılığıyla onun tanıdığı kişilerden alındığını bu sebeple de kapı ve mobilyaların ödemesinin alınan kişilere ulaştırılmak üzere tanıdığı olduğu için …’a elden teslim edildiğini, …’un ise banka hesabı üzerinden ödeme yaptığını ancak bunu bilmediklerini elden ödeme yaptığını düşündüklerini, adi ortaklığın 22/01/2015 tarihinde kurulduğunu, bu tarihten sonra anaokulunun faaliyete başladığını, davacının ise 30/04/2015 tarihi itibari ile adi ortaklığı sonlandırdığını bildirdiğini, belirtilen 99 günlük adi ortaklık süresince anaokulunda herhangi bir kar elde edilemediğini, aksine anaokulunun zarar ettiğini, buna rağmen davacıya elden 3.000,00 TL ödeme yapıldığını ve borcu olduğunu söylediği dayısı … hesabına da 09/03/2015 tarihinde müvekkili … tarafından 5.000,00 TL havale yapıldığını, davacıma 22/01/2015-30/04/2015 tarihleri arasında ortaklık ve anaokulu üzerinde hiçbir alacağının bulunmadığını aksine müvekkilerine borcunun bulunduğunu, davacının bahsettiği bütün masrafların ödemelerinin müvekkileri tarafından karşılandığını, davacıya toplamda 8.000,00 TL ödeme yapılmasına rağmen hakkı olmayan paranın tahsilini talep ettiğini, ayrıca müvekkilinin eşi … adına kayıtlı …plakalı araçtan dahi hak talep ettiğini beyan ederek, haksız ve yersiz ikame edilmiş olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Taraflar arasında imzalanan Adi Ortaklık Sözleşmesi, Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 19/11/2018 tarihli cevabi yazısı, vergi dairesi kayıtları, 19/06/2019 ve 10/01/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, adi ortaklıktan ayrılan ortağın sermaye ve kar payı talebine ilişkindir.
Ankara Batı …Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/01/2016 tarih,… E.K. sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararının, Yargıtay… Hukuk Dairesinin 14/03/2018 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile onanması üzerine gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Davacı ile davalılar arasında Sincan … Noterliğinin 22/01/2015 tarih … yevmiye numarası ile ADİ ORTAKLIK SÖZLEŞMESİ düzenlenmiştir. Bu sözleşmeye göre ortaklığın 22/12/2014 tarihinden başlamak üzere süresiz olarak kurulduğu, ortaklığın sermayesinin 2.100,00 TL olduğu ve her ortağın payının 1/3 olduğu görülmektedir.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün müzekkere cevabında Özel … Anaokulu’nun verilen ruhsata göre 13/03/2015 tarihinden itibaren faaliyetlerine başladığı, 22/01/2015-30/04/2015 tarihleri arasında henüz açılmadığı için öğrenci sayısının kayıtlarda görülmediği, kontenjanının 46 olduğu belirtilmiştir.
Sincan Vergi Dairesi Müdürlüğünün e-imza ile dosyaya sunduğu müzekkere cevabı ekindeki evrakta dava konusu uyuşmazlık konusu ile ilgili bir bilgi bulunmadığı, davacının adı ortaklıktaki ortaklık süresi olan 22/12/2014-30/06/2015 döneminden sonraki dönemlere ilişkin gelir vergisi beyannamesi, muhtasar ve KDV beyannameleri ile çeşitli tutanak ve yazışmalar bulunduğu görülmüştür.
Davacı ortak … 30/06/2015 tarihli ihtarname ile Nisan 2015 tarihinden itibaren ortaklıktan ayrıldığını ve sorumluluğunun bulunmadığını diğer ortaklara ihtar etmiş, diğer ortaklar … ve … tarafından davacı ortağa keşide edilen 06/07/2015 tarihli cevabi ihtarname ile 30/06/2015 tarihi itibariyle kar zarar ve gider hesaplamasının yapılarak alacak ve borçların karşılıklı olarak ödenmesi gerektiği ihtar edilerek davacının adi ortaklık sözleşmesini feshetmesini kabul etmişlerdir. Bu durumda davacının adi ortaklıktaki ortaklık süresinin 22/12/2014 – 30/06/2015 dönemini kapsadığı değerlendirilmiştir.
Davacı adi ortaklık adına yaptığı ödemelere ilişkin dekontları dosya kapsamına sunmuş olup, 4 adet banka dekontu dikkate alındığında ortaklık adına yapmış olduğu ödemeler toplamının 9.200,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Ancak yine davacının sunmuş olduğu kredi kartı ekstreleri incelendiğinde harcamalardan hangilerinin adi ortaklık için yapıldığı belirlenememiştir.
Davacının sunmuş olduğu adi ortaklığa ilişkin aidat gelirleri ile ortaklığa ilişkin harcamaları gösterir, davalılardan …’ın yazısı olduğu belirtilen fotokopi belgelerdeki gelir ve giderlerle ilgili yeterli açıklama bulunmadığından, gelir-gider hesabı ve dönemsel kar/zarar hesabı yapmaya elverişli olmadıkları değerlendirilmiştir.
Davalılar tarafından sunulan belgede yer alan kartsız para yatırma işlemi ile davacı adına … (davacının dayısı olduğu belirtilmiş) hesabına yatırıldığı iddia olunan 5.000,00 TL’nin hangi amaçla yatırıldığı tam olarak tespit edilememiş, Mahkememizce davacıya yapılmış bir ödeme olarak kabul edilmemiştir.
Ayrıca davalılar tarafından sunulan 4 adet Garanti Bankası dekontu incelendiğinde, … tarafından … hesabına “… kredi ödemesi” açıklaması ile 2.300,00 TL gönderildiği görülmekte olup, bu belgenin de ortaklığa ilişkin yapılacak hesaplamada kullanılmaya elverişli olmadığı kanaatine varılmıştır..
Tüm bu açıklamalar neticesinde; davacının, davalılarla birlikte 22/12/2014 tarihinden başlamak üzere ve süresiz olarak kurdukları adi ortaklıktan 30/06/2015 tarihi itibarıyla ayrıldığı, davalılardan 10.000,00 TL sermaye ve ortaklığı dönemine ilişkin 2.000,00 TL kar payı olmak üzere toplam 12.000,00 TL talep etmekte ise de, davacının ortağı olarak bulunduğu dönemde adi ortaklığın tespit edilmiş bir kârının bulunmadığı; Sincan … Noterliğinin 22/01/2015 tarih … yevmiye numarasıyla düzenlenen Adi Ortaklık Sözleşmesine göre ortaklığın sermayesinin 2.100,00 TL olduğu ve her ortağın payının 1/3 olduğu görülmekte ise de, taraf beyanlarından ortaklarca konulan sermayenin sözleşmede belirlenen miktardan daha fazla olduğunun anlaşıldığı, davacının adi ortaklık adına yaptığı ve ispatlayabildiği ödemeler toplamının 9.200,00 TL olduğu ve ortaklıktan ayrılmakla birlikte bu miktarı davalılardan talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; 9.200,00 TL’nin 06/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 628,45 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 204,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 423,52 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 204,93 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 238,43 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 500,00 TL bilirkişi ücreti, 177,45 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 677,45 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 519,37 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/06/2020

Katip Hakim
E-İmzalı E-imzalı