Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/486 E. 2020/57 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/486 Esas – 2020/57
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/486 Esas
KARAR NO : 2020/57

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 29/12/2014
KARAR TARİHİ : 30/01/2020
K. YAZIM TARİHİ: 21/02/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in … Kooperatifi tarafından inşaat işleri yapılan, “Eskişehir Yolu …. km, … Mahallesi, … Sitesi, … Sokak, No: .. (Eski No: …), Ankara” adresinde yer alan taşınmazın maliki olduğunu, davalı … Kooperatifinin, söz konusu taşınmazı ayıplı olarak inşa ettiğini, …’in kooperatif yetkilileriyle ayıpların giderilmesi hususunda, öncelikle şifahen görüştüğünü ancak herhangi bir olumlu sonuç alamadığını, bu kapsamda …’in, 27/07/2013 tarihinde davalı kooperatife ihtarname gönderdiğini, ihtarnamesinde ayıplı imalatları açıkça sayarak söz konusu ayıplı imalatların onarılmasını, onarılamayacak durumda olanların yeniden imal edilmesini ihtaren bildirdiğini, davalı kooperatifin 29/07/2013 tarihinde …’e cevabi ihtarname gönderdiğini, cevabı ihtarnamesinde “Yönetim Kurulumuzun 27/07/2013 tarihinde .. numaralı villanızda yaptığı tespit ve incelemeler neticesi kooperatifimizin sorumluluğunda olduğu tespit edilen imalatların onarılması, akabinde tarafınızın şantiyeye davet edilerek; imalatların tarafınıza teslim edileceğini…’ açıkça belirttiğini, ancak davalı Kooperatifin cevabi ihtarnamesinde ayıplı imalatlardan sorumlu olduğunu ikrar etmiş olmasına rağmen, aradan geçen iki ayı aşkın süreye rağmen haksız ve mesnetsiz olarak ayıplı imalatları gidermediğini, bu nedenle davacı müvekkilinin 30/09/2013 tarihinde, … Kooperatifine yeniden ihtarname gönderdiğini ancak davalı Kooperatifin, kötü niyetli olarak, söz konusu ihtarnameye cevap vermediğini ayrıca üzerine düşen yükümlülükleri de yerine getirmediğini, bu kapsamda davacının 23/10/2013 tarihinde Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasıyla delil tespiti yaptırdığını, bilirkişinin 01/11/2013 tarihli raporunda ayıplı işleri açıkça tespit ettiğini, “noksan ve kusurlu işlerin bedelinin (KDV hariç) 8.350,00 TL olacağını belirttiğini, ancak bilirkişi raporunda bodrum kat iç kısım duvar eteklerinin nemlenme sorununun dışarıdan giderilmesinin çok maliyetli olacağı belirtilerek yalnızca iç cepheden yapılacak izolasyona ilişkin hesaplama yapıldığını, davacının delil tespitinde bulunmasının amacının davalı kooperatifin ayıplı imalatlarını tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayacak gerekli incelemenin yapılması, harcanan veya harcanması gereken tüm bedellerin hesaplanması olduğunu, bu kapsamda davacının 25/11/2013 tarihinde Mahkemeden, bodrum kat iç kısım duvar alt eteklerinin nemlenme sorununun dışarıdan giderilmesinin maliyetinin de tespit edilmesi hususunda ek rapor alınmasını talep ettiğini, 04/12/2013 tarihli ek bilirkişi raporunda, yeniden hesaplama yaptığını, bodrum kattaki kusurlu imalatlara bina dışarısından müdahale edilerek giderilmesi halinde, tespit edilen noksan ve kusurlu işlerin bedelinin (KDV hariç) 14.350.00 TL olacağının belirtildiğini, davacının 19/03/2014 tarihinde, davalı Kooperatife ihtarname gönderdiğini, ihtarnamesinde 14.350 TL + % 18 KDV olmak üzere, toplam 16.933 TL’nin 5 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu bedelin tahsili amacıyla davalı Kooperatif aleyhine Ankara Batı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla 9.000,00 TL bilirkişi ek raporunda yer alan bodrum kat izolasyon bedeli, 6.785,00 TL bodrum kat izolasyonu hariç yapılan tadilata ilişkin fatura bedeli ve 63,57 TL İşlemiş faiz olmak üzere, toplam 15.485.57 TL bedelli ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı kooperatifin söz konusu icra takibine, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; 12/03/2003 tarihinde davaya konu evlerle ilgili kuralar çekilerek evlerin fiilen üyelere teslim edildiğini, kura çekim tarihi ile icra takip tarihi arasındaki süre dikkate alındığında davanın, derhal kontrol edilip ihbarı gereken ayıplar için ve hatta gizli ayıplar için bile zamanaşımına uğradığının açık ve aşikar olduğunu, bu sebeple, vaki zamanaşımı itirazlarının kabulü ile öncelikle davanın bu sebepten reddine karar verilmesini talep ettiklerini, evlerin teslimine rağmen hiçbir bakım onarımın davalı tarafından yerine getirilmediğini, 12/03/2003 tarihindeki kura çekimi akabinde evlerin davacı tarafa tüm diğer üyelerde olduğu gibi teslim edildiğini ve anahtarlarının kendilerine verildiğini, bir çok üyenin her hafta gelerek eviyle bizzat ilgilendiğini fakat davacının da aralarında olduğu birkaç üyenin eviyle hiç ilgilenmediğini, evleri kendilerine teslim edilmiş olmasına rağmen evlerine hiç bakım yapmadıklarını, davacının yaptırdığı tespitte ayıp olarak belirlenen hususların hangilerinin kullanımdan hangilerinin yıpranmadan kaynaklandığının belirlenmediğini, keza davacının yaptırdığı tespitteki imalatların bir çoğunun ilgisizlik kaynaklı hasarlar olduğunu, evlerin fiilen 2003 tarihinde hukuken alınan genel kurul kararları ile üyelere teslim edildiğini, gerçekten de 15/05/2011 tarihli genel kurulda alınan karar gereği kooperatif yükümlülüğündeki eksik (daha önce yapılan imalatlardaki yıpranma sebebi ile oluşan hasarlar hariç) imalatların tamamlanarak, evlerin mevcut hali ile teslim edilmesinin oy birliği ile kararlaştırıldığını, bu kararın her hangi bir itiraza uğramaksızın kesinleştiğini, 27/05/2012 tarihli genel kurulda yine eksik imalatlar hariç daha önce yapılan imalatlardaki yıpranmadan kaynaklı onarımları üyelerin kendilerinin yapması gerektiği kararı alındığını ve bu kararın da itiraza uğramaksızın kesinleştiğini, bunlara ek olarak yine 23/06/2013 tarihli genel kurulda daha önceki genel kurulda alınan karar gereği (15/05/2011) kooperatif sorumluluğunda yapılması gereken eksik imalatlar tamamlanmak koşulu ile evlerin teslim edildiğinin kabulüne karar verildiğini, bu kararın da diğer kararlar gibi itiraza uğramaksızın kesinleştiğini, bu kararlar gereği davacı dışındaki tüm üyelerin yıpranmadan kaynaklı onarımlarını kendilerinin yaptığını, davacının yaptırdığı tespit raporunda belirtilen hususların hiç birisinin kooperatifin sorumluluğunda olan ve eksik bırakılan imalatlar olmadığını, yıpranmadan kaynaklı hasarlar olduğunu ve genel kurul kararları gereği davacı tarafça giderilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası, tapu kayıtları, mimari proje, kooperatif kayıtları, genel kurul tutanakları, 15/04/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 23/12/2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi uyarınca iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının getirtildiği görülmüştür.
Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 09/04/2015 tarih … E. … K. sayılı görevsizlik kararı, Yargıtay … HD.’nin 25/05/2018 tarih 2015/8152 esas 2018/3367 karar sayılı ilamı ile onanarak dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Dava konusu Ankara ili, … ilçesi, … Mahallesi .. ada 9 parsel sayılı taşınmazın ferdileşmeye istinaden 07/07/2014 tarihinde davacı adına tescil edildiği, davacı tarafından davalı kooperatif aleyhine Ankara Batı … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile taşınmazdaki ayıplı imalatlara ilişkin olarak toplam 15.848,57 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı kooperatife 23/07/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kooperatif vekili tarafından yasal süre içerisinde icra dosyasına ibraz edilen 25/07/2014 tarihli dilekçe ile borcun tamamına, tüm ferilerine ve işlemiş/işleyecek faiz kalemlerine itiraz edilmesi üzerine 06/08/2014 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın İİK’nın 67. maddesinde öngörülen yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça zamanaşımı definde bulunulmuş ise de; Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile yapılan delil tespiti ve davacı tarafça dosyaya sunulan 05/03/2014 tarihli fatura ve takip tarihi nazara alındığında, beş yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı değerlendirilerek işin esasına girilmiştir.
Davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, davacının takip ve davaya konu ettiği alacaktan dolayı davalı kooperatifin sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosya kapsamı ve ekleri ile davacı kooperatife ait defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, kooperatifler konusunda uzman mali müşavir ile inşaat mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan 15/04/2019 tarihli rapor ile davalı vekilinin itirazları üzerine 23/12/2019 tarihli ek rapor alınmıştır.
Mahkememizce iddia, savunma, verilen yetkiye istinaden kooperatif kayıtları, dava konusu taşınmaz ile emsal diğer villalarda yapılan inceleme neticesi düzenlenip dosyaya sunulan ve benimsenen bilirkişi rapor ve ek raporuyla tüm dosya kapsımı birlikte değerlendirilmiştir:
Davalı kooperatifin 26/04/2012 tarihinde yapılan 2011 yılı olağan genel kurulunda alınan 7 nolu kararında; “Kooperatifte önceki dönemlerden yapılan bazı imalatlarda yıpranmalar meydana geldiği, yapıldığı dönemde sağlam ve standartlara uygun olarak yapılan ancak zamanla bu imalatlarda görülen bozulmalardan dolayı kooperatif olarak çok sayıda tamirat yapıldığı belirtilerek; bundan böyle, kooperatif bütçe kaynaklarının iskana yönelik altyapı faliyetlerine kaydırılması zaruretinden dolayı çatı, mermer, traverten ve büyük onarım gerektiren diğer imalatların üyelerin kendileri tarafından yapılması, eksik imalat bulunması halinde evlerin eşit hale getirilmesi istemine ilişkin önerge oy birliği ile kabul edildi.” yine davalı kooperatifin 22/05/2013 tarihinde yapılan 2012 yılı olağan genel kurulunda alınan 7 nolu kararında ise; ” Kooperatifimizde evlerle ilgili olarak bahçe bakımı hem çevre temizliği ve görsel güzelliğin sağlanması, hem de yabani hayvanlardan korunmak açısından önemli hale gelmiştir. Bu sebeple öncelikle, üyelerimizin bahçe bakımlarını kendilerinin yapmalarına, bunu yapmayan veya yapamayan üyelerimizin bahçe temizliğinin kooperatifçe yapılmasına ve bunun bedelinin aidat dışında bu üyelerden ayrıca tahsiline, bu konuda yönetimin yetkili kılınmasına oy birliği ile karar verilmiştir. Kooperatifimiz iskan aşamasına gelinmiş olup, üye oturumları da başlamıştır. Daha önce alınmış genel kurul kararları çerçevesinde üyelerimize bırakılmış olan bina içi imalatlarının yapılabilmesi ve güvenliğe yönelik tedbirlerin alınabilmesi maksadıyla, kooperatifin sorumluluğunda bulunan eksik imalatlar tamamlanmak koşulu ile evlerin üyelerimize teslim edildiğinin kabulüne 1 red (… karara itiraz ederek ayrıca bu teslimin yapılmamasına ilişkin verdiği önerge 1 kabul oyuna karşı oy çokluğu ile red edildi.)1 çekimser oy ile oy çokluğu ile karar verilmiştir. Kooperatifimizde evlerle ilgili olarak kooperatif tarafından yapılması zorunlu olan imalatlar 3 yıl önce tamamlanmıştır. 50 kadar üyemiz kendi sorumluluklarında olan imalatlarını da tamamlayarak evlerinin bakım ve onarımlarını da yapar hale gelmişlerdir. Sadece, kooperatifin sorumluluğunda kalan eksik imalatların yaptırılması dışında, bundan sonra evlerle ilgili hiçbir bakım ve onarım işi yapılmamasına 1 red oya karşı oy çokluğu ile karar verilmiştir.” denilmiştir.
Bilirkişilerce; dava konusu binaya ait mimari projede binanın bodrum kat dış duvarlarına ve tabanına (bohçalama tarzında) su izolasyonu yapılacağına dair bir not ve detay mevcut olmadığı, duvar inşaatı nedeniyle diğer bir emsal binada yapılan incelemede kooperatif tarafından bina bodrum kat dış duvarlarına ziftli ruberoit uygulama üzerine strafor ve üzerine sıva yapılmak suretiyle su izolasyonu yapılmış olduğunun belirlendiği, davacıya ait binanın bodrum kat duvarlarının iç yüzüne su izolasyonu yapılmış ise de duvarlardaki su emilmesinin yerden 1,5 metreye kadar çıktığı ve duvarlarda sıva patlaklarının başladığı, bu durumdan da anlaşılacağı üzere dava konusu binanın duvarlarındaki rutubetlenmenin ve sıva patlaklarının tabandan gelen rutubet ve nemden kaynaklandığı, bodrum kat dış duvarlarındaki mevcut izolasyonun bir faydasının olmadığı, davacının binanın dışına kooperatifin yapmış olduğu su izolasyonuna ilaveten yeniden su izolasyonu yaptığına dair dosyada bir belge ve resim mevcut olmadığı, ayrıca davacının taşınmazını sattığı ve dolayısıyla bu tarihten sonra bodrum dış duvarlarına su izolasyonu yapmasının da mümkün olmadığı, davacı tarafça eksik yapıldığı iddia edilen sauna kapısının diğer hiçbir binada da yapılmadığı, davacının eksik ve kusurlu işlere ilişkin olduğunu belirterek dosyaya sunduğu 05/03/2014 tarihli faturada hangi işlerin ne kadar bedelle yapıldığına ilişkin detay (açıklama) bulunmadığı, davalı kooperatifin 2012 yılı olağan genel kurulunda kooperatifin sadece eksik imalatları tamamlamaları ve yıpranmış ve eskimiş imalatlarla ilgili bir işlem yapmaması karar altına alındığı için ve faturada da açıklama olmaması nedeniyle harcandığı belirtilen bedelin ne kadarının kusurlu imalatın ne kadarının da eksik imalatın giderilme bedeli olduğunun belirlenemeyeceği tespitleri yapılmıştır.
Hal böyle olunca; Kooperatifler Kanununun 23. maddesinde düzenlenen “hak ve vecibelerde eşitlik” ilkesi de nazara alındığında, mimari projesinde olmayan ve diğer üyelere ait hiçbir binaya uygulanmayan izolasyon işleminin yapılmasının davalı kooperatiften istenemeyeceği, ayrıca dosyaya sunulan faturada yeterli detay bulunmadığından yapıldığı iddia olunan harcamanın ne kadarının eksik imalat bedeli olduğunun da belirlenemeyeceği, kaldı ki davacı tarafça kooperatifin yapmış olduğuna ilaveten su izolasyonu yapıldığı hususunun da dosyada mevcut delillerle ispatlanamadığı, bu durumda davalı kooperatifin Ankara Batı … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazında haklı olduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının kötü niyetle icra takibinde bulunduğu ve itirazın iptali davası açtığı yönünde mahkememizde bir kanaat oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 270,67 TL harçtan mahsubu ile bakiye 216,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/01/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza