Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/484 E. 2019/201 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/484 Esas – 2019/201
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/484 Esas
KARAR NO : 2019/201

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2018
KARAR TARİHİ: 26/03/2019
K. YAZIM TARİHİ: 19/04/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/03/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın üst kısmında bulunan havalandırma kapağının çıkıp arkadan gelen davacıya ait … plakalı aracın ön kaput ve tamponuna çarpması sonucu davacıya ait aracın ciddi şekilde hasar gördüğünü, kazanın oluş şekli dikkate alındığında müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin bu aracı henüz 17.000 kilometredeyken …’dan 240.000,00 TL’ye satın aldığını ve aracın rayiç piyasa değerinin yaklaşık 250.000,00 TL civarında olduğunu, kaza sonucu ön tampon ve kaputunun boyanmak zorunda kaldığını ve aracın ön kaputunda belirgin bir eğriliğin meydana geldiğini, değer kaybı ödemesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda davalı sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL değer kaybının davalı sigorta şirketinden tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan ve araç değer kaybından oluşan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı vekili tarafından, süresi içerisinde verilen ve cevap dilekçesinin sunumu için 6100 sayılı HMK’nun 127. maddesi uyarınca ek süre verilmesi talepli dilekçeyle yetki ilk itirazında bulunulmuş ise de; aynı yasanın 16 maddesindeki düzenlemeye göre, haksız fiilden doğan davalarda zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olması ve davacının Mahkememiz yargı çevresi içerisinde ikamet etmesi nazara alınarak, yerinde görülmeyen yetki itirazı reddedilmiştir.
Taraf delilleri toplandıktan ve davacıya ait … plakalı araca ait tramer kaydı ile hasar dosyasının bir sureti getirtildikten sonra davaya konu trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanması bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 14/01/2019 tarihli raporda özetle; davalı sigorta şirketine sigortalı … idaresindeki … plakalı aracın yeterli ve gerekli mukavvimde donanıma sahip olmamakla meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 30/a-b ve 47/d maddeleri gerekliliklerinin de sağlanmamış olunmasının kazanın ve dolayısıyla davacıya ait araçtaki hasarın oluşumunda % 100 oranında etken olduğu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın ve dolayısıyla hasarın oluşumuna etken hatalı herhangi bir kural ihlali olmamakla kusursuz olduğu, davacıya ait … plakalı araçta kaza nedeniyle reel piyasa koşullarına göre 5.000,00 TL, Sigorta Genel Şartları hesaplama yöntemine göre ise 4.127,00 TL değer kaybının meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından davalıya 21/05/2018 tarihinde 4.049,00 TL ödeme yapılmış olmasına göre davacının talep edebileceği bakiye değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 951,00 TL, Sigorta Genel Şartları hesaplama yöntemine göre ise 78,00 TL olduğu yönünde kanaat belirtilmiştir.
Davalı sigorta şirketine yazılan müzekkereye verilen 07/08/2018 havale tarihli yazıda, davacıya ait araçta meydana gelen hasarla ilgili olarak 07/06/2018 tarihinde … Sigorta A.Ş.’ye araç başına maddi teminattan 3.431,00 TL rücuan tazminat ödemesi yapıldığı, değer kaybına ilişkin olarak ise araç başına maddi teminattan 4.049,00 TL ödeme gerçekleştirildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 14/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 27/03/2018 tarihinde meydana gelen davaya konu maddi hasarlı trafik kazasının ve dolayısıyla davacıya ait araçtaki hasarın oluşumunda kaza tarihi itibarıyla davalı … Sigorta A.Ş.’ye 02/08/2017-02/08/2018 devresi için ZMSS poliçesiyle sigortalı olan … plakalı aracın yeterli ve gerekli mukavvimde donanıma sahip olmaması ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 30/a-b ve 47/d maddeleri gerekliliklerinin de sağlanmamış olunması nedeniyle % 100 oranında etken olduğu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazası 27/03/2018 tarihinde meydana gelmiş, … plakalı aracın kaza tarihini de kapsayan 02/08/2017-02/08/2018 vadeli ZMSS poliçesi 02/08/2017 tarihinde düzenlenmiştir. 01/06/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonra meydana gelen kaza sebebiyle, yine bu tarihten sonra düzenlenen poliçeye dayalı olarak değer kaybı talebinde bulunan davacının aracında oluşan değer kaybının belirlenmesi bakımından 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinin gözönünde bulundurulması gerekmektedir. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartları gereğince bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme neticesinde davacı aracında 4.127,00 TL değer kaybı meydana geldiği, davalı tarafından 21/05/2018 tarihinde yapılan 4.049,00 TL’nin düşümü sonrasında davacının bakiye zararının 78,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davacının bu zararından 2918 Sayılı KTK’nun 85/1, 91 ve ZMSS Genel Şartları A.3 maddeleri gereğince davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunması karşısında, davacının araç değer kaybına ilişkin tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının araç değer kaybına ilişkin tazminat talebinin kısmen kabulüne, 78,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, (davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına) fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 77,00 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 500,00 TL bilirkişi ücreti, 125,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 625,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 487,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 78,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 22,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/03/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza

Tashih Şerhi

Mahkememizin 26/03/2019 tarih ve 2018/484 esas, 2019/201 karar sayılı hükmünün kanun yoluyla ilgili kısmında; “Dair, davacının yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.” şeklinde karar verilmiş ise de; davanın miktarı nazara alındığında kesin karar olması gerektiğinden, Mahkememiz hükmünün kanun yoluyla ilgili kısmının; “Dair, davacının yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.” şeklinde tashihine karar verildi. 26/03/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza