Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/483 E. 2020/421 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/483 Esas – 2020/421

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2018/483 Esas
KARAR NO : 2020/421

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR: 1-
VEKİLİ :
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/07/2018
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
K.YAZIM TARİHİ : 09/10/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin 08/08/2016 tarihinde … plakalı aracını sevk ve idare ederken, davalılardan …’in kullandığı…plakalı aracın çarptığını ve müvekkilinin çarpmanın etkisiyle yaralandığını, müvekkilinin kaza neticesinde çalışamaz hale geldiğini ve maddi -manevi olarak zarar gördüğünü, müvekkilinin aylık kazancının kaza tarihi itibarıyla 2.500,00-2.600,00 TL arasında değişmekte olup, inşaat malzemelerinin naklini yapan, mesleği şoförlük olan ve araç sahibi ile mazot ve kar ortağı olarak çalışan bir kişi olduğunu, müvekkilinin maddi zararının karşılanması için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketince istenen eksik belgelerin temininden sonra ödenmesi kararlaştırılan tazminat miktarı müvekkiline bildirilmiş ise de, bildirilen bedel ile müvekkilinin zararının arasında çok büyük fark olmasından dolayı anlaşılamadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 12.000,00 maddi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen, 20.000,00 TL manevi tazminatın, araç sürücüsünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/06/2019 tarihli dilekçesinde 12.000,00 TL olan maddi tazminat taleplerinin, 6.000,00 Tl sinin iyileşme sürecinde yaşanan kazanç kaybı, 6.000,00 TL sinin çalışma gücü kaybı olarak talep edildiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili 18/06/2020 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve maddi tazminat talebini 20.937,06 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı … ve … vekili; kazanın meydana gelmesinde davacının tam kusurlu olduğunu, davacının maluliyetinin kazadan kaynaklanmadığını düşündüklerini, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, zenginleşme aracı olarak kullanıldığını, müvekkillerinin kusurlu olmaması sebebiyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, maluliyet tazminatı belirlenirken bilinen ücret veya belirlenebilir ücret yoksa asgari ücretin dikkate alınması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. Vekili; dava konusu…plakalı araç için müvekkili şirketçe 26/01/2016-26/01/2017 tarihleri arasında … nolu ZMMS poliçesi düzenlendiğini, poliçedeki teminat limitinin sakatlanma halinde azami kişi başına 310.000,00 TL olduğunu, tarafların kusur oranları ile davacının zararın artmasına etkili müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, sürekli sakatlık tazminatı hesabının TRH 2010 ölüm tablosu ve teknik faiz %1,8 dikkate alınarak yapılması gerektiğini, davacının varsa geçici iş göremezlik , bakıcı gideri ve tedavi giderlerine ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini, davacı taraf lehine hükmolunacak tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, mahkememizin 2018/400 esas sayılı dava dosyası, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 31/12/2018 tarihli davacıya ait maluliyet raporu, 25/10/2018 tarihli Mahkememizin 2018/400 esas sayılı dava dosyasında alınan kusur raporu, 15/11/2019 tarihli hesap bilirkişisi raporu, 02/03/2020 tarihli hesap bilirkişisi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, 08/08/2016 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı …’in kullandığı…plakalı aracın çarpışması ve savrulma ile … plakalı aracın park halindeki … plakalı çekicinin dorse kısmına çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazası nedeniyle davacının yaralanmasına bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı, davalı araç sürücüsü maliki olan kişiden ve ZMMS poliçesini düzenleyen şirketten talepte bulunmuştur.
Davacının zararının tespitine yönelik olarak alınan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 31/12/2018 tarihli maluliyet raporunda, davacının 08/08/2016 tarihli yaralanması neticesinde, davacının kalıcı iş göremezliğinin %18 olduğu, 6 ay süre ile geçici iş göremezlik halinde kaldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 2018/400 esasında açılan dava dosyasında; bu davadaki davalı … tarafından kazaya karışan diğer araçların sürücüleri, malikleri ve sigorta şirketlerine karşı dava açılmış olup; bu dosyada alınan 25/10/2018 tarihli kusur raporu dosyamıza kazandırılmış ve taraflara tebliğ edilmiştir. Raporda; … plakalı araç sürücüsü…’in meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK.nun 47/c ve 84/f maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla ağır derecede %85 oranında kusurlu olduğu, …plakalı araç sürücüsü davalı …’in meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 52/a maddesi kural ihlalini işlemiş olmakla hafif derecede %15 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 2018/400 esasında açılan dava dosyasında itirazlar üzerine alınan 27/02/2019 tarihli Adli Tıp Kusur raporunda; sürücü … in sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz vakti, meskun mahalde, bölünmüş yolu takiben seyredip, geldiği olay mahallinde, her ne kadar istikametine yeşil ışık yanıyor ise de, hız azaltmadan uygun hızla yaklaşmadığı olay mahalli kavşağa seyir hızıyla kontrolsüzce girerek, karşı istikametten gelen, yasak olmasına rağmen sola dönüş yapan, seyrettiği yola kontrolsüzce giren, önünü kapatan ve kendisine ilk geçiş hakkını bırakmayan davalı sürücü…’in kullandığı kamyonetin sağ yan kesimine fren tatbik etmesine rağmen hızından dolayı duramayarak çarpması sonucu meydana gelen olayda %15 oranda kusurlu olduğu, sürücü… in ise olay mahalli kavşakta, yasak olmasına rağmen sola dönüp, gelen araca rağmen kontrolsüzce kavşağa girerek, sağından, Yenikent istikametinden gelen, önünü kapattığı ve ilk geçiş hakkını bırakmadığı davacı sürücü …’in kullandığı otomobil ile çarpışmaları sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketi ile %85 oranda kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Kusur raporları hüküm kurmaya elverişli ve birbirini doğrular nitelikte bulunduğundan, usul ekonomisi gereği bu dosyada ayrıca inceleme yapılmasına gerek görülmeksizin yukarıda açıklanan oranlar hükme esas alınmıştır.
Tazminat hesabı yönünden alınan bilirkişi raporunda, davacı…’in, trafik kazası sonucu uğradığı, ZMMS Genel Şartları ve Eki Düzenlemelere Göre Değerlendirme ve Hesaplamada; kusur oranı gözetilerek geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 1.231,13-TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 17.044,60-TL olduğu belirtilmiştir.
Asgari ücret oranlarının değişmesi nedeniyle alınan ek raporda ise, ek rapor tanzim tarihindeki ücret verilerine göre yapılan hesaplama sonucunda, davacı…’in, trafik kazası sonucu uğradığı, ZMMS Genel Şartları ve Eki Düzenlemelere Göre Değerlendirme ve Hesaplamada; kusur oranı gözetilerek geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının, 1.230,03-TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 19.707,03TL olduğu belirtilmiştir.
Davacının gelirine yönelik somut bir delil sunulmadığından asgari ücrete göre yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucu toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davacının %85 oranda kusuru ile meydana gelen kaza neticesinde yaralanması nedeniyle doğan ve davacının yazılı delillerle ispat edilmiş gelirine göre belirlenen maddi zarardan davalıların sorumlu olmaları nedeniyle maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile geçici işgöremezlik yönünden fazla istemin reddine, hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi açısından, bu davalıya başvuru tarihinden itibaren 8 iş gününün geçmesi ile hesaplanan tarihten itibaren, diğer davalı yönünden olay tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Öte yandan; dava konusu kaza nedeniyle davacıda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeniyle ruh sağlığındaki bozulma, davacının yaşı, kazadaki kusur durumu, maluliyet oran ve süresi ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacının uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın talebe uygun olarak sadece davalı araç sürücüsünden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-1.230,03 TL geçici işgöremezlik, 19.707,03 TL kalıcı işgöremezlik olmak üzere toplam 20.937,06 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmedilen alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 21/04/2017, diğer davalılar yönünden 08/08/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2- 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den olay tarihi olan 08/08/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 1.430,21 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 204,93 TL harç ile 153,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.072,28 TL karar ve ilam harcının davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 900,28 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 204,93 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 153,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 399,03 TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 335,02 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı için hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
d-Reddedilen maddi tazminat talebi bakımından, davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 273,24TL karar ve ilam harcının peşin alınan 341,55TL harçtan mahsubu ile bakiye 68,31TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 273,24 TL peşin harcın davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı için 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davalı …’in kendisini vekille temsil ettirdiği görülmekle, manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 327,90 TL tebligat ve posta gideri ile 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.077,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 656,60 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 551,27 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/09/2020

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı