Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/481 E. 2019/236 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/481 Esas – 2019/236
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2018/481 Esas
KARAR NO : 2019/236

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2018
KARAR TARİHİ : 04/04/2019
K. YAZIM TARİHİ: 03/05/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kum, mıcır ve inşaat malzemeleri ticaret ve nakliyesi konusunda 1978 yılından bu tarafa hizmet veren bir işletme olduğunu, davalı borçlunun dava dışı … A.Ş. ve … A.Ş. adi ortaklığının yüklenicisi olduğu “… Kurumu Yapım İşi”nin alt yüklenicisi (taşeronu) olduğunu, alt yüklenici olduğu bu işle ilgili sıva kumu ve şap kumu malzemelerinin temin ve nakliyesi ile ilgili müvekkili şirketle şifai anlaşma sağladığını, müvekkili şirketin anlaşma sağlanan işle ilgili olarak farklı tarih ve miktarlarda toplam bedeli 34.469,15 TL olan 11 adet fatura düzenlendiğini ve fatura içeriği malzemelerin davalının alt yüklenicisi bulunduğunu “… Kurumu Yapım İşi” ile ilgili Yenikent/Ankara adresinde bulunan şantiyeye teslim edildiğini, davalının toplamda 34.469,15 TL tutarındaki faturalara karşılık müvekkili şirketin banka hesabına 29/08/2017 tarihinde 5.000,00 TL, 03/11/2017 tarihinde ise 4.000,00 TL olmak üzere toplam 9.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkili şirketin tüm uğraş ve çabalarına karşın davalının çeşitli bahanelerle müvekkili şirketin bakiye 25.469,15 TL alacağını ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin alacağının tahsilini sağlamak amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli bir şekilde itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli ve haksız itiraz nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Dava dilekçesinin usule uygun tebliğine rağmen davalı tarafça süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı katıldığı karar tarihli oturumdaki beyanında; takip ve davaya konu faturaların kendilerine teslim edilmeyen mallara ilişkin olduğunu, davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Sincan Vergi Dairesinin 13/07/2018 tarih … sayılı cevabi yazısı, Yahya Galip Vergi Dairesinin 13/07/2018 tarih … sayılı cevabi yazısı, 22/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının bir sureti dosya arasına celp edilmiştir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) aleyhine 13/04/2018 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 25.469,15 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, 17/04/2018 tarihli ödeme emrinin davalıya 26/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından yapılan 30/04/2018 tarihli itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 09/07/2018 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirketin Temmuz 2017 – Kasım 2017 dönemleri arasındaki BA/BS formları bağlı bulunduğu vergi dairesinden getirtilmiş, davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılan müzekkeremize verilen cevapta ise davalının işletme hesabına göre defter tuttuğundan BA/BS bildirim formları bulunmadığı bildirilmiştir.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği toplam 25.469,15 TL bakiye cari hesap alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Takip tarihi itibarıyla davacı şirketin davalıdan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığının tespiti bakımından taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması kararlaştırılmıştır.
Ticari defterlerin sunumu için davalı yana meşruhatlı davetiye çıkartılmış, verilen kesin süre içerisinde davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığı gibi bulundukları yerle ilgili herhangi bir bildirimde de bulunulmamıştır.
Davacı şirketin takip tarihi itibarıyla davalıdan alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi bakımından, davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenip dosyaya sunulan 22/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşıdığı, sahibi lehine delil gücüne sahip oldukları, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibarıyla davalı …- …’dan 25.469,15 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin dava dilekçesinde ayrıntısına yer vermiş olduğu davalı adına düzenlenmiş 10 adet faturanın tamamına ilişkin bildirimin bağlı bulunduğu vergi dairesine yapıldığının tespit edildiği yönünde kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, toplanan deliller, benimsenen 22/01/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının alt yüklenicisi olduğu “… Kurumu Yapım İşi”yle ilgili sıva kumu ve şap kumu malzemelerinin temin ve nakliyesi konusunda davacı şirketle sözlü olarak anlaşma yapıldığı, davacının malzeme temini ve nakliyesine ilişkin olarak farklı tarih ve miktarlarda toplam bedeli 34.469,15 TL olan 11 adet fatura düzenlendiği ve fatura içeriği malzemeleri teslim ettiği, davalının 29/08/2017 tarihinde 5.000,00 TL, 03/11/2017 tarihinde ise 4.000,00 TL olmak üzere toplam 9.000,00 TL ödeme yaptığı, hal böyle olunca davalının takip tarihi itibarıyla davacı şirkete 25.469,15 TL borcunun bulunduğu, bu durumun 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşıdığı ve sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu tespit edilen davacı şirket ticari defterlerindeki kayıtlarla da teyit edildiği, dolayısıyla davalının icra takibine yönelik itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan icra takibine yönelik itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, takibe konu 25.469,15 TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.739,79 TL harçtan peşin alınan 434,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.304,84 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 434,95 TL peşin harç olmak üzere toplam 476,05 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 600,00 TL bilirkişi ücreti, 98,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 698,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.056,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalının yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/04/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza